“Suriye’deki Savaşın Para Hali” – Halil Çelik

parahali

Suriye’deki savaş başladığından bu yana, savaş gündeminin önemli bir parçası paralı askerler meselesiydi. Özellikle ABD’nin Afganistan’dan Irak’a varıncaya kadar, birçok çatışma sürecinin içerisinde yoğunluklu olarak özel güvenlik şirketlerine başvurduğu bir gerçek.

Özel güvenlik şirketlerine dönük talebin ve şirket sayısının artışı, savaş durumunu aslında bir sektör haline getirmiş durumda. Şirketler, devletlerin yapmak isteyip de yapamadığı, uluslararası sözleşmelere aykırı birçok hamleyi yapmaktan çekinmiyor.

Bu özel güvenlik şirketleri, rakamların kesin olmadığı, gizli ilişkilerin, siyasi ve ticari ağların olduğu bir endüstride hareket ediyor. Uluslararası hukukta, bu şirketlerle ilgili herhangi bir düzenleme yok. Şirket olduklarından dolayı, kendi endüstrisinden ya da farklı endüstriden başka şirketlerle finansal bağlar geliştirmektedirler. Örneğin, 1992’de ABD’de kurulan Executive Outcomes’ın çok uluslu enerji ve maden şirketleriyle doğrudan bağları var. Bugün Ortadoğu’da da faaliyet gösteren şirketlerden MPRI, Armorgroup ve Vinnell gibi özel güvenlik şirketleri, başka büyük şirketlerin yan kuruluşudur. Vinnell Corp.,1975’te Suudi Arabistan’ın petrol bölgelerini koruyan muhafızları eğitmek için 77 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı. Şirket görevine, 2003’te Irak ordusunu eğitmek için imzaladığı 48 milyon dolarlık başka bir anlaşmayla devam ediyor.

Söz konusu coğrafya Suriye olunca, ilişki ağlarının iç içe geçtiği çok daha karışık bir düzlemden bahsetmek gerekiyor. Suriye’deki savaşın başından bu yana, Suriye’de rejime destek vermek için bulunan Rus özel güvenlik şirketlerinin olduğu biliniyor. OMON, SOBR, VDV, Spetzvaz gibi şirketlerden deneyimliler ile oluşturulan Slavonic Corps. bunların başında geliyor. Büyük bir çoğunluğu Çeçenistan Savaşı’nda ve Tacikistan İç Savaşı’nda görev almış askerlerden oluşuyor. Önce Şam’a sonra da Lazkiye’deki Suriye Ordu Üssü’ne kaydırılan grubun, Deyr Ez-Zor’daki petrol tesislerinin güvenliği sağladığı biliniyor. Şirketi bu kadar özel kılan birkaç durum önemli. İlki, şirket Hong-Kong menşeili olarak hareket ederek, Rusya’da “paralı askerlerin” varlığını yasaklayan düzenlemelerden kurtuluyor. Diğer önemli bir durum da, şirketin bağlı olduğu üst şirket ile alakalı. Uluslararası medyanın bu kadar gündeminde olmasının sebebi, üst şirket Moran Security Group’un %50 hissesinin Britanya Virjin Adaları menşeili Neova Holdings LTD.’ye bağlı olması…

Yani ortadaki tablo, Suriye’de Esad rejimini korumak için, bir ingiliz şirketine bağlı olarak çalışan Rus paralı askerleri; İngiltere’nin dahil olduğu koalisyon güçlerinin desteklediği Özgür Suriye Ordusu’na karşı savaşıyor!

Cerablus’a yönelik operasyonlar sürecinde kilit bir rol oynayan SADAT, yukarıda bahsi geçen özel güvenlik şirketlerinin yerli versiyonu. 2012’de hangi mevzuata göre kurulduğu belli olmayan SADAT, özellikle 15 Temmuz sürecinde oldukça popüler oldu. Cumhurbaşkanı başdanışmanlığına yükselen, şirket sahibi emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi gibi şirket çalışanlarının büyük bir çoğunluğu ordudan “irticai” faaliyetler nedeniyle atılan askerlerden oluşuyor. Şirket “şimdilik” sadece yurtdışında görev yapabiliyor. “Arap dünyasında verdiği eğitimlerle, bölgeyi büyük güçlerin kontrolünde hareket etmekten kurtarmayı” hedefleyen şirket, Arap Körfezi’nde Al Aquid Trading Saudi şirketi ismiyle faaliyet yürütüyor. Suriyeli göçmenlere silahlı eğitim vererek, ÖSO’ya adam yetiştirdiği en çok konuşulan durumlar arasında. 2015’te Rusya’da, Irak ve Suriye’ye cihatçı olarak gittiği için soruşturma açılan 889 kişiden yaklaşık dörtte birinin SADAT ile bağlantılı olduğu ortaya çıktı. SADAT’ın şimdilik varlığı teyid edilen tek kampı Suriye’nin İdlib kentinde bulunuyor. Antakya’ya komşu olan kent 2015 Nisan ayında bileşenleri arasında Nusra ve Ahrar uş-Şam gibi El Kaide kökenli cihatçı-selefi örgütlerin bulunduğu Fetih Ordusu’nca ele geçirilmişti.

Savaş, dünyanın farklı bölgelerinde giderek zorunlu bir gerçeklik haline gelirken, her şey üzerinden para kazanmanın etiğini kendisine ilke edinen kapitalizm bunun üstünden de para kazanmaya devam ediyor.

Halil Çelik

[email protected]

Bu Yazı Meydan Gazetesi’nin 35. sayısında yayın
lanmıştır.