featured | Genç İşçi Derneği https://gencisci.org Genç İşçiler Örgütleniyor, Dayanışmayla Büyüyor. Tue, 28 Apr 2020 18:15:58 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.7.7 https://gencisci.org/wp-content/uploads/2017/12/cropped-cb4e69f7c798867be35e81b6e3af33ca.ico-32x32.png featured | Genç İşçi Derneği https://gencisci.org 32 32 Hayat Durdu Biz Durmadık – Genç İşçi Derneği’nin 1 Mayıs Bildirisi https://gencisci.org/hayat-durdu-biz-durmadik-genc-isci-derneginin-1-mayis-bildirisi/ Tue, 28 Apr 2020 18:13:55 +0000 http://gencisci.org/?p=1043 1 Mayıs, mücadelenin ve dayanışmanın günü. Yüzyıllardır işçiler, iş yerlerinde patronların zulmüne, kapitalizmin adaletsizliğine karşı başkaldırıyor; mücadelelerini sokaklarda, meydanlarda bir araya getiriyorlar. Bu sene 1 Mayıs’a bizim için her günü olağanüstü olan ancak bu kez zenginler için de olağanüstü olan günlerde giriyoruz. Korona krizi her günü kriz olan genç işçiler için sistemin süregelen krizlerinden yeni […]

The post Hayat Durdu Biz Durmadık – Genç İşçi Derneği’nin 1 Mayıs Bildirisi first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>

1 Mayıs, mücadelenin ve dayanışmanın günü. Yüzyıllardır işçiler, iş yerlerinde patronların zulmüne, kapitalizmin adaletsizliğine karşı başkaldırıyor; mücadelelerini sokaklarda, meydanlarda bir araya getiriyorlar. Bu sene 1 Mayıs’a bizim için her günü olağanüstü olan ancak bu kez zenginler için de olağanüstü olan günlerde giriyoruz. Korona krizi her günü kriz olan genç işçiler için sistemin süregelen krizlerinden yeni bir tanesi oldu. Birikmişleriyle evlerinde kalan, ücretli izne ayrılan ya da zaten eve kapanmak için maaşa ihtiyacı olmayanların yanında hem çaresiz hem de umursanmayan yüzbinler, milyonlar olarak zorluklarla boğuşmak zorunda kaldık, kalıyoruz. Çalışarak hastalığa yakalanmak ya da evde kalıp aç kalmak arasında seçim yapmak zorunda olduğumuz yaşamlarımızda her gün mücadele bizim için. 

Biz genç işçiler, korona virüs salgını önlemleri adı altında evlerine kapatılanlara hizmet edenler olarak konuşuyoruz. Kasiyerler arasında sürdürdüğümüz, bir kargo motorundan diğerine ulaştırdığımız, sırtımızda koliler, mutfaklarda siparişler arasında fısıldaştığımız seslerimizi şimdi yükseltme zamanı.  

Bizler kim miyiz? Bizler genç işçileriz, en çalışılmaz koşullarda bile çalışmaya zorlananlarız.

Bizler kargo işçileriyiz, önlemlerin masraf olarak görülüp yapılmadığı ya da geciktirildiği iş yerlerimizde, artan iş yüküne yetişmeye zorlananlarız. Evden eve, depodan eve her gün yüzlerce, binlerce insanın dokunduklarına dokunmak zorunda kaldığımız yetmezmiş gibi en basit maske, dezenfektan talebimizde azar yiyenleriz. Sokakta dolaşmanın yasaklandığı bu günlerde, depolardan evlere ayakkabı taşıyanlarız biz.

Bizler depo işçileriyiz. Kargolara yetiştirmek zorunda olduğumuz koliler arasında, bir insanın taşıyabileceği ürünün sınırlarını bedeniyle zorlayarak ölçenleriz. Salgın nedeniyle artan iş yükünün ceremesini, mesai saatlerimizin artmasına rağmen maaşlarımızın azaltılmasıyla ödeyenleriz. 

 

Bizler market işçileriyiz. Kapısında insan kuyruğu eksik olmayan iş yerlerinde virüs kaynağıymışız gibi görülüp horlananlarız. İnsanların 1 saati bile dışarıda geçirmeye korktuğu günlerde, 13 saatten aşağı çalışanımız yoktur. Önlem hazırlıkları, çalışma saatlerine dahil edilmez bile. Daha önce ilgilenmediği reyonlarla ilgilenen, sorumlu olmadığı işlere zorlananlarımızın sırtına evden eve servis dayatması yüklenenleriz.

Bizler fast food işçileriyiz. Dünyanın en büyük zincirlerinde çalışırken maaşları ödenmeyen ya da geciktirilenleriz. Buna gerekçe olarak da az gelen siparişlerin faturası kesilenleriz. Zaten hızlı çalıştığımız sektörde daha da hızlı olmaya zorlananlarız.

Bizler işten atılan garsonlar, komiler, bulaşıkçılarız; eve kapanma lüksümüzün olmadığı bu adaletsizlikler sisteminde işleri elinden alınıp ortada bırakılanlarız. Yıllık izinlerini kullanmaya zorlanan ve bazen onu kullanmanın dahi lüks gibi sunulduğu işçileriz biz.

Kimine Ücretsiz İzin Kimine İşten Atma

Biz genç işçiler sürecin başından beri en çok sömürülenler, en çok ezilenler olduk belki de. Halihazırda güvencesiz, esnek çalışma koşullarının bir silah olarak kullanıldığı farklı hizmet sektörlerinde çalışan arkadaşlarımıza bu şiddet artarak devam etti. Güvenceli işlerde çalışan işçilerin çok az bir kısmı ücretli izne çıkarılırken, hizmet işçilerinin hiçbirine ücretli izin düşmedi. İzne ayrılabilenlere ya izinleri yıllık izinlerinden kullandırıldı ya da ücretsiz izine çıkarılarak günde 39 lirayla açlığa mahkum edildi. 

Çalışana Sömürü Hep Daha Fazla

Yaşamak için çalışmak zorunda olan ve sektörü doğrudan etkilenmeyenlerimize ise önlemler artan iş yüküyle boğuşmamızın bir gerekçesi olarak sunuldu. Mesai saatlerimiz, zorunlu tutulan önlemlerin hazırlık aşamasına katıldı. Hep daha fazla çalıştığımız iş yerlerinde yine daha fazla çalıştık bu kez yarı yarıya azaltılmış maaşlarımızla. Devlet işten atmaların yasakladığını söyledi ama pek çoğumuz bütün süreç bitene kadar zaten işten atılmıştı. İşten atmaların yasaklanması bahane gösterilerek ücretsiz izinlere yasal kılıflar oluşturuldu.


Salgında kapitalizm çocuk işçi sömürüsüne de hız kesmeden devam etti. Diğer genç işçilere ise çifte standart uygulamalarına… 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı ilanının ardından, izin belgesiyle çalışabilen genç işçilere “ayrıcalık” sağlandı. Temel gıda maddeleri ve diğer ihtiyaçlar için yapılan az miktarda yardıma erişim sağlanamadı, kıt kanaat geçinmeye çalışan ailelerimizin eline bakmaya zorlandık.

Ve artan baskının, sömürünün, değersizleştirilmeye çalışılan yaşamlarımızın en çok farkına vardığımız şu günlerde 1 Mayıs’a giriyoruz. Virüslü de virüssüz de hayatlarımızı bizden çalan patronlara karşı mücadelemizi yükseltmeye çağırıyoruz. Bütün genç işçileri 1 Mayıs için hazırladığımız programa katılmaya, kendi aramızda çıkardığımız sesleri yükseltmeye çağırıyoruz.

 

 

The post Hayat Durdu Biz Durmadık – Genç İşçi Derneği’nin 1 Mayıs Bildirisi first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>
Kapitalizmin Kendisi Virüstür! Yaşam İçin Mücadeleye! https://gencisci.org/kapitalizmin-kendisi-virustur-yasam-icin-mucadeleye/ Fri, 13 Mar 2020 17:32:54 +0000 http://gencisci.org/?p=1027 Yaşadığımız coğrafya dâhil olmak üzere tüm dünyada bugünlerde en çok konuşulan gündem Koronavirüs haline geldi. Tüm dünyayı etkileyen bir pandemi olarak da kabul edilen bu hastalık bugüne kadar 120’dan fazla devlette, yaklaşık 130 bini bulan vaka sayısı ve yaşamını yitiren binlerce kişi ile tüm insanlığı tehdit ediyor. İnsanlar bu yeni nesil virüsü birbirine kolayca geçirebiliyor […]

The post Kapitalizmin Kendisi Virüstür! Yaşam İçin Mücadeleye! first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>

Yaşadığımız coğrafya dâhil olmak üzere tüm dünyada bugünlerde en çok konuşulan gündem Koronavirüs haline geldi. Tüm dünyayı etkileyen bir pandemi olarak da kabul edilen bu hastalık bugüne kadar 120’dan fazla devlette, yaklaşık 130 bini bulan vaka sayısı ve yaşamını yitiren binlerce kişi ile tüm insanlığı tehdit ediyor.

İnsanlar bu yeni nesil virüsü birbirine kolayca geçirebiliyor ve üstelik enfekte olan kişilerin hastalığı ağır geçirmese de kuluçkada olduğu süreç içerisinde başkasına farkettirmeden bulaştırma riski bulunuyor.

Karantinaya alınan bölgeler, kapatılan ticaret sahaları, uçuş yasakları, iptal edilen kapalı alan etkinlikleri ve kalabalık açık alan etkinlikleri, iptal edilen ya da seyircisiz oynanan spor etkinlikleri, tatil edilen okullar idari organlar dâhil olmak üzere çeşitli yapıların en çok uyguladığı tedbir önlemlerinden.

Toplum yaşamı önemli ölçüde etkileyen önlemlerin alınmaya çalışıldığı yaşadığımız coğrafyada, alınan önlemlerin işçilere yönelik olmadığını, hizmet sektörü başta olmak üzere işçilerin hem hastalığı kapma hem de hastalığı bulaştırma riskinin göz önüne alınmadığını belirtmek gerekiyor.

Kapitalizm En Tehlikeli Virüstür

Kolonya gibi temizlik malzemelerinin, maskenin ve temel gıda maddelerinin hızlıca satın alınması ve pek çok ürünün karaborsaya düşerek fiyatlarının artması “fırsatçılar ortaya çıktı” şeklinde lanse ediliyor. Fakat kâr odaklı işleyen, her krizi kendi lehine çevirmeye çalışan kapitalist sistemin kendisinin fırsatçılığa doğrudan zemin yarattığını görmek ve meseleyi sadece kişilere indirgememek gerekiyor.

Aynı bakış açısıyla binlerce insanla doğrudan iletişim kuran kafe, restoran, bar, mağaza işçilerinin, temizlik işçilerinin, kargo işçilerinin ve kuryelerin birbirlerine ve diğer insanlara bulaştırma riski düşünülmüyor.

Yukarıda sayılan önlemlerle toplumsal çapta teyakkuza geçtiğini ilan eden devlet yetkililerinin, kapitalist sistemin işlemesiyle ilişki olan bir başka toplumsal alana dair herhangi bir önlem almadığı görülüyor. AVM’lere giden insan sayısının azaltılması gerektiğine dair öneriler ortaya atılırken işçilerin koşulları hakkında düzenlemeye gidilmiyor. Fabrikalarda ve pek çok üretim alanlarında ve iş yerlerinde işçiler için dezenfekten hijyen malzemeleri bulunmuyor.

Ortaya çıkan ücret izin talebi göz ardı ediliyor. Ayrıca patronların ücretli izin vermek zorunda kaldığı alanlarda kullanılan izinlerin ya da yurtdışından gelen çalışanların kullandığı izinlerin yıllık izinlerden kesildiği anlaşılıyor. Üst üste 2 gün işe gelmediğinde kıdem tazminatı dâhil olmak üzere hiçbir tazminatı verilmeyen işçiler neredeyse virüs kapmaya zorlanıyor. Toplu taşıma ücretlerine özellikle ekonomik kriz bahanesiyle yapılan zamlarla işçilere nefes alabilecekleri hiçbir alan bırakılmazken televizyonların karşısına geçen devlet yetkilileri dalga geçer gibi toplu taşıma kullanmamamız gerektiğini tavsiye ediyorlar.

Ekonomik krizi de düşündüğümüzde kendi kârlarından hiçbir koşulda ödün vermek istemeyen patronların, işçilerin yaşamlarını önemsemeyerek onları tehlikeye atmaya devam edeceği görülüyor. Patronlar iyiden iyiye korunaklı dünyalarına sığınırken işçilerin iş yükünü arttırıyorlar. Ne de olsa biliyorlar ki işsiz bırakılan milyonlarca insan iş arıyor.

Virüsün bu nedenli yayılmasının ve pek çok coğrafyada halkın sağlığına dair gerekli önlemlerin çok geç alınmasının nedeninin kapitalist sistemle ve devletlerle ilişkili olduğunu görmek, bu sistemin şimdi de gerçek bir biyolojik virüsle yaşamı tehlikeye attığını anlamak gerekiyor.

Mücadelenin gerekliliği her alandan yükseliyor. Bu hastalığa dair farkındalığı büyütmek, bu farkındalığın içerisinde patronların ve devlet yetkililerinin görmezden geldiği işçilerin de yaşamını düşünmeyi gerektiriyor. Biliyoruz ki tehlike virüsün de ötesinde, yeni virüslere kapısı her daim açık olan, yaşamlarımızı çalmaktan hiçbir zaman geri durmayan mevcut sistemin kendisidir. Zaman, hakkımız olanı geri alma zamanı. Zaman, işçilerin yaşamını bulduğu her fırsatta çalan, kendileri birer virüs olan devletlere ve patronlara karşı dayanışmanın ve yaşamımızı savunmanın zamanı.

The post Kapitalizmin Kendisi Virüstür! Yaşam İçin Mücadeleye! first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>