Davutpaşa’yı unutmayacağız!

Geçen yıl bugün İstanbul Davutpaşa’da içinde bir çok atölyenin bulunduğu binada meydana gelen patlamada 20 kişi ölmüş, 117 kişi yaralanmıştı. Geçen yıldan bu yana ne değişti? Devletler ve kapitalizm var oldukça iş cinayetleri, iş kazaları da olmaya devam etti, devam edecek.

Tuzla tersanelerinde ki işçiler, kot taşlama atölyelerinde çalışıp ölümcül silikozis hastalığına yakalanan işçiler ve farklı iş kollarında çalıştırılan insanlar da bu yüzden ölüyorlar. Sokağa çıktığınızda caddeden yürüken kafanıza cam düşebilir, bindiğiniz tren raydan çıkabilir, bir kanalizasyon çukuruna düşüpde ölebilirsiniz. Fakat ne bu ölümler bir kader, nede hayatlarımız bu kadar ucuz değil! Bu cinayetlerin sebebi “kapitalizm”dir. Bu cinayetlerin sebebi bu ölümlere seyirci kalan “devlet”tir.

Devlet oluşturduğu denetim ağı ile herbirimizin soyunu sopunu, yedi ceddini bilir. Devlet bu düzende ses çıkaranların evlerini basar, gözaltına alır, istediğini bırakır istemediğini işkence ede ede öldürür. Fabrikalarda patlamalar olur “ihmal” denir. Devletin hoşgörüsü nedense hep yetkililerine, patronlara ve kendi çıkarına olmuştur. Bu cinayetlerin yaşandığı işyerleri kapattırılmaz, denetlenmez, yasal olarak görmezden gelinir. Devletin siyasi rantı, patronların kar hırsı ve kapitalizmin sömürü düzeni de bunu gerektirir. Bu insanların ölmesi “ihmal” değildir. Bizzat öldürülen bu insanların tek bir katili var o da DEVLET. Davutpaşa’da katledilen insanları da devlet öldürmüştür.

Bugün her kim iş güvenliğinden bahsederse etsin bu düzende hiçbir güvenlik sistemi oluşturulamaz. İşçiler, geçici işçiler yada işsizler kapitalizmin köleliğinden ancak örgütlü bir mücadele ile kurtulabilir. Kimse sizi harekete geçirmeden, size söylemeden farkına varın. Hayatlarımıza ancak kendimiz sahip çıkabiliriz. Şunu da unutmayalım! Bu dünyanın insanlarıysanız bu düzen içinde ancak ya cüzdanınıza yada vicdanınıza sahip çıkabilirsiniz.

İstanbulAhali

Bildiriler