Kara Tahta’da “Hipernormalizasyon” Aktarımı Yapıldı

26A Atölye Kara Tahta’da dün, Korsan Parti Hareketi’nden Deniz Yenihayat tarafından “Hadi Yaşadığımız Distopyanın Adını Koyalım: Hypernormalisation” başlıklı aktarım gerçekleştirildi.

Aktarıma belgeselci Adam Curtis’in “Hypernormalisation” adlı belgeselinden kısa bir gösterim ile başlayan Deniz Yenihayat, bugün küresel çapta içinde yaşadığımız korkunç yıkıma ve bu yıkımın nasıl normalleştirildiğine değindi.
Antropoloji profesorü Alexei Yurchak’ın Everythig Was Forever Until It Was No More kitabında kullandığı “hipernormalizasyon” kavramından bahseden Deniz Yenihayat, kitapta, Sovyetlerin çöküş döneminde politikacılar tarafından “her şeyin plana uygun ilerlediği” yönünde propagandalarına karşın insanların kaderlerini değiştiremeyeceklerine inanarak, var olan duruma “aşırı entegre” bireyler haline geldiğini belirtti.

Aktarımda, bugün yaşadığımız hipernormalizasyonun göstergelerini iklim değişikliği, ekonomi-politik çöküş, küresel terör, yükselen ırkçılık, sosyal adaletsizlikler, sürekli savaş ve yıkım beklentisi olarak sıralandı. Bugün çökmekte olan sisteme aşırı entegre olduğumuzu, temsili demokrasi adı altında işlevsizleştirilmiş devletlerde yaşamak zorunda bırakıldığımıza değinen Deniz Yenihayat, bu çöküş gerçeğiyle ancak onu “aşırı normalleştirerek” başa çıktığımızı belirtti. İçinde yaşadığımız küresel sistemde yalnızca “mobilyalarımızı, bedenlerimizi ya da sosyal medya profillerimizi kontrol edebildiğimizi ve değiştirebildiğimizi belirten Yenihayat, bugün internetin de bu amaçla kullanılmakta olduğunu vurguladı.

Aktarımda veri şirketleri, troll orduları, bot hesaplar, post-truth kavramı etrafında anlatılırken; bir distopya örneği olarak hipernormalizasyonun çözümü için yine de internetle yaratılacak ağ toplumu aracılığıyla bir çözüm mümkün mü sorusuna cevap arandı.