"Enter"a basıp içeriğe geçin

Başkaldıran Bir Yaşam: Tatiana Bakunin

Anarşist bir kadın,Tatiana Bakunin’in yaşamını Crimethinc Kolektifi tarafından yayınlanan yazının çevirisiyle paylaşıyoruz.

Tatiana Bakunin’i Hatırlıyoruz

Erişebildiğimiz bilgilere dayanarak, Tatiana ve kız kardeşlerinin isimleri o kadar duyulmasa da Mikhail Bakunin gibi cesur ve yaratıcı olduklarını biliyoruz. Tatiana kardeşinin hayatında ve diğer önemli düşünürlerin gelişiminde defalarca perde arkasındaki asıl rolü oynadı. Gerçek şu ki adının ve fikirlerinin günümüzde bilinmemesi karşılığı zorlukları ve tarihteki ” yüce adam” figürünün yetersizliğini göstermektedir.

Tatiana hakkında bildiklerimizin neredeyse hepsi erkekler hakkında yazılmış hikayelerin satır aralarından alıntılanıyor. Kadınların hem mücadelelere kattıklarını yok sayan hem de örgütlenmelerde ve toplantılarda varoluşlarını yok sayan ataerkil hafızanın bakış açısında görünmez olmasaydı eğer başarıya ulaşacak olan sayısız insandan biriydi Tatiana. Mektupları ve yazıları henüz İngilizce’de bulunmuyor.

Tatiana ve kızkardeşleri Rusya kırsallarında edebiyat, müzik ve tarih çalışarak büyüdüler. Babalarının Batı Avrupa’dan getirdi öğretmenler ile bir kaç dili birden öğrenerek yetiştiler. Baba Bakunin’in İtalya’da diplomat olarak çalıştığı gençlik yıllarında edindiği özgürlükçü fikirler yaşlandıkça muhafazakar tarafa kaydı. Böyle bir ortamda Tatiana Bakunin okumaya ve yazmaya aşık, düşünce dünyasını geliştirmeye fırsat bulduğu bir ortamda yaşadı.

Varvara ve Lyubov

1835 yılında Mikhail Rusya’nın Polonya’yı işgali sırasında topçu subayı olarak görev yapıyordu. Kardeşlerinden etkilenerek toplumun onun için belirlediği rolleri reddetti ve AWOL’a giderek askeriyeyi terk etti. Eve döndüğünde, Tatiana ve Lyubov onunla beraber Moskova’ya doğru felsefe bölümüne kaydını yapmak ve bağımsız bir okuma grubunun düzenleyicisi Nikolai Stankevich’in de aralarında olduğu arkadaşlarıyla tanıştırmak için yola çıktılar. Nikolai, Mikhail, Tatiana ve diğer Bakunin kardeşler birlikte Kant, Fichte ve Hegel çalıştılar ve daha sonraları Bakunin’in ünleneceği fikirleri beraberce geliştirdiler.

Tatiana ayrıca, Rus edebiyatı tarihinin en etkili eleştirmenlerinden biri olan Vissarion Belinski ile nihilizm kavramını, romanları “Babalar ve Oğullar” sayesinde popülerleştiren yazar Ivan Turgenev ile olan ilişkilerini sürdürüyordu.

Tatiana Bakunin 1850’de Mikhail ile olan mektuplaşmasında Turgenyev ile olan ilişkisini anlatıyor.

“Hayatım hiçbir kategoriye sığmıyor. Çılgınca de ya da ne istersen. Ben sadece aşıktım; ve farkına varmadan önce, hatırlamaktan mutluluk duyduğum günler geçirdim… Tüm kalbim ve ruhumla yaşadım, içimdeki her damar yaşamla dolup taşıyor, etrafımdaki her şey başkaldırıyor. Neden şimdi bütün bunlardan vazgeçmeliyim ?”

1848’deki devrimin baskısından sonra Mikhail Bakunin yakalandı ve üç ayrı ülkede idam cezasına çarptırıldı sonra Rusya’da ömür boyu hapis cezasına mahkum edildi. Rusya devletine meydan okuyan Tatiana, defalarca Mikhail’i ziyaret etti ve kendisi için büyük risk alarak cezaevinden gizli mesajları dışarıya çıkardı. Yetkililere dilekçe veren Tatiana ve annesi sonunda Mikhail’in sonunda kaçıp devrimci faliyetlerini sürdürmeye devam edeceği Sibirya’ya geçişini sağladı. Eğer Tatiana olmasaydı, Mikhail Bakunin de ismi bilinmiyor olacaktı.

Türünün İki Örneği Tatiana ve Mikhail Bakunin

Çağdaş anarşizmin gelişmesine yaptığı katkılarda Mikhail, her zaman kadınların kurtuluşunun önemini vurguladı. Bu kendilerini savunan ve Mikhail’in özgürlük hakkında bildiklerinin çoğunu borçlu olduğu Tatiana ve kız kardeşlerinin etkisiydi. Tatiana’yı onurlandırmamızın en iyi yolu, tarihteki isimlerini bilmediğimiz herkesin özgürlük mücadelesinde oynadığı önemli etkileri öne çıkarmaktır.

“Hemen hemen her yerde kadınlar köle, biz kendimiz de onların esaretinin kölesiyiz; kurtuluşları olmadan, sınırsız özgürlükleri olmadan özgürlüğümüz imkansızdır. Özgürlük olmadan, güzelliğe, onurlu bir yaşama ve gerçek aşka ulaşamayız. Sadece bize verilen çizilen sınırlar kadar sevebiliyoruz ve diğerleri için özgürlük ve bağımsızlık talep ediyoruz. Bütün ilişkilerde, özellikle de kendi aramızda kurduğumuz ilişkilerde bağımsızlık istiyoruz. Aşk, özgür varlıkların birliğidir ve sadece bu aşk bizi canlandırır ve yükseltir. Diğer tüm “aşklar” ezenleri de ezilenleri de küçültür, ve bir ahlaksızlık kaynağıdır.”

-Mikhail Bakunin’in kardeşlerine mektubu, 1 Mayıs 1845

(Çeviri: Anarşist Gençlik Çeviri İnisiyatifi)

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir