Katleden Devlet, Roboski İçin Reddet!
Bugün (28 Aralık 2014 günü), coğrafyanın dört bir yanında, Roboski Katliamı’nın üçüncü yıldönümü dolayısıyla birçok yürüyüş ve açıklama gerçekleştirildi. Bizler de, Devrimci Anarşist Faaliyet ve Lİse Anarşist Faaliyet olarak, Vicdani REt Derneği’nin İstanbul’da-Galatasaray Meydanı’nda düzenlediği “Roboski için bir kez daha reddediyoruz!” yürüyüşüne katıldık.
Saat 14:00’te İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nin Tünel’den Galatasaray Meydanı’na düzenlediği ve Roboski’de katledilenleri temsilen 34 tabutun taşındığı yürüyüşün ardından, VR-DER’in Galatasaray Meydanı’nda gerçeleştirdiği eylem “Em Roboski ji Bîr Nakın” sloganlarıyla başladı.
“Em ji Bîr Nakın Roboski Vicdanımızdır- Vicdani Ret Derneği” yazılı pankartın taşındığı eylem boyunca “Katleden Devlet Roboski İçin Reddet”, “Reddet Diren Hayır De Askere Gitme”, “Askere Gitme Kardeş Kanı Dökme”, “Savaşta Barışta militarizm Öldürür” sloganlarıyla, Roboski’de katledilen 34 kardeşimizi andık. “34 canın üzerine bombalar yağmasının, 34 canın parçalanan bedenlerinin katırların parçalanan bedenleriyle karışmasının üçüncü yıldönümü bugün.” sözleriyle başlayan basın açıklamasında, üç yıl önce katledilen 34 canımızı, 34 kardeşimizi, 34 yüreğimizi unutmadığımızı yeniden haykırdık.
Basın açıklamasının ardından, 11 kişi daha vicdani retlerini açıklayarak, devletlerin katliam planlarının bir ortağı olmayı reddetti. Kürtçe ve Türkçe olarak gerçekleştirilen vicdani ret açıklamalarında devletin gerçekleştirdiği Roboski Katliamı lanetlenir, katliamda yaşamlarını yitirenler unutulmazken, devletlerin savaşlarında ölmeyi, öldürmeyi, kardeş kanı dökmeyi reddetmeye çağrı yapıldı.
Bizler biliyoruz ki devlet kendinden olmayanı yok sayar, görünmez kılar; ona itaat etmeyeni işkenceyle yıldırmak ister, katleder. Bundan üç yıl önce, Roboski’de, üzerine bombalar yağdırılan kardeşerimize “hain”, “terörist”, “ceset avcısı” diyenler, yaptıkları katliamları kanlı açıklamalarıyla meşrulaştırılmak isteyenler bilmelidir ki; çocukların parçalanan bedenleri katırların parçalanan bedenlerine karıştığından beri, Roboski’de 34 yüreğimiz bombalarla susturulduğundan beri katillere olan öfkemiz dinmiyor. Üç yıldan bu yana geçen her gün acımızı öfkemizle harmanlıyor, isyanımızı büyütüyor. Katledilen kardeşlerimizin hesabı sorulana kadar, çocukların üzerine yağdırılan bombalar durana kadar sürecek mücadelemiz.
Roboski Vicdanımızdır!
Unutursak kalbimiz kurusun!
Eylemde yoldaşlarımızın okuduğu ret açıklamaları :
Zülfikar Alp:
“…Ez kesera xwe ya jı bo hemu hevalan ku bı deste arteşen kujer hatın qetıl kırın, dikim hers u hers a xwe dıji hemu desthılatdaran mezın dıkım.
Ez dewleten kujer u arteşen kujer red dıkım, wek anarşistek şoreşger, red a xwe ya wijdani u tevdeyi diyar dıkım…”
Günce Akpınar:
“… Oysa ben, 14 yaşında havan topuyla katledilen Ceylan’ı, 12 yaşında 13 kurşunla vurulan Uğur’u, yaşamak için günlerce, 15 yaşında 16 kilo kalıncaya dek direnen Berkin’i unutmayı reddediyorum.
Bundan tam 3 yıl önce Roboski’de katledilenleri, bugün Kobane’de aynı katliamcı geleneğe karşı direnenleri yok saymayı reddediyorum.
Devlet; bireyi, yaşamı, özgürlüğü katleder. Ben bu ilişki biçiminin içinde yer almayı reddediyor, paylaşma ve dayanışmayla örülü bir yaşam için mücadele ediyorum. Devrimci anarşist bir birey olarak vicdani reddimi açıklıyorum. Biliyorum ki, tüm devletler terörist, tüm ordular katildir!”
Oğuhan Arıcan:
“… Ben, devrimci anarşist bir birey olarak, devletin kanlı elleriyle bana uzattığı silahı tutmayı reddediyorum. Katliamcı orduların bir parçası olmamak, halkların özgürlük mücadelelerini büyütmek, özgür bir dünyayı yaratmak için vicdani reddimi açıklıyorum.
Yaşasın devrimci anarşizm, yaşasın reddeden vicdanlar!”
Aatakan Polat:
“Roboski’de, Gazi’de, Maraş’ta, Dersim’de, Sivas’ta, Çorum’da, Kürdistan’ın birçok yerinde ve eli değdiği her yerde yaşamlarımızı çalan devlete karşı; devrimci anarşist bir birey olarak vicdani reddimi açıklıyorum…”
Murat Gökkabak:
“… Devlet demek masum insanları katletmek demektir.
Roboski’de 34 canı katlettiği gibi, Kobane’ de binlerce masum insanlara saldırdığı gibi.
Ben vicdan sahibi bir insan, kendi halkının özgürlüğü için mücadele eden insanlara silah doğrultmak istemiyorum.
Devrimci Anarşist bir birey olarak vicdani reddimi açılıyorum.”
Orhan Alim Kaya:
“…Ben roboskideki ”KAÇAKÇILARI” öldürmek istemiyorum,Ben katil olmak istemiyorum ve devletin zorunlu tuttuğu askerliği reddediyorum.”
