"Enter"a basıp içeriğe geçin

Şiddete Karşı Anarşist Kadınlar Sokakta!

25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı mücadele günü olması dolayısıyla kadınlar yine farklı bir çok eyleme imza attlar. Git gide artan kadın cinayetleri ve devletin yasalarıyla bu cinayetlere seyirci kalmakta ısrarcı olduğu şu günlerde kadınlar şiddete karşı öfkelerini hep bir ağızdan haykırdılar. Şiddetin bu kadar olağanlaşmasında devletin, konuyla ilgili sorumlu bakanlıkların ve adalet sisteminin çözüm arayışlarının neticesinde kadına yönelik şiddetin dinmek bir yana gittikçe artması bizlere bir kez daha gösteriyor ki; ne devlet, ne de adalet sistemi kadına yönelik bir çözüm üretemez. Bu çerçevede istenilen talepkar söylemler ise sadece geçici çözümlerin yaratılmasında bir payda olabilir ancak, gerçeği değiştiremez.
Erkek egemenliğin sürdüğü, iktidar mekanizmalarının işlediği, militarizmin hayatlarımızın her alanına nüfüs ettiği bir toplumda kadınların şiddetsiz hayatlar sürmesi mümkün değildir. Tüm bu unsurların reddedilmesi ve örgütlenme algısının oluşması artık en zaruri ihtiyacımızdır.
Bizler Anarşist kadınlar olarak 3 yıldır kadın cinayetlerine karşı tepkimizi duyurmak adına üniversitelerde, liselerde ve mahallelerde eylemler gerçekleştiriyoruz. Bu yılda 25 kasım kapsamında toplu ulaşımlarda, Kadıköy, Kartal ve Beyoğlu semtlerinde bildiriler dağıtarak, eylemler gerçekleştirdik. Bütün gün süren eylemlerimiz neticesinde bir kez daha gördük ki erkek egemen anlayış kendini heryerde göstermeye devam ediyor. Etrafımızı kuşatan ve eylemlerimize tahammül gösteremeyen polisler, söylediklerimizden ötürü rahatsızlık duyan erkekler olsada kadınların yaklaşımı, eyleme dahil olmak istemeleri, sesimize ses katmaları bizlere de güç kattı. Eylemlerimiz bittikten sonra saat 19:30 da İstiklal caddesinde yapılacak olan kadın yürüyüşüne katılarak destek verdik.
25 Kasım bir gün değil bizler için, her gün işlenen cinayetlerin, tecavüzlerin, tacizlerin ve şiddetin karşısında seçilmiş bir gün sadece.
Anti militarist, anti kapitalist ve anti otoriter bir mücadele hattında özgürleşmeye çalışan kadınlar olarak, bizler hergün mücadelede etmekte ve her an direnmekteyiz.

Eylemde dağıtılan bildiri;

ŞİDDET KADER DEĞİLDİR
Biz kadınlar şiddete katlanmak için değil, şiddeti ortadan kaldırmak için mücadele etmeliyiz.
Kocaya “bir tas yemeği” ısıtmadığımız için aşağılanıyoruz.
“Bütün gün evde oturup televizyon seyrediyor” zannedilerek muhtaçlıkla terbiye edilmeye çalışılıyoruz.
“Baba evin reisidir, haksız olsa dahi sözüne itaat edilmelidir” diyenlere başımızı eğiyoruz.
Kadın “kocasına, çocuklarına bakar, evini toplar, hanım hanımcık oturur” diyenlere başımızı eğiyoruz.
Kadın çalışmaz, kocasına “evini kıt kanaat döndürerek” destek olur, diyenlere başımızı eğiyoruz.
Kadın “edepli giyinir, az konuşur, pasif durur” diyenlere başımızı eğiyoruz.
Koca “hem sever, hem döver” diyenlere başımızı eğiyoruz.
Kız çocuğu “namustur, edebiyle gelin gitmeli” diyenlere başımızı eğiyoruz.
Boşanmak “kara lekedir, ayıptır, ahlaksızlıktır” diyenlere başımızı eğiyoruz.
Kocanı “yatakta mutlu et, erkek adamdır başkasına muhtaç eyleme” diyenlere başımızı eğiyoruz.
Kadını “töremiz, geleneğimiz” diyerek evlendirmeyi hak görenlere başımızı eğiyoruz.
Baba evinden, koca evine giren kadına bir daha dönemez “yeri kocasının yanıdır” diyenlere başımızı eğiyoruz.
“Kuyruk sallayan kadın her haltı hak eder” diyenlere başımızı eğiyoruz.
Başımızı eğdirenler, Biz başımızı eğdikçe, öldürüyorlar.
Başımızı eğdirenler, Biz başımızı eğdikçe tecavüz ediyorlar.
Başımızı eğdirenler, Biz başımızı eğdikçe taciz ediyorlar.
Başımızı eğdirenler, Biz başımız eğdikçe şiddet uyguluyorlar.
Artık şiddete katlanmamalıyız. Başımızı kaldırmak ve gerçeklerle yüzleşmek bizim elimizde. Ne devlet, ne yasalar biz kadınları koruyamaz, sadece geçici çözümler bulur.
Gücümüz kendi ellerimizde ve bizler gibi milyonlarca kadın var, kadınlar var.
Mücadele edenler, direnenler ve hayatını yeniden kazananlar var.
Biz buradayız ya sen neredesin?
Kadinlarsokakta.org

.