19 Mayıs 1919: Pontos Halkının Katliam Emrinin Verildiği Gün

19 Mayıs 1919: Pontos Halkının Katliam Emrinin Verildiği Gün

19 Mayıs 1919, Pontos Halkının katliam emrinin verildiği gündür. Samsun’a ayak basar basmaz ilk iş olarak Topal Osman, İpsiz Recep gibi çetecilerle görüşen Mustafa Kemal’in verdiği emirle 1919-1923 arasında katledilen Pontoslu sayısı 350 binin üzerindedir. Karadeniz’in kadim halklarından biri, bu coğrafyadan silinmeye çalışılmıştır. 19 Mayıs devlet için bayram, halklar için katliam günüdür.

1894’te II. Abdülhamid ile önce Ermeni halkına yönelik olarak başlayan, 1915’te İttihat ve Terakki ile devam ettirilip Mustafa Kemal tarafından tamamlanan Müslüman-Türk olmayanların imhası projesinin en önemli aşamalarından biri olan Pontos Soykırımı’nda 19 Mayıs 1919 tarihi bir dönüm noktasıdır.

Devletin resmi tarihince Sultan Vahdettin’e isyan bayrağı açarak Anadolu’da işgalcilerle savaşmak üzere Samsun’a çıktığı söylenen Mustafa Kemal’in söz konusu yolculuğu, hem padişahın izni hem de İngiltere vizesiyle gerçekleştirdiği yıllar sonra ortaya çıktı. Samsun’a ayak basar basmaz ilk iş olarak Topal Osman, İpsiz Recep gibi çetecilerle görüşen Mustafa Kemal, İstanbul’dan yanında getirdiği 34 subayıyla birlikte bu çetelere Pontosluların katliam emrini verdi.

1911’den itibaren sistematik olarak devletçe göç ettirilen ve katledilen Pontoslulardan, tüm bu politikalar sonucunda 150 bin kişi yaşamını yitirmişti. 1919’dan itibaren 1923’e kadar ise katledilen Pontosluların sayısı 350 bini buldu. Karadeniz’in en kadim halklarından olan Pontoslular “devletin yeni sahiplerinin” emriyle yapılan katliam sonucu coğrafyadan neredeyse tamamen silindi.

TC devletinin kuruluş savaşı sırasında halklara yönelik katliamlar tarihsel bir gerçekliktir. Devletin kurucuları bu katliamlar için kimi zaman çeteleri kullanmış kimi zaman başka devletlerle işbirliği içerisinde olmuştur. Pontos halkı, 1921 Moskova Anlaşması çerçevesinde SSCB tarafından verilen, Topal Osman gibi çetelerin kullandığı silahlarla katledilmiştir.

Her devlet katliamla kurulur. Yaşadığımız coğrafyanın tarihi de bizlere bütün devletlerin katil olduğu gerçeğini defalarca göstermektedir. Bütün devletlerin katliamlarına karşı halkların özgürlük mücadelesini savunuyor; Pontos halkına yönelik katliamı unutmuyoruz, affetmiyoruz.

*Görseldeki ağıt:  “…Artık ölülerimiz için yas tutmuyoruz; bunun yerine, kendimiz için yas tutuyoruz, çünkü gözleri ağlamaktan kurumuş ve insanlıkları öldürülmüş sevgili kardeşlerimizin işkence ve acılarını anlatmak için bir ömür yetmez…”