Sınıf Başkalığından Belediye Başkalığına Seçimler Tek Şeçeneğimiz mi?

Tahta

Seçim dönemi ve sonrası… Ne olacağını, neler yaşanacağını bizden iyi anlayan olamaz. İradenin, düşüncenin teslimiyeti ne demek iyi biliriz.

Bizim yerimize düşünen, bizim için doğru olanın ne olduğunu bilen ebeveynlerimiz, hoca­larımız, müdürlerimiz… Neyi nasıl düşüneceği­mizden yapacağımıza her şey belirlenir. Belirle­nen, planlanan yaşamlar yaşamamızı isterler.

Seçimlerde de, yönetme iktidarını almaya soyunanlarla yönetilmek zorunda olanlar ara­sındaki ilişkide de aynı durum vardır. Bir son­raki seçimlere kadar, devlet hâkimiyetindeki sınırlar içindeki tüm insanlar için neyin iyi neyin kötü olacağını belirleme yetkisi alır seçilecek yöneticiler.

Oy verenlerin iradelerini, oy sandıklarında teslim aldıktan sonra çıkarılacak her yasayla her şeyi belirleme yetkisine sahip olurlar. Bu ne demek?

Ananın, babanın maaşından, nerede oturup oturmayacağına; neyi nasıl öğreneceğinden, ne zaman ölüp ölmeyeceğine kadar her şeyi belir­leme yetkisidir bu. Sayılanlar abartı mı?

Üç kuruşluk parayla ay sonunu getirmeye çalışan insanların asgari ücret belirleyicisi, çalışma koşullarının nasıl olacağının belirleyi­cisi, sigortalı olup olmamalarının belirleyicisi seçilen yöneticilerdir. Yine seçilen yöneticile­rin işidir yediğin ekmeğin, içtiğin suyun fiyatını belirleyen.

Rant sağlamak için evinden çıkmanı iste­yen de, çıkmadığında seni zorla çıkartma em­rini veren de, kepçeyle evinin yıkılma kararını veren de bu yöneticilerdir.

Kendince düşman belirlediklerini öldürmen için seni askere alan da, zengin olana ölmeme­sini garanti eden de aynı yöneticilerdir.

Sana neyin nasıl öğretilmesi gerektiğine karar veren de, 1 milyon kişinin başvurduğu ama 200 bininin alındığı bir sınavla senin ge­leceğini belirlerken dalga geçen de aynı yöne­ticidir.

Yasalar koyarak, bu yasaları uygulayarak, yasalara uymayanları cezalandırarak, seçim­lerde aldığı yetkiyi kullanır yöneticiler.

Seçimler, siyasi iradelerin teslimidir. Bizim bu sürece bile katılma hakkımız yoktur 18’in­den önce.

İnsanlardan oy alarak yapacakları kötü­lükleri meşrulaştırırlar insanların gözünde. Siz seçtiniz derler, oy vermeseydiniz öyleyse. Önce oy vermeye zorunlu tutarlar, sonra oy vermeseydiniz derler.

Biz, iradeleri evlerde, okullarda, yurtlarda teslim alınmış olanlar biliriz. Biliriz biz, sizin yerinize de düşünürüz diyenleri, fikrimiz alın­madan yapmak zorunda olduklarımızı. Seçim döneminin büyük dünyasında saklı olan bu. Dü­şüncelerimizi, isteklerimizi yasaklayan kurum­ların tahakkümü bitince, yeni tahakküm siste­mi, siyasi seçimler olarak belirir önümüzde.

Biz biliriz. İradelerin teslim alınmasının ne olduğunu iyi biliriz.

Ve seçim dönemi gelip çattığında, üzeri­mizde otorite olmanın planlarını yapanlara ve­rilecek cevabın sandıklarda olmadığını biliriz.

Yazan: Şeyma Ç

 

    Benzer yazılar: