kadın dayanışması – Anarşist Kadınlar https://kadinlarsokakta.org KADINLAR SOKAKTA Fri, 03 Jul 2020 09:42:48 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.7.2 https://kadinlarsokakta.org/wp-content/uploads/2019/03/cropped-ethel-32x32.jpg kadın dayanışması – Anarşist Kadınlar https://kadinlarsokakta.org 32 32 Tüm Kadınları 8 Mart’a Çağrıyoruz: KaraMor Bir İsyan Bizimkisi! https://kadinlarsokakta.org/2019/02/22/tum-kadinlari-8-marta-cagriyoruz-karamor-bir-isyan-bizimkisi/ https://kadinlarsokakta.org/2019/02/22/tum-kadinlari-8-marta-cagriyoruz-karamor-bir-isyan-bizimkisi/#respond Fri, 22 Feb 2019 20:01:25 +0000 http://kadinlarsokakta.org/?p=2078

Siz hiç bir kelimeyi boğazınız acıyıncaya, sesiniz kısılıncaya, nefesiniz kesilinceye kadar haykırdınız mı?

Hiç bir bez parçasının altında koştunuz mu ya da o bez parçasının bir ucundan sımsıkı tutup uzunca yollardan ya da kestirmelerden yürüdünüz mü?

Hiç tanımadığınıza, bir selamlık tanıdığınıza ya da yıllardır aynı düşüncenin aynı yaşamın yolunda yoldaş kaldığınıza el uzatmanın tadından geçtiniz mi?

Hiç düşlediniz mi benden başkaları da var mı, benim gibi düşünüp düşleyen diye?

Gümbür gümbür attı mı hiç yüreğiniz, duyuldu mu çok çok uzaklardan? Peki siz de duydunuz mu, başka yüreklerde çarpan heyecanı hissettiniz mi bitmeyecekmişcesine?

Hayal ettiniz mi hiç, bir ben daha olsa neler yapardım diye?

Korkmadığınız oldu mu kaybetmekten, vazgeçemediklerinizden vazgeçtiniz mi, her oyunu kazanmaktan bıktınız mı, beraberliğin çok güzel olduğunu hiç anlayabildiniz mi?

Karşılıksız, almadan bir şeyler vermenin, vermeden almanın imkansız olmadığını gördünüz mü hiç?

Sordun mu hiç uzakta, önünde, arkanda, belki yanıbaşında var mı senin gibisi?

Hoşgeldin, gir içeri…

Merhaba kızkardeşim, hoşgeldin!

Aynı dertten dertlendik, yorulduk. Demek ki aynı acı acıttı üzdü bizi, kızdırdı, korkuttu. Aynı sevinç coşturdu, aynı öfke büyüdü içimizde, aynı mücadele buluşturdu bizi. Ben buldum seni, sen buldun beni; kızkardeşim hoşgeldin!

Biz, biz olunca yorulmak bilmeyeceğiz; aşacağız tüm dertleri. Acımayacak artık ne bedenimiz ne de ruhumuz. Korkmayacağız gölgelerinden ve asla kaçmayacağız. Üzülmeyeceğiz, üzüntümüz öfkemizin tohumları olacak; onları ekeceğiz her yere ve biz yeniden birlikte yeşereceğiz. Sevinçlerimiz çoğalacak, her yerden duyulacak seslerimiz: Asla ama asla vazgeçmeyeceğiz! Biz buluştuk ya, mücadelemiz işte böyle böyle büyüyecek. Yenilmeyeceğiz, biz kazanacağız kızkardeşim!

Onlar bizim karşımızda, hep karşımızda olacaklar ve yasaklayacaklar ve saldıracaklar tüm güçleriyle. Biz de tam karşılarında olacağız ve dimdik duracağız, “Her yerde varız ve her yerde var olacağız!” demek için dimdik duracağız.

Kara mor bir isyan bizimkisi! Öylesine bir isyan ki bir güne sığmaz, öylesine bir isyan ki bir günü beklemez. Öylesine bir an ki şimdi şu an devrim olur. Biz her gün devrim olacağız, tüm iktidarları ve onların egemenliklerini kadınlarla yıkacağız!

Anarşist Kadınlar

]]>
https://kadinlarsokakta.org/2019/02/22/tum-kadinlari-8-marta-cagriyoruz-karamor-bir-isyan-bizimkisi/feed/ 0
PATRONA, TAŞERONA, SÖMÜRÜYE KARŞI KADINLAR KAVGADA! https://kadinlarsokakta.org/2015/03/24/patrona-taserona-somuruye-karsi-kadinlar-kavgada/ Tue, 24 Mar 2015 17:22:44 +0000 http://kadinlarsokakta.org/a/?p=1981 Anarşist Kadınlar olarak Maltepe Üniversitesi Hastanesi’nde sendikalı oldukları için işten atılan bu nedenle de Aralık ayından bu güne direnişte olan kadın işçilerin 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlamak ve direnişi büyütmek üzere Maltepe Meydan’ından direniş çadırına bir yürüyüş gerçekleştirdik. Bizleri sloganlarla, alkışlarla karşılayan kadınların 8 Mart’ını kutlayarak hem onlara mor çiçeklerimizi verdik, hem de halaylar çekerek direnişin çoşkusuyla kadın dayanışmasını pekiştirdik.m2

]]>
Her Kadın Bir Kavga, Kadın Kavgada! https://kadinlarsokakta.org/2015/03/07/her-kadin-bir-kavga-kadinlar-kavgada/ Sat, 07 Mar 2015 12:18:36 +0000 http://kadinlarsokakta.org/a/?p=1960 kavgaçağrı

Geçtiğimiz yıl, yine erkek iktidarlar tarafından gasp edildi kadınların yaşamı. Evde erkek şiddetiyle, iş yerinde patron baskısıyla, sokakta taciz ve tecavüzle yaşamın her alanında talan edildi kadının bedeni. Kadınlar sistematikçe katledildi ancak yine de bitmedi erkek iktidarların saldırısı…

Çünkü kadın olmaktı tek suçumuz.

Ama kadınlar saldırılara karşı hep direndi; özgürlükleri için mücadele etti. Emeğini sömüren patrondan hesap sordu. Erkeğin tacizine, tecavüzüne karşı direndi; şiddetin hesabını sordu. Ayşe’nin, Güldünya’nın, Özgecan’ın, katledilen her bir kadının ardından sokaklara çıktı; katliamların hesabını sordu. Kadınların üzüntüsü öfke oldu; sokakları doldurdu. Kadınlar erkek devletin ve erkek adaletin karşısında durdu, adaletsizliğin hesabını sordu.

Hesap sordu çünkü her kadın kavgamız oldu,

Kadının kavgası devletle, patronla, iktidarla, yasalarla ve şiddetle. Kadının kavgası erkeğin egemenliğiyle. Kadının kavgası yaşamak için. Kadının kavgası özgürlüğü için.

Şimdi, 8 Mart’ta, Dünya Kadınlar Günü’nde büyütelim kavgamızı. Her gün olduğu gibi bugün de sokaklara çıkıp hesap soralım, gösterelim herkese dayanışmayla el ele veren kadınların gücünü. Gösterelim yalnız olmadığımızı.

Çünkü örgütlüysek güçlüyüz.

Anarşist Kadınlar olarak kara mor bayraklarımızla bütün kadınları 8 Mart Pazar günü, Kadıköy’de düzenlenecek olan yürüyüşte el ele vermeye, kavgayı büyütmeye çağırıyoruz.

Toplanma Yeri: Haydarpaşa Numune Hastanesi önü
Saat: 12:00
İletişim için: 0534 680 51 09

]]>
Kadınlar Mücadeleye Çağırıyor https://kadinlarsokakta.org/2015/03/06/kadinlar-mucadeleye-cagiriyor/ Fri, 06 Mar 2015 14:46:30 +0000 http://kadinlarsokakta.org/a/?p=1971 womensprotestDünyanın bir ucundan bir ucuna ezilen kadın, dünyanın bir ucundan bir ucuna direnen kadın, dünyanın bir ucundan bir ucuna dayanışmayı yükseltecek olan kadın. Meydan Gazetesi olarak, dünyadaki ve coğrafyamızdaki anarşist örgütlerden kadınların, kadın mücadelesi ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü üzerine yazdıkları ve bizlerle paylaştıkları dayanışma mesajlarını, biz de sizlerle paylaşıyoruz.

Kadın Mücadelesine Her Zamankinden Fazla İhtiyacımız Var – Black Rose Anarşist Federasyon – ABD

Ataerki kadınları (ve erkekleri) yiyen bir canavardır. Ataerkinin çirkin yüzü, Özgecan Aslan’ın vahşice katledilmesiyle ortaya çıktı. Canavarın yüzüne attığı çizikler, ona karşı savaşının vasiyetiydi. Bu canavarı başka yerlerde de bulabiliriz: “Çok şişman” olduğu söylenerek aşağılanan genç kızın yüzünde ya da işinden eve dönüş yolunda bir trans kız kardeşe çalınan ıslıklar. Bugün kadınların mücadelesine her zamankinden fazla ihtiyacımız var çünkü hayatta kalmak için tek seçeneğimiz bu. New York Black Rose’da, toplumumuzda ve günlük hayatımızda ataerkiyi yok etmeye odaklanan, MUJERES adıyla bir anarşist kadınlar kolektifi örgütlüyoruz. Yakında bedenlerimizi ve sokaklardaki güvenliğimizi güçlendirecek birçok kampanya başlatacağız. İstanbul’daki “Anarşist Kadınlar” bize derinden ilham verdi.

New York, ABD’den dayanışmayla….

Özgecan Aslan, Yaşıyor!

 

Bizleri tahakkümü altına alarak yok etmek isteyen iktidarın tüm biçimlerini reddediyoruz – MAKİ’li Kadınlar – Antalya

Sadece kadın olarak doğduğumuz için çalınıyor yaşamlarımız.

Evde baba, abi baskısı; okulda taciz kaygısı; sokakta tecavüz ve katledilme korkusuyla gasp edilmek isteniyor bedenimiz, kimliğimiz. Yalnız başına otobüse bindiği için katledilen Özgecan; sevgilisinin arabasına binmeyi reddettiği için saçlarından sürüklenen ve katledilen Hüsne; kocası tarafından doğranıp çöp kutusuna atılan Kübra; sevgilisinin evine gittiği için “ölmeyi hak ettiği” iddia edilen Münevver ve katledilen nice kadın isyanımızdır.

Bizler, MAKİ’li Kadınlar olarak, kadını bir meta haline getirerek tüketen kapitalizmi; kadını katleden erkeği koruyan, kadın katliamını aklayan devleti; yaşamın her alanında bizleri tahakkümü altına alarak yok etmek isteyen iktidarın tüm biçimlerini reddediyoruz.

Zapatistaların özgür komünlerinden, Brezilya’nın topraksız kadınlarından, Kobane’nin itaatsiz kadınlarından ve direnen nice kadından alıyoruz yeni bir yaşama olan inancımızı. Bizleri görünmez kılarak toplumsal yaşamdan silmek isteyen, katlederek yok etmek isteyen tüm iktidarlara karşı kolektif paylaşımlarımızı büyütüyor ve inancımızı örüyoruz.

Hayatlarımız çalınmadan hayallerimizi buluşturuyor, dayanışmayla isyanımızı büyütüyor ve özgürleşiyoruz.

 

Kadınların Mücadelesi, Devleti Son Zerresine Kadar Yok Etmektir – İşçi Dayanışma Hareketi’nden (WSM) Kadınlar – İrlanda

Anarşist hareket, iktidarın yıkılması ve herkesin tamamen özgürleşmesi için çabalar; bu da ancak kadınların mücadelesiyle gerçekleşebilir.

Toplumdaki tüm kadınlar bir grup muktedirin bir başkasıyla değişmesini istemeyecek kadar uzun süredir baskı altındadırlar. Erkek egemen sistem, erkeklerin kadınlar üstünde biyolojik üstünlüğünü iddia ederek ve bu iddia aracılığıyla toplumdaki elit kesimin diğerleri üzerindeki üstünlüğünü haklı göstererek toplumdaki hiyerarşiyi desteklemektedir.

Kadınların mücadelesi sistemden tamamen silkelenip kurtulmak, erkek egemenliğini, iktidarı ve böylece devletin kendisini son zerresine kadar yok etmektir. Toplumda bütünsel ve radikal bir değişime ihtiyacımız var; bu sadece kesişen pratiklerle olabilir, bu pratiklerin örgütlenme ve direniş biçimleri hepimizin sömürü ve baskıya farklı şekillerde maruz kaldığımızı ancak hepimizin ortak amacının eşit bir toplum yaratmak olduğunu gösterecektir.

Tüm İktidarları, Baskı Unsurlarını Ezip Geçene Kadar Birinin Mücadelesi Hepimizin Mücadelesidir – FAQ Kolektifi – Kıbrıs

Kıbrıs’taki FAQ Kolektifi (feminist, anarşist, kuir) olarak farklı etnik kökenden, milletlerden, renklerden, sınıflardan, cinsel eğilimlerden ve farklı kültürel arka planlardan gelen kadınların; birçok farklı şekilde tahakküm altına alındığını biliyoruz. Bu bakış açısıyla biz pek çok gerçekliğin, ezilme katmanlarının ve içinde yaşadığımız ataerkil toplum içinde verilen kadın mücadelesinin içine derinlemesine girebiliyoruz.

Biz, cinsiyetçiliğe dayalı şiddete bağlı olan cinsel kimliklerin yükselişine cevap vermek adına, kadın mücadelesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz.

Ataerki, kapitalizm ve devlet gibi sosyal, ekonomik ve politik kurumların insanları nasıl ezdiğini; ırkçılığı, sınıfçılığı, cinsiyetçiliği ve kadın düşmanlığını tekrar ürettiğini biliyoruz. Buna karşı, kolektif yaşam, öz yönetim ve dayanışma gibi ilkelerle, anarşist ilişki biçimlerini bugünden deneyimliyoruz.

Bizler, farklı coğrafyalarda, farklı biçimlerde yaşanan baskının, şiddetin ve kadın cinayetlerinin, aynı toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklandığının farkındayız. Bu yüzden de tüm iktidarları baskı unsurlarını ezip geçene kadar, her bir mücadeleyi kendi mücadelemiz biliyoruz.

Özgürlük, Kadının Özgürleşmesinden Bağımsız Gerçekleşemez – TAÇANKA’lı Kadınlar – Ankara

Kadın mücadelesine ihtiyacımız var çünkü;

– Bizler, ezilenlerle mücadele diye haykırırken biliyoruz ki ezilenin ezileni olan KADIN. Mesela patronun altında ezilen işçi, işçinin altında ezilen KADIN.

– Devrimci mücadelede yıllarca arka plana itilen KADIN.

– Ev içi emeği göz ardı edilen KADIN.

– Tek görevi “karılık” yapmak, ev temizlemek, çocuk bakmak olarak görülen yine KADIN.

– Üstüne başına, hareketlerine, bakışına dikkat etmesi gerektiği düşünülen KADIN.

– Dikkat etmediğinde tacizi, tecavüzü hak ettiği iddia edilen KADIN.

– Erkek devletin, patriyarkal kapitalizmin, dinin tahakkümüne, baskısına, otoritesine en çok maruz kalan KADIN.

KADIN! KADIN! KADIN! KADIN!

Bu yüzden özgürlük, kadının özgürleşmesinden bağımsız gerçekleşemez.

Kadın mücadelesinin asıl öznesi olarak biz kadınlar iddia ediyoruz ki,

“ÖZGÜRLÜK SAVAŞAN KADINLARLA GELECEK!”

 

Kadın hareketi yeniden güçleniyor – La Alzada – Şili

Kadınların ataerkiye karşı mücadelesi, sadece başımıza bela olan ahlaki muhafazakarlıkla yüzleşmek için değil; iktidar ilişkilerini ve iktidar sistemlerini anlayıp aşmak açısından da yaşamsaldır. Kadın hareketi yeniden güçleniyor, diktatörler ve neoliberal hükümetlerin dayattığı korku ve ataleti atarak sokaklara çıkmaya başlıyor. Bu yüzden, özgürlükçü bir örgüt olarak La Alzada, sendikal mücadele ve gençlik mücadelesinde, kadın mücadelesinin ve kadın örgütlerinin güçlenmesi için, öncelikle kadınların ayaklanmasının gerektiğini savunuyoruz.

 

*Çizen: Molly Crabapple

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 25. sayısında yayımlanmıştır.

]]>
ISMACO Direniş Çadırı Önünde Eylem: “Patronların Sarayı Yıkılacak, Kadınlar Özgürleşecek” https://kadinlarsokakta.org/2013/03/08/ismaco-direnis-cadiri-onunde-eylem-patronlarin-sarayi-yikilacak-kadinlar-ozgurlesecek/ Fri, 08 Mar 2013 13:24:18 +0000 http://kadinlarsokakta.org/a/?p=1385
8 Mart Cuma günü, Dünya Kadınlar Günü’nde Tuzla Serbest Bölge’de direnen ISMACO işçisi kadın arkadaşlarımızla birlikteydik. Serbest Bölge’de ISMACO direniş çadırı önünde gerçekleştirdiğimiz eylemde, “Patronların Sarayı Yıkılacak, Kadınlar Özgürleşecek” pwordpressrtıyla ISMACO’ya, bütün patronlara, onların sömürüsüne karşı isyanımızı haykırdık, direnen kadın arkadaşlarımızla dayanışmamızı büyüttük. Direniş çadırı önüne “Direnen “Kadınlar Özgürleşiyor”, “Patronlar Sarayda, İşçiler Sokakta”, “ISMACO İşçisi Yalnız Değildir” sloganlarıyla yaptığımız yürüyüşün ardından, bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Açıklamada biz kadınların hem ucuz iş gücü hem de ev içinde “doğal köleler” olarak hedef alındığımızı ancak bu sömürüye daha fazla izin vermeyeceğimizi, kadınlar olarak direnerek özgürleşeceğimizi söyledik. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün sistem içi tartışmalara sıkıştırılan bir bayram günü değil, isyanın, başkaldırının, öfkenin günü olduğunu ve kadınların ancak maruz bırakıldıkları sömürüye karşı direnerek özgürleşebileceklerini söyledik. Basın açıklamasının ardından konuşan ISMACO işçisi Fikriye Akgül, sendikalı oldukları için işten atıldıklarını, ancak sendikalı bir halde işe geri alınana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. 8 Mart’ın kadın dayanışmasında çok önemli olduğunu söyleyen Akgül, tüm kadın örgütlerini bu mücadeleye dayanışmaya çağırdı. Fikriye Akgül’ün ardından konuşan bir diğer direnişçi ISMACO işçisi Öznur Fazlıoğlu ise 8 Mart’ın, kadın dayanışmasının gücüyle mücadelelerini büyüteceklerini söyleyerek, bu direnişte kadın dayanışmasının önemini vurguladı. “Direnen Kadınlar Özgürleşiyor”, “Yaşasın Kadın Dayanışması” sloganlarıyla sonlanan açıklamanın ardından çekilen halaylarla, horonlarla eylem sonlandırıldı.

Eylemde okunan basın metni aşağıdadır;

Basına ve kamuoyuna;

Bizler bugün buraya 79 günden bu yana direnişte olan Ismaco işçileriyle dayanışmak için geldik. Bizler bugün buraya 8 Mart Dünya Kadınlar Günü‘nü burada direniş çadırlarında geçiren kadın arkadaşlarımızla dayanışmaya geldik. Bizler bugün buraya patronların üretim saraylarında bir gömlek fiyatına çalışan ISMACO işçisi kadınların direnişini selamlamaya geldik.

Sendikalı oldukları gerekçesiyle işten atılan arkadaşlarımız dünyaca ünlü bir marka olan Ermenegildo Zegna’ya gömlek dikiyorlar. Ancak 79 gün önce patron Deri İş Sendikası‘na üye olan üçü kadın dört arkadaşımızı her türlü yıpratmaya başvurarak işten atmıştır. Yıllarca çalışıp emek verdikleri bu fabrikadan sadece sendikalı oldukları için bir çırpıda atılan arkadaşlarımız ise yaşamlarını sürdürebilmeleri için işlerine geri dönmek ancak dönseler dahi sendikalı olarak çalışmak için direnişe geçmişlerdir.

Ermenegildo Zegna’nın farklı ülkelerdeki fabrikalarında işçiler sendikalı olmalarına rağmen sadece Türkiye’de sendikalı işçi çalışmasına izin verilmemektedir. ISMACO iş yeri idaresi yetkilileri ise sendikayı istemediklerini açıklamakta hiçbir çekince duymamakta, sendikalı olmayı tanımadıklarını açıkça ortaya koymaktadır.

Mağazalarda 500 Euro‘ya satılan gömlekler karşılığında işçinin bir aylık maaşı 380 Euro’ya kadar düşmektedir. Üretim saraylarında patronlar kar hırsıyla paralarına para katarken yaşam mücadelesi veren işçiler üç kuruş uğruna çalışarak sömürülmektedir. Sömürüye katlanmayarak direniş gösterenlerse patron ve fabrika yönetimi tarafından işten atılma tehdidiyle karşılaşmaktadırlar.

Biz kadınlar sistemin içerisinde hem kadınlar hem de ücretli köleler olarak sömürünün hedefi haline gelmekteyiz. Ancak bizler işyerlerinde ucuz iş gücü, evlerde ise doğal köleler olarak hayatımıza devam etmeyeceğiz.

Bugün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ISMACO işçilerinin yanındayız; çünkü 8 Mart kadınlara alınan hediyeler, kadın hakları kelimeleri arasında sıkışmış sistem içi tartışmalar ya da bayram günü değildir. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, öfkenin günüdür. Başkaldırının, yaşam için mücadelenin ve isyanın günüdür. Ancak biliyoruz ki, isyan eden, yaşamını savunan bütün kadınlar onları ezenler tarafından zalimce susturulmaya çalışılmaktadır. Bugün burada kendilerine yapılan baskılara karşın yılmayan ISMACO işçisi kadınlar 79 gündür dikiş tutmuyor, patronlara karşı direniyorlar. Direnerek özgürleşiyorlar.

Ekmek, adalet ve özgürlük için;

Yaşasın direnen kadınlar, yaşasın kadın dayanışması!

Patronların sarayları yıklacak, kadınlar özgürleşecek





]]>