Paylaşarak Özgürleşenlerin Köyü Longo Mai

Çitlerin olmadığı bir köy burası, bu köyde bahçeler, tarlalar, ambarlar hep ortak… Bu köyde “benim” yok, “bizim” var.  Hiçbir şey birinin değil, her şey herkesin.  Burada paylaşılanlar sadece “şeyler” değil, hayaller de ortak, hayatlar da. Ortak yaşamlarda her iş paylaşarak yapılıyor,  burada çalışmanın yorgunluğu değil; birlikte üretmenin huzuru ve neşesi var.

Bu tasvir bir hayalin tasviri değil, bu köy Fransa Limans’da Longo Mai Köyü. Türkçesi “Çok Yaşa Köyü”, ömrü uzun olsun diye böyle koymuşlar adını. Longo Mai bu  dileklerle kurulduğunda senelerden 1973…

Bu köyün kuruluşunun öyküsü ise kısaca şöyle; 1968 Mayıs’ının ardından İsviçre’ye sığınan bir grup, burada İsviçreli öğrencilerle tanışıp, ortak hareket etmeye başladı. Bu grup bir taraftan neo-nazilere karşı  mücadele ederken, diğer taraftan işçi mücadelelerinde yer alıyordu. Bu dönemdeki önemli direnişlerden olan Schirmeck’teki fabrika işgaline de katılan grup, burada önemli deneyimler kazanmıştı. Bu süreç boyunca hem Avrupa, hem de İsviçre’de basın ve hukuk alanında  birçok kişiyle ilişki kuran grup, bu deneyimin sonrasında, Limans’da bulunan Zinzine tepesinde, üzerinde sadece yıkıntı bir çiftlik evi bir de güvercin kümesinin olduğu 270 hektarlık bir araziyi  satın aldı. Anarşist, antimilitarist fikirlerle hareket eden grup yaşamı yeniden yaratmak için burada komünal bir topluluk kurdu. O günden bugüne sürmekte olan kooperatif şu anda Almanya’dan Costa Rica’ya, Avusturya’dan İsviçre Jura’sına kadar on farklı kooperatifle de işbirliği halinde.

Birbirinden farklı bölgelerde faaliyet gösteren kooperatifler, hayvansal ürünlerden gıdaya, giyimden kozmetiğe kadar birçok alanda üretim yapmakta. Chantemerle’deki  iplik fabrikası, Luberon’daki bağcılık ve zeytincilik kooperatifi, İsviçre Jura’sındaki kaz ve koyun yetiştiriciliği yapan kooperatif bunlardan sadece bir kaçı. Bu kooperatifler ağı arasında en eskisi ve en büyüğü, Limans’daki Longo Mai.

Longo Mai kooperatif olarak adlandırılıyor fakat işleyişi komünal. Tüm arazi, arabalar ve tüm alet ve makineler ortak kullanılıyor, dolayısıyla üretim süreci de kolektif işliyor. Komünde evlerde yemek pişmiyor, ortak bir yemekhaneleri var ve haftada bir toplanarak bir sonraki haftanın menüsünü ve hazırlık, yemek, bulaşık inisiyatifi listelerini oluşturuyorlar. Ortak bir fırınları, bir kesimhaneleri, bir marangoz atölyesi, bir metal atölyeleri ve arabalar için tamir atölyeleri var. Fırında kendi ihtiyaçlarının yanında fazladan da ekmek yapılıyor ve bu ekmekler köy pazarında satılıyor. Kesimhanede ise yine yetiştirdikleri hayvanları kesiyor ve yine kendilerinin yaptığı soğutuculu bir kamyonetle  civar köylere dağıtıyorlar. Diğer atölyelerde ise komünün ahşap ve metalden yapılabilen bütün ihtiyaçları karşılanıyor. Evlerini kendileri yapıyorlar. Bir su değirmeni ile ihtiyaçları olan elektriği üretiyorlar.

Yaşamların böylesine ortaklaştığı bu köyde elbette  kararlar da ortak. Kimsenin özel mülkiyetinin olmadığı bu komünde gelirler ortak bir havuzda birikiyor ve tüm ihtiyaçlar tartışılıyor. Sorunların çözümünde ise önceden belirleneni ve değişmeyen tek ilkeyi tartışarak, ortak karar alıyorlar. Ve böylece tüm bireyler topluluğun bugününü ve geleceğini  belirleyen etken bireyler oluyor.

Elbette yaklaşık 300 kişilik bu komünde böyle bir hayatı dış dünyadan tamamen kopuk bir şekilde sürdürselerdi belki yaşadıkları hayat daha kolay ve “ütopik” olabilirdi, oysa onlar en baştaki  kaygılarını hala taşıyorlar ve bu noktada eylemeye de devam ediyorlar.

Longo Mai Limans’da kurulduğundan bu yana birçok eylem ve örgütlenme çalışması yaptı, birçok kooperatifle dayanışma gösterdi. Madagaskar’da kurulan bir kooperatifi destekledi, Costa Rica’da bir kooperatif kurulmasına bizzat önayak oldu. Longo Mai, Avrupa’da göçmen ve mültecilerin savunma komitesinin oluşturulmasına katkıda bulundu ve Pinochet darbesinin ardından sürgün edilen 2000 kişinin İsviçre komünlerine yerleştirilmesini sağladı. Yine;  bizim yaşadığımız topraklarda Fatsa ve Yeni Çeltek davalarının takipçiliğini yaptı ve  bu davaların uluslararası basında yer bulması için çaba sarf etmişti.  

Longo Mai, sahip olduğu uluslararası basın ilişkilerini kullanmasının yanı sıra, kendi gündemlerini oluşturup duyurabileceği,  basın yayın araçlarını da oluşturdu. Komünde aynı zamanda kurulduğu günden bu yana birçok kez kapatılma tehdidi alan bir de radyo istasyonu  yer alıyor. 1981 yılında kaçak olarak yayına başlayan Radyo Zinzine, şu anda 20 bin dinleyicisi olan ve düzenli yayın yapan, yasal bir kanal. Radyo Zinzine’nin yanında, bir haftalık yayın ve bir de gazete çıkarıyorlar. Aynı zamanda yüz kadar gazetecinin bağlı olduğu bir haber ajansı olan Bağımsız Haber Ajansı (AIM) ile ilişkili ve  Avrupa Özgür Radyolar Birliği’nin üyesi durumunda.  

Longo Mai; yıllardır sürdürdüğü komünal deneyimi, dayanışma kültürü ve politik alanlardaki varlığından dolayı, özellikle de anarşistlere, antimilitaristlere, asker kaçaklarına ve göçmenlere kapılarını açması nedeniyle defalarca baskıyla karşılaştı. Örneğin 1989 yılı Kasım ayında, Longo Mai Köyü, Alman devletinin talebiyle, “tehlikeli Kürt teröristlere yataklık yaptığı” bahane edilerek basılmıştı. Tüm bunlara rağmen hala varlığını sürdürmekte olan bu köy, isminin hakkını vererek daha da “çok yaşayacak” gibi görünüyor.

Longo Mai’nin köylüleri, bugün komündeki üçüncü kuşağı yetiştirirken biliyoruz ki onlar dün hayallerini sırtlanıp, bugün hayatlarını dönüştürenler… Onlar paylaşarak örgütlenen, örgütlenerek özgürleşenlerden…

Nesilden nesile “Çok Yaşa” Longo Mai.

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 17. sayısında yayımlanmıştır.