işçi | Genç İşçi Derneği https://gencisci.org Genç İşçiler Örgütleniyor, Dayanışmayla Büyüyor. Tue, 05 Oct 2021 10:03:56 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.7.7 https://gencisci.org/wp-content/uploads/2017/12/cropped-cb4e69f7c798867be35e81b6e3af33ca.ico-32x32.png işçi | Genç İşçi Derneği https://gencisci.org 32 32 Miting’e Yürüyoruz! https://gencisci.org/mitinge-yuruyoruz/ Fri, 24 Sep 2021 17:55:27 +0000 http://gencisci.org/?p=1393 İşçi sendikaları, dernekleri, siyasi örgütler olarak başlattığımız İşçi Emekçi Mitingi’ne çağırıyoruz. 24 Ekim Pazar günü gerçekleştirilecek olan İşçi Emekçi Mitingi’nin Deklerasyon açıklamasındaydık. 24 Ekim Pazar günü işçi sendikaları ve dernekleri olarak İstanbul/ Kartal Meydanı’nda gerçekleştireceğimiz İşçi Emekçi Mitingi için Cevahir AVM önünde açıklama düzenledik. Yoksulluğa, açlığa, baskıya, sömürüye, işten atmalara karşı, İşçi Emekçi Mitingi’ndeyiz! Herkesi […]

The post Miting’e Yürüyoruz! first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>

İşçi sendikaları, dernekleri, siyasi örgütler olarak başlattığımız İşçi Emekçi Mitingi’ne çağırıyoruz.
24 Ekim Pazar günü gerçekleştirilecek olan İşçi Emekçi Mitingi’nin Deklerasyon açıklamasındaydık.

24 Ekim Pazar günü işçi sendikaları ve dernekleri olarak İstanbul/ Kartal Meydanı’nda gerçekleştireceğimiz İşçi Emekçi Mitingi için Cevahir AVM önünde açıklama düzenledik.
Yoksulluğa, açlığa, baskıya, sömürüye, işten atmalara karşı, İşçi Emekçi Mitingi’ndeyiz!

Herkesi mücadeleye, İşçi Emekçi Mitingi’ne çağırıyoruz!

The post Miting’e Yürüyoruz! first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>
1 Mayıs Yasaklanamaz Eylemine Polis Saldırısı https://gencisci.org/1-mayis-yasaklanamaz-eylemine-polis-saldirisi/ Thu, 22 Apr 2021 14:48:08 +0000 http://gencisci.org/?p=1320 1 Mayıs İstanbul Bileşenleri’nin “1 Mayıs Yasaklanamaz” sloganıyla Kadıköy Rıhtım’da gerçekleştirmek istediği basın açıklamasına polis saldırısı gerçekleşti. Aralarında Genç İşçi Derneği’nden Batuhan Çotur ve Nazlı Şen’in olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. 1 Mayıs’ı yasaklamaya çalışanlara karşı mücadeleyi sürdüreceğiz. 1 Mayıs Yasaklanamaz!  

The post 1 Mayıs Yasaklanamaz Eylemine Polis Saldırısı first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>

1 Mayıs İstanbul Bileşenleri’nin “1 Mayıs Yasaklanamaz” sloganıyla Kadıköy Rıhtım’da gerçekleştirmek istediği basın açıklamasına polis saldırısı gerçekleşti. Aralarında Genç İşçi Derneği’nden Batuhan Çotur ve Nazlı Şen’in olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.

1 Mayıs’ı yasaklamaya çalışanlara karşı mücadeleyi sürdüreceğiz.

1 Mayıs Yasaklanamaz!

 

The post 1 Mayıs Yasaklanamaz Eylemine Polis Saldırısı first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>
1 Mayıs’a Yürüyoruz! https://gencisci.org/1-mayisa-yuruyoruz/ Mon, 19 Apr 2021 15:14:49 +0000 http://gencisci.org/?p=1307 Bu, korona krizi gölgesinde yürüdüğümüz ikinci 1 Mayıs’ımız… Korona krizinin başından bugüne kadar her koşulda ya çalıştırıldık ya eve hapsedilmek istendik. Ya açlığa ya virüse… Geçirdiğimiz 15 aylık bu süre zarfında; açlığa sürüklenmekten ölüme itilmeye dek zulmün türlü varyasyonlarına tanık olduk. Daha öncesinde sağlanmayan güvenceli çalışma koşulları, korona kriziyle birlikte hepten unutuldu. Canhıraş sömürüldüğümüz yetmezmiş […]

The post 1 Mayıs’a Yürüyoruz! first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>

Bu, korona krizi gölgesinde yürüdüğümüz ikinci 1 Mayıs’ımız…

Korona krizinin başından bugüne kadar her koşulda ya çalıştırıldık ya eve hapsedilmek istendik. Ya açlığa ya virüse… Geçirdiğimiz 15 aylık bu süre zarfında; açlığa sürüklenmekten ölüme itilmeye dek zulmün türlü varyasyonlarına tanık olduk. Daha öncesinde sağlanmayan güvenceli çalışma koşulları, korona kriziyle birlikte hepten unutuldu.

Canhıraş sömürüldüğümüz yetmezmiş gibi bir de Kod-29’la, ahlaksızlıkla fişlendik. Adına tedbir denilen her yeni yasakta hayatlarımızı çalan patronların sırtı sıvazlanırken, üzerimizdeki baskıyı hissetmediğimiz tek bir anımız bile olmadı. Korona krizi gölgesinde 1 Mayıs’a, yine ve yeni yasaklarla yürüyoruz.

Bir vardık bir yoktuk. Kimi yasak bizi açlığa itti, kimisi daha beterine. Her yerdeydik. Motorun üzerinde, ızgaranın başında, rafların arasında… Bazen görünür bazen görünmezdik. Kimimiz 1 yıldır virüsle burun buruna uygunsuz koşullarda çalıştırılıyorken kimimiz ancak 1 ay çalışma şansı yakaladı. “İşçiysek kaderimiz budur” mu demeliyiz?

İktidarın Yasakları Ancak Patronları Korur

Sokağa çıkmanın yasaklandığı fakat üretim, dağıtım ve hizmetin durdurulmadığı “tedbirler” toplamında korunan bizim sağlığımız mı yoksa patronların zenginliği mi? Bizler o günlerde çalışmak zorunda bırakılan ve çalıştırılacak olanlarız. Şimdiki yasaklar da daha öncekiler gibi, yaşamı yok ediyor. Süregelmiş bu sömürü koşullarını sürdürüyor. Patronların hak gaspını meşrulaştırıyor. Bu yasaklara karşılık olarak tablolardaki vaka sayılarının düşmesi bekleniyor. Yaşamlarımız, ne idüğü belirsiz vaka sayılarına indirgeniyor.

Bir salgından ekonomik ve sosyal bir krize dönüşen bu süreçte; sanki tüm bunların sorumlusuymuş gibi biz olduk hep suçlanan. Öyle ya; mesafeye uymuyor, maske takmıyor, temizliğimize özen göstermiyorduk. Bunları söyleyenlerin hiçbiri hayatı boyunca 8 saat aralıksız maske takmamıştır. Hiçbiri bir kez olsun yasağın başlamasına dakikalar kala market kuyruğunu hızlı hızlı bitirmeye çalışmamıştır; tepesinde şef, kamerada müdürle. Hiçbiri motor üstünde dakika sayarken ters şeritten gelen aracın altında kalmamıştır. Biz kaldık ve kalmaya devam ediyoruz.

Birtakım ihtiyaçlara göre sarı-turuncu-kırmızıya boyanan haritalar, belirsiz sayılardan oluşan turkuaz tablolar bir yana; 15 aydır yaşamlarımız yok sayıla sayıla yaratılan gerçek tablonun nedenlerini çok iyi biliyoruz. Hep daha fazla kâr isteyen patronlar, onların hiç bitmeyen ve asla bizim ihtiyacımızı karşılamayan üretim hırsı… Ve bu döngünün aksamadan ilerlemesi için bizlere sadakalar dağıtırken patronlara paket paket destek sunan, vergi borcu silen, kredi üzerine kredi veren iktidarlar.

Baldur’dan Cargill’e, Galataport’tan Migros’a, PTT’den Sinbo’ya, SML Etiket’ten Yemeksepeti’ne…

Patronlara, her sıkıştıklarında devlet güvencesi; bizlere her zaman sigortasızlık, kısmi zamanlı sadaka, tam zamanlı fazla mesai, sendikasızlaştırma uğruna her türlü dalavere… Coğrafyanın her yerinde karşımıza bunlarla çıktılar. Şefiyle, müdürüyle, sarı sendikasıyla, grev kırıcısıyla, patronuyla, polisiyle, iktidarıyla saldırıyı sürdürüyorlar.

Şimdi de salgın bahanesiyle 1 Mayıs’ta sokakları yasaklayanlar, bizden 1 Mayıs’ta yine iş başında olmamızı istiyor. Yasakların salgınla değil çıkarlarla alakalı olduğunu bize bir kez daha ispatlıyorlar.

Bizse günde 12 saat temaslı tabakları taşırken, defalarca denenmiş bir kazağı 40 kere katlayıp yerine koyarken, gün boyu bitmek bilmeyen mesafesiz kasa kuyruklarını bitirirken, gece yarısına kadar gaz-fren yaparken yasakların salgınla ilgili olmadığını, örgütlenmekten başka kurtuluşumuzun olamayacağını konuşuyoruz birbirimizle.

Bugün de meydanları yasaklayanlara, yaşamı yasaklayamayacaklarını söylüyoruz. Bu yaşamın örgütleyicisi biz işçileriz. Bütün baskıların karşısında dayanışmanın ve direnişin biz işçiler için kaçınılmaz olduğunu biliyor ve genç işçiler olarak 1 Mayıs’a yürüyoruz!

1 Mayıs’a Yürüyoruz!

Aylardır grevde olanlar, işini isteyenler, işsiz kalanlarız; intihar edenler, sakatlananlarız; motor üstünde ölen, öldürülenleriz. Patronun villasının önünde gözaltına, ters kelepçeye, işkenceye direnen, “Artık yeter!” diyenleriz.

1 Mayıs’ı bu ucuz yasaklarla engellemeye çalışanlar unutmuş olmalı, biz hatırlatalım:

Biz “günde 8 saat” diyerek genel grevle 1 Mayıs’ı yaratanlarız.

Biz, 1886’da 1 Mayıs’ı yaratanların söylediği gibi “Bizleri asarak işçi hareketini, milyonları, yoksulluk içinde çalışan milyonlarca işçiyi kendisine çeken bir hareketi yok edeceğinize inanıyorsanız, durmayın asın bizi! Burada bir kıvılcımı yok edeceksiniz, ama orada, önünüzde ve arkanızda her yerde başka kıvılcımlar çakacaktır. Bu, içten içe yanan bir ateş. Bu ateşi söndüremezsiniz. Sessizliğimizin, bugün boğdunuz seslerden çok daha güçlü olduğu bir gün gelecek. Yaşasın Anarşizm!” diyenleriz.

Biz, adına pandemi dedikleri krizleri de adına tedbir dedikleri yasakları da delip geçecek olanlarız!

Biz, asıl virüsün patronlar, asıl salgının kapitalizm olduğunu, adı gibi bilenleriz!

Biz, şimdi bizi durdurmak, susturmak, yalnız bırakmak için elinden geleni ardına koymayan bu asalaklar sürüsünün direniş ve dayanışma karşısında çaresizliğini gözleriyle görenleriz!

Ve bu 1 Mayıs’ta da dünyayı yaratan ellerimizle, yeni bir dünyayı taşıyan yüreklerimizle, her gün büyüyen mücadelemizle, yürüyoruz!

The post 1 Mayıs’a Yürüyoruz! first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>
Kayı İnşaat İşçileri Direnmeye Devam Ediyor https://gencisci.org/kayi-insaat-iscileri-direnmeye-devam-ediyor/ Thu, 15 Apr 2021 11:31:38 +0000 http://gencisci.org/?p=1302 Kayı İnşaat işçileri 2 senedir alamadıkları maaşları için mücadele etmiş ve iflas eden şirket konkordato için anlaşmıştı. Ancak şirket, satış işlemlerini gerçekleştirmeyerek işçilerin haklarını ödemedi. İşçilerin, hakları için Kadıköy’deydik. Patronlar sarayda otururken işçiler sokakta mücadele ediyorlar. Direnen İşçiler Kazanacak! Direne Direne Kazanacağız! Genç İşçi Derneği’nden Batuhan Çotur’un konuşması: Kayı İnşaat işçileri 2 senedir alamadıkları maaşları için […]

The post Kayı İnşaat İşçileri Direnmeye Devam Ediyor first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>

Kayı İnşaat işçileri 2 senedir alamadıkları maaşları için mücadele etmiş ve iflas eden şirket konkordato için anlaşmıştı. Ancak şirket, satış işlemlerini gerçekleştirmeyerek işçilerin haklarını ödemedi. İşçilerin, hakları için Kadıköy’deydik. Patronlar sarayda otururken işçiler sokakta mücadele ediyorlar.

Direnen İşçiler Kazanacak! Direne Direne Kazanacağız!

Genç İşçi Derneği’nden Batuhan Çotur’un konuşması:

The post Kayı İnşaat İşçileri Direnmeye Devam Ediyor first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>
Maltepe Belediyesi İşçileri Grevde https://gencisci.org/maltepe-belediyesi-iscileri-grevde/ Tue, 23 Feb 2021 15:46:19 +0000 http://gencisci.org/?p=1284 Maltepe Belediyesi işçileri TİS için grev kararlarını belediye binasına asmış, taleplerinin karşılanması için bir tarih belirlemişti. Dün gece grev ateşi yakıldı. Direnen işçiler kazanacak! Maltepe İşçilerinin yanındayız! Dayanışma Gücümüzdür!

The post Maltepe Belediyesi İşçileri Grevde first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>
Maltepe Belediyesi işçileri TİS için grev kararlarını belediye binasına asmış, taleplerinin karşılanması için bir tarih belirlemişti. Dün gece grev ateşi yakıldı. Direnen işçiler kazanacak! Maltepe İşçilerinin yanındayız!
Dayanışma Gücümüzdür!

The post Maltepe Belediyesi İşçileri Grevde first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>
Kafe-Bar İşçileri Olarak Alınan Tedbirlere Karşı Eylemdeydik. https://gencisci.org/kafe-bar-iscileri-olarak-alinan-tedbirlere-karsi-eylemdeydik-2/ Mon, 22 Feb 2021 14:01:45 +0000 http://gencisci.org/?p=1274 Covid-19 bahanesiyle açlığa mahkum edilen Kafe-Bar İşçileri olan bizler, sesimizi duyurmak için yine sokaklardaydık. “Tedbirler alınıp, mekanlar açılana dek” sokaklarda sesimizi duyurmaya devam edeceğiz!

The post Kafe-Bar İşçileri Olarak Alınan Tedbirlere Karşı Eylemdeydik. first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>
Covid-19 bahanesiyle açlığa mahkum edilen Kafe-Bar İşçileri olan bizler, sesimizi duyurmak için yine sokaklardaydık. “Tedbirler alınıp, mekanlar açılana dek” sokaklarda sesimizi duyurmaya devam edeceğiz!

The post Kafe-Bar İşçileri Olarak Alınan Tedbirlere Karşı Eylemdeydik. first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>
Galataport Şantiyesinde İş Bırakma Eylemi https://gencisci.org/galataport-santiyesinde-is-birakma-eylemi/ Wed, 27 Jan 2021 10:29:17 +0000 http://gencisci.org/?p=1227 Galataport şantiyesinde işçiler maaşlarını alamadıkları için 26 Ocak günü iş bırakma eylemi gerçekleştirdiler. Haklarını alamayan Anel Elektriğe bağlı taşeron firmalarda çalışan Dev-Yapı İş Sendikası üyesi işçiler direnişlerinin ikinci gününde. “İnşaat işçisi köle değildir” sloganlarıyla eylemlerine devam eden işçiler, haklarını alana kadar eylemlerine devam edeceklerini açıkladılar. Direnen Galataport İşçilerinin Yanındayız!  

The post Galataport Şantiyesinde İş Bırakma Eylemi first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>

Galataport şantiyesinde işçiler maaşlarını alamadıkları için 26 Ocak günü iş bırakma eylemi gerçekleştirdiler.

Haklarını alamayan Anel Elektriğe bağlı taşeron firmalarda çalışan Dev-Yapı İş Sendikası üyesi işçiler direnişlerinin ikinci gününde. “İnşaat işçisi köle değildir” sloganlarıyla eylemlerine devam eden işçiler, haklarını alana kadar eylemlerine devam edeceklerini açıkladılar.

Direnen Galataport İşçilerinin Yanındayız!

 

The post Galataport Şantiyesinde İş Bırakma Eylemi first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>
Basın Açıklamasına Çağrı: Asgari Ücrete Asgari Artışı Açıklıyoruz! https://gencisci.org/basin-aciklamasina-cagri-asgari-ucrete-asgari-artisi-acikliyoruz/ Thu, 10 Dec 2020 14:31:47 +0000 http://gencisci.org/?p=1155 Asgari Ücrete Asgari Artışı Açıklıyoruz! On beş kişilik asgari ücret tartışma tiyatrosunun ikincisi cuma günü sahnelenecek. Bir bakan, dört müsteşar, beş patron, beş sendikacının katıldığı tartışma tiyatrosunun son repliğini biz biliyoruz. Yarın tartışma tiyatrosu ile aynı saatte bizler de sokakta olacağız. Ve asgari artışı açıklayacağız. Açıklanacak asgari artışa karşı azami mücadelemizi örgütleyelim. Genç İşçi Derneği

The post Basın Açıklamasına Çağrı: Asgari Ücrete Asgari Artışı Açıklıyoruz! first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>

Asgari Ücrete Asgari Artışı Açıklıyoruz!

On beş kişilik asgari ücret tartışma tiyatrosunun ikincisi cuma günü sahnelenecek. Bir bakan, dört müsteşar, beş patron, beş sendikacının katıldığı tartışma tiyatrosunun son repliğini biz biliyoruz. Yarın tartışma tiyatrosu ile aynı saatte bizler de sokakta olacağız. Ve asgari artışı açıklayacağız.

Açıklanacak asgari artışa karşı azami mücadelemizi örgütleyelim.

Genç İşçi Derneği

The post Basın Açıklamasına Çağrı: Asgari Ücrete Asgari Artışı Açıklıyoruz! first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>
COVİD-19 Değil, Net Call Center Öldürüyor! – Doğuş Özdemir https://gencisci.org/covid-19-degil-net-call-center-olduruyor-dogus-ozdemir/ Mon, 31 Aug 2020 14:20:04 +0000 http://gencisci.org/?p=1095 Ocak ayından itibaren dünyada korona krizi gittikçe yaygınlaşırken Covid-19 ancak 11 Mart’ta Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın ilan edildi. TC devletinin açıkladığı verilere göre Covid-19 bu tarihlerde Türkiye’de de görüldü. Nisan ayı itibariyle sokağa çıkma yasaklarına varıncaya kadar çeşitli “tedbirler” alınırken biz işçiler pandemi koşullarında üretime devam etmeye zorlandık. Tüm devlet kurumları “evde kal” […]

The post COVİD-19 Değil, Net Call Center Öldürüyor! – Doğuş Özdemir first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>

Ocak ayından itibaren dünyada korona krizi gittikçe yaygınlaşırken Covid-19 ancak 11 Mart’ta Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın ilan edildi. TC devletinin açıkladığı verilere göre Covid-19 bu tarihlerde Türkiye’de de görüldü. Nisan ayı itibariyle sokağa çıkma yasaklarına varıncaya kadar çeşitli “tedbirler” alınırken biz işçiler pandemi koşullarında üretime devam etmeye zorlandık. Tüm devlet kurumları “evde kal” çağrıları yaparken devletin işçilere yaptığı çağrı “maske takarak ve sosyal mesafeye dikkat ederek” çalışmak oldu. Devlet ve şirketlerin paragözlüğü ve iş birliği ile yüz binlerce işçi bu virüse yakalandı ve binlercesi yaşamını yitirdi. İşçilerin hayatını umursamayan ve kardan başka bir şey düşünmeyen bu şirketlerden biri de ‘NetCallCenter’ çağrı merkezi.

Çağrı merkezleri, bu sektörde çalışan veya çalışmayan herkesin bildiği gibi sömürünün, uzun mesainin, sigortasız çalışmanın, baskının, hak gasplarının en yoğun yaşandığı alanlardan biri. Genellikle büyük şirketlerin araştırma veya satış departmanlarıyla ilişkili olarak taşeron bir şekilde anlaşmalı outsource şeklinde çalışan çağrı merkezleri, işçiler için genellikle uzun süreli çalışmanın mümkün olmadığı yerler.

NetCC de birçok çağrı merkezi gibi Türk Telekom’un taahhütlü satış işlerini yapan bir şirket. Fazla mesai sık sık olmakla birlikte günlük çalışma süresi sabah 09:00’dan akşam 19:30’a kadar sürüyor. İşçilerin günde 30 dakikası yemek sırası beklemekle geçen 75 dakika mola hakkı var. İşçiler bu mola süresini aşarsa, aştığı kadar mesaisini uzatmak zorundayken, 75 dakikadan az mola kullanılması durumunda mola hakları yanmış oluyor.

Geçtiğimiz Mart ayının son haftasında korona virüsü sebebiyle çalışanlarını evde çağrı almaları için gönderen NetCC, Mayıs ayının ilk haftasında evinde internet problemi yaşayanları zorunlu olarak şirkete çağırdı. Evde çalışma süreci şirketin işine gelmemiş olacak ki Ağustos ayının 5’inde performansı (satış rakamları) düşük olan 100’e yakın işçi, o riskli çalışma ortamına zorunlu olarak çağrıldı. Evden çalışmaya devam edebilmeyi satış rakamlarının artması koşuluna bağlayan NetCC, açıkça “Ya iyi satış yaparsınız ya da ölürsünüz!” diyordu.

Ağustos ayının 2. haftasında satış rakamları düşük olduğu için şirkette çalışmaya devam eden yaklaşık 100 kişilik kadroya, işe yeni başlayacak olan 25 kişilik eğitim grubu dahil edildi. Üstelik eğitim için gelen gruba herhangi bir test, ateş ölçümü vs. yapılmadan iş başı yaptırıldı. Şirket yeni gelen eğitim grubuyla beraber 19 Ağustos’ta toplamda 60’a yakın işçiye test yaptırdı. Covid-19 testi yaptığını iddia eden şirket yetkililerinin getirdiği kişiler, tüm işçilerin örneklerini iş yerindeyken aldı. Aradan geçen birkaç günden sonra şirketin personel müdürü tüm işçilere herkesin test sonucunun negatif olduğunu hiçbir belge göstermeden sözlü olarak ifade etti. Test sonuçlarını e-nabız sistemi üzerinden kontrol etmek isteyen işçiler, test yapıldığına veya sonuçlarına dair herhangi bir veriyle karşılaşmadılar.

Buna rağmen aynı gün şirkette çalışan kantin görevlisi rahatsızlanıp hastaneye gittiğinde Covid-19 testi sonucunun pozitif olduğunu öğrendi. Sonrasında işçiler kendi imkanlarıyla test yaptırdılar ve şirketin test sonucu negatif dediği 60 kişilik gruptan 20’nin üzerinde çalışana Covid-19 teşhisi kondu. Test sonucu pozitif çıkan ve birçoğunda ağır etki görülen işçiler şu anda evlerinde karantina altında.

Bu 20 kişiye Covid-19’un işyerinde çalışırken bulaştığı açık olmasına rağmen, şu anda aynı şirkette 20’ye yakın kişi aktif bir şekilde çalışmaya devam ediyor. Sürecin başından itibaren satış rakamlarından başka hiçbir şeyi hesaba katmayan, işçilere Covid-19 testi hakkında bile yalan söyleyebilen NetCC, 20 kişinin Covid-19’a yakalandığı işyerini hala aktif bir şekilde çalıştırıyor.

Tüm bu sürece baktığımız zaman, Covid-19’un yaşadığımız coğrafyada görüldüğü günden beri devletin ve şirketlerin aynı önceliklerle, ortak çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini görüyoruz. Tüm iş yerlerinde olduğu gibi NetCC’de de pandemi koşullarında ölüm pahasına çalışma zorunluluğu devam ediyor. Patronlar öldürüyor, devlet koruyor.
Nasıl şirketler ve devletlerin varlığı birbirine bağlıysa, biz işçilerin varlığı da birbirimize bağlı. Covid-19 koşullarında da yaşamlarımızdan çalan şirketlerden ne evde kalarak ne “sosyal mesafeye” dikkat ederek ne de maske takarak korunabiliyoruz. Yaşamlarımızı iş cinayetleriyle, fazla mesaiyle, sömürüyle, virüsle tehdit eden bu işçi düşmanlarına karşı tek seçeneğimiz örgütlü olmak.

Bir sözümüzü patronlara, bir sözümüzü mesai arkadaşlarımıza söyleyerek bitirelim;
Köle değil işçiyiz, örgütlüysek güçlüyüz!

Doğuş Özdemir 

Genç İşçi Derneği/Ankara

The post COVİD-19 Değil, Net Call Center Öldürüyor! – Doğuş Özdemir first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>
Ölen Ölür Kalan Sağlar Sömürülür – Sergen Saka https://gencisci.org/olen-olur-kalan-saglar-somurulur-sergen-saka/ Mon, 17 Aug 2020 09:58:54 +0000 http://gencisci.org/?p=1091   Korona kriziyle birlikte, var olan sömürüye eklenen sömürüler yaşamlarımıza mâl oluyor. Salgının en yoğun olduğu zamanlarda dahi çalışmak zorunda bırakılan bütün işçiler için her fırsatta üzerine basıla basıla söylenen; maske, mesafe, hijyen kuralları patronların keyfine bağlı oluğu için türlü türlü sömürülere maruz bırakıldık. Böylelikle “Ölen ölür kalan sağlar sömürülür” düşüncesi iyiden iyiye ayyuka çıkmış […]

The post Ölen Ölür Kalan Sağlar Sömürülür – Sergen Saka first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>

 

Korona kriziyle birlikte, var olan sömürüye eklenen sömürüler yaşamlarımıza mâl oluyor. Salgının en yoğun olduğu zamanlarda dahi çalışmak zorunda bırakılan bütün işçiler için her fırsatta üzerine basıla basıla söylenen; maske, mesafe, hijyen kuralları patronların keyfine bağlı oluğu için türlü türlü sömürülere maruz bırakıldık. Böylelikle “Ölen ölür kalan sağlar sömürülür” düşüncesi iyiden iyiye ayyuka çıkmış oldu. Devletin sadece patronları korumak için, işçiler adına zerre yararı olmayan sahte tedbirleri ise hâlâ devamlılığını sürdürmekte. Korona krizi başında yaptıkları toplantıda aslında sürecin kimin aleyhine işleyeceği ortadaydı. Sürecin başından beri kimin neşesinin yerinde olduğunu, olacağını yaşamlarını yitiren işçilerden anlayabiliriz.

Coğrafyanın birçok yerinden gelen, işçi sömürüleri ve iş cinayetlerine bir yenisi de Manisa’da üretim yapmakta olan Vestel’den geldi. Aslında bu ne yeni bir haber ne de Vestel için ilkti. Artan vaka sayılarında, yerel halkın ve sendikaların oluşturdukları toplumsal tepki sayesinde basında yer buldu bu haber. Sadece oluşturulan bu toplumsal baskıyı bastırmak adına yapılan sözde “şeffaf bilgilendirme” toplantısının başında; Beyaz Eşya Genel Müdürü Erdal Haspolat’ın, çalışma koşullarının ve alınan tedbirlerin merak edilmesine karşın hâlâ utanmadan şirket reklamını yapması hak gasplarının üzerini örtmeye çalışmaktan başka bir açıklaması olmayacağını göstermektedir. Zira işçilerin mola saatlerinin kaldırılması, işçinin fabrikada yaşananları bir başkasına anlatması sonucu işinden olacağı tehditlerine değin birçok ihlalin ve gaspın yaşandığını duymaktayız. Duyduklarımıza karşın patronlar ve şefler hiçbir aksiliğin olmadığını, vaka sayılarının toplam çalışanlara oranla %2’lik bir rakama tekabül ettiğini belirtmekte. Ağustos ayının 8’inde yerel gazete temsilcileriyle yaptıkları “şeffaf bilgilendirme” toplantısında Covid-19’a bağlı yaşamını yitiren sadece 2 işçinin olduğunu iddia eden genel müdür, pekâlâ basının işçilerle konuşulmasını neden engellemiştir diye sormak gerekir. Alışılageldiği üzere bir toplumsal tepki oluşturulan her olayın ardından yetkililerin biri veya birkaçının çıkıp açıklamalarını bu tonda yapmaları, asıl ezilenlere yaşananların içyüzünü anlatma fırsatının verilmemesi, açıkça basın yoluyla vicdanları rahatlatmak ve tepkilerin yününü değiştirmek maksadıyla yapılmış olduğunu akla getirmelidir.

Hatırlatmakta fayda var. Geçtiğimiz 2016 yılında cirosunu %24 arttıran Vestel ne yapmıştı? Müşterilerin siparişlerini geri çekmesi bahanesini öne sürerek 150 işçiyi, işten çıkarmıştı. Kısa süreli işçi çalıştırma yoluyla her türlü sömürü fırsatını kullanmasıyla da tanınan Vestel böylelikle; işçilerin hiçbir hak kazanmadan, işine son vermişti. 2018 yılında ataması yapılmadığı için zorunlu olarak Vestel’in yan sanayi üretimini üstlenen Sarp Plastik’te çalışmaya başlayan Hasan Songur’un yaşamını yitirdiği iş cinayeti sonrasında kullanılan cümleyi unutmamak, unutturmamak gerekir. “Soğukkanlı olun, çalışmak zorundasınız.” Unutmamak gerekir çünkü aynı Vestel’in geçtiğimiz yıllarda birçok iş cinayetine göz yumduğu ve buna rağmen iş güvenliğine önem vermemesi birçok basın kurumlarının haberlerinde mevcut. Bu nedenle içinde bulunduğumuz korona krizinin başından beri işçilerin virüs bulaş riski altında çalıştırılmaları bir yana virüs kaynaklı ölümlerin olması, işçi ve yaşam düşmanı Vestel için pek bir önem arz etmeyecektir. Günlük çalışma saatlerinin 12 saati bulduğu ve mevcut çalışan sayısının 19 bin civarında olduğunu göz önüne alırsak üretiminden vazgeçmek yerine işçilerin dip dibe çalışılarak sermayenin döngüye devam etmesini sağlaması, işçi yaşamlarından vazgeçmekten kolay görünüyor.

 Geçtiğimiz günlerde yapılan buzdolabı hesabına, yaşamını yitiren ve koşulların kötüleşmesine rağmen çalışmaya zorlanan işçileri düşünmeyerek devam edenlere şunu söylemek gerekir: Sizin ekonominiz büyürken bizler ölüyoruz. Hayatlarımızı idame ettirmek, çoğu zaman sadece hayatta kalabilecek ekonomik sınırı yakalayabilmek ve geçinebilmek için gittiğimiz fabrikalarda, tarlalarda, madenlerde göz göre göre öldürülüyoruz. Sizin ve yandaşlarınızın cepleri dolarken bizler hesabını yaptığınız buzdolaplarının içlerini dolduramıyoruz. Meydanlardan söylediklerimizi buradan da yinelemek gerekir; “KÖLE DEĞİL İŞÇİYİZ, ÖRGÜTLÜYSEK GÜÇLÜYÜZ.”

Sergen Saka – Genç İşçi Derneği

The post Ölen Ölür Kalan Sağlar Sömürülür – Sergen Saka first appeared on Genç İşçi Derneği.

]]>