"Enter"a basıp içeriğe geçin

Kadınların Öfkesi Arjantin’i Ateşe Verdi

Arjantin’in Mendoza kentinde geçtiğimiz günlerde 33 yaşındaki Pablo Ramón Arancibia, sosyal medya üzerinden tanışıp evine davet ettiği 14 yaşındaki Florencia Romano’yu katletti. Kadın mücadelesini sürdüren kadınların öfkesi Arjantin’i ateşe verdi. Ardı arkası kesilmeyen kadın eylemlerinin parladığı Arjantin’de “Adalet Sarayı”nı yakan kadınlar yine öfkeleriyle parladı. Bitmek bilmeyen şiddete, tacizlere, tecavüzlere, kadın cinayetlerine DUR demek için birleşen kadınlar, her gün daha fazla kadın ile beraber adalet için sokaklardaydı.
Her yerde olduğu gibi Arjantin’de de kadınların öfkesi dinmiyor. Her geçen gün adaletin ne olduğunu bilmeyen, kendi adaletsizliğini uygulayan iktidar tarafından adalet saraylarında kadınlara dair kararlar veriliyor. Biz kadınlar ise onların adaletine hiçbir zaman güvenmiyoruz ve kadın dayanışmasıyla örgütlenerek birbirimizin sesi oluyoruz. Arjantin’de artan kadın cinayeti, tecavüz, şiddet ve kürtaj yasası gündeminden dolayı kadın örgütleri haykırıyor. Çünkü her kadın biliyor, iktidarın adaleti gerçek adalet değil erkek adalettir.
Arjantin’de 2018 senesinde meclise sunulan kürtaj yasası “her kadının hakkı olsa da” oylamaya konuldu. Kadınların bedeni hakkında karar verme yetkisini kendinde gören erkek iktidarın meclisinde yapılan oylama esasen kadınlar için olumlu sonuçlanmıştı. Ancak adaletsiz Senato’da aynı karar reddedildi; kadınların öfkesiyse harlanmaya devam etti. Geçtiğimiz günlerde yine sokaklarda türlü türlü eylemle ses çıkaran kadınlar, örgütlü mücadeleyle kürtaj yasasını tekrar gündeme getirdi. Mecliste “onaylanan” kürtaj yasası, yeniden Senato’da oylamaya sunuldu. Bu kez reddetmek onlar için kolay olmayacak çünkü korkuyorlar, çünkü kadınların örgütlü isyanı onları korkutuyor. Kadınlar özgürlükleri için birleşince sarayları yıkıp yakarlar.
2015 yılında 14 yaşındaki Chiara Páez’in tecavüze uğrayıp katledilmesinin ardından yapılan eylemlerde “Ni Una Menos!” (Bir Kişi Daha Eksilmeyeceğiz!) sloganları atan örgütlü kadınlar çok ses getirmişti. Öyle ki yaşadığımız coğrafya dahil pek çok coğrafyada katliamlara karşı kadınlar aynı sloganla, farklı dillerde sokaklara çıkmıştı. Arjantin’de her 18 saatte bir kadının katlediliyordu, kadınların örgütlenmesi toplumsallaştı. Kadınlar, adaletsizliklere karşı mücadelelerinde farklı kampanyalar da yürüttü. Mesela El Salvador’da tecavüze uğrayıp kürtaj olan 19 yaşındaki genç kadın Evelyn Beatriz Hernández Cruz 30 yıl hapisle cezalandırılmıştı. Üstelik Chiara Páez tecavüzün ardından kürtaj olmuştu. Adalet saraylarında adaletten söz eden erkek iktidar, tecavüz sonucu hamile olan kadının kürtaj olmasıyla ilgili başlayan bir davada erkeği değil kadını suçladı. Bu mu adalet anlayışları? Bu mu adalet? Evet, onlara göre adalet buydu. İktidarın adaletsizliği burada da kendisini gösterdi ve kadınların öfkesini besledi.
19 Aralık günü 14 yaşındaki Florencia Romano’nun katledilmesinin ardından ortaya çıkan gerçekler kadınların öfkesini sokaklara taşıran son damla oldu. Florencia Romano’nun katledildiği sırada attığı çığlıkları duyan bir komşu, polisi ısrarla arayıp adresi vererek ihbarda bulunmuştu. Birkaç sokak ötede bir karakol bulunmasına rağmen adrese polis gönderilmedi. Bu ihbarın ses kaydı Arjantin’de sosyal medyada yayınlandı. Bu ses kaydını duyan kadınlar sokaklara döküldü ve Mendoza’daki Adalet Sarayı’nı ateşe verdi. Kadınlar öfkenin ateşiyle, adaletsizliğin bir sembolü olan adalet sarayını, ama daha da önemlisi erkek egemenliği yok etmek için büyük bir adım attı.Belki hiçbir zaman ortaya çıkarılmayacak, görülmeyecek ve duyulmayacak bir kadın cinayeti ortaya çıkabildi; ortaya çıkan ses kayıtları sayesinde ihbarı ilk alan polis açığa alındı. Ses kaydı yayınlanmasaydı iktidarın eli kolu olan polislerden herhangi biri açığa da alınmazdı ancak kadınların bir gecede sokakları doldurmasıyla açığa alınmak “zorunda kaldı”. Çünkü kadınlar iktidarın erkek adaletine güvenmedi, ses çıkardı. Çünkü kadınlar örgütlülükle sokaklarda adaletsizliğe karşı çıktı. Çünkü kadınlar adaletsizliklere göz yummayıp isyanlarını haykırdı. Çünkü kadınlar özgürlükleri için birleşince sarayları yıkıp yakabilirler. Çünkü biz kadınlar, her zaman biliyoruz ve söylüyoruz: Saraylarınız Yıkılacak, Kadınlar Özgürleşecek!

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir