İran’da Seçimler Yapılıyor

İran’da bugün gerçekleştirilen  cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, “ılımlı” ve “muhafazakâr” cephe arasında mücadele olarak geçmesi bekleniyor. Şu andaki Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin “ılımlı” kanadın favori ismi olarak yer aldığı seçimlerde, en yakın rakibi ise dini lider Ayetullah Ali Hamaney’e yakın eski başsavcı İbrahim Reisi.

İki turlu gerçekleştirilen İran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda kazananın belli olması için adaylardan birinin yüzde 50’den fazla oy alması gerekiyor, aksi takdirde yarış ilk turda en çok oyu alan iki aday arasında ikinci tura kalacak.Seçim öncesi anketlere göre ılımlıların adayı Ruhani az farkla önde görünüyor.

Seçim öncesinde muhafazakâr adaylardan Tahran Belediye Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, Reisi lehine adaylıktan çekilmiş, ardından da Ruhani lehine Cumhurbaşkanı Yardımcısı İshak Cihangiri adaylıktan vazgeçtiğini açıklamıştı.

Adaylardan Hasan Ruhani 2015 yılında ABD ile nükleer programının denetlenmesine yönelik anlaşmaya imza atmış,bu süreçle birlikte Batı ile İran arasındaki buzlar erime eğilimi kazanmıştı. Ancak ABD’de Trump yönetiminin işbaşı yapmasıyla birlikte, Washington’dan İsrail yanlısı, Sünni Körfez ittifakı  vurgulu “geleneksel” söylemlerin yükselmesi, İran’daki muhafazakarlarda gerilim nedeni olmaya başlamıştı. Ruhani’nin izlediği politikalarla ABD ve İsrail karşısında “diz çöküldüğü” , muhafazakârların  eleştirdiği icraatların başında geliyor.

Nükleer anlaşmayla birlikte kimi uluslararası yaptırımları geride bırakan İran buna karşın yine de ekonomik sıkıntılardan kurtulabilmiş değil.Buna bağlı olarak işsizlik oranlarının yüksekliği  Ruhani liderliğindeki yönetime diğer  sert eleştiriler arasında yer alıyor.

Seçimlerin diğer güçlü adayı İbrahim Reisi ise esi bir başsavcı ve İran’ın en güçlü devlet kurumu Devrim Muhafizları’ndan önemli oranda desteğe sahip. “Cellat” lakabıyla da bilinen Reisi, genç yaşında yargı kurumlarında hızlı bir yükseliş yaşamış,25 yaşında Tahran’ın savcı yardımcısı olmuştu. 1988’de “ölüm komisyonları” olarak adlandırılan ve binlerce muhalifi idama gönderen kararlara imza atan 4 kişilik yargıçlar heyetinde yer almıştı. Bu yargıçlar heyetinin idam kararı verdiği kişiler arasında,  Iran-Irak savaşında Saddam Hüseyin ile işbirliği yaptıkları,askerden kaçtıkları  ya da bir şekilde İran’daki rejime muhalif oldukları bilinen kişiler bulunuyordu.Reisi 2016’da,devlet içindeki bu etkisi nedeniyle İran’ın en zengin dini vakıflarından birinin başına atandı.Yıllık geliri 200 milyar doları bulan İmam Rıza Türbesi Vakfı,tarım, gıda, ilaç, ahşap, madencilik ve ulaştırma gibi  sektörlerde faaliyet gösteren şirketleri çatısı altında toplayan bir holding niteliğine sahip.