Kara Tahta’da “Edebiyatta Kadın Düşmanlığı: Mizojin” aktarımı yapıldı

Aktarımda mizojinin tıbbi tanımından bahsedildikten sonra kadın mücadelesindeki anlamı anlatıldı. Hem bu coğrafyada hem de dünyanın her yerinde kadın düşmanlığının olduğu, bu düşmanlığın “gelişmiş, aydın toplum” olmakla ilgili olduğu değil; ataerkil zihniyetin kendisi olduğuyla ilgili vurgu yapıldı.

Alexandre Dumas, Moliere, Victor Hugo, Cervantes gibi çok ünlü yazarların kadın düşmanı olduğundan bahseldildi. Ardından Bukowski, Voltaire, Baudelaire, Henri Jeanson, Goncourt Kardeşler ve Emrah Serbes’in kadın düşmanlığı ayrıntılı olarak, eserlerinden sözleriyle anlatıldı.

Batılı olmanın, uygar olmanın, muhafazakar olmanın kadın düşmanı olmamak demek olduğuna, aksine kadın düşmanlığının her toplumda olduğuna vurgu yapıldı. Bunun ataerkilliğin kendisiyle ilgili olduğuna ve bunun karşısında kadının örgütlü mücadelesinin bu sistemi yıkacağına vurgu yapılarak aktarım sonlandırıldı.

Aktarımda geçen kadın düşmanı sözlerin bazıları;
-Her ay kanayıp da ölmeyen canlıya güven olmaz. BUKOWSKI
-Çekici ol ve sus! BAUDELAIRE
-Akıllı kadınları sevmek ibnelere özgü bir zevktir.BAUDELAIRE
-Sayın Dük, kadınlar kafese konulup dövülmesi ve iyi beslenmesi gereken hayvanlardır.-BAUDELAIRE
-Kadınlar fırıldaklara benzer, ancak paslanınca sabitlenirler.-VOLTAIRE
-Sarayda Parisli üç çirkin hanım vardı, onlara “korkuluksuz köprüler” adını takmışlardı çünkü kimse üstlerinden geçmek istemiyordu.-VOLTAIRE
-Kadınlar zaten akılsız olduklarından ötürü asla akıllarını kullanmazlar.-HENRI JEANSON
-Fahişeler sosyete kadınların tam halidir.-HENRI JEANSON
-Deha erkeklere özgüdür.GONCOURT KARDEŞLER
-Doğa bir kadını dölyatağı konumuna indirgemiştir.- GONCOURT KARDEŞLER