KaraTahta’da “Göbeklitepe” aktarımı yapıldı

Kara Tahta’da “Göbeklitepe” aktarımı Özgür Erdoğan tarafından gerçekleştirildi.

Devletsiz toplulukların yaşamından ve bu toplumlarda, merkezileşme ve iktidarın oluşumu hakkında yapılan araştırmalardan,Göbekli Tepe’nin tarihte bilinen ilk merkezileşme hamlelerinden biri olduğundan bahsedilen aktarımın özeti şöyle:

“Bundan 21 yıl önce kazı çalışmalarına başlanan Göbekli Tepe’de bugüne kadar açığa çıkarılan her bir bulgu arkeoloji ve antropoloji dünyasında  yeni br soru işaretine dönüşürken, konunun diğer ilgilerince heyecanla karşılanmaya devam ediyor.

Göbekli Tepe, tarımdan çok çok önceki bir süreçte,  günümüzden yaklaşık 12.000 yıl önce bugün Bereketli Hilal olarak adlandırdığımız bölgede avcı toplayıcı topluluklar tarafından yapıldığı düşünülen bir yapılar topluluğu.  Bu adını andığımız yapılardan 20 tane olduğu düşünülüyor. Bugün bunlardan sadece 6 tanesi gün ışığına çıkartılmış. Bu yapılar, T biçimli taşlardan oluşan yuvarlak yapılar. Çapları 10 ya da 20 Metre arasında. Her yuvarlak yapıda en 10 ila 15 arasında dikilitaş var ve bunların merkezinde yapının girişine bakan ve diğerlerinden daha büyük olan 2 dikilitaş bulunuyor.

Geçtiğimiz yıllarda yaşamını yitiren, Gebekli Tepe eski kazı başkanı Arkeolog Klaus Schmidt burası için ” dinsel bir merkez” olma ihtimali yüksek derken, buradaki yapıların birer “tapınak” olabileceği ve burada bir “ruhban sınıfın” yaşamış olabileceğini söylemişti. Bu iddiaların kendisi, ekonominin belirleyici rol olarak görüldüğü ve tarım gibi ekonomik bir gelişmenin diğer her şeyi belirlediğine dayanan “Neolitik Devrim” ya da “Tarım Devrimi” diye anılan teoriyi tartışmalı hale getirmiştir.

Öte yandan bu tartışmaların kendisi,biz  anarşistlerin bir hayli ilgisini çekmektedir. Devletsiz toplulukların yaşamıyla yakından ilgilenen ve bu toplumlarda, merkezileşme ve iktidarın oluşumu hakkında incelemeler yapan bizler, Göbekli Tepe’nin tarihte bilinen ilk merkezileşme hamlelerinden biri olduğunu düşünmekteyiz.

Öte yandan bizler, Bir merkezileşme hamlesi ile başlayıp devlet olma (binlerce yıl)  sürecine kadar giden gelişmelerin kökeninde ise ne sadece dini, ne sadece ekonomik ne de sadece sosyal koşulların etkili olduğunu, bu gelişmelere neden olan etkenlerin hem ekonomik, hem siyasal hem de sosyal nedenlerle açığa çıktığını düşünmekteyiz.”