Hapishanenin İyisi Olmaz

voltacark1

İzmir’de LGBTİ bireyler için yeni bir hapishane inşaatı sürerken, şu an çeşitli hapishanelerde bulunan LGBTİ mahkumlar, yaşadıklarını Rosida Koyuncu’nun hazırladığı Voltaçark kitabına anlattılar. Yirmiye yakın LGBTİ mahkum, tutuklanmalarından başlayarak koğuşlara ve hücrelere kadar, hapishanede geçirdikleri günleri, gardiyanların ve diğer mahkumların kendilerine yönelik homofobik-transfobik davranışlarını anlattılar.

Trans mahkumların en çok yakındıkları durumlar, mahkemeye gidiş gelişlerinde erkek gardiyanlara aratılmaları, görüşmeye gelenlerin de tıpkı mahkumlar gibi tacize maruz kalması, saçlarının zorla kesilmeye çalışılması, kendi kabul ettikleri isim yerine kimlikteki isimleriyle hitap edilmeleri olarak sıralanıyor. Sıkıntılar bunlardan ibaret değil. Kitaptaki anlatımlara göre, zorla psikolojik tedaviye gönderilmeleri sorunların başında yer alıyor. Ancak bu sıkıntıların yalnızca kendilerine özel olmadığının farkında olarak “ne olursa olsun hapishanenin iyisi olmaz” diyorlar.

Kitabın bir diğer amacı ise bu yıl yapımına başlanan ve 2017 yılında tamamlanması planlanan İzmir’deki LGBTİ hapishanesine dikkatleri çekmek. Bu da aslında LGBTİ mahkumlara uygulanan ayrımcılığın bir başka örneği.

Bu haber Meydan Gazetesi’nin 28. sayısında yayımlanmıştır.