Açıklamalar – Devrimci Anarşist Federasyon https://anarsistfederasyon.org Thu, 11 Nov 2021 11:38:04 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.8.2 Açıklamamızdır https://anarsistfederasyon.org/aciklamamizdir/ https://anarsistfederasyon.org/aciklamamizdir/#respond Thu, 11 Nov 2021 06:32:07 +0000 https://anarsistfederasyon.org/?p=3494 Devrimci Anarşist Faaliyet, bundan 11 yıl önce bu topraklarda anarşizm mücadelesini örgütlü bir şekilde sürdürmek için kuruldu. Biz devrimci anarşistler, 11 yıldan bu yana devletin her saldırısına rağmen gidebildiğimiz her sokağa gittik, toplanabildiğimiz her meydanda toplandık, ulaşabildiğimiz her ezilenin yanında olduk. Çünkü sokak bizdik, meydan bizimdi. Çünkü biz ezilenleriz. Mücadelemizi sadece sokaklarda, meydanlarda, eylem alanlarında […]

Açıklamamızdır yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Devrimci Anarşist Faaliyet, bundan 11 yıl önce bu topraklarda anarşizm mücadelesini örgütlü bir şekilde sürdürmek için kuruldu.

Biz devrimci anarşistler, 11 yıldan bu yana devletin her saldırısına rağmen gidebildiğimiz her sokağa gittik, toplanabildiğimiz her meydanda toplandık, ulaşabildiğimiz her ezilenin yanında olduk. Çünkü sokak bizdik, meydan bizimdi. Çünkü biz ezilenleriz. Mücadelemizi sadece sokaklarda, meydanlarda, eylem alanlarında sürdürmedik. Mücadelemizi yaşamsal olanın aynı zamanda politik olmasının da farkındalığıyla yaşadığımız evlerde, tartıştığımız toplantılarda, çalıştığımız her yerde sürdürmeye çalıştık. Ancak Devrimci Anarşist Federasyon olarak bunun sonunda istediklerimizi gerçekleştiremedik. Bugün gelinen noktada bunun sorumluluğunu alıyoruz.

Bütün bu süreçte biz de birçok hata yaptık ama hatalarımızda ısrarcı olmadık. Hatamızı kimi zaman kendimiz anladık, kimi zaman yoldaşımız anlattı; hatta kimi zaman bizimle aynı düşüncede olmayan insanların anlatmasıyla anladık. Samimiyetine güvendiğimiz hiçbir insana kulağımızı kapamadık. Ve her şeyden önemlisi hiçbir zaman özür dilemekten çekinmedik, özeleştirimizi verdik, mücadelemize devam ettik. Bu ister sabahın en erken saatlerinde her satırında bizim emeğimizin olduğu gazetemizi dağıtmak olsun, ister kar kış demeden gece yarılarından sabahlara kadar şantiyelerde grevlerde olsun, ister biber gazından göz gözü görmeyen sokaklarda olsun; biz mücadelemizi hep sürdürdük.

Geriye dönüp birbirimize baktığımızda rahatça görüyoruz ki bizi bir araya getiren birçok neden ve değer vardı. Yaşadığımız topraklarda iktidarlar tarafından halklar, kadınlar, işçiler, LGBTİ+’lar katliamlarla, pogromlarla, soykırımlarla, cinayetlerle defalarca yok edilmeye çalışılsa da iktidarlar bütün farklılıkları yok etmeyi başaramadılar. Ama biz milliyetçi ve militarist bu düzenin bir dişlisi olmamaya karar verdik.

Osmanlı Devleti’nin son yıllarından itibaren bu topraklarda varlık göstermeye başlayan anarşist örgütlenmeler Osmanlı Devleti’ni anarşizm karşıtı devletlerarası bir işbirliğine katılmak zorunda bırakacak kadar etkili oldular. Fakat yaşadığımız topraklarda anarşizm etkili bir hareket oluşturabilmek için yıllarca bekledi. Bu süre içerisinde devletin zulüm politikalarına karşı elinden geldiğince bütün muhalifler, devrimciler, özgürlükçüler ses çıkardı. Birçok sol, sosyalist parti kuruldu ama akla gelebilecek her türlü baskıya karşı olanaksızlıklardan çıkarılan olanaklara rağmen yıllar geçse de toplumsal devrimi gerçekleştirecek örgütlenmeye hiçbir hareket ulaşamadı. Devrimci anarşistler olarak biz bu sorunu, hiyerarşi ve otoritede gördüğümüz için sadece bu tespitle yetinmeyerek toplumsal devrimi gerçekleştirebilmek için örgütlenmeler oluşturmaya başladık.

Söz konusu anarşizm, yani insanın insana kul olmadan, hiç kimseden emir almadan ve hiç kimseye tahakküm kurmadan yani iktidarsız ve devletsiz bir yaşam kurmaksa, bize bunun her zaman imkânsız olduğu söylendi. Sistemin bir parçası olmayıp insanın kendisini gerçekleştirmesini sağlayabilecek alanları oluşturmak imkânsızsa, evet biz anarşistler imkânsızı istiyoruz. Dünyanın birçok yerinde anarşistler imkânsız denilen birçok eylemi hatta İberya’da devrimi gerçekleştirdi. Devrim kimileri için bir devletin yönetimini ele geçirmek olabilir ama bizim için devrim bundan çok daha farklı ve yıkmaktan çok daha ötesi. Biz sadece devrimi gerçekleştirmek değil devrimin kendisi olmak istiyoruz, bu nedenle biz en önemli olan şeyin sonuca ulaşmak değil sonuca giden yol olduğunun farkındayız. 

Yolumuza devam ederken aştığımız her tümseğin, girdiğimiz her çukurun, ayağımıza değen her taşın bu yolun bir parçası olduğunu biliyoruz. Bu yolu yürümekten hiç korkmadık. Ve aynı zamanda biliyoruz ki girdiğimiz bu yol, bu tümsekler, bu çukurlar, bu taşlar bizi değiştirecek. Yola başlamadan önce hayal ettiğimiz dünyayı oluşturmaya çalışacağız ancak bu yolda devam ederken başladığımız kişi olarak kalmayacağımızı biliyoruz. Yeni bir dünya kurmak istiyor ve bu dünya için yaşıyoruz.

Bugün anlıyoruz ki “mücadelemize zarar gelmesin” diye mücadelemize zarar verdik. Yoldaşımızı daha fazla görmemiz, yoldaşımıza daha fazla sormamız gerekirken aldığımız cevaplarla yetindik, yetinmek istedik. Yanlış yaptık ve etkili olabileceğimiz zamanda yanlışlarımızla yüzleşmedik. Yanlışlarımızla yüzleşmedikçe onlar görünmez olmadı aksine başka yanlışlara yol açtı. Kavgamızı verdik ama açıkça belirtmek gerekir ki kavgamızı yeterince ve özellikle zamanında vermedik. Özeleştirimizi verdik, veriyoruz. Sorumluluğu kabul ediyoruz. Bunları yazarken her şeye rağmen bir şeyleri de değiştirdiğimize inandığımızı belirtmek isteriz. Ancak ilkelerimizle çeliştik! Yapılan ifşalardan sonra hemen herkes gerçeğin ne olduğunu sorarken söylemek gerekir ki gerçek, bireylerin özellikle kadınların devrimci anarşist bir örgütlenmede yer alırken yaşamaması gereken şiddeti, acıları, üzüntüleri yaşamış olmaları.

Yetersiz olduğunu yapılan ifşalarla ve yeniden değerlendirmelerimizde açık bir şekilde gördüğümüz yaptırımlar sonrasında yeni yaptırımlar uyguladık ama bunlarla yetinmiyoruz. Bugün geldiğimiz noktada Devrimci Anarşist Faaliyet, Lise Anarşist Faaliyet, Anarşist Gençlik’i ve bu örgütlerin kurucu bileşenleri olduğu Devrimci Anarşist Federasyon’u sonlandırıyoruz.

Yaşadığımız topraklardaki örgütlü anarşizmin bu sayfası kapanırken geriye dönüp baktığımızda şimdiye kadar yapmak istediklerimizin küçük bir kısmını yapabildik. Ve sistem hala insanları, doğayı ve tüm yaşamı tahakküm altına almaya devam ediyor. Yukarıda bahsettiğimiz toplumsal sorunlar ve bu sorunları yaratan koşullar varlığını sürdürüyor. Erkek şiddetiyle kadınlar, iş cinayetiyle işçiler katledilmeye devam ediliyor. LGBTİ+’lar cinsel yönelimleri, cinsel kimlikleri sebebiyle yok sayılmaya, nefretle katledilmeye devam ediliyor. Halklar katlediliyor, dilleri yasaklanıyor. Doğa sömürülüyor, katledilmeye devam ediliyor. Otorite ailede, okulda, kışlada insanları baskılıyor. Ezilenler daha fazla eziliyor. Kısaca mücadele ettiğimiz her şey yerli yerinde duruyor.

Anarşizm mücadelesinin örgütlü bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini düşünen bizler yıkıntılardan korkmuyoruz; açılan yaralarımızı sarmak, kendimizle ve hatalarımızla yüzleşmek, birbirimizden güç almak, yüreğimizde taşıdığımız dünyayı konuşmak ve iktidarlara karşı mücadele etmek için bir araya gelmekten, birlikte mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.

 

ENG: OUR DECLERATION

Revolutionary Anarchist Action was established 11 years ago to carry on the struggle for anarchism in this land as organized way.

We revolutionary anarchists went to every street we could go to, we gathered in every square we could gather, despite every attack of the state for 11 years, we stood by every oppressed we could reach. Because we were the street, the square was ours. Because we are the oppressed. We did not continue our struggle only in the streets, squares and action areas. With the awareness that the vital is also political, we have tried to continue our struggle in the homes we live in, in the meetings we discuss, and wherever we work. However, in the end, we as the Revolutionary Anarchist Federation could not achieve what we wanted. At the point reached today, we take responsibility for this.

We made many mistakes in this whole process, but we did not insist on our mistakes. Sometimes we realized our mistake, sometimes our comrade told us; we even understood it sometimes through the words of people who did not agree with us. We have not closed our ears to any person whose sincerity we trust. And most importantly, we never hesitated to apologize, we gave our self-criticism and continued our struggle. Whether it’s to distribute our newspaper in the early hours of the morning, in which every line is our work, whether it’s during strikes at construction sites from midnight to the morning before it’s snowy or winter, or on the streets that are blinded by tear gas; we have always continued our struggle.

When we look at our past, we can easily see that there were many reasons and values that brought us together. Although the governments tried to eradicate peoples, women, workers, LGBTI+s with massacres, pogroms, genocides and murders in the lands we live in, the governments failed to eradicate all differences. We have decided not to be a cog in this nationalist and militarist order.

Anarchist organizations that started to appear in these lands since the last years of the Ottoman Empire were so effective that they forced the Ottoman Empire to participate in an anti-anarchist interstate cooperation. But in the lands we live in, anarchism has waited years before it can form an effective movement. During this time, all oppositionists, revolutionaries and libertarians raised their voices against the oppression policies of the state. Many left and socialist parties were established, but despite the opportunities that were extracted from impossibilities against all kinds of oppression, no movement could reach the organization that would realize the social revolution, even after years. Since we, as revolutionary anarchists, see this problem in hierarchy and authority, we started to form organizations in order to realize the social revolution by not being satisfied with this determination alone.

We have always been told that it anarchism – establish a life without a man’s servant, without taking orders from anyone and without dominating anyone, without a state and without Power- is impossible. If it is impossible to create spaces that are not part of the system and that can enable people to realize themselves, then yes we anarchists want the impossible. In many parts of the world, anarchists carried out many actions that were considered impossible, even revolution in Iberia. For some, a revolution may be to take over the administration of a state, but for us, revolution is much more than that and much more than destruction. We want to be the revolution itself, not just to realize the revolution, so we are aware that the most important thing is not reaching the result, but the road to the result.

As we continue on our way, we know that every bump we pass, every hole we enter, every stone that touches our feet is a part of this road. We were never afraid to walk this path. And at the same time, we know that this road that we have entered, these bumps, these pits, these stones will change us. We will try to create the world we imagine before we start, but we know that we will not remain the person we started as we continue on this path. We want to establish a new world and we live for this world.

Today we understand that we harmed our struggle by the idea of “we do not want to harm our struggle”. While we should have seen our comrade more and asked our comrade more, we were content with the answers we received, we wanted to be contented. We made mistakes and we didn’t face our mistakes when we could have been effective. Unless we confronted our mistakes, they did not become invisible, on the contrary, they led to other mistakes. We gave our fight, but it should be clearly stated that we did not give our fight enough and especially on time. We gave our self-criticism, we give now. We accept responsibility. While writing these, we would like to state that despite everything, we believe that we have changed something. But we contradicted our principles! While almost everyone is asking what the truth is after the disclosures, it must be said that the truth is that individuals, especially women, have experienced violence, pain and sorrow that should not have been experienced while taking part in a revolutionary anarchist organization.

We have implemented new sanctions after the disclosures we saw them as inadequate and the sanctions we clearly saw in our reassessments, but we are not satisfied with these. At the point we have reached today, we are ending the Revolutionary Anarchist Action, High School Anarchist Action, Anarchist Youth and the Revolutionary Anarchist Federation, of which these organizations are founding components.

While this page of organized anarchism in the lands we live in is closing, when we look back, we have been able to do a small part of what we wanted to do until now. And the system still continues to dominate people, nature and all life. The social problems we mentioned above and the conditions that create these problems continue to exist. Women continue to be killed by male violence and workers by occupational murder. LGBTI+s continue to be ignored and murdered with hatred because of their sexual orientation and gender identity. Peoples are slaughtered, their languages are banned. Nature is exploited, it continues to be slaughtered. Authority oppresses people in family, school, barracks. The oppressed are oppressed even more. In short, everything we struggle against remains in its place.

Those of us who think that the struggle for anarchism must be carried on in an organized way are not afraid of the ruins; We will not stop coming together and fighting together to heal our wounds, to face ourselves and our mistakes, to gain strength from each other, to talk about the world we carry in our hearts, and to fight against the Powers.

Açıklamamızdır yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://anarsistfederasyon.org/aciklamamizdir/feed/ 0
Devrimci Anarşist Federasyon ve Serkan Bayrak Hakkında Yapılan İfşalara Dair Açıklamamızdır https://anarsistfederasyon.org/devrimci-anarsist-federasyon-ve-serkan-bayrak-hakkinda-yapilan-ifsalara-dair-aciklamamizdir/ https://anarsistfederasyon.org/devrimci-anarsist-federasyon-ve-serkan-bayrak-hakkinda-yapilan-ifsalara-dair-aciklamamizdir/#respond Fri, 05 Nov 2021 12:07:00 +0000 https://anarsistfederasyon.org/?p=3485 Öncelikle yapılan ifşalara dair yaptığımız ilk açıklamanın anlaşılır ve yeterli olmadığını kabul ediyoruz. Değerlendirme süreçlerimiz devam ederken yeni bir açıklama yapmakta kendimizi sorumlu hissediyoruz. Federasyonun kurucu bileşenlerinden Devrimci Anarşist Faaliyet içerisinde şiddet uygulayan Serkan Bayrak’a yönelik geç kalan bir eleştiri-özeleştiri-yaptırım süreci işletilmiştir. Yapılan ifşaların ardından, işletilen bu süreci tekrar gözden geçirdiğimizde, bireylerde oluşan zararları gidermek […]

Devrimci Anarşist Federasyon ve Serkan Bayrak Hakkında Yapılan İfşalara Dair Açıklamamızdır yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Öncelikle yapılan ifşalara dair yaptığımız ilk açıklamanın anlaşılır ve yeterli olmadığını kabul ediyoruz. Değerlendirme süreçlerimiz devam ederken yeni bir açıklama yapmakta kendimizi sorumlu hissediyoruz.

Federasyonun kurucu bileşenlerinden Devrimci Anarşist Faaliyet içerisinde şiddet uygulayan Serkan Bayrak’a yönelik geç kalan bir eleştiri-özeleştiri-yaptırım süreci işletilmiştir. Yapılan ifşaların ardından, işletilen bu süreci tekrar gözden geçirdiğimizde, bireylerde oluşan zararları gidermek ve Serkan Bayrak’a uyguladığımız yaptırımlar noktasında yetersiz kaldığımızı görüyoruz. 

Anarşist bir örgütlenmenin en önemli mekanizması karar alma süreçleridir. Bu süreçlerde mücadeleye ilişkin kararlar; tüm bireylerin katılımıyla, hiçbir bireyin birbirini yadsımadığı ve sonsuz söz hakkının bulunduğu doğrudan demokratik yöntemlerle alınır. 

Geçmiş dönemde Serkan Bayrak’a uygulanan yaptırım, süreli olarak bu karar alma süreçlerinden çıkarmak olmuştur. Bu süre boyunca Serkan Bayrak gözlemlenmiş ve bu yaptırım, gözlemlere dayanarak kademeli olarak sonlandırılmıştır. Tüm bunların, geçmiş dönemde örgütten ayrılmış ve şiddete maruz kalmış bireylere aktarılmaması, en büyük eksiklerimizden birisi olmuştur.

İçerisinde bulunduğumuz yeniden değerlendirme sürecinde, yapılan ifşalara ilişkin herhangi bir şekilde gerçeklik tartışmasına girmiyoruz. İfşa metinlerinde bahsi geçen beyanları dikkate alıyor ve bu süreçlerden etkilenen bütün bireylerden özür diliyoruz. Erkek şiddetine karşı etkin mücadele edilmemesi durumunun sorumluluğunu alıyoruz.

Anarşizmin toplumsal kavrayışı ve perspektifi, şiddeti ve şiddeti ortaya çıkaran koşulları tümüyle sonlandırmayı gerektirir. Bu sebeple Federasyon olarak öncelikle bu gerekliliği gözeterek değerlendirmemizi sürdürüyoruz. Şiddetin tekrar özeleştirisini vererek işlettiğimiz değerlendirmelerimiz gereğince Serkan Bayrak’ın örgütümüzle ilişkisinin kesildiğini bildiriyoruz. 

Örgütlü mücadelemizin bu kararıyla ve yıllardır farklı konularda belirli dönüşümler yaşamış olmanın gücü ile Federasyon, birçok amacın yanında kurucu bileşenlerinden olan Devrimci Anarşist Faaliyet içerisinde yapılan hataları tekrarlamama anlayışını da taşımaktadır. Bu anlayışın gerektirdiği sorumluluk duygusuyla ve bireylerin tek tek kendilerini sorgulamaları sonucu, yapısal dönüşümlere gitmemizin bir zorunluluk olduğunu kavrıyoruz. 

Yoğunlaşılan toplantılarla birlikte yapısal dönüşümlere ilişkin tartışmalarımız birkaç günle sınırlı kalmayacaktır. Yapılan ifşaların ardından kişisel olarak karşılayıcı tavır sergileyen yoldaşlarımız dahil olmak üzere örgüt içindeki her bir bireyin yeniden değerlendirileceği bu süreç devam edecektir. Örgüt içerisindeki her bireyin kolektif sorumluluğuyla gerçekleşecek bu dönüşümler aracılığıyla şiddetin ve şiddeti oluşturan koşulların oluşmaması sağlanacaktır. 

Biz bugün yaşamlarımızı dönüştürmeyi ve bireylerin kendi aralarındaki iktidarlı ilişkilere, iktidarlı tüm mekanizmalara karşı verdiğimiz mücadeleyi sürdüreceğiz. ‘Bizi dönüştürebilirsek toplumu dönüştürebiliriz’ inancına sıkı sıkıya sarılıp devrimci anarşizmi örgütlemeye devam edeceğiz.

ENG: Our statement about the disclosures made about the Revolutionary Anarchist Federation and Serkan Bayrak:

First of all, we accept that the first statement we made about the disclosures is not clear and not sufficient. We feel responsible for making a new statement while our evaluation processes continue.

Inside of Revolutionary Anarchist Action which is one of the founding components of the Revolutionary Anarchist Federation, the criticism-self-criticism-sanction process was carried out lately against Serkan Bayrak who used violence. After the disclosures made, when we re-examine that process, we see that we are insufficient in terms of eliminating the damages inflicted on individuals and the sanctions we have imposed on Serkan Bayrak.

The most important mechanism of an anarchist organization is the decision-making process. Decisions regarding the struggle in these processes; it is taken by direct democratic methods where no individual rejects each other and has an endless right to speak with the participation of all individuals.

The sanction imposed on Serkan Bayrak in the past was to temporarily exclude him from these decision-making processes. During this period, Serkan Bayrak was observed and this sanction was gradually terminated based on the observations. It has been one of our biggest shortcoming that all of these individuals who left the organization and were exposed to violence in the past were not informed about sanction process.

In the re-evaluation process we are in, we do not engage in any kind of reality discussion regarding the disclosures made. We are conducting the statements mentioned in the disclosure texts and apologize to all individuals affected by these processes. We take responsibility for the absence of an effective fight against male violence.
The social understanding and perspective of anarchism requires an end to violence and the conditions that give rise to it altogether. For this reason, as the Federation, we continue our evaluation by considering this exigence first. We are declaring that Serkan Bayrak has been cut off from our organization in accordance with our evaluations by giving a self-criticism about the violence again.

With this decision of our organized struggle and the power of having experienced certain transformations on different issues for years, the Federation, besides its many cause, also has the understanding of not repeating the mistakes made within the Revolutionary Anarchist Activity, which is one of its founding components. With the sense of responsibility required by this understanding and as a result of individuals questioning themselves one by one, we realize that it is a exigence for us to go through structural transformations.

With the intensified meetings, our discussions on structural transformations will not be limited to a few days. This process organization will be re-evaluated with every individual, including our comrades who have personally displayed a welcoming attitude after the disclosures. Violence and the conditions that create violence will not be created through these transformations, which will take place with the collective responsibility of each individuals in the organization.

We will continue to transform our lives today and continue our struggle against the relations based on dominance between individuals, against all dominance mechanisms. We will continue to organize revolutionary anarchism, we are strongly believing that ‘we can transform society if we can transform ourselves’.
– Devrimci Anarşist Federasyon

Devrimci Anarşist Federasyon ve Serkan Bayrak Hakkında Yapılan İfşalara Dair Açıklamamızdır yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://anarsistfederasyon.org/devrimci-anarsist-federasyon-ve-serkan-bayrak-hakkinda-yapilan-ifsalara-dair-aciklamamizdir/feed/ 0
Anarşizm Mücadelesini 65 Yıldır Sürdüren FAU’lu Yoldaşlarımızı Selamlıyoruz https://anarsistfederasyon.org/anarsizm-mucadelesini-65-yildir-surduren-faulu-yoldaslarimizi-selamliyoruz/ https://anarsistfederasyon.org/anarsizm-mucadelesini-65-yildir-surduren-faulu-yoldaslarimizi-selamliyoruz/#respond Sat, 30 Oct 2021 12:55:45 +0000 https://anarsistfederasyon.org/?p=3467 Latin Amerika ve dünyadaki en büyük anarşist örgütlerden biri olan FAU (Uruguay Anarşist Federasyonu) 65 sene önce bugün kuruldu. 1960’larda, sonucu 1973-1985 arasındaki askeri diktatörlük olacak baskı dönemi başladı. Özellikle ROE ve OPR-33 ile işçilerin örgütlü mücadelesi için öz savunma da dahil olmak üzere yeni alanlar yarattılar. Mücadele uğruna banka soygunları düzenlediler, patronları fidye karşılığı […]

Anarşizm Mücadelesini 65 Yıldır Sürdüren FAU’lu Yoldaşlarımızı Selamlıyoruz yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Latin Amerika ve dünyadaki en büyük anarşist örgütlerden biri olan FAU (Uruguay Anarşist Federasyonu) 65 sene önce bugün kuruldu. 1960’larda, sonucu 1973-1985 arasındaki askeri diktatörlük olacak baskı dönemi başladı. Özellikle ROE ve OPR-33 ile işçilerin örgütlü mücadelesi için öz savunma da dahil olmak üzere yeni alanlar yarattılar. Mücadele uğruna banka soygunları düzenlediler, patronları fidye karşılığı kaçırdılar ve silahlı mücadeleyi de büyüttüler. 1976’da Arjantin’in de askeri diktatörlüğe geçişinden sonra FAU militanları hem Arjantin hem de Uruguay devleti tarafından işkenceye uğradı, kaybedildi ve katledildi.

Anarşizm mücadelesini baskılara, işkencelere ve devletlerin terörüne rağmen 65 yıldır sürdüren FAU’lu yoldaşlarımızı selamlıyoruz.

Yaşasın Özgürlük!
Yaşasın Anarşizm!

 

ES: FAU (Federación Anarquista Uruguaya) -una de las organizaciones anarquistas más grandes de América Latina y el mundo- fue fundada hoy hace 65 años. En la década de 1960 se inició un período de represión, cuyo resultado fue la dictadura militar de 1973-1985. Crearon nuevos espacios para la lucha organizada de los trabajadores, incluida la autodefensa especialmente con la ROE y OPR-33. Organizaron robos a bancos, secuestraron a jefes para pedir rescate y escalaron la lucha armada por el bien de la lucha. Después de la transición de Argentina a una dictadura militar en 1976, los militantes de la FAU fueron torturados, desaparecidos y asesinados por ambos estados de Argentina y Uruguay.

Saludamos a nuestros compañeros de FAU, que han continuado su lucha por el anarquismo durante 65 años a pesar de la opresión, la tortura y el terror de estado.

¡Viva la libertad!
¡Viva el anarquismo!

 

ENG: FAU (Uruguayan Anarchist Federation) -one of the largest anarchist organizations in Latin America and the world- was founded 65 years ago today. In the 1960s, a period of repression began, the result of which was the military dictatorship of 1973-1985.  They created new areas for the organized struggle of workers, including self-defense especially with the ROE and OPR-33. They organized bank robberies, kidnapped bosses for ransom, and escalated the armed struggle for the sake of the struggle. After Argentina’s transition to a military dictatorship in 1976, FAU militants were tortured, disappeared and murdered by both states of Argentina and Uruguay.

We salute our comrades from FAU, who have been continuing their struggle for anarchism for 65 years despite oppression, torture and state terror.

Long Live Freedom!
Long live Anarchism!

Anarşizm Mücadelesini 65 Yıldır Sürdüren FAU’lu Yoldaşlarımızı Selamlıyoruz yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://anarsistfederasyon.org/anarsizm-mucadelesini-65-yildir-surduren-faulu-yoldaslarimizi-selamliyoruz/feed/ 0
İktidarınızı Ayaklar Altına Alacağız! https://anarsistfederasyon.org/iktidarinizi-ayaklar-altina-alacagiz/ https://anarsistfederasyon.org/iktidarinizi-ayaklar-altina-alacagiz/#respond Thu, 07 Oct 2021 12:28:00 +0000 https://anarsistfederasyon.org/?p=3375 Boğaziçi Üniversitesi’ne RTE tarafından kayyum atanan Naci İnci arabasıyla kampüsten ayrılırken öğrenciler eyleme geçti. Arkadaşımız Perit Özen ve eylem sırasında arabanın üstüne çıkan Anarşist Gençlik’ten yoldaşımız Berke Gök, RTE tarafından terörist olarak yaftalanınca önce gözaltına alındı, sonrasında tutuklandı. Berke ve Perit’in gözaltına alınması esnasında gerçek teröristlerin arabanın üzerine çıkanlar değil gençlere saldıran polisler, amirler, bakanlar, […]

İktidarınızı Ayaklar Altına Alacağız! yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Boğaziçi Üniversitesi’ne RTE tarafından kayyum atanan Naci İnci arabasıyla kampüsten ayrılırken öğrenciler eyleme geçti. Arkadaşımız Perit Özen ve eylem sırasında arabanın üstüne çıkan Anarşist Gençlik’ten yoldaşımız Berke Gök, RTE tarafından terörist olarak yaftalanınca önce gözaltına alındı, sonrasında tutuklandı.

Berke ve Perit’in gözaltına alınması esnasında gerçek teröristlerin arabanın üzerine çıkanlar değil gençlere saldıran polisler, amirler, bakanlar, başkanlar olduğunu söyleyen Mısra Sapan da bugün İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla Boğaziçi Üniversitesi önünde gözaltına alınmak istendi. Gözaltına karşı koyan 8 DAF’lı polis saldırısıyla gözaltına alındı. Gözaltı sırasında Atakan Polat, İlyas Seyrek, Meltem Çuhadar, Mısra Sapan, Nergis Şen, Nisa Durdu, Rıdvan Gezegen, Şeyma Çopur yoldaşlarımız işkence gördüler.

Dün Berke arabanın üstüne çıktığı için değil iktidarınızı ayakları altına aldığı için tutuklandı. İktidarınızı ayaklarının altına almak için üzerinize üzerinize yürüyen yoldaşlarımızı “gözaltına alarak korkuturuz” diye düşünen teröristler saldırılarını bugün de sürdürüyor.

Biz mücadeleyle özgürleşenleriz, mücadelemiz umudumuzdur. Adım adım geliyoruz, adalet için adımlıyoruz, özgürlük için adımlıyoruz, yoksulluğu yenmek için adımlıyoruz. Her adımımızda artıyor ve yaklaşıyoruz; tüm bunların kaynağı olan iktidarınızı ayaklarımızın altına alacağız. Duyduğunuz ses devrimin adımlarının sesidir. Bu sesten korkuyorsunuz; bugün korktuğunuz için saldırıyorsunuz, yarın korktuğunuz için kaçacaksınız.

Yaşasın adım adım iktidarı ayaklarının altına alan yoldaşlarımız!

 

Eng: We will take your Power under our feet!

The students took action while Naci İnci, who was appointed as a trustee at Boğaziçi University by RTE, was leaving the campus with his car.

Our friend Perit Özen and our comrade Berke Gök from the Anarchist Youth who climbed on top of the car during the protest, first labeled as a terrorist by RTE, then he was detained and later arrested.

During the detention of Berke and Perit, Mısra Sapan, who said that real terrorists are not those who climbed over the car but they were ministers, presidents, polices and chiefs who attacked the youth; was also asked to be taken into custody in front of Boğaziçi University today by the order of the Ministry of Interior. Eight DAF members who resisted the detention were detained in the police attack. Our comrades Atakan Polat, İlyas Seyrek, Meltem Çuhadar, Mısra Sapan, Nergis Şen, Nisa Durdu, Rıdvan Gezegen and Şeyma Çopur were tortured during the detention.

Berke was arrested yesterday, not because he got on top of the car, but because he trampled on your Power. The terrorists, who think “we will scare them(our comrades) by taking them into custody” our comrades who are marching against you to take your Power under their feet,  continue their attacks today.

We are liberated by struggle, our struggle is our hope. We are coming step by step, we are stepping for justice, we are stepping for freedom, we are stepping to defeat poverty. We are increasing and getting closer with every step we take; We will take your power, which is the source of all this, under our feet. The sound you hear is the sound of the steps of the revolution. You are afraid of this sound; Today you attack because you are afraid, tomorrow you will flee because you are afraid.

Long live to our comrades who took the Power under their feet step by step!

İktidarınızı Ayaklar Altına Alacağız! yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://anarsistfederasyon.org/iktidarinizi-ayaklar-altina-alacagiz/feed/ 0
Devlet Kardeşlerimizi Katlediyor! https://anarsistfederasyon.org/devlet-kardeslerimizi-katlediyor/ https://anarsistfederasyon.org/devlet-kardeslerimizi-katlediyor/#respond Sat, 04 Sep 2021 10:48:26 +0000 https://anarsistfederasyon.org/?p=3331 Zırhlı araçlarıyla polislerin hedefinde dün akşam yine çocuklar vardı. Polis, Şırnak İdil’de bisiklet süren 7 yaşındaki Mihraç Miroğlu’unu panzeriyle ezerek katletti. Devlet, Kürdistan’da kaza adı altında sistematik biçimde askeriyle polisiyle çocukları katlediyor. Çok değil 2 gün önce Bitlis Ahlat’ta 11 yaşındaki Eyüp Kırtay, Tümgeneral Erhan Uzun’a ait olduğu belirlenen aracın çarpması sonucunda yaşamını yitirmişti. Mihraç […]

Devlet Kardeşlerimizi Katlediyor! yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Zırhlı araçlarıyla polislerin hedefinde dün akşam yine çocuklar vardı. Polis, Şırnak İdil’de bisiklet süren 7 yaşındaki Mihraç Miroğlu’unu panzeriyle ezerek katletti.

Devlet, Kürdistan’da kaza adı altında sistematik biçimde askeriyle polisiyle çocukları katlediyor. Çok değil 2 gün önce Bitlis Ahlat’ta 11 yaşındaki Eyüp Kırtay, Tümgeneral Erhan Uzun’a ait olduğu belirlenen aracın çarpması sonucunda yaşamını yitirmişti.

Mihraç Miroğlu ve Eyüp Kırtay, Kürdistan’da devletin zırhlı araçlarla ezerek katlettiği yüzlerce çocuktan sadece ikisi.

Devlet zırhlı araçlarıyla çocuklarımızı, kardeşlerimizi öldürmeye devam ediyor. Devlet katildir!

Devlet Kardeşlerimizi Katlediyor! yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://anarsistfederasyon.org/devlet-kardeslerimizi-katlediyor/feed/ 0
Konya Katliamı Bir Devlet Katliamıdır! https://anarsistfederasyon.org/konya-katliami-bir-devlet-katliamidir/ https://anarsistfederasyon.org/konya-katliami-bir-devlet-katliamidir/#respond Fri, 30 Jul 2021 19:01:06 +0000 https://anarsistfederasyon.org/?p=3261 Faşistler, Konya Meram’da Kürt Dedeoğulları ailesinden 7 kişiyi katledip evlerini yaktı. Geçtiğimiz günlerde aynı aileye saldıranlar “Biz ülkücüyüz sizi burada yaşatmayacağız” demişlerdi, emniyet müdürü tarafından “Ben bu aileye kefilim” denilerek katillerin sırtları sıvazlanmıştı. Vali “sıradan bir olay” deyip katillerin arkasında durmuştu. Mahkeme ise katilleri serbest bırakmış ve katillere polis koruması vermişti. Biz biliyoruz ki bu […]

Konya Katliamı Bir Devlet Katliamıdır! yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Faşistler, Konya Meram’da Kürt Dedeoğulları ailesinden 7 kişiyi katledip evlerini yaktı. Geçtiğimiz günlerde aynı aileye saldıranlar “Biz ülkücüyüz sizi burada yaşatmayacağız” demişlerdi, emniyet müdürü tarafından “Ben bu aileye kefilim” denilerek katillerin sırtları sıvazlanmıştı. Vali “sıradan bir olay” deyip katillerin arkasında durmuştu. Mahkeme ise katilleri serbest bırakmış ve katillere polis koruması vermişti.

Biz biliyoruz ki bu katliamı bütün kurumlarıyla devlet gerçekleştirmiştir. Konya Katliamı, devlet ve onun medyası tarafından günlerdir ormanları Kürtlerin yaktığını söylenerek bizzat devlet tarafından yaptırılmıştır. Günlerdir ormanları Kürtler yakıyor diyenler, Kürtlerin evini yakmıştır.

Konya’daki katliamın hesabını, katil devletten soracağız. Bir kez daha haykırıyoruz: Faşizme Geçit Yok!

Konya Katliamı Bir Devlet Katliamıdır! yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://anarsistfederasyon.org/konya-katliami-bir-devlet-katliamidir/feed/ 0
İberya Devrimi’nin 85. Yılında Uluslararası Dayanışma Açıklaması https://anarsistfederasyon.org/iberya-devriminin-85-yilinda-uluslararasi-dayanisma-aciklamasi/ https://anarsistfederasyon.org/iberya-devriminin-85-yilinda-uluslararasi-dayanisma-aciklamasi/#respond Mon, 19 Jul 2021 11:06:23 +0000 https://anarsistfederasyon.org/?p=3147 YA TOPLUMSAL DEVRİM YA DEVLET – KAPİTALİZM VAHŞETİ İberya Devrimi’nin 85.Yılında Uluslararası Dayanışma Açıklaması 19 Temmuz 1936’da Barselona’daki fabrikaların sirenleri, yeni vardiyanın başlangıcı için çalmadı. Bu, fabrika komitelerinin konfederasyonun savunma komitelerini uyarmaları için CNT’nin (Ulusal Emek Konfederasyonu) seçtiği sinyalin sesiydi. Daha önce Katalonya hükümetini (CNT’ye silah vermeyi reddeden) etkisiz hale getiren faşist ordu şehri işgal […]

İberya Devrimi’nin 85. Yılında Uluslararası Dayanışma Açıklaması yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
YA TOPLUMSAL DEVRİM

YA DEVLET – KAPİTALİZM VAHŞETİ

İberya Devrimi’nin 85.Yılında Uluslararası Dayanışma Açıklaması

19 Temmuz 1936’da Barselona’daki fabrikaların sirenleri, yeni vardiyanın başlangıcı için çalmadı. Bu, fabrika komitelerinin konfederasyonun savunma komitelerini uyarmaları için CNT’nin (Ulusal Emek Konfederasyonu) seçtiği sinyalin sesiydi. Daha önce Katalonya hükümetini (CNT’ye silah vermeyi reddeden) etkisiz hale getiren faşist ordu şehri işgal etti. CNT, FAI ve FIJL (Özgürlükçü Gençlik) örgütlü proletaryaya kamulaştırdıkları silahları dağıtarak toplumsal ve sınıfsal savunmayı zaten örgütlemişlerdi. Barikatlar kurulurken CNT-FAI’nin topladığı bilgiler sayesinde faşist ordunun şehre ne zaman saldıracağı devrimciler tarafından biliniyordu. Halkı bizzat silahlandırarak ve devlet kurumlarına olan güveni reddederek CNT ve FAI’yi takip eden İspanya’nın her yerinde, generallerin açıklamaları başarısız oluyordu. Üç yıllık iç savaşta, cumhuriyetin tek bir zaferinin olması (Aragon’un kurtuluşu, Teruel’in kurtuluşu) konfederasyon milislerinin belirleyiciliğini gösteriyor.

İşçi ve tarım komünleri gerçek oldu, CNT ve FAI o andan itibaren akıl almaz olanı başardı. Toplumsal ve sınıfsal kurtuluş, federe topluluklardan oluşan bir toplum, liberter komünist bir dünya sadece güzel fikirler değildi; İspanya’da devrim sırasında silahlı halk tarafından gerçekleştirilmiş olan pratikti.

İberya’daki toplumsal devrimden 85 yıl sonra siyasi, ideolojik, ahlaki ve ekonomik olarak iflas etmiş; savaşlar, dışlama ve yoksullaşmadan başka vaat edecek bir şeyi olmayan sistem, kendisini genele yayılmış toplumsal hoşnutsuzluğun hem yerel hem de küresel çapta dışavurumuna yani toplumsal hareketlenmelere hazırlıyor. Bu, devletlerin ve patronların şiddetle “tarihin sonu” anlatılarını toplumsal çoğunluğa dayatmaya çalıştıkları bir dönem. İnsanları büyük toplumsal çoğunluğun yoksulluk, zorluk, hastalık, savaşlar ve yıkımla dolu bir toplumda yaşamak zorunda kalacağı bir toplumdan başka bir alternatif olmadığına mümkün olan her şekilde ikna etmeye çalışıyorlar. Devlet ve kapitalizm eşitsizliği, baskıyı ve sömürüyü tırmandırırken sistemik krizin hızlandırıcısı olarak işleyen ölümcül Covid-19 salgını, topluma ve onun direnişine yönelik bu genelleştirilmiş saldırıyı yoğunlaştırmak için kullanılıyor.

Otorite, insan toplumlarını kontrol etmek, onlara mutlak iktidarı dayatmak, doğayı ve tüm kaynaklarını yağmalamak amacıyla bu geniş çaplı saldırıyı yürütüyor. Suriye’den ABD’ye, İstanbul’dan Batı Avrupa ve Güney Amerika’ya politik ve ekonomik patronlar, sömürülenleri ve baskı altına alınanları hedef alarak daha fazla baskı, yağma ve ölümün habercisi oluyorlar.

Devlete ve kapitalist saldırılara karşı toplumsal ve sınıfsal direniş ortaya çıkıyor; dünyanın her köşesinde barikatlar kuruyor. Eylemlerden, kendi kendini örgütleyen aracısız mücadele biçimlerinden, grevlerden, işgallerden, politik ve ekonomik patronların baskıcı güçleriyle çatışmalardan sürekli direniş mesajı veren isyanlara ve devam eden devrimlere kadar var olan mücadele bize tarihin sonunun henüz gelmediğini, insanın başka bir insan tarafından sömürülmediği yeni bir toplumun yaratılabileceğini hatırlatıyor.

Direniş mozaiğinden çıkan bu mücadeleler, zaman içinde toplumsal kurtuluş fikrini elinde tutacak ve toplumsal devrim için zemin hazırlayacak.

Zapatistalar ve Chiapas’taki isyancı topluluklarla dayanışma! 1994 İsyanı’ndan sonra özerkliklerini inşa ederken Ulusal Yerli Kongresi (CNI) üyesi ve Acteal’in Sivil Toplumu Las Abejas üyesi Simón Pedro Pérez López’in öldürülmesine de yol açan devletin ve paramiliter saldırıların sürekli hedefindeler.

Şili’de mücadele eden halklarla dayanışma! İsyan esnasında tutuklanan politik tutsaklarla topraklarına el konulmasına karşı savaşan ve Şili devletinin baskıcı şiddetine maruz kalan Mapuche’nin yerli topluluklarıyla dayanışıyoruz. En son yaşadıkları şey, 29 yaşındaki Mapuche Pablo Marchant’ın 10 Temmuz’da La Araucanía Bölgesi’ndeki Carahue komününde Carabineros tarafından öldürülmesiydi.

Devletin kanlı şiddetine, işkencelere, tutuklamalara, kurşuna dizmelere ve eylemlere katılanlara yönelik tecavüzlere rağmen 28 Nisan’dan bu yana sokaklarda savaşan isyancı Kolombiya halklarıyla dayanışma!

Irkçı İsrail devletine ve devletin baskıcı güçlerinin Filistinlilere yönelik şiddetli saldırıları, onları topraklarından çıkarma operasyonları, Gazze’deki ambargo, kapatılan duvar yoluyla dayatılan modern Apartheid’a karşı Filistin mücadelesiyle dayanışma! Filistin topraklarını yöneten aynı otoriteler tarafından uygulanan baskı, temel ihtiyaç maddelerinin ve sağlık hizmetlerinin yokluğu, askeri karakollar, tutuklamalar, işkenceler, keskin nişancı cinayetleri ve bombalamalara karşı Filistin mücadelesiyle dayanışma!

1 Şubat askeri darbesine karşı ayaklanan, yüzlerce ölüme ve yaralıya rağmen grev ve eylemler ile -direniş için oluşturulan, anarşistlerin de toplumsal çatışmalarda ön saflarda yer aldığı ezilenlerin öz savunmasıyla- mücadele eden Myanmar halkıyla dayanışma!

Belarus, Yunanistan, Myanmar, Şili, Kolombiya, Venezuela, Küba ve dünyanın diğer birçok yerindeki mücadele hareketlerine katılımlarından dolayı var olan baskıdan etkilenen anarşistlerle dayanışma!

76 yıl sonra İberya Devrimi’yle aynı günde, önceden var olan baskıyı yenisiyle değiştirmeyen, başka bir ulus-devletin kurulması için değil demokratik konfederalizm için savaşan Rojava ile dayanışma! Temeline ekolojiyi ve kadın özgürleşmesini alarak, çok kültürlü bir kimlik oluşturarak Kürtleri, Arapları, Süryanileri ve diğer halkları bir araya getiriyorlar. Devletin saldırılarına, kapitalist ve faşist saldırılara karşı toplumsal örgütlenme ve öz savunma yapıları inşa ediyorlar. Türk devletinin savaş operasyonlarına ve askeri işgallerine karşı direniyorlar.

Kuzey Amerika ve Kanada’dan Meksika, Brezilya, Arjantin ve Şili’ye kadar sermaye tarafından sömürülmek için topraklarının devletler tarafından ele geçirilmesine karşı tüm zulme, tutuklamalara ve cinayetlere rağmen mücadele eden Amerika yerli halkları ile dayanışma!

HALKLARLA SAVAŞAN DEVLETLER KAYBEDECEK!

TOPLUMSAL DEVRİM İÇİN ÖRGÜTLENMEYE VE MÜCADELEYE!

Anarşist Politik Örgütlenme – Kolektifler Federasyonu (APO – Yunanistan)

Devrimci Anarşist Federasyon (DAF)

İtalya Anarşist Federasyonu – Uluslararası İlişkiler Komisyonu (FAI – İtalya)

 

ENGLISH:

GLOBAL SOCIAL REVOLUTION OR STATE AND CAPITALIST BRUTALITY 

Statement of Internationalist Solidarity for the 85 years since the Spanish Revolution

On July 19th 1936, the sirens of the factories in Barcelona do not sound for the beginning of the shift. It is the agreed signal of the Confederacion Nacional del Trabajo – CNT for the action of factory committees towards the confederation’s defense committees. The fascist army, having previously neutralized the government of Catalonia (which refused to provide CNT with arms), invades the city. CNT, FAI and Libertarian Youth have already organized the social and class defense, by expropriating weapons, which are distributed to the organized proletariat. Barricades are built, while thanks to information gathered by CNT-FAI it is known to the revolutionaries as to when the fascist army would attack the city. . Throughout Spain, where the people follow the indications of the CNT and FAI by arming themselves and denying trust in state institutions, the pronouncement of the generals is defeated. In three years of civil war, the only victories of the republic (liberation of Aragon, liberation of Teruel) show the decisive contribution of the confederal militias.

The worker and agrarian communes became a reality, CNT and FAI managed what from that point on is no longer inconceivable. Social and class emancipation, a society of federated communities, the world of libertarian communism is not just the most beautiful idea, it is a fact which was realized in Spain by the people in arms during the Revolution.

Today, 85 years after the Social Revolution in Spain, the politically, ideologically, morally and economically bankrupt system, having nothing else to promise but wars, exclusion and impoverishment, has been preparing itself against the prospect of a dynamic expression of the generalized social discontent, both locally and internationally. This is a period when the states and the bosses are fiercely attempting to impose on the social majority their narrative on the “end of history”. They are striving to convince in every way possible that there is no other alternative for human societies but the one in which the great social majority will be forced to live stigmatized by poverty, hardship, disease, wars and destruction. The state and capitalist machine escalates inequality, repression and exploitation, while the deadly pandemic of covid-19 that operates as an accelerator of the systemic crisis is used for the intensification of this generalized attack against society and its resistance.

The authority is waging this full-scale attack with the aim to control human societies, to impose absolute power on them, to loot nature and all its resources. From Syria to the US, from Istanbul to Western Europe and South America, the political and economic bosses have targeted the exploited and the repressed, foreshadowing even more repression, plunder and death.

Against the state and capitalist attack, social and class resistance from below emerges and raises barricades in every corner of the earth. From the demonstrations, the self-organized and unmediated forms of struggle, the strikes, the occupations and the clashes with the repressive forces of the political and economic bosses to the revolts, which are sending the message of constant resistance and the Revolutions that continue to remind us that history has not ended, that the creation of another society in which there will be no exploitation of one human being by another is possible.

These struggles form the mosaic of resistance, hold the thread of the idea of social emancipation through time and prepare the ground for gobal Social Revolution.

Solidarity with the Zapatistas and the rebelious communities in Chiapas, which after the revolt of 1994  are building their autonomy, while being under constant state and parastatal attacks that led also to the murder ofSimón Pedro Pérez López, member of the National Indigenous Congress (CNI) and member of the Civil Society Las Abejas of Acteal, by paramilitaries connected to drug mafias.

Solidarity with the people who struggle in Chile, with the political prisoners of the revolt and the indigenous communities of Mapuche, who have been fighting against the seizure of their lands and have been facing the repressive violence of the Chilean state, with most recent event the murder of a 29 year old Mapuche Pablo Marchant, by the Carabineros, in the Carahue commune, in the La Araucanía Region on July 10th.

Solidarity with the revolted peoples of Colombia that have been fighting on the streets since the 28th of April till this day, in spite of the murderous state violence, the tortures, the arrests, the shootings and the rapes against demonstrators.

Solidarity with fighting Palestine against the racist state of Israel and the modern apartheid which has been imposed through the violent attacks of the state repressive forces against the Palestinians, the operations of expelling them from their lands, the embargo in Gaza, the wall that has been built around it, repression exercised by the same authorities that govern the Palestinian territories the lack of basic goods and healthcare, the military posts, the arrests, the tortures, the murders by snipers and the bombings.

Solidarity with the people in Myanmar who have revolted against the military coup of February 1st  and, in spite of the hundreds who have died and have been wounded, are resisting through strikes and demonstrations,through the combative stand of the militias that have been created for the self-defence of the repressed and with the anarchists being at have been on the frontline of the social clashes.

Solidarity with the anarchists hit by the repression also for their participation in struggle movements, in Belarus, Greece, Myanmar, Chile, Colombia, Venezuela, Cuba and many other countries of the world.

Solidarity with Rojava, where the revolted people are fighting for democratic confederalism and not the formation of another nation-state, replacing the preexisting repression with a new one, on the same day of Spanish Revolution after 76 years. By placing at its core ecology and woman emancipation and creating a multicultural identity, it brings together Kurds, Arabs, Assyrians and other populations. It builds structures of social organization and self-defence against state, capitalist and fascist attacks. It resists to the continuous war operations and the military invasions of the Turkish state.

Solidarity with the indigenous peoples of the Americas who are still struggling against the seizure of their lands by the states, in order to be exploited by the capital, from North America and Canada, to Mexico, Brazil, Argentina and Chile, despite of the persecutions, imprisonments and murders against them.

THE STATES THAT FIGHT THE PEOPLES WILL BE DEFEATED

ORGANIZATION AND STRUGGLE FOR GLOBAL SOCIAL REVOLUTION

Anarchist Political Organization-Federation of Collectives (APO- Greece)

Revolutionary Anarchist Federation (DAF)

Federazione Anarchica Italiana- Commissione relazioni internazionali (FAI – Italy)

İberya Devrimi’nin 85. Yılında Uluslararası Dayanışma Açıklaması yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://anarsistfederasyon.org/iberya-devriminin-85-yilinda-uluslararasi-dayanisma-aciklamasi/feed/ 0
Madımak Katliamı’nın 28.Yılında Ankara: Unutmak Yok, Affetmek Yok! https://anarsistfederasyon.org/madimak-katliaminin-28-yilinda-ankara-unutmak-yok-affetmek-yok/ https://anarsistfederasyon.org/madimak-katliaminin-28-yilinda-ankara-unutmak-yok-affetmek-yok/#respond Fri, 02 Jul 2021 15:54:22 +0000 https://anarsistfederasyon.org/?p=3116 2 Temmuz 1993’te gerçekleşen Madımak Katliamı’nın 28. yılında Ankara Konur Sokak’ta eylemdeydik.  Eylem öncesinde TMMOB Genel Merkezinde bir fotoğraf sergisi düzenlendi. Serginin arından kentteki devrimci örgütlerle birlikte gerçekleştirdiğimiz eylemde katliamı unutmadığımızı affetmediğimizi haykırdık.  “Sivas’ı Unutma Unutturma” “Sivas’ın Hesabı Sorulacak” sloganlarının atıldığı eylem okunan basın açıklamasının ardından sonlandırıldı. Madımak’tan bugüne devlet tarafından gerçekleştirilen hiçbir katliamı unutmayacak, […]

Madımak Katliamı’nın 28.Yılında Ankara: Unutmak Yok, Affetmek Yok! yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
2 Temmuz 1993’te gerçekleşen Madımak Katliamı’nın 28. yılında Ankara Konur Sokak’ta eylemdeydik.  Eylem öncesinde TMMOB Genel Merkezinde bir fotoğraf sergisi düzenlendi. Serginin arından kentteki devrimci örgütlerle birlikte gerçekleştirdiğimiz eylemde katliamı unutmadığımızı affetmediğimizi haykırdık.  “Sivas’ı Unutma Unutturma” “Sivas’ın Hesabı Sorulacak” sloganlarının atıldığı eylem okunan basın açıklamasının ardından sonlandırıldı.

Madımak’tan bugüne devlet tarafından gerçekleştirilen hiçbir katliamı unutmayacak, katillerden hesap soracağız.

Katil Devlet Hesap Verecek!

 

Madımak Katliamı’nın 28.Yılında Ankara: Unutmak Yok, Affetmek Yok! yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://anarsistfederasyon.org/madimak-katliaminin-28-yilinda-ankara-unutmak-yok-affetmek-yok/feed/ 0
Faşizme Geçit Yok https://anarsistfederasyon.org/fasizme-gecit-yok/ https://anarsistfederasyon.org/fasizme-gecit-yok/#respond Thu, 17 Jun 2021 10:33:39 +0000 https://anarsistfederasyon.org/?p=3054 İzmir’de Halkların Demokratik Partisi binasına yapılan saldırıda Deniz Poyraz katledilmiştir. Bu katliamı halk düşmanı faşist iktidar yapmıştır. Her iktidar halkların düşmanıdır. Bu saldırı münferit bir olay gibi gösterilmek istenecektir. Ama hepimiz biliyoruz, HDP’ye saldırının ve Deniz Poyraz’ın katledilmesinin faili iktidardır. Bu saldırılar karşısında bir arada durmaktan vazgeçmeyeceğiz. Faşizme geçit yok! İzmir’de Halkların Demokratik Partisi binasına […]

Faşizme Geçit Yok yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İzmir’de Halkların Demokratik Partisi binasına yapılan saldırıda Deniz Poyraz katledilmiştir. Bu katliamı halk düşmanı faşist iktidar yapmıştır. Her iktidar halkların düşmanıdır. Bu saldırı münferit bir olay gibi gösterilmek istenecektir. Ama hepimiz biliyoruz, HDP’ye saldırının ve Deniz Poyraz’ın katledilmesinin faili iktidardır. Bu saldırılar karşısında bir arada durmaktan vazgeçmeyeceğiz. Faşizme geçit yok!

Faşizme Geçit Yok yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://anarsistfederasyon.org/fasizme-gecit-yok/feed/ 0
Cumartesi Anneleri’nin Adalet Mücadelesi 26 Yıldır Sürüyor! https://anarsistfederasyon.org/cumartesi-annelerinin-adalet-mucadelesi-26-yildir-suruyor/ https://anarsistfederasyon.org/cumartesi-annelerinin-adalet-mucadelesi-26-yildir-suruyor/#respond Thu, 27 May 2021 13:43:46 +0000 https://anarsistfederasyon.org/?p=3001 27 Mayıs 1995’ten bu yana, tam 26 yıldır, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetlerini öğrenmek ve faillerden hesap sormak için mücadelededir Cumartesi Anneleri. 26 yıldır, bugünlerde gündemden düşmeyen devletin çeteci yüzünü anlatır, fail-i devlet cinayetlerle ilgili gerçekleri haykırırlar. Yıllardır Cumartesi günleri Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi düzenlerken eylemin 700. haftasından itibaren, bugünlerde “kendi döneminde faili meçhul olmadığı” iddiasında […]

Cumartesi Anneleri’nin Adalet Mücadelesi 26 Yıldır Sürüyor! yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
27 Mayıs 1995’ten bu yana, tam 26 yıldır, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetlerini öğrenmek ve faillerden hesap sormak için mücadelededir Cumartesi Anneleri.

26 yıldır, bugünlerde gündemden düşmeyen devletin çeteci yüzünü anlatır, fail-i devlet cinayetlerle ilgili gerçekleri haykırırlar.

Yıllardır Cumartesi günleri Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi düzenlerken eylemin 700. haftasından itibaren, bugünlerde “kendi döneminde faili meçhul olmadığı” iddiasında olan içişleri bakanının kararıyla sokak eylemleri yasaklandı. Yasaklandı çünkü gözaltından geri dönemeyen, sokak ortasında en son bir araca zorla bindirildiği görülen binlercemizin devletin kolluk kuvvetlerince karakollarda, yol kenarlarında, asit kuyularında işkence ile katledildiğinin duyulması istenmiyordu. Kaybedilenlerin akıbetini soranlar gözaltına alınıyor, tutuklanıyordu. Ancak Cumartesi Anneleri vazgeçmedi.

26 yıldır onca tehdite, baskıya, saldırıya rağmen sürüyor Cumartesi Anneleri’nin adalet mücadelesi.

Ve siz, kaybedenler! Bir tripoda bir kameraya, çetenin çeteye çatmasına değil 26 yıldır vazgeçmeyen anaların öfkesine yenileceksiniz!

Kaybedenler kaybedecek!

Cumartesi Anneleri’nin Adalet Mücadelesi 26 Yıldır Sürüyor! yazısı ilk önce Devrimci Anarşist Federasyon üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://anarsistfederasyon.org/cumartesi-annelerinin-adalet-mucadelesi-26-yildir-suruyor/feed/ 0