Enver Aydemir derhal serbest bırakılmalıdır!

“Firar” suçundan 10 ay hapis cezasına mahkum edilen, askeri cezaevi elbisesi giymediği için de disiplin cezası verilip, duruşmalara dahi çıkarılmayan, “Askeri cezaevi-askeri birlik-askeri mahkeme” kıskacından çıkamayan Enver, ömürboyu hapis riskiyle karşı karşıyadır. Bu durumu hiçbir hukuk sistemi savunamaz. Bir insan aynı suçtan defalarca yargılanamaz”
Bir gün önce “psikolojik muayene” için GATA’ya sevk edilen vicdani retçi Enver Aydemir’in bulunmadığı duruşmalara katılan Barış İçin Vicdani Ret Platformu üyeleri, yaklaşık 25 kişinin katılımıyla, Adalar-Migros önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Av. Davut Erkan, vicdani ret hakkının tanınmasını ve müvekkilinin derhal serbest bırakılmasını isterken, baba Ahmet Aydemir de, oğlunun gözaltına alındığı günden bugüne kadar sürekli fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kaldığını söyledi.

Barış İçin Vicdani Ret Platformu adına vicdani retçi Ezgi Aydın’ın okuduğu basın açıklaması:

Vicdani retçi Enver Aydemir derhal serbest bırakılmalıdır!

24 Aralık 2009’da, Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen “Barış İçin Vicdani Retçiler Kurultayı”nda konuşma yapmak üzere yola çıkan vicdani retçi Enver Aydemir, yol kontrolünde polis tarafından gözaltına alınmış, götürüldüğü askerlik şubesinde kötü muameleye maruz kalmıştır. Çıkarıldığı askeri mahkeme tarafından “firar” nedeniyle tutuklanarak Maltepe Askeri Cezaevi’ne götürülmüş bu kez de bizzat cezaevi komutanı tarafından falakaya yatırılmak dahil işkence görmüştür.
Bu durum üzerine ailesi ve avukatları hukuki şikayetin yanısıra TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na da başvurmuştur. Konuyu dikkate alan Komisyon ilk kez askeri cezaevlerini inceleme kararı almış ve gittikleri 2. cezaevi de Eskişehir Askeri Cezaevi olmuştur.
Komisyon üyesi milletvekilleriyle yaşadığı tartışmayı eşine yazdığı mektupta dile getiren Enver hakkında “devletin askeri teşkilatını alenen aşağılamak” (madde 301) ve “kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret” suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştır. Ancak askeri savcılık, 301. maddeyle ilgili suçlamaya Savunma Bakanlığının “izin” vermemesi, diğerinde de “suçun oluşmadığı” sonucuna varmasıyla “kovuşturmaya yer olmadığı” kararına varmıştır. “Senin yaptıklarının yanında sana uygulanana şiddet mi diyorsun” diyerek Enver’e hakaret etmeye çalışan ve adı “insan hakları” olan Komisyon’un üyeleri, ne acıdır ki bu karara itiraz etmişlerdir.
‘Firar’ suçundan 10 ay hapis cezasına mahkum edilen, askeri cezaevi elbisesi giymediği için de disiplin cezası verilip, duruşmalara dahi çıkarılmayan Enver, ömürboyu hapis riskiyle de karşı karşıyadır.
Nitekim, yattığı süre gözönüne alınarak bir süre sonra tahliye edilen Enver, önce askerlik şubesine buradan da “mevcutlu” (zorla) olarak Bilecik’teki askeri birliğe götürülmüştür. Bilecik’te askerlik yapmayacağını söyleyince tekrar askeri mahkemeye sevk edilmiş ve orada da tutuklanarak askeri cezaevine konmuştur. Enver bu süreci iki kez yaşamış ve hakkında toplam 4 kez “emre itaatsizlikte ısrar” suçlamasıyla dava açılmıştır. İlk iki davadan toplam 10 yıl hapis cezası istendiğini biliyoruz.
“Askeri cezaevi-askeri birlik-askeri mahkeme” kıskacından çıkamayan Enver, ömürboyu hapis riskiyle karşı karşıyadır. Bu durumu hiçbir hukuk sistemi savunamaz. Bir insan aynı suçtan defalarca yargılanamaz. Nitekim, 2006 yılında vicdani retçi Osman Murat Ülke’nin davasını sonuçlandıran ve Türkiye’yi mahkum eden AİHM de bu noktaya dikkat çekmiştir. Kaldı ki bu mahkumiyetteki diğer 2 unsur da Türkiye tarafından sürekli çiğnenmektedir. Vicdani retçilerin ve bütün asker kaçaklarının mahkum olduğu “sivil ölüm” ve “kötü muamele” aynen devam etmektedir.
Avrupa Konseyi’nin 47 üyesi içinde vicdani ret hakkını uygulamayan 3 ülkeden* biri olan Türkiye, altına imza attığı Uluslar arası anlaşmaları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını ve Avrupa Konseyi’nin uyarılarını dikkate almamaktadır. Bu durumun tek bir nedeni vardır: O da militarsit yapı ve anlayışın hala gerçek iktidar olduğudur. Onlar savaşla ve kanla beslenmekte, insan hakları ve demokrasi de ne yazık ki rafta beklemektedir.
Bu duruma son vermek bizlerin elindedir. Vicdani ret bir insan hakkı olduğu kadar bu topraklarda yaşanan savaşın bitirilmesi için de gerçek bir çözümdür.
O nedenle; “savaşı istemiyorsanız, bir şey yapın! askere gitmeyin” diyoruz.
O nedenle; “Barış İçin en doğru yol Vicdani Rettir” diyoruz.
Vicdani retçi Enver Aydemir derhal serbest bırakılmalıdır!

Barış İçin Vicdani Ret Platformu

Sokak