BİZE İTAAT ETMEYİ ÖĞRETEN SİZ DEĞİL MİSİNİZ!L.A.F

Biliyorsunuz; bilmiyorsanız da hissetmişsinizdir.
Bugün Toplu Sözleşme Hakkı olmayan kamu emekçileri grevdeydi.
Onlar “yasal” olan şey onlar açısından “meşru” olmadığı için yasal olmayan bir eylem gerçekleştirdi bugün.
Ne güzel değil mi? Özgürlük için mücadele ediyorlar. İsyan ediyorlar.
Ve toplumun tüm kesimlerini de kendilerine destek olmaya çağırdılar. Bizi, öğrencileri de.

Biz Lise Anarşist Faaliyet olarak; okullarda bizlere itaat etmeyi öğretmeye çalışan; otoritenin meşru olduğuna bizleri alıştırmaya çalışan öğretmenleri bu İTAATSİZ anlarında yakalamışken, LAF’ımızı söyleyelim dedik.
Ve eğitim emekçilerinin bulunduğu kortejlere giderek onlara mektubumuzu ilettik.

İŞTE LAF’IMIZ

Öğretmene Mektup
LİSE ANARŞİST FAALİYET

Bugün grevdesiniz, haksızlıklara karşı hakkınızı arayacaksınız, açlığa, yoksuluğa, krize karşı, özgür ve eşit bir dünya için grevdesiniz. Ülke genelinde bir grev, trenler, otobüsler, vapurlar işlemeyecek, hemşireler ve doktorlar ise sadece acil vakalara bakacaklar, sizlerse eğitim öğretim kurumlarını işletmeyeceksiniz. Ve grevin etkisini genişletmek için, grev kararı aldığınızdan beridir herkese seslendiniz, fabrika işçilerine, taşeron işçilere, annelere, babalara ve hatta bizlere yani öğrencilerinize seslendiniz.

Seslendiniz, aynen hep geç geldiğimizde, saçımız başımız, kılık kıyafetimiz, hayallerimiz, düşüncelerimiz uygunsuz olduğunda seslendiğiniz (bağırdınız) gibi. Siz de açlığa yoksulluğa, işsizliğe, eşitsizliğe, adaletsizlğe karşı koyun; eşit ve özgür bir dünya için greve gelin dediniz bize. Ama unuttunuz mu! Okullarda öğrencilerinizi sistemin istediği prototipe dönüştüren sizler değil misiniz? Sistemin istediği gibi bizleri etkisiz tepkisiz itatkaar kölelere dönüştürmüyor musunuz? Bizlerin hayal etmesini – düşünmesini engelleyerek faşizme alışmamıza, kılık kıyafet yönetmeliğiyle – tektipleştirerek militarizmi özümsememize, sürekli gelecek kaygısı – kariyer kaygısıyla kapitalizmi içselleştirmemize katkıda bulunmuyor musunuz… Bu saçma sistemde sizler de bizlerin yaşadığı, tüm sorunları yaşamadınız mı? Şimdi bir şekilde yaşamlarını sürdürmek adına bu işleri yapan sizler bu sistemin sürekliliğini sağlamıyor musunuz? Biliyoruz sizin de sıkıntılarınız var. Kira, faturalar, kredi kartları ekstraları… biliyoruz belki siz bile bu saçma sapan sistemde seçilerek (ÖSS) bu meslektesiniz. Siz de efendilerin birer kölesisiniz. Tıpkı bizlerin biçimlendirildiği gibi sizler de biçimlendirildiniz. Sizler de biliyorsunuz ve bu yüzden bu grevdesiniz. Biliyorsunuz, özgür ve eşit bir dünya için mücadele ediyorsunuz.
Şimdi size sesleniyoruz; şimdi şu anda olmadığında asla olmayacak. Bizler yaşamlarımızda özgür ve itaatsiz anlar – alanlar oluşturmadıkça devrim bir ütopyadan öteye geçmez. Sistemin içindesiniz ama onu işletmeyebilirsiniz. Bu gün olduğu gibi hergün okulda sınıfta sokakta sistemin istemediği olabilirsiniz.

Devrim bir gün değil. Devrim her gündür. Devrim yapılmaz devrim yaşanır.

Alıntı:lafisyanda.org

Tenefüs