Cahil Bir Köylünün Bitmeyen Özgürlük Tutkusu: Emiliano Zapata


Okuma yazma bilmeyen bir dağ köylüsü , adaletsizliklere karşı biriken hıncın patlaması , halkın içinden bir yansımadır Emiliano Zapata.

Bir köylü ancak toprağa minnet eyler , efendilerin bitmek bilmeyen kazanma arzusuna değil. Devletin toprağını, gaspederek haksız yere topraksız köylüye dağıtan Zapata’yı bir haydut olarak kendince adlandıran Diktatörlük’e , bugüne kadar gölgeden kalmışların sözünü sözü ederek cevap verdi Zapata : “ Toprağın sahibi olmaz,biz toprağa aidiz ve bize nimetlerini sunduğu için ona minnettarız. Bu yüzdendir diktatörlüğe karşı silahlanışımız ”

Emiliano Zapata , kesinlikle entellektüel bir politikacı değildi. O’nun varoluşunun bu kadar güçlü olması , güçlü bir halkın, lidere ihtiyacı olmayan bir halkın ferdi olmasından geliyordu. Zapata’nın mücadelesi bir slogandır sağır kulaklara, aynı zamanda bir sloganın harekete geçerek mücadele olmasıdır hükümete karşı.

Emiliano , verilecek her mücadelenin birleşip bütünlüklü bir direniş örgütlenmesinin olması gerektiğine tüm ruhuyla inanıyordu. Ömrünün son zamanlarına düşen 1917 yılına kadar hayatı boyunca hiç okyanus görmemişti. Daha da önemlisi bir okyanusun nasıl bir şey olduğu konusunda en ufak fikri yoktu, çünkü okula hiç gitmemiş , kitap nedir bilmiyordu. Onunla beraber yoldaşları da bu durumdaydı. 1917’nin sıcak günlerinde , birileri gelip Sovyet Rusya’da da Meksika’daki harekete benzeyen direnişlerin olduğundan bahsetmişti. Emiliano bunu duyar duymaz birden ayağa fırlayarak “ Gidelim Sovyetlerdeki işçilere ve topraksız köylülere haber verelim , eğer ihtiyaçları varsa buradan 1000 atlıyla yardıma gidebiliriz.” Diyerek sevinçle bağırdı. Okyanus nedir bilmeyen, onu atlarla nasıl aşılabileceğini hiç düşünmeden direnişlerin evrensel bir örgütlülük oluşturmasını isteyen, hayallerinin peşinden koşan bu isyankar köylü ölene kadar bu uğurda savaştı. Onun tüm bu cahil haliyle , köylülüğüyle dalga geçen , sistemin mürekkebini yalamış düşmanlarının isimleri bugün engereklerden – çiyanlardan , itten böcekten daha da altda hatırlanmaktadır.