Zarrab Davası’nda 2. Gün (Güncelleniyor)

ABD’nin İran’a yönelik nükleer yaptırımlarını Amerikan bankacılık sistemini kullanarak ve Türkiye’de hükümet yetkililerinden yardım alarak delmekle suçlanan, son anda tanık sandalyesinden sanık sandalyesine transfer olan Rıza Sarraf bugün de ifade veriyor. Zarrab bugün mahkemeye sivil kıyafetle geldi.

00:51 Hakim Berman, yarınki oturumun yarım gün süreceğini açıkladı. TSİ 17:30’da başlayacak ve 22:00’da sona erecek.

00:46 Hakim Berman “Hamama giren terler” diye espri yapıyor. ABD’nin yaptırımlarıyla altın ticaretinin nasıl kesildiğinden bahsediliyor. Acil eylem planları konuşuluyor.

Son olarak, Zarrab, gıda ticareti ödemeleri için önerilen yeni planı memnuniyetle kabul ettiğini anlatıyor. Oturum bugünlük sona eriyor.

00:42  Not: Oturum bugünlük sona ermek üzere. Başlangıçta Zarrab’ın ifadesinin Cuma günü bitmesi bekleniyordu. Ancak henüz doğrudan sorgulama bitmedi, ardından çapraz sorgu var, doğrudan sorgu ve çapraz sorgu tekrarlanabilir. Yani Zarrab’ın ifadesi yarın bitmeyecek gibi görünüyor.

00:40 Zarrab ile Hakan adında, farklı bir Halkbank çalışanı arasındaki bir telefon görüşmesinin tapesi getiriliyor.

00:34 Abdullah Happani ile Zarrab arasında başka bir telefon görüşmesi. Zarrab, Süleyman Aslan ile yaptığı görüşmenin özetini Happani’ye aktarıyor. Telefon görüşmesinde, Zarrab, bir pürüzü giderdiğini söylüyor. Zarrab: Daha önce dediğim gibi, Hakan Atilla bu konudan haberdar değildi. […] Ben de konuyu Süleyman Aslan ile görüştüm ve çözdüm.”

Zarrab, Süleyman Aslan’ın, kendisinin yanında Atilla’yı aradığını ve işini halledeceğini söylediğini anlatıyor. Muhabire göre, Zarrab’ın ifadesi, Atilla’yı büyük bir planda bir piyon olarak gösteriyor. Savcıların iddia ettiği “fikir babası” pozisyonunun çok uzağında.

00:22 Zarrab, telefon kaydında, “Gıda işi, altın işinden biraz farklı” diyor. “Hakan Atilla, Süleyman Aslan’la yaptığım görüşme sonrasında gıda ticaretinin başlatılacağını biliyordu. Ancak ben Atilla’ya, gıda ticaretinin daha farklı yapılacağını anlatmaya çalışıyordum.”

Soru: Nasıl? Zarrab: Altınla iş yaptığınızda, Türkiye’den mal ihraç ediyorsunuz. Ama gıda işinde, Dubai üzerinden transit olarak İran’a gönderiliyormuş gibi gösterilecektir.

00:15 Savcılar, Zarrab ile Atilla arasındaki ikinci bir telefon görüşmesine ait ses kaydını sunuyor. Telefon görüşmesi Nisan 2013 civarında yapılmış (Zarrab tarihi tam olarak hatırlamıyor). Zarrab, görüşmenin, Aslan’ın bahsettiği, İran’la gıda ticaretine aracılık etme mevzusu hakkında olduğunu söylüyor. Zarrab, Atilla’nın “Evet, konuyla ilgili bilgim var” dediğini söylüyor.

00:04 Zarrab ile Süleyman Aslan arasında geçen bir WhatsApp yazışması: “Sayın Genel Müdürüm, gıda işini bugün başlattım” diyor. Zarrab, “Yani, gıda ticaretini başlatmış olduk” diyor. Zarrab, gıda ticaretinin başladığını ancak fiili olarak gıda gönderilmediğini söylüyor.

00:01 Halkbank “gıda ticareti işlemlerine başlayın” dediği için, Zarrab da Happani’ye “gıda ticareti işlemlerine başlamamız lazım” diyor.

23:59 Zarrab, Happani ile yaptığı bir telefon görüşmesini anlatıyor. Zarrab, Happani’ye, “Adam bize sahte evrak vermemizi söylüyor” diyor. Yine Zarrab ile Happani arasında başka bir telefon görüşmesine ait tapeye geçildi.

23:52 Zarrab, altın ticaretinin nasıl sonlandığını anlatıyor. Soru: Bu durumda ne yapmak zorunda kaldınız? Zarrab: Nisan 2013’ten itibaren yeni bir yöntem, yeni bir sistem bulmamız gerekiyordu.

23:48 ABD’nin, İran ile altın ticareti konusunda tutumunu sertleştirdiği dönemde, Zarrab ve Süleyman Aslan, işlemleri “gıda ticareti” olarak gösterme seçeneğini değerlendiriyor.

Arka plan bilgisi: Açılış konuşması sırasında savcılar, Halkbank’ın bir noktada altın ticaretine son verdiğini ve İran’la yapılan işlemleri insani yardım olarak göstermeye başladığını söylemişti.

23:42 Mesajda Aslan, altın ticaretinin sona ereceği konusunda bir uyarı yapıyor, “Gıda, ilaç ve benzer mallara yönelik devasa bir talep var.” diye yazıyor. Zarrab, “defalarca Hakan Atilla’ya yardım ettik, o da bize yardım etti.” diyor. Atilla’nın 2013’te İran’la ticarette kullanılacak bazı “resmi evrakların” onaylanmasına yardımcı olduğunu söylüyor.

23:38 Savcı, Süleyman Aslan’ın gönderdiği bir mesajı yeni bir kanıt olarak sunuyor.

Not: Az önce sözü geçen ses kaydı mahkeme kayıtları arasına girdiği için erişime sunulacak.

23:32 Yeniden savunmaya dönülüyor: Savcılar, Zarrab ile Atilla arasında geçtiği söylenen, İran’la ilgili bir telefon görüşmesinin ses kaydını kanıt olarak sunmak istiyor. Görüşme kaydı dinlendikten sonra tapesi de kanıt olarak sunuluyor. Zarrab, görüşmede Atilla’nın “İran’dan gönderilen paraların ve bu paraları gönderen şirketlere ait ortaklık yapısını gösteren evrakların Halkbank’a gönderilmesi lazım” dediğini anlatıyor. Savunma, çeviriye itiraz ediyor, konunun “hissedarlarla” ilgili olduğunu söylüyor.

23:21 Atilla’nın avukatı Fleming, Yargıç Berman ile özel olarak konuşacağı için 5 dakika ara verilecek.

23:19 Süleyman Aslan’ın Zarrab’ı, altın ticaretiyle ilgili yaptırımlarda yapılan değişiklikler konusunda bilgilendirdiğinden bahsediliyor.

23:17 Soru: Süleyman Aslan’la Whatsapp üzerinden neleri konuşuyordunuz? Zarrab: Genel olarak, hassas konuları, özel konuları ve önemli konuları WhatsApp üzerinden konuşuyorduk.

23:14 Yeni bir tape kanıt olarak sunuluyor. Kenara not: Atilla’nın avukatı tüm bu tapelerin kanıt olarak kabul edilmesine itiraz ediyor. Bu nedenle tapeler, doğrulanma işlemine tabi tutulmak üzere kabul ediliyor (bunlarla ilgili çapraz sorgu yapılabilir).

23:11 Atilla’nın avukatı Fleming, bağlantılar ve belgelerin doğrulanması konusunda itirazlar yöneltiyor. Ama bu itirazları daha çok ileride yapılacak bir temyiz başvurusu için yerine getirdiği formaliteler olarak değerlendiriliyor.

23:10 Atilla’nın avukatı Cathy Fleming yine “şayia ve dayanaksız” olduğu gerekçesiyle ifadeye itiraz ediyor.

23.05 Zarrab’a ait Royal Maritime şirketinin işlemlerini anlatan bir belge inceleniyor. Zarrab işlemleri ve ihracat sürecini anlatıyor. Zarrab: Elimize ulaşan para tutarına eşdeğer miktarda altın ihracatı yapmamız gerekiyordu. İsterseniz şema üzerinde gösterebilirim. Hakim, şema önerisini reddediyor.

22.48 Özetle, Çin’in, İran’la altın ticareti yapılmaması konusunda Türkiye’den daha sorumlu davrandığı anlatılıyor. Zarrab: (Çinliler) Para ticaretinin İran’la ilgili olduğunu anlar anlamaz ticareti durdurdular.

22:32 Zarrab, dönemin içişleri bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’den yardım istediğini söylüyor. Barış Güler, o dönem Zarrab’ın şirketinde danışmanlık yapıyordu. Zarrab, Barış Güler ile bire bir görüşmeler yaptığını, telefonda konuştuğunu ve Whatsapp üzerinden mesajlaştığını söylüyor.

22:29  Zarrab, Çin’deki işlemlerin Türkiye’den daha sıkıntılı olduğunu çünkü İran’la ilgili işlemler konusunda Çinlilerin gergin olduğunu söylüyor.

22:19  Oturuma devam ediliyor. Savcı, Çin’le ilgili işlemlere ilişkin sorular soruyor. Yine bir e-postadan bahsediliyor. Zarrab’ın Çin’de kurduğu şirket ve Çin’deki bankalara yazdığı bir mektup taslağı hakkında konuşuluyor.

22.15 Verilen aranın ardından duruşma tekrar başladı. Zarrab, tanık kürsüsüne getirildi. Şimdi jüri üyeleri bekleniyor.

20:40  Zarrab: Halkbank’ta kurduğumuz sistemi Çin’de de kurmaya çalıştık.

20:35 Zarrab: Mehmet Atilla’ya “kesinlikle” rüşvet vermedim. Zaten ekonomi bakanına rüşvet ödüyordum. Halkbank’ta diğer kişilere ödeme yapmama gerek yoktu” diyor.

20:29 Zarrab, iç muhasebe kalemlerini açıklıyor. Ödemelerden biri bir kol saati için yapılmış. Bağlamı verilmiyor. Zarrab birçok kol saati aldığını söylüyor.
 
Başka bir ödemede de, 2 milyon Euro’luk tutarın karşısında “nakit” ifadesi ve Süleyman Aslan’ın isminin baş harfleri var.
Zarrab, çok fazla rüşvet ödediğini, kimi zaman ödemeyi yanlış kişilere veya yanlış tutarlarda yaptıklarını söylüyor.

20:20 –  Muhabir Katie Zavadski: Mahkemede Zarrab’ın şirketinin iç muhasebe kayıtlarına bakılıyor. Bu kayıtlarda İran petrol ticaretinden alınan ve ödenen paralar gözüküyor. Ambargoları delmek öyle kârlı bir iş gibi görünmüyor. Yüzde 50’si Çağlayan’a gidiyor.

20:06 Zarrab: Süleyman Aslan’a rüşvet vermek, Zafer Çağlayan’a rüşvet vermekten daha önemliydi çünkü asıl kapı bekçisi Aslan’dı.

19:48 Zarrab, İranlıların bankaları, ödemeleri doğrudan yapma konusunda ikna ederek kendisini aradan çıkarmasından endişeleniyordu. Böyle bir şeyin olmaması için de Süleyman Aslan ile birlikte çalışıyordu.

19:14  Ziraat ve Vakıfbank’ın ticaret işine katılmasına, dönemin başbakanı(Recep Tayyip Erdoğan) ve Ali Babacan bir telefon görüşmesinde onay verdi.

19:00 Sarraf: Ziraat Bankası ve Vakıf Bank’ın da bu yöntemle ilgilendiğini söyledi.

Savcı: Dönemin Başbakanı kimdi?

Sarraf: Recep Tayyip Erdoğan

18:50 Rıza Sarraf mahkemedeki ifadesinde “Zafer Çağlayan gibi o da para istiyordu” ifadesini kullandı.

Sarraf, “o” diyerek hitap ettiği kişinin Süleyman Aslan olduğunu açıkladı.

18:30  Adam Klasfeld: “Zarrab daha sonra Hindistan’dan Halkbank’a para transferi için kullandığı yöntemleri anlatmaya başladı.

Savcılık Zarrab’a Özgür Eker adlı bir kişiyle yaptığı telefon görüşmelerinin dökümünü sordu.

Zarrab ise o görüşmenin gerekçesini anlatırken, İran’ın parasının Hindistan’dan Halkbank’taki hesaba, Halkbank’tan da Arap Türk Bankası’na aktarıldığını söyledi.

Zarrab araya Arap Türk Bankası’nın sokulmasının gerekçesini ise “Paranın çıkış noktasını saklamak” diyerek izah etti.”

18:21 Sarraf, sadece Türkiye’nin İran’dan aldığı doğalgaz ve petrolün değil, Hindistan’ın aldığı petrol ve gaz ödemelerinin de Halkbank üzerinden geçirildiğini anlattı.

Duruşmayı takip eden gazeteci Adam Klasfeld, Zarrab’ın aktardıklarını yazdı:

“Süleyman Aslan, İran’ın ulusalararası ödemelerine aracılık yapamayacaklarını, ancak mevcut mevcut sistemle transferlere devam edebileceklerini söyledi. Mevcut sistem derken beni işaret ediyordu.”

18:17: Sarraf, Halkbank ve İranlı yetkililer arasındaki görüşmelerden birinde, “toplantıya katılanların bu planların medyaya sızmasından endişe edildiğini” dile getirdiğini ifade etti.

18:07 Sarraf Halkbank’la toplantısına ilişkin: “Daha önce söylediğim gibi NICU ve NIOC yetkilileri İran’dan geldiler. Buna karşın İran petrol bakanı bu toplantıya katılmadı.

Sarraf: Zafer Çağlayan ve İranlılar arasında defalarca görüşme gerçekleşti. Bunlara ben de katıldım.

Savcı: Bu toplantılarda Halkbank’tan kim vardı?

Sarraf: Aslan ve aynı zamanda Mehmet Atilla

18:07 Duruşmayı izleyen Katie Zavaski, Zarrab’ın bir toplantıya geç kaldığında İstanbul’da Trafik Şubesi Müdürü’nden yardım istediğini söylediğini bildiriyor.

Zarrab: İstanbul Trafik Şube Müdürü’nden oraya ulaşabilmek için trafik şeridini kullanma izni istedim”

18.00 Sarraf: Zafer Çağlayan ve İranlılar arasında birçok toplantı yapıldı. Bu toplantılara ben de katıldım.

17:58 Sarraf’a, Onur Kaya ile yaptığı bir telefon görüşmesinin tapesiyle ilgili sorular soruluyor. (Not: Onur Kaya, Zafer Çağlayan’ın özel kalem müdürüydü).

17:55 Sarraf yapılan işlemleri yine şema çizerek anlatmaya başlıyor

17:45 Sarraf, NIOC’a dair ifadesinde Hindistanlı iş insanlarıyla da çalıştığını belirtti. Yapılan görüşmeler Hindistan’dan Türkiye’ye yapılacak para transferleriyle ilgiliydi. Sarraf, bu bağlantıyı da dünküne benzer bir şema ile çizerek anlatacak.

17:40 Toplantıya Hindistan’dan işadamları da katıldı. Toplantıda, Hindistan’da toplanan paraların Türkiye’ye nasıl aktarılacağı konuşuldu.

17:39 Sarrraf, İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) ve Naftiran şirketi yetkilileriyle ve Bijan Alipour, Recai adlı İranlı şahıslarla yaptığı bir toplantıyı anlatıyor.

17:38 Sarraf, Manhattan’da gözaltında olduğu sırada tehdit edildiğini doğruladı. “Neden FBI gözetimine alındın?” diye sorulduğunda, “Güvenlik sebebiyle. Gözaltındayken aldığım tehditler yüzünden.” diye yanıtladı.