İç Güvenlik Reformu’na İnat #sokaklarbizimdir

“Tüm kurumlarımız üzerine düşeni yaparak sokakları bu vandallardan süratle temizleyecektir” sözleriyle duyduk İç Güvenlik Reformu paketini. Suç sayılacak maskeden, uzatılan gözaltı sürelerine kadar sokağa çıkan herkese yönelik yaratılmak istenen bir tehdide dönüşen İç Güvenlik Reformu’nu tanımıyoruz.

Tanımıyoruz çünkü;
-Yeni yasa çerçevesinde molotof kokteyli “saldırı aracı” olarak tanımlanıyor. Böylelikle düzenlenen her sokak eyleminde polisin “tehdit altında” olduğu iddiası yaratılarak, polise-jandarmaya molotoflu kişilere “doğrudan ateş etme” yetkisi veriliyor. Bugüne kadar yaşanan polis saldırılarında yüz binlerce insan yaralanmış, sayısız insan sakat bırakılmış, onlarcası ise katledilmiştir. Düzenlenen her eylemde, eğer bir “saldırı aracı” varsa, bunun polis tarafından kullanılan tazyikli su/biber gazı, atılan plastik mermi, sıkılan gerçek kurşun olduğu açıktır. Sokağa çıkan her bir kişi ise, maruz bırakıldıkları bu tehdide karşı durmakta, kendi varlığını koruyabilmek için direnmektedir.

-Yüz kapatarak eylemlere katılmak suç sayılıyor.
Yolsuzluklara, savaşlara, katliamlara, adaletsizliklere karşı sokağa her çıktığımızda katil polisin gazıyla, copuyla, TOMAsıyla, mermisiyle tehdit ediliyor; devletin gözaltısıyla, tutuklamasıyla yıldırmak isteniyoruz. Bizler maruz bırakıldığımız her tehdide karşı, katliamlarını ört bas etmeye, saklanmak için yüzünü maskeyle gizlemeye çalışan katil polise karşı, yüzlerimize taktığımız maskelerin ardında katillere olan öfkemizi büyütüyoruz.

-Polise 24 saat gözaltı yapma yetkisi veriliyor.
“Suç işlenme olasılığı”na dayanarak, gözaltı süreleri uzatılacak. Savcı ya da hakim kararı aranmaksızın, gözaltı süresi 48 saate kadar çıkartılabilecek. Böylelikle gözaltı süresince yaşanan baskı ve işkencenin de süresi arttırılacak. Polis gözaltına aldığı her bir devrimciyi “ince arama” adı altında tehdit edip, işkenceyle yıldırmaya çalışırken, düzenlenen yasayla birlikte baskının, tacizin, işkencenin önü daha da açılacak.
“İç Güvenlik Reformu” adı altında yapılan yasal düzenleme öncesinde de, polis şiddetini, baskısını, işkenceyi biliyorduk. Şimdi onlar, baskısını, işkencesini “hukuk” adı altında meşrulaştırmaya, yaptığı yasa düzenlemesiyle bizlere yönelik tehdidini arttırmaya, adaletsizliklere karşı mücadele edenleri yıldırmaya çalışsa da başarılı olamayacaktır.

Bizler, sokaklara çıkıp adaletsizliklere karşı mücadele edenler, yapılan hiçbir düzenlemeyle, çıkarılan hiçbir yasayla sokakları terk etmeyeceğiz. Yaşamlarımızı çalanlardan hesap sormaya devam edeceğiz. İşte bu yüzden, bizleri yıldırarak sokaklardan yalıtmak isteyenlere karşı, İç Güvenlik Reformu adı altında çıkarılan bu yasa paketini TANIMIYORUZ !

SOKAKLAR BİZİMDİR !

KADIKÖY LİSELİ PLATFORMU