Genel | Anarşist Gençlik https://anarsistgenclik.org Özgürlük İçin Wed, 21 Jul 2021 10:19:10 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.7.4 https://anarsistgenclik.org/wp-content/uploads/2021/06/favicon.png Genel | Anarşist Gençlik https://anarsistgenclik.org 32 32 Suruç’un Kavgası Adalet Kavgası https://anarsistgenclik.org/surucun-kavgasi-adalet-kavgasi/ Tue, 20 Jul 2021 19:46:59 +0000 https://anarsistgenclik.org/?p=1008 Bugünden tam 6 yıl önce devlet ve IŞİD işbirliğinde gerçekleşen Suruç Katliamı’nda yaşamını yitiren 33 arkadaşımız ve yoldaşımız için adalet mücadelesini yükseltmek için sokaklardaydık. İstanbul ve Ankara’da gençlik örgütleri olarak gerçekleştirdiğimiz eylemlere polis saldırdı. ANKARA Gençlik örgütleri olarak Ankara Konur Sokak’tan Güvenpark’a yaptığımız yürüyüşe saldıran […]

The post Suruç’un Kavgası Adalet Kavgası first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
Bugünden tam 6 yıl önce devlet ve IŞİD işbirliğinde gerçekleşen Suruç Katliamı’nda yaşamını yitiren 33 arkadaşımız ve yoldaşımız için adalet mücadelesini yükseltmek için sokaklardaydık. İstanbul ve Ankara’da gençlik örgütleri olarak gerçekleştirdiğimiz eylemlere polis saldırdı.

ANKARA

Gençlik örgütleri olarak Ankara Konur Sokak’tan Güvenpark’a yaptığımız yürüyüşe saldıran polis, yoldaşlarımız Doğuş Özdemir, Şamil Parlak, Zeynep Ülger, Güney Akgün’ün de olduğu en az 20 devrimciyi işkence ile gözaltına aldı. Polis saldırısı sırasında yoldaşımız Zeynep Ülger kolundan sakatlanarak kolu alçıya alındı, bir arkadaşımızın ise başı yarıldığı için kafasına 10 dikiş atıldı.

İSTANBUL

Suruç Aileleri’nin Halitağa’da gerçekleştirdiği oturma eyleminin ardından Süreyya Operası önünde yapacağımız eyleme gitmek için yürüyüşümüze başladık. Polis yürüyüşümüze biber gazı ile saldırarak bizleri işkence ile gözaltına aldı.

Yoldaşlarımızla beraber 50’den fazla devrimci gözaltına alındı. Polisin işkencesi otobüs ve hastane kontrolünde de sürdü. Yoldaşımız Mısra Sapan, işkenceci polis tarafından doktor kontrolünün ardından merdivenden itildi.

 

Polisin ve devletin saldırılarına karşı yılmadık ve işkenceyle gözaltılara rağmen üzerinde 33 düş yolcusunun resminin olduğu pankartımızla Mehmet Ayvalıtaş Parkı’na yürüyüş gerçekleştirdik. Burada yoldaşlarımızın da aralarında olduğu 12 devrimci işkence ile gözaltına alındı.

 

 

Polis Saldırılarında İşkence ile Gözaltına Alınana Yoldaşlarımızın İsimleri

  • Ahmet Soykarcı
  • Atakan Polat
  • Batuhan Çotur
  • Fırat Kaya
  • Mısra Sapan
  • Nisa Durdu
  • Rıdvan Gezegen
  • Rojhat Yasmin
  • Şeyma Çopur

 

The post Suruç’un Kavgası Adalet Kavgası first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
Deniz Poyraz Kavgadır! https://anarsistgenclik.org/deniz-poyraz-kavgadir/ Fri, 18 Jun 2021 14:57:44 +0000 https://anarsistgenclik.org/?p=997   Deniz Poyraz Kavgadır! Bir gün önce, İzmir’de bulunan Halkların Demokratik Partisi bürosuna silahlı bir saldırı düzenlendi. Bu saldırıda HDP üyesi Deniz Poyraz silahla vurularak katledildi. Bu saldırı, Kürt halkına yönelik faşist bir saldırıdır, ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. Kürt halkı yıllardır devletin düzenlediği […]

The post Deniz Poyraz Kavgadır! first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>

 

Deniz Poyraz Kavgadır!

Bir gün önce, İzmir’de bulunan Halkların Demokratik Partisi bürosuna silahlı bir saldırı düzenlendi. Bu saldırıda HDP üyesi Deniz Poyraz silahla vurularak katledildi. Bu saldırı, Kürt halkına yönelik faşist bir saldırıdır, ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. Kürt halkı yıllardır devletin düzenlediği saldırılarla yok edilmeye çalışılırken Deniz Poyraz’ın ardından da söylenen söz değişmedi: “Bir Gider Bin Geliriz”

Bizler, Deniz’i kaybetmenin üzüntüsünü şimdi bu sözde saklı olan öfkeyle perçinliyoruz. Çıktığımız sokakla, attığımız sloganla, sıktığımız yumrukla söylüyoruz: “Faşizme Geçit Vermeyeceğiz!”

Dün Deniz Poyraz’ın ismini ağzına alıp “üzüntüsünü” dile getiren faşistleri ise tanıyoruz! Onlar ki bugüne kadar yüzlerce Kürt gencini katledenlerdir. Onlar, Onur Gencer gibi faşist katillerin dostu, halkların düşmanıdır. Bugün HDP’ye yönelik saldırıya “başka güçlerin bir oyunu” diyerek gerçeği saklıyorlarsa da biliyoruz, Deniz Poyraz’ın katili devlettir!

Bugüne dek gerçekleşen saldırılarda olduğu gibi bugün de Kürt halkının kavgası Deniz Poyraz’ı yitirmenin öfkesiyle büyüyecek. Devletin saldırıları boşuna, halkların özgürlük mücadelesi sürüyor, sürecek.

 

The post Deniz Poyraz Kavgadır! first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
Mafya Devlet Devrime Yenilecek! https://anarsistgenclik.org/mafya-devlet-devrime-yenilecek/ Wed, 09 Jun 2021 12:27:28 +0000 http://anarsistgenclik.org/?p=985   Bugün mafya devletten hesap sormak için Taksim Meydanı’ndaydık. Mafya devlet tarafından gerçekleştirilen kaybetmelere, katliamlara, hırsızlık ve yolsuzluklara karşı yaptığımız eyleme polis saldırısı gerçekleşti. Saldırı sonucunda aralarında Elif Önder, Meltem Çuhadar, Mısra Sapan, Nisa Durdu, Rıdvan Gezegen yoldaşımızın da bulunduğu 26 arkadaşımız işkenceyle gözaltına alındı. […]

The post Mafya Devlet Devrime Yenilecek! first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>

 
Bugün mafya devletten hesap sormak için Taksim Meydanı’ndaydık. Mafya devlet tarafından gerçekleştirilen kaybetmelere, katliamlara, hırsızlık ve yolsuzluklara karşı yaptığımız eyleme polis saldırısı gerçekleşti. Saldırı sonucunda aralarında Elif Önder, Meltem Çuhadar, Mısra Sapan, Nisa Durdu, Rıdvan Gezegen yoldaşımızın da bulunduğu 26 arkadaşımız işkenceyle gözaltına alındı.
 
Taksim Meydanı’ndan biz bir kez daha seslendik. Devletin saldırıları boşunadır. Saldırıları korkularındandır. Devlet mafyadır, katildir, hırsızdır. Ve bizler yaşamlarımızı çalan devleti yıkacağız!
 
Mafya Devlet Yıkılacak Elbet!
 
 

 

The post Mafya Devlet Devrime Yenilecek! first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
Ankara’da İsrail Büyükelçiliği Önünde Eylem Gerçekleştirdik https://anarsistgenclik.org/ankarada-israil-buyukelciligi-onunde-eylem-gerceklestirdik/ Wed, 12 May 2021 14:03:49 +0000 http://anarsistgenclik.org/?p=974 Gençlik örgütleri olarak Ankara’da bulunan İsrail Büyükelçiliği önündeydik. ”Katil İsrail Filistin’den Defol”, “Direnen Halklar Kazanacak” dövizlerimizle İsrail’in Filistin halklarına yaptığı saldırılara karşı eylem gerçekleştirdik.     #Filistin Kazanacak Gençlik örgütleri olarak Ankara’da bulunan İsrail Büyükelçiliği önündeyiz.”Katil İsrail Filistin’den Defol”, “Direnen Halklar Kazanacak” dövizlerimizle İsrail’in Filistin halklarına […]

The post Ankara’da İsrail Büyükelçiliği Önünde Eylem Gerçekleştirdik first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
Gençlik örgütleri olarak Ankara’da bulunan İsrail Büyükelçiliği önündeydik. ”Katil İsrail Filistin’den Defol”, “Direnen Halklar Kazanacak” dövizlerimizle İsrail’in Filistin halklarına yaptığı saldırılara karşı eylem gerçekleştirdik.

 

WhatsApp Image 2021-05-12 at 16.16.59

 

The post Ankara’da İsrail Büyükelçiliği Önünde Eylem Gerçekleştirdik first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
Filistin Kazanacak! https://anarsistgenclik.org/filistin-kazanacak/ Wed, 12 May 2021 12:01:32 +0000 http://anarsistgenclik.org/?p=954 İsrail devletinin Filistin’e yönelik saldırılarına ve işgaline karşı İstanbul’da bulunan İsrail Konsolosluğu önündeydik.  Basın açıklamamız aşağıdadır. Basın Açıklamamız: Direnen Filistin Halkları Kazanacak! 15 Mayıs günü İsrail Devleti’nin kuruluş, Filistinlilerin ise Felaket Günü’dür. Yıllar içinde Filistin halklarının katledilenleri anmak, yaşatılan sürgünü ve göçü unutturmamak için sokağa […]

The post Filistin Kazanacak! first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
filistin (2)

İsrail devletinin Filistin’e yönelik saldırılarına ve işgaline karşı İstanbul’da bulunan İsrail Konsolosluğu önündeydik.  Basın açıklamamız aşağıdadır.



Basın Açıklamamız:

Direnen Filistin Halkları Kazanacak!

15 Mayıs günü İsrail Devleti’nin kuruluş, Filistinlilerin ise Felaket Günü’dür. Yıllar içinde Filistin halklarının katledilenleri anmak, yaşatılan sürgünü ve göçü unutturmamak için sokağa çıktığı gün, “Nakba” günü olarak sembolleşmiştir. Bu yıl Nakba yaklaşırken katil ve işgalci İsrail Devleti’nin Filistin’e yönelik saldırıları sürüyor.

Yıllardır Filistin topraklarını işgal etmek için çocuk, genç, yaşlı fark etmeksizin binlerce Filistinliyi katleden, yüzbinlerce Filistinliyi göçe zorlayan İsrail Devleti yaklaşık 1 haftadır Doğu Kudüs’te bulunan Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yaşayan Filistinlileri düzenlediği saldırılarla mahalleden zorla çıkarmaya çalışıyor. İsrail Devleti kurulduğu 1948’den bu yana askerle, bombayla, tankla işgal edemediği toprakları, bugün bir kez daha Filistin halklarını sürgün ederek işgal etmeye çalışıyor.

Çünkü devlet yok eder; katliam yapar, soykırım yapar, etnik temizliğe girişir; savaşlarda bombalar, barışlarda bombalar, yakar, yıkar, göç ettirir. Dilini konuşturmaz, kültürünü yaşatmaz, istemediğini yok sayar. Zindanlara kapatır, köyleri boşaltır, halkları katleder. Baskı altına alır, sindirmeye çalışır, zulmünü herkese dayatır.

İsrail milliyetçisi “sivil yerleşimciler”e yer açma bahanesiyle Filistinli aileleri yaşadıkları evlerden, mahallelerden zorla çıkarmak için İsrail Devleti’nin başlattığı saldırılarda en az 12’si çocuk 35 Filistinli katledildi. Kardeşlerimiz katledilmeye devam ediliyor.

Kudüs’te günlerdir mahalleler basılırken, tarlalar ve evler yakılırken İsrail Devleti’nin saldırılarına karşı Filistinlilerin cevabı bir kez daha direniş oluyor.

Filistin’de işgale karşı direnenlerin simgesi Hanzala, İsrail Devleti’nin simgesi ise tanklardır. Ve bugüne dek devletlerin işgaline karşı tanklara taş atanlar, direnen halklar kazanmıştır. Bu kez de böyle olacak, Filistin halkları yaşadıkları toprakları cesaretle savunacaktır!

Bütün devletler katildir. Bizler işgalci devletlerin işgaline geçit vermeyen Filistin halklarının direnişini selamlıyoruz, kavganız kavgamızdır. Filistin’e özgürlük!

The post Filistin Kazanacak! first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
Bugün 1 Nisan : Korkmuyoruz, Cesaretle Üzerinize Yürüyoruz! https://anarsistgenclik.org/bugun-1-nisan-korkmuyoruz-cesaretle-uzerinize-yuruyoruz/ Fri, 02 Apr 2021 07:57:48 +0000 http://anarsistgenclik.org/?p=947 c   Bugün 1 Nisan*. Yüzümüz güleç. Yüzümüz yaptığımız şakalardan değil başka bir sebepten güleç ve bu gülüş bir inancı temsil ediyor, hiç solmayacak bir inancı.   Devlet “ben devletim”, polis ” “ben polisim” diyor. Bunu her seferinde yinelemesine, tekrarlamasına, meşruluğumuzun karşısına dikilmesine şaşırmıyoruz.   […]

The post Bugün 1 Nisan : Korkmuyoruz, Cesaretle Üzerinize Yürüyoruz! first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
 
Bugün 1 Nisan*. Yüzümüz güleç. Yüzümüz yaptığımız şakalardan değil başka bir sebepten güleç ve bu gülüş bir inancı temsil ediyor, hiç solmayacak bir inancı.
 
Devlet “ben devletim”, polis ” “ben polisim” diyor. Bunu her seferinde yinelemesine, tekrarlamasına, meşruluğumuzun karşısına dikilmesine şaşırmıyoruz.
 
Onların, biz ezilenlerin sırtından yumruğunu esirgemeyecekleri tarihle apaçık ortada. Devletin gerçekliği işkence, polisin gerçekliği katletmektir. Bu gerçek ezilenlerle ezenlerin karşı karşıya geldiği her an ayyuka çıkar. Bu yüzden devletin yasaklarla durduramadığı direnişi işkenceyle yıldırabileceğini sanması kadar basit hayalini çok görmüyoruz. Bu da O’na ve devletine en büyük 1 Nisandır işte.
 
Bugün 1 Nisan, devletin yasakları ancak ezilenleri kapsar ve devleti korur.
İsterse valiler, kaymakamlar koydukları ya da uyguladıkları yasaklara kılıflar uydursun isterse sokaklara çoğunluğunu yığsın. Sokakları ablukaya alarak “ben devletim, istediğimi yaparım bu sokaklarda” görüntüsü yaratmaya çalışıyor. Hemen düzeltelim: “Bu sokaklar bizimdir.” Her sokakta, her seferinde daha yüksek sesle söyleyelim: “Sokaklar bizim”. Bunu söylemekten, sokaklarımızı savunmaktan ve direnişimizi sürdürmekten bir adım geri durmayacağız. Bu kadarı bile korkularının tetiklendiğinin kanıtıdır işte. Bizi bu sokaklardan koparmak istemeleri de korkularındandır.
 
Bugün 1 Nisan, polisin bugün yaptıkları, bugüne kadar yaptıklarıdır.
Boğazımızı sıkıp, üzerimize çullanmak, nefesimizi kesmek. Bu onlara belki maddi veya mevkî bir karşılık olarak döner ama şunu bilsinler ki bu onlara kesinlikle direniş olarak dönecek. Bilinen bir sözü şöyle okumak yanlış olmaz: “Bugün hedef aldığın her hayat sana direniş olacak.”
 
Daha çoğuyla gelecekleri, gelip karşımıza duracakları, yaptıklarını yine yapacakları aşikâr. Hiç solmayacak inanç burada sivriliyor işte. Unuttukları yerden hatırlatıyoruz: “Korkmuyoruz, cesaretle üzerinize yürüyoruz”.
 
Vardığımız yer şuradır: karşılarına aldıkları sadece bizler miyiz? Yoksa insanlık onuru mu? Bugün yığıldıkları, kümelendikleri sokaklardan aldıkları karşılıklar bunun cevabıdır.
 
“Onurun çırpındığı bütün göğüslerde
Azgın lokomotifler gibi her nefes
Bir ses dolaşıyor yürekten yüreğe
Bir ses
Yalayarak geçiyor demir kapıları
Telörgülerde parmaklıklarda dolaşıyor
Kimse görmüyor belki duymuyor da
Bir ses dolaşıyor her yerde her an
Bir ses
Bir ses ki yaşamın tümüne özdeş
Sağırların kulaklarına fırtınadır
Körlerin gözlerinde güneş”
 
– Sergen Saka
*1 Nisan gününde Kadıköy’de gerçekleştirilen Boğaziçi eylemine yapılan polis saldırısı ardından yazılmıştır.
Şiir: Bir Ses – Adnan Yücel

The post Bugün 1 Nisan : Korkmuyoruz, Cesaretle Üzerinize Yürüyoruz! first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
Bu da Bir İşkencedir: TERS KELEPÇE https://anarsistgenclik.org/bu-da-bir-iskencedir-ters-kelepce/ Wed, 13 Jan 2021 17:15:17 +0000 http://anarsistgenclik.org/?p=940 Bir eliniz diğer elinizin içinde kalacak şekilde iki elinizi arkanızda birleştirin. Bu, yaşlıların yürürken kullandıkları duruştur. Bu duruşta bir el diğer elin avcunun içindedir. Böyle durmak ve yürümek alışmışlar için dinlendiricidir.Liselerde yeni yetme çete özentilerinin dayı dayı davranışlarından biridir bu duruşla dolaşmak. Dede ve ninelere […]

The post Bu da Bir İşkencedir: TERS KELEPÇE first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
Ters Kelepce

Bir eliniz diğer elinizin içinde kalacak şekilde iki elinizi arkanızda birleştirin. Bu, yaşlıların yürürken kullandıkları duruştur. Bu duruşta bir el diğer elin avcunun içindedir. Böyle durmak ve yürümek alışmışlar için dinlendiricidir.Liselerde yeni yetme çete özentilerinin dayı dayı davranışlarından biridir bu duruşla dolaşmak. Dede ve ninelere yakışan bu duruş zaten dangalak olan bu yeni yetme tipleri daha bi dangalak gösterir. Ters kelepçe bu duruşa benzer ama benzerliği sadece biçimsel bir benzerliktir. Ters kelepçede eller birbiriyle buluşmaz, bilek bileğin üstüne gelerek kelepçelenirsiniz.

Kelepçe, dizilerde filmlerde izlediğimiz metal kelepçe değildir. Daha çok inşaat sektöründe kullanılan plastik kelepçelerdir. Bu kelepçe sıkılırken kırt sesini duyarsınız, plastik kelepçe yapısı ile alakalı bir parmağı bile sıkıştırabilir yani sıkılmasının sonu yoktur. Polis de sıkabildiği kadar sıkar.

Devlet düzeni, kurumlarının işleyişi ile kurulur. Kurumlar, tanımlanmış hiyerarşileri ve statüleriyle işletilir. Prosedürler tartışmasızdır, talimatlar taraflarınca uygulanır, emir demiri keser… Bu safsatalar devletin düzenli imajını yaratmak için uydurulmuştur. Her şeyi duyan, her şeyi gören, ‘her şeye muktedir’ güçlü devlet karizmasını yaratmak içindir. Oysa ki sorunları çözemeyen, her şeyi karmakarışık işleyen, kendi iktidar kavgalarından hiçbir zaman kurtulamayan tam bir keşmekeştir devlet.

Polis, açıklamalara (eylemlere) saldırıya başlamışsa kendisine tanımlanmış görevin tamamını uygular. Bu tanımlamalar üç aşağı beş yukarı bellidir. Eylemin içeriğine yönelik tanımlar değişir. Saldırının sertliği bu tanımlarla ayarlanır. Eğer eylemciler kalabalıksa çevik eylemcilere doğrudan saldırmaz. Öncesinde biber gazı saldırısı yapar. Sonrasında maskeleri takılı bir şekilde yavaş yavaş eylemcileri kovalar. Biber gazında nefes alıp veremeyen eylemciler biber gazını soluyarak dağılırlar. Dağılma esnasında gözaltı yapar. Eylemciler kalabalık değilse eylemi engelleme bahanesiyle, en az bir eylemciyi beş polis tutacak şekilde “Al al al” komutlarıyla saldırırlar. Elli kişilik bir eyleme yüz polis saldırır ve en yakınlarındaki yirmi kişiyi tutarlar.

*Ters kelepçe işkencesi burada başlar.

Zar zor yere yatırdıkları eylemcinin kollarını arkasında birleştirirler. Birleşen kolları bileklerinden plastik kelepçeyle kelepçeler ve sonra siz yerde yüzüstü yatırılırken üstünüze basarlar. Sonra saçma sapan şeyler söylerler: “Cüzdanını ver, kimliğini ver, telefonu ver.” O an içinden “Salak mısın?” dersin. Ellerini arkadan kelepçeleyenler senden bir şeyler istemektedir. Korona krizinden beridir bir de şunu duyarsınız: “Maskeni tak.” İşte işkenceciyi işkenceci yapan ilk özellik de burada başlar; insana, insan bedenine yabancılaşması. Öylesine yabancılaşmıştır ki kollarınız arkanızda elleriniz kelepçeliyken düşen maskenizi tekrar takabileceğinizi düşünür. Otobüse taşınırsınız. Koltuklar dar ve kırıktır. Arbede bitmiş beklemeler başlamıştır. Otobüste on ya da onbeş eylemci ama buna karşılık yirmi polis vardır polislerle muhatap olmazsın. Otobüs önce karakola, sonra hastaneye, hastaneden emniyet müdürlüğüne, emniyetten hastaneye, hastaneden de savcılığa gidecektir. İki kez alınmışsanız bunu bilirsiniz. Ama yanınızda sanki uzaydan ışınlanmış yaratıklar vardır. Polisler birbirlerine “Nereye gidicez hastaneden nereye gidicez…” gibi konuşmalar yapar. Siz ters kelepçenin işkence olduğunu ve kelepçelerin açılması gerektiğini söylersiniz ama kelepçeleri açmazlar. Bazen söylediğiniz an saldırırlar; bazen siz “insanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganını atarsınız, o an saldırırlar. Zaten saldırmak için bahane isterler ve istedikleri bahaneyi bulunca da saldırırlar. Bazen de “Açardık ama keski yanımızda yok” diyerek dalga geçerler. Hastaneye kelepçesiz girmeniz gerekir. Kelepçeler keskiyle kesilir, keski otobüsteki polislerin birindedir. Kelepçesiz bir şekilde iki kolunuzda iki polis doktoru beklersiniz. Doktoru yalnız görmeniz gerekir, bu bir protokoldur. Ama odaya girerken iki polis ayrılmaz yanından. Hastane kapısı ile otobüs kapısı arasında yolculukta yapılan işkenceleri anlatan ajitasyonlar atarsın ya da atarsın bir slogan. Çünkü atsan da atmasan da otobüse binerken ters kelepçe kavgası vereceksin ve işkence yapacaklar. Devlet için kendi tarafında olmayan herkes teröristtir. Ve polis teröristleri tartaklamak için bahaneler arar, yaratır. Ters kelepçe hem işkencedir hem de bir işkence bahanesidir.

Hastaneden emniyete polis ifadesine götürüleceksin. Hastaneye ters kelepçe ile getirilmişsin. Polisin ters kelepçe yapmasının hiçbir gerekçesi, gerçekliği kalmamış. Ama yine ters kelepçelenmişsin. Otobüs emniyete gelmiş, tek tek ifadeye götürülüyorsun. Kelepçeler kesiliyor, ifadeye götürüldün, ifade işlemleri bitti. Polise ifade vermiyorsun, versen de vermesen de savcıya ifade vermek için savcı adliyeye çağırana kadar gözaltında tutuluyorsun. Nezarete girerken didik didik aranıyorsun bazen çıplak aramak istiyorlar aratmıyorsun. Nezarethanede bir belki iki üç gün tutuluyorsun. Polisin verdiği yemeği yemiyorsun, nezarethanede olduğun sürece açsın. Savcılık seni adliyeye çağırmış. Savcıya gitmek için önce hastaneye götürüleceksin. Emniyette tekrar ters kelepçe yapılıyorsun! Hastaneye gidiyorsun, kelepçeler kesiliyor, doktorla görüşüyorsun. Hastane kapısı otobüs kapısı arası tekrar bir polis saldırısı ve tekrar ters kelepçe yapılıyorsun. Adliye geldin, kelepçeler kesiliyor adliye nezarethanesinde bekletiliyorsun. Savcıya ifade verdin ve savcı değerlendiriyor, mahkemeye sevk yaparsa ve tutuklanırsan hapishaneye götürülmek için otobüse götürülüyorsun ve tekrar ters kelepçe. Mahkemeye sevk yapılmamışsan serbestsin.

Tüm süreçte dört beş kez ters kelepçe yapılıyorsun. Her ters kelepçede ellerini kollarını büküyorlar, sırtını yumrukluyor, tekmeliyorlar. Her ters kelepçe yapma anı bir bahane ve her ters kelepçe ‘kanunsuz’. Yani kendi kanunlarını bile bile çiğniyorlar. Ceza yasalarının 93. maddesinde gözaltına alınan kişinin kendisine veya bir başkasına zarar vereceğine yönelik belirti ya da kaçacağına ilişkin emare varsa kelepçelenerek tutulacağı yazıyor. Bu kelepçeleme, kolların düz ve ellerin önde birleştirilmesi şeklini tarifliyor. Ters kelepçe kanunlarda değil Emniyet Müdürlüğü’nün çıkardığı bir genelgede geçiyor ve bu bir dayanak değildir.

Açık açık defalarca işkenceden yargılanan TC’nin tarihi bilinmektedir. 80’lerin 90’ların işkencelerinin anlatılarını dehşetle dinliyoruz. Şimdi devlet ara ara eski tarzına dönse de işkence yapmanın yeni yollarını aramış bulmuş. İşte bunlardan birisi de ters kelepçedir.

Devlet adaletsizliktir. Kendi kanunlarını bile uygulamaktan acizdir. Devlet düzen değil bir keşmekeştir.

Belki de yazının başından beridir bir iki defa bu duruşu denemişsindir. Kollar arkaya ellerinizi bilekten üst üste koyarak beklemişsindir. Saatlerce bileklerin sıkılmış bir şekilde durduğunda önce parmakların uyuşmaya başlıyor uyuşma elini sarıyor, omuzların kollarını taşıyamıyor. Bu bir işkencedir ve sen işkencecini tanıyorsundur. Ellerini kollarını acıyı ağrıyı umursamazsın, duruşunu düzeltirsin yanındaki arkandaki önündeki yoldaşlarına bakarsın. İşkenceye ortak karşı koyarsın. Karşı koyuşumuz bu işkenceyi bitirebilir. Direnişimizle bulunamayan keskiler bulunur ve ters kelepçeler kesilir.

Mısra Sapan

The post Bu da Bir İşkencedir: TERS KELEPÇE first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
Gözaltındakilerin Adliye’ye Çıkartılması Bekleniyor https://anarsistgenclik.org/gozaltindakilerin-adliyeye-cikartilmasi-bekleniyor/ Thu, 07 Jan 2021 06:56:18 +0000 http://anarsistgenclik.org/?p=926       Boğaziçi Üniversitesi’nin kayyum rektörü Melih Bulu’ya karşı yapılan eylemlerden sonra evleri polis tarafından basılan aralarında Anarşist Gençlik’ten Mısra Sapan, Rıdvan Gezegen ve Zeynel Çuhadar ile Devrimci Otonomlar’dan Arda Yüksel’in de bulunduğu 36 öğrencinin bugün Adliye’ye çıkartılması bekleniyor.

The post Gözaltındakilerin Adliye’ye Çıkartılması Bekleniyor first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
 

ErEITUnXYAUfOUE

 

 

Boğaziçi Üniversitesi’nin kayyum rektörü Melih Bulu’ya karşı yapılan eylemlerden sonra evleri polis tarafından basılan aralarında Anarşist Gençlik’ten Mısra Sapan, Rıdvan Gezegen ve Zeynel Çuhadar ile Devrimci Otonomlar’dan Arda Yüksel’in de bulunduğu 36 öğrencinin bugün Adliye’ye çıkartılması bekleniyor.

WhatsApp Image 2021-01-07 at 08.42.19

The post Gözaltındakilerin Adliye’ye Çıkartılması Bekleniyor first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
Boğaziçi Üniversitesi Direniyor https://anarsistgenclik.org/bogazici-universitesi-direniyor/ Wed, 06 Jan 2021 16:57:52 +0000 http://anarsistgenclik.org/?p=909 Bugün aralarında üç yoldaşımızın da bulunduğu 14 arkadaşımız Bogaziçi Üniversitesi’nin kayyum rektörüne karşı eyleme katıldıkları için gözaltına alındı. Gençlik olarak gözaltı tehditlerine rağmen bulunduğumuz her alanda sesimizi yükselttik. Polis tarafından abluka altına alınan Boğaziçi Üniversitesi’ndeki arkadaşlarımıza beraber kayyum rektöre karşı her yerde eylem gerçekleştirdik.   […]

The post Boğaziçi Üniversitesi Direniyor first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
135386253_541074743533742_2899264162561036680_n (1)

Bugün aralarında üç yoldaşımızın da bulunduğu 14 arkadaşımız Bogaziçi Üniversitesi’nin kayyum rektörüne karşı eyleme katıldıkları için gözaltına alındı.

Gençlik olarak gözaltı tehditlerine rağmen bulunduğumuz her alanda sesimizi yükselttik. Polis tarafından abluka altına alınan Boğaziçi Üniversitesi’ndeki arkadaşlarımıza beraber kayyum rektöre karşı her yerde eylem gerçekleştirdik.

 

indir
Boğaziçi Üniversitesi’nden Beşiktas vapur iskelesine kadar yürüyüş gerçekleştiren arkadaşlarımız vapurla Kadıköy’deki rıhtım meydanında kendilerini bekleyenlerle buluştu ve binlerce kişi hep beraber polis baskınlarına ve işkencelere rağmen mücadeleyi sürdüreceğimizi haykırdık.

B

The post Boğaziçi Üniversitesi Direniyor first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
DEVLET TERÖRDÜR KORKMUYORUZ https://anarsistgenclik.org/devlet-terordur-korkmuyoruz/ Wed, 06 Jan 2021 08:02:01 +0000 http://anarsistgenclik.org/?p=900 Bu sabah İstanbul Valisi, Beşiktaş ve Sarıyer’deki tüm eylemlerin yasaklandığını duyurdu. Açıklamayı twitter hesabından duyuran Vali, “Toplumun salgından korunması ve salgının yayılımının engellenmesi çalışmalarına olumsuz tesir edebileceği değerlendirilerek, bu ilçelerimizde her türlü toplantı, gösteri ve yürüyüş yasaklanmıştır.” dedi.   Onların söylemekten bile kaçındığı cümleleri biz […]

The post DEVLET TERÖRDÜR KORKMUYORUZ first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>
görsel
Bu sabah İstanbul Valisi, Beşiktaş ve Sarıyer’deki tüm eylemlerin yasaklandığını duyurdu. Açıklamayı twitter hesabından duyuran Vali, “Toplumun salgından korunması ve salgının yayılımının engellenmesi çalışmalarına olumsuz tesir edebileceği değerlendirilerek, bu ilçelerimizde her türlü toplantı, gösteri ve yürüyüş yasaklanmıştır.” dedi.
 
Onların söylemekten bile kaçındığı cümleleri biz ifade edelim. Korku, yasaklar. AKP’nin yıkılma korkusu gün geçtikçe artıyor. Korkusu arttıkça yasakları da artıyor. Bu korku bugün başlamadı. Gezi’de, Kobanê’de direnenler; Amed’de, Suruç’ta, Ankara’da patlayan bombaların ardından katledilenler için sokağa çıkanlar devletin korkusu oldu. Geçen her yılda devlet korkuyla saldırdı ve yasakladı. Direnenlerin cesareti ise mücadeleye dönüştü.
 
Tekrar söyleyelim, her yasak korkunun göstergesidir. 4 Ocak 2021 günü Boğaziçi Üniversitesi’ne cumhurbaşkanı tarafından atanan kayyum rektöre karşı gençlik üniversite önünde, eylemdeydi. Kolluk kuvvetlerinin karşısında adalet isteyen binlerce gencin öfkesi vardı. Bu kızgın kararlılık, atanmış kayyum rektör Melih Bulu’yu ve atayanları korkuttu. Korkanlar gençliğe saldırdı; copu, kalkanı, plastik mermisi, tazyikli suyu ile saldırdı. Korkutup kaçıracaklarını zannettiler. Kimse kaçmadı. Gençlik yüklendikçe yüklendi, çaresizlikten saçmalayan polisler Boğaziçi Üniversitesi’nin kapısını kelepçeleyerek kendilerini korumaya çalıştılar. Pazartesi için direniş sonlanmış, “Çarşamba günü için döneceğiz” denmişti.
 
Pazartesiden korkanlar çarşambayı beklemediler. Devletin medyasının “terör örgütü” ilan ettiği bizler “Terör örgütünün” devlet olduğunu defalarca söylemiştik. Devlet pazartesi akşamından salı gecesine çarşamba sabahına bir polis terörü başlattı. 2 gün içinde 40’a yakın arkadaşımızın evleri polis tarafından basıldı, arananlar işkenceyle gözaltına alındı. İki gündür gözaltında tutulan arkadaşlarımıza işkenceler ve tehditler sürdürülüyor. İşte terör budur. Ellerinde arama listeleriyle baskınlar, işkenceler, gözaltılar sürüyor.
 
Baskınlardan, işkencelerden, yasaklardan korkmuyoruz. Terörünüz bizi korkutamayacak. Cesaretimizle üzerinize yürüyeceğiz.
 
Siz Gideceksiniz, Biz Kalacağız! Kazanacağız!
 
 

The post DEVLET TERÖRDÜR KORKMUYORUZ first appeared on Anarşist Gençlik.

]]>