Dokuz Yıl Önce Bugün: “Her Yer Hopa, Her Yer Direniş”

Emekli öğretmen Metin Lokumcu, dokuz yıl önce bugün 31 Mayıs 2011’de Artvin-Hopa’da polisin attığı biber gazından etkilenerek kalp krizi sonucu yaşamını yitirmişti.

Devlet iktidarının 2010 yılından itibaren özellikle Doğu Karadeniz’de, hız verdiği talan projelerinden HES’lere karşı eylemler sürerken, 12 Haziran 2011’de yapılacak genel seçimler öncesi, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Hopa’da bir seçim mitingi yapmak istedi. Erdoğan’ın Hopa’ya gelişini protesto eylemlerine polis biber gazı, cop ve tazyikli suyla saldırdı. Gün boyu polisle devam eden çatışmalar sonrası, Erdoğan’ın konvoyu olağanüstü önlemlerle ilçeye girebilmişti.

Polis saldırıları sonucu çok sayıda insan yaralanır ve gözaltına alınırken, biber gazının etkisi sonucu kalp krizi geçiren 54 yaşındaki Metin Lokumcu yaşamını yitirmişti. Trabzon Adli Tıp Kurumu hazırladığı ön otopsi raporunda Lokumcu’nun yaşamını yitirmesi, “biber gazı ve heyecanın tetiklemesi sonucu gerçekleşen kalp krizine bağlı ölüm” olarak belirtildi. Ancak söz konusu rapor, daha sonra siyasi iktidarın muhtemel “telkiniyle” “Lokumcu’nun vücudunda öldürücü düzeyde kimyasal madde saptanmadığı, ölümün kendisinde mevcut kalp ve akciğer hastalığı sonucu meydana geldiği” şeklinde değiştirildi.

Lokumcu’nun katledilmesi sonrası, İstanbul,Ankara ve İzmir başta olmak üzere farklı kentlerde protesto eylemleri gerçekleştirildi. Taksim’de İstiklal Caddesi’nden meydana yürüyen binlerce kişi polis saldırısına tepki gösterirken, Mecidiyeköy’de bulunan Şişli AKP binasına yürümek isteyenlere gerçekleşen polis saldırısında yaralanan ve gözaltına alınanlar oldu.

Ankara’da da Metin Lokumcu’nun polis tarafından katledilmesini protesto için eylem yapanlara polis saldırdı. Kocatepe’deki AKP Ankara İl Başkanlığı’na yürümek isteyen yüzlerce kişiye saldıran polis, Dilşat Aktaş’ın kalça kemiğinin kırılarak bir süre sakat kalmasına neden olmuştu.

12 Haziran Genel Seçimleri öncesi, başka hiçbir ilçede miting yapmamasına karşın Hopa’ya miting programı kuran iktidar partisi AKP’nin bu tutumu o dönem provokasyon olarak değerlendirilirken, dönemin başbakanı Erdoğan katıldığı bazı programlarda Metin Lokumcu için açıklamalarda bulunmuştu. Erdoğan 1 Haziran 2011’de Haliç Kongre Merkezi’nde katıldığı bir toplantıda, Lokumcu’nun yaşamını yitirmesine dair  “…150 kişilik bir grup taş atmaya başladılar, otobüsümüz ciddi isabetler aldı. Tabi bu arada bir tanesi de kalp krizi geçirerek, kimliğini bilmiyorum, üzerinde durmaya da gereğini duymuyorum kalp krizi sonucu ölmüş.” demişti. Erdoğan benzer ifadeleri, NTV’de gazeteci Ruşen Çakır’a, konuk olduğu programda da kullanmıştı.