Genç İşçi Derneği Olarak Asgari Ücreti Açıkladık:2695 TL

Bugün genç işçiler olarak ceplerine milyonlar dolduran patronların, boş buzdolaplarımızın üzerindeki faturalara bile yetmeyecek olan asgari ücrette yapacakları “artışı” onlardan önce biz açıkladık.

Her şeye zam geliyor. Yediğimiz yemeğe, içtiğimiz suya, ödeyemediğimiz kiraya devlet zam yapıyor. Yapılan her zam biz işçiler için yeni bir kriz demek. Hal böyleyken herkesten önce biz açıklıyoruz: 2021 yılı asgari ücreti 2695 lira olacak!

Devletlerin ve patronların yarattığı krizlerle yaşamak istemiyoruz. Bize sundukları asgari yaşama karşı, azami mücadeleyle sokaklardayız. Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiğimiz eylemin basın açıklaması şu şekilde;

Genç İşçi Derneği olarak ilan ediyoruz. 2021 yılı için belirlenecek asgari ücrete asgari artışı hükümetten önce biz açıklıyoruz.

Bugünlerde işçiye verilecek olan asgari ücret tartışılıyor. Hükümet sözde işçi temsilcisi sendikacılar ve patronlarla bir araya geliyor. Ne kadar kazanacağımzı belirliyorlar. İşin arka planı hiç öyle değil. Onlar bizim emeğimizin ne kadar çalınacağını belirliyorlar.

Sözde asgari olan yani en düşük ücret olarak bizlere sunulan bu para aslan payından geride kalanlar. Onlar da bunu belirliyorlar. Asgari ücret yalnızca yaşayıp çalışmamız için verilen bir sadakadan fazlası değil.

Bizlere bu sadakayı layık görenler asgari ücreti enflasyon oranına göre belirlediklerini söylüyor. Ancak bu enflasyon oranının da koca bir yalan olduğunu çok iyi biliyoruz. Biz bunu nereden mi biliyoruz? Buzdolabımızın içi bomboş; ama dolabın üzeri yapıştırdığımız ve ödeyemediğimiz için kesilen elektrik, su, doğal gaz faturalarıyla dolu. Bu oranın yalan olduğunu nereden mi biliyoruz? Ayağımıza alamadığımız ayakkabıdan biliyoruz.

Bugün 11 Aralık Cuma, bir sonraki asgari ücret belirleme toplantısı 15 Aralık Salı günü olacak. Ama bizim sonucu beklememize gerek yok. Bu toplantıların sonucunu bugünden biliyoruz. Hükümet geçtiğimiz yıl bu aylarda asgari ücrete %15 zam yapmıştı. Bu sene de bundan daha fazla bir rakam açıklamayacaklar. Şimdi asgari ücrete yapmayı düşündükleri artış yüzde 10’u zor geçiyor. Oysa geçen yıla oranla yemeğe doğradığımız domatesi yüzde 70, biberi yüzde 60, yumurtayı yüzde 80 daha pahalıya alıyoruz. Her gün soframıza koyduğumuz ekmek bile yüzde 20 zamlandı.

Kuru fasulyenin fiyatı yüzde 40’tan, pirinç yüzde 20’den fazla arttı. Mercimeğe geçen yıla oranla yüzde 58 daha fazla ödüyoruz. Aynı dönemde kuru soğan fiyatı yüzde 37, ayçiçek yağı yüzde 34, margarin fiyatı da yüzde 36 arttı. Buğday, yaşadığımız topraklarda oldukça fazla üretilse de una yapılan zam yüzde 20’den fazla.

Kiraya, elektriğe, suya, doğal gaza gelen zamları artık takip bile edemiyoruz. Yük her zamanki gibi korona krizinde de biz ezilenlerin sırtında. Kafe, bar, restoranlarda çalışan arkadaşlarımız işsiz kaldı. Binlercemiz giderek yoksullaştı. Yani biz açlığa mahkum edildik. Ama nedense hiçbir ödeme iptal edilmedi. Hiçbir fatura ödemesi iptal edilmedi, kiralar alınmaya devam edildi. Faturalara yapılan zam elektriğe yüzde 32, doğal gaza yüzde 34 oldu. yani biz açlığa mahkum edildik.

Çalışmaya zar zor devam edebilenlerimiz içinse asgari ücrete yapılacak zamlar yetmiyor. Belirlenen asgari ücretin bin liraya yakını vergi ve diğer kesintilere gidiyor. Asgari ücretli işçiler olarak, yılın 122 günü vergi ve diğer kesintiler için çalışıyoruz.

Şimdi bize bunca fiyat artışına rağmen asgari ücrete komik bir artış yapılacağı söyleniyor. Ama unutmayalım ki Covid-19 salgını sürecinde riskli alanlar dahil tüm sektörlerde çalışmayı sürdüren, üretimi yapan, kimilerinin evde kalmasını sağlayan biziz. Patronlar evlerinde rahat edebiliyorsa bunu sağlayanlar biziz. Covid-19 ya da başka sebeplerden iş cinayetlerinde öldürülenler de biziz. Ama ücretin asgarisi, en azı bize reva görülüyor.

Geçen sene yaptıkları artışı da göz önüne aldığımızda yüzde 16’dan fazla artış yapılacağını düşünmüyoruz. İşte bu sebeple herkesten önce biz açıklıyoruz: 2021 yılı asgari ücreti 2695 lira olacak!

Olacak ancak biz onların bize verdiklerini istemiyoruz, bunlarla yetinmiyoruz. Önemli olan onların bize ne vereceği değil bizim neyi isteyip istemediğimiz. İstediğimizi de ancak örgütlenerek alabiliriz. İhtiyacımız olanları ancak hep birlikte mücadele ederek alabiliriz. Örgütlenerek, bir araya gelerek asgari ücreti bize dayatan sisteme karşı azami mücadeleyi sürdüreceğiz. Hayatta kalmak değil yaşamak istiyoruz.

Genç İşçi Derneği olarak bir kez daha söylüyoruz, yaşamlarımızı çalan, bizi açlığa mahkum eden kapitalizme ve bizi sömüren bütün patronlara karşı mücadelemizin bizlere öğrettiği gibi, yumruklarımız havada sesleniyoruz: Vermeyecekler, Alacağız!

Genç İşçi Derneği

 

GENÇ İŞÇİ DERNEĞİ