Reddediyoruz

Hak ihlal edildiği noktada ortaya çıkar. Varoluş özgürdür ve özgür varoluşa yapılan her müdahale; karşısında hak mücadelesini yani özgür yaşam mücadelesini bulmak zorundadır. Kürt halkının varoluşunu yoksaymayla-yadsımayla ihlal eden devlet de karşısında kürt halkının özgürlük mücadelesini bulmuştur. Ve bugün gelinen noktada tahakküm ve sömürü çarklarının daha iyi işlemesi için mezopotamyada savaşsızlık halini kendi yararına gören devlet kürt halkının onurlu barış talebine her zamanki gibi karşılık veriyor.

Barışın “teslim olmak” olarak dayatıldığı; açılımın devlet iktidarının yeni ufuklara yelken açması anlamına geldiği bir öneriyi kabul etmesini; vicdanı olan hiçkimse kürt halkından bekleyemez.

Devlet kürt halkının özgür varoluşuna müdahale ettiği gibi resmi ideolojinin makbul vatandaşı olan Türk halkının varoluşunu da, ortaya çıkarılan bu savaşta devletten yana olmaya zorlayarak; devletin ordusun da savaşmaya zorlayarak ihlal etmektedir.

İşte bu yüzden herhangi bir “türk” gencinin ordunun bir neferi olmayı, savaşmayı, ölmeyi ve öldürmeyi reddetmesi hem kendine dayatılan itaat ve işbirliğini reddetmek, hem de kendisi gibi saldırı altında olan Kürt halkının haklı mücadelesiyle dayanışmak anlamında pasifist bir eylemle aktif bir katılımı anlamına gelecektir.

Bugün ise vicdani ve total red mücadelesi özelliklede gelinmiş bu süreçte atılması gereken önemli bir adımdır. Savaşın bir öznesi olmama durumu ve yaşanan bu savaşın insan kaynaklarını yok etme ilkesi her türk ve kürt gencinin kardeş kanı dökmeyeceği anlamına gelmektedir.

Bizler kendi bulunduğumuz noktadan mücadele etmek durumunda olduğumuz gibi tahakkümün olmadığı bir dünya düşlüyorsak; bütün ezilenlerin mücadelesi ile dayanışmak zorundayız. Ve biliyoruz ki ancak bu dayanışma, yine tahakkümün hiyerarşik kalıplarından bakmak, akıl vermek, verilen akla uygun hareket edilmediğinde ise uzlaşmış sayılmakla değil, kendimizin ve diğer ezilen grupların ezilmesini sağlayan aygıtların yaratılması ve yaşatılmasına ortak olmadığmız bir tarzda olabilir.

Ve bizler yüreğimizde yeni bir dünya taşıyoruz, şimdi, şu anda büyükmekte ve özgür yaşamlardan yana reddetmeyi seçenler: şimdi, şu anda zaman dayanışmanın zamanıdır.

İstanbul Ahali

Bildiriler