Enver “itaatsiz”, mahkeme “görevsiz”

“Emre itaatsizlik” iddiasıyla tutuklu bulunan vicdani retçi Enver Aydemir, askeri elbiseleri giymeyi reddettiği için duruşmaya çıkmadı. Askeri mahkeme, görevsizlik kararı verdi.

Duruşmayı izlemek için 1. Hava Kuvveti Komutanlığı’na gidenler engellemeyle karşılaştılar. Gerginliğin ardından salona 15 izleyici ve 5 basın mensubu girebildi. Enver Aydemir’in babası Ahmet, kardeşleri Necip, Abdülkadir ve Mücahit Aydemir ile İstanbul Barosu avukatı Davut Erkan, Eskişehir Barosu avukatı Tanzer Kurt hazır bulundu.

Avukat Davut Erkan, askeri hakimlerin bağımsız olmadığını savunarak,  müvekkilinin dini inançları nedeniyle askerlik müessesesini kabul etmediğini belirtti. Askeri savcı ise “hizmetten sıyrılma kastıyla emre itaatsizlik” ile suçlanan sanığın suçunun “hizmetten sıyrılma kastıyla emre itaatsizlikte ısrar” suçuna dönüşme ihtimali olduğunu ifade etti.

Mahkemede, dava dosyasının Askeri Mahkeme Kıdemli Hakimliğine gönderilmesine karar verildi.

Duruşma sonrası Enver Aydemir’in babası Ahmet Aydemir, avukatı Davut Erkan ve Vicdani Redçi Enver Aydemir’le Dayanışma İnisiyatifi üyeleri, Porsuk Bulvarı’nda, aşağıdaki basın açıklamasını yaptılar:

Basına ve Kamuoyuna

Uluslararası sözleşmelerde temel bir insan hakkı olan vicdani red,
Türkiye’de yasal güvence altına alınmış değildir. Düşüncelerinden ve
inançlarından dolayı, vicdani reddini açıklayanlar askeri cezaevi, askeri
mahkeme ve askeri kışla kısır döngüsünde şiddet ve işkenceye maruz
bırakılmaktadır. Devlet, vicdani reddi ve vicdani redçileri ”çürük
raporları” ile görmezden geliyor, sivil ölüm kıskacında her türlü
işkenceyi tüm yaşamları boyunca devam ettiriyor.

Vicdani red; kişinin ahlaki tercih, dini inanç ya da politik görüşü
nedeniyle askere gitmeyi reddetmesidir.

Vicdani retçi Enver Aydemir 24 Aralık’ta “barış için vicdani ret
kurultayına” katılmak için geldiği İstanbul’da tutuklanarak Maltepe Askeri
Cezaevine konuldu. Orada işkence gördü. Daha sonra Eskişehir Askeri
Cezaevi’ne konulan Enver Aydemir’in duruşması bugün görüldü.

Dini inancı gereği vicdani reddini açıklayan Aydemir, Askeri Ceza
Kanunu’nun 66. ve 88. maddeleri gereği “firar” ve ”toplu asker karşısında
veya hizmetten savuşmak için veya silahlı iken yapılan itaatsizlik”
iddiasıyla yargılanıyor.

Enver Aydemir’e destek olmak için 6 Ocak 2010 tarihinde Ankara’da yapılan
basın açıklamasına polis saldırdı. Basın açıklamasına katılan 23 kişi
gözaltına alındı. Ertesi gün çıkarıldıkları savcılıkta 22 kişi serbest
bırakılırken Volkan Sevinç tutuklandı. Volkan Sevinç ve 18 arkadaşı
hakkında TCK madde 318 ”halkı askerlikten soğutma” suçlaması ile 6 aydan
10 yıla kadar ceza istemiyle dava açılmış durumda. Volkan Sevinç
öldürmeyin dediği için ve Enver Aydemir’in maruz kaldığı işkenceyi
protesto ettiği için hala tutuklu.

Dağlıca’da teslim olan askerlerin askeri mahkemede ceza almalarının
gerekçeli kararıyla, militarizmin; destekçilerinin ve uygulayıcılarının
ölümü nasıl kutsadığına dair açık bir örneği sergilendi. Kendileri konfor
ve iktidar saraylarından palavralarını ve lafazanlık örneği sahte
cesaretlerini iğrenç politikalarıyla insanlara benimsetmeye çalışıyor ama
hiç kendi savaşını verebilen bir politikacı tanıyormusunuz? Biz
tanımıyoruz, ama ölmediği için; neşeli bir şekilde yok edilmesi gereken
cezaevlerinde, tecrit edilmiş 1 asker hala kalbimizde bir acı olarak
yaşıyor.

25 yıldır bu topraklarda 40.000 canı kaybettik. 3500 köy boşaltıldı.
Binlerce insan gözaltında kaybedildi. Halklar birbirine düşman edilmeye
çalışıldı.

Soruyoruz; bu ülkede süren savaşta patron, başbakan, general çocuğunun
öldüğünü duydunuz mu? Ölenler hep emekçi, yoksul çocuğudur.

Artık yeter, iktidarların kendi ikiyüzlü korkaklıkları ve zorbalığıyla,
ezilenlerin akıtılan kanları üzerinden yürüttükleri politikalar son
bulsun, anaların da akan gözyaşı dursun diyoruz! Gencecik bedenler savaşa
sürülmesin!

Bizler, bu ülkede eline silah almayı reddeden, ölmek-öldürmek istemeyen
gençler olarak artık yeter diyoruz. Gözaltı, tutuklama ve baskılar asla
bizi barışın savunucusu olmaktan, halkların kardeşliğinden taraf olmaktan
vazgeçiremeyecektir.

Barış için vicdani ret mücadelesini tüm baskılara karşı büyüteceğiz,
arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız!

ÖLDÜRMEYİ REDDETMEK SUÇ DEĞİLDİR, 318’E HAYIR!
ENVER AYDEMİR’E VE VOLKAN SEVİNÇ’E ÖZGÜRLÜK!

Vicdani Redçi Enver Aydemir’le Dayanışma İnisiyatifi

Sokak