"Enter"a basıp içeriğe geçin

Ay: Mart 2011

Kadınlar “8 Mart”tan Mahkemede

8 Mart Kadınlar Günü kutlamalarında PKK’nin hapisteki lideri Abdullah Öcalan lehine sloganlar atılmasına engel olmadıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan mitingin tertip komitesi bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.

İstanbul, Kadıköy’de düzenlenen mitingin tertip komitesi üyeleri hakkında, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçlamasıyla dava açılmıştı.

Erkek Olun Erkek!

Afişleri görmüşsünüzdür: Kadına şiddet uygulayan erkek değildir! Dile bakar mısınız?
Yıldırım TÜRKER

Artık her gün birkaç kadın, kimileyin töredir diye, kimileyin imdat çığlıklarına ve polise onca şikâyetine rağmen sırtı tapışlanıp salıverilmiş kocaları tarafından insanların gözü önünde katlediliyor.Toplumun bir tık daha yakınına vardığı nokta, kadınlara yönelik toplu katliamlardır.

İHD: Erkekler 46 Kadını “Namus” Diye Öldürdü

İHD’ye göre, 2010’da 46 kadın “namus” gerekçesiyle erkeklerce öldürüldü; yargı ve mahkemelere intikal eden en az 281 kadın ve çocuğun tacize, 182 kadın ve çocuğun ise tecavüze maruz kaldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi 2010 yılı kadınların yaşam haklarına yönelik hak ihlalleri raporunu basınla paylaştı. Raporun özetini sunmadan önce tarihin 8 Mart ertesinde olmasının anlamına değinen dernek üyeleri; raporun Halepçe ve İstanbul Üniversitesi’nde işlenen 16 Mart katliamlarında hayatlarını kaybeden kadınlara ithaf edildiğini söylediler.

Kadınlar “Tecavüz” Davasında Adliye Kapılarını Zorluyor

Muğla’da dört yıl önce bir kadına tecavüz eden sekiz sanıktan, olay tarihinde yaşları 18’den küçük olduğu için davaları diğer sanıklardan ayrı ve kapalı olarak görülen iki kişinin, ifadeleri henüz alınmadığı halde yetişkin sanıkların ifadelerini dinlemek üzere duruşma salonuna alınmasına kadınlar tepki gösterdi.
Kadınların temel endişesi, yetişkin sanıkların ifade vermesinin ardından dinlenmesi beklenen iki tecavüz sanığını yönlendirmesiydi.

Polis rızasıyla 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel saldırı

İki buçuk yıldır 12 yaşındaki bir kız çocuğuna taciz ve tecavüz ettiği iddia edilen Ş.M tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mağdurun ailesi, şoku üzerlerinden atamadan bir şok da polisten geldi: “Kızınız kendi rızasıyla ilişkiye giriyordu”
İstanbul’da 1999 doğumlu bir kız çocuğuna son iki buçuk yıldır taciz ve tecavüz ettiği ileri sürülen 60 yaşındaki Ş.M. tutuklandı. Devlet tarafından koruma altına alınan çocuğun ailesi ise Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi’nden bilgi almak istedi.

Kadın Ve Vicdani Ret Üzerine

Vicdani red kavramı dar anlamıyla zorunlu askerliği red olarak tanımlanır ve bir sivil itaatsizlik eylemidir. Zorunlu askerliğin hala uygulamada olduğu ülkelerde çoğunlukla bu hizmet erkeklere yöneliktir. Kadınların zorunlu askerliğe tabii olduğu ülkeler de vardır lakin sayıca azdır. Türkiye’de ise kadınlar zorunlu askerliğe tabii olmadıkları halde vicdani retlerini açıklamaktadırlar.
Vicdani reddin bir sivil itaatsizlik eylemi olması unsurundan dolayı ret deklerasyonların sonucunda zorunlu askerlik yükümlülüğü bulunan vicdani retçi erkekler hayatlarının huzurla devamına dair ciddi bir risk almış olurlar. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Murat Ülke davasında verdiği vicdani ret konusunda yasal bir düzenlemeye gidilmesi kararını hala hayata geçirmemiş olmasından dolayı da süren durum erkek retçilerin açıklamalarından sonra askere çağrıldıklarında ve gitmediklerinde kaçak pozisyonuna düşürülmeleridir. Bu durum hayatlarının sonuna kadar belirsiz bir şekilde sürer, seyahat etme özgürlüğünden mahrum kalırlar, yasal herhangi bir bürokratik prosedür işlemlerini yapamaz hale gelirler, mahkemenin tabiriyle sivil bir ölüm yaşarlar. Gerek insan kaynağı gerek maddi kaynak bakımından cezaevi süreci yaşayan vicdani retçilerle dayanışma gösterilmeye çalışılır.
Türkiye’de vicdani redde ilişkin resim böyleyken kadın açıklamaları bu resmin neresinde oturuyor biraz bakmaya çalışacağım.

Ankarada Anarşist kadınlar seslendi; Özgürlüğe, özgürleşmeye birlikte ama hep birlikte!

Ankara’nın Anarşist kadınları seslendi; Özgürlüğe, özgürleşmeye birlikte ama hep birlikte!
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Ankara’da da kutlandı. Ankara Kadın Platformunun düzenlemiş olduğu eyleme yaklaşık 600 eylemci kadın katıldı. Ankara Anarşi İnisiyatifi de oradaydı. Yoğun kar yağışına rağmen , eylem daha önce kararlaştırıldığı gibi saat 12:00’da Kolej kavşağından başladı ve eylemci kadınlar SSK İşhanı’nın önüne kadar yürüdüler. Eylemde kadına karşı şiddete, kadın cinayetlerine , tacize, tecavüze ve cinsiyetçiliğe değinildi. Birçok farklı kadın örgütünden kadınlar hep beraber halay çekip, günü kutladı. Her yaştan kadınlar, kendi renkleriyle alanlardaydı.

“Lezbiyenler Vardır!”

“Medyanın Fantezisi Lezbiyen Cinayetlerinin Üstünü Örtmemektedir!”
Kaos GL Derneği yaptığı açıklamada, “Kadına ve LGBT bireylere yönelik şiddet yeterince cezalandırılmadığı, katil erkeklerin sudan gerekçeleri haksız tahrik olarak kabul edilerek cezaları indirildiği” için kadına ve LGBT bireylere yönelik şiddetin son bulmayacağı belirtildi.
“Namus”, “ters ilişki teklifi”nden sonra “lezbiyen ilişki” erkeklerin öldürmek için yeni bahanesi oldu.
8 Mart Dünya Kadınlar gününden bir gün önce, “lezbiyen ilişki yaşadığı” gerekçesi ile eski erkek arkadaşı olduğunu iddia eden bir erkek tarafından bir kadının öldürülmesi üzerine Kaos GL bir açıklama yaptı.

‘KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ SAFSATADIR’ dedi…

KOBİDER Genel Başkanı Nurettin Özgenç, yazılı açıklamasında kadın erkek eşitliğini ‘safsata’ olarak nitelendirerek, kadınları feminist yapma gayretleri için de “Bazı kadınlar, bu gayretlerle kartala özenen papağan durumuna düşmüşlerdir” dedi.
Dünya Kadınlar Günü mesajında “Eşitlik bir safsatadır. Fiş prize eşit değildir… ” dedi. Özgenç, feministlerin eşitlik hayalinden vazgeçmesi gerektiğini ifade etti. İşte Özgenç’in saçma sapan açıklamalarından bazı bölümler:
“Eşitliği sağlamak imkansız”

Tecavüzcü serbest kaldı!

Küçük yaştaki kıza cinsel istismarda bulunduğu için 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Hüseyin Üzmez, davanın Yargıtay süreci ve tutukluluk süresi dikkate alınarak tahliye edildi.
Bursa’da 14 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan ve cezası Yargıtay tarafından bozulan Hüseyin Üzmez (80), ikinci kez yargılandığı davada yine aynı cezayı aldı.
Karar aşamasına gelen yargılamayı bugünkü duruşmada tamamlayan Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay sürecini ve cezaevinde kaldığı süreyi dikkate alarak Üzmez’in tahliyesini kararlaştırdı.
Son savunması sırasında mahkeme heyetine “Sizi seviyorum. Bunu da size ‘yalakalık olsun’ diye söylemiyorum. Hazırlamış olduğunuz 360 sayfalık beraat kararı için sizi kutluyorum” diyen Üzmez, tahliye kararının ardından gazetecilere de “Allah’a şükürler olsun. Beni bundan sonra gazete ve televizyonlarda bol bol izlersiniz” diye seslendi.