Libertatia İşgal Evi’nin Yeniden İnşası Baskılara Rağmen Sürüyor

Yunanistan’ın Selanik kentinde bulunan Libertatia İşgal Evi, 2018 yılının Ocak ayında faşistlerin kundaklama ve saldırısına uğramış, tamamen yanmıştı. Sonrasında dünyanın dört bir yanından anarşistlerin dayanışmasıyla yeniden inşa süreci başlamıştı. Bu süreçte devlet de saldırılarını sıklaştırdı, baskınlar yaparak inşa sürecini sekteye uğratmaya çalıştı. Bu baskınların sonuncusu geçtiğimiz hafta gerçekleşti ancak Libertatia’nın yeniden inşası bütün baskılara rağmen sürüyor. Libertatia İşgal Evi’nin geçen hafta yaşananlara dair yayınladığı metnin çevirisini sizinle paylaşıyoruz.

23/08 Pazar sabahı birkaç polis ekibi Selanik’teki Libertatia İşgal Evi’ne baskın düzenledi. Faşistler tarafından yakılan çatının tamiri sırasında polisler kapının kilidini kırıp içerideki 12 kişiyi gözaltına aldı. Ondan sonra, tıpkı bir ay önce Modern Anıt Kurulu’yla beraber düzenledikleri baskında yaptıkları gibi işgal evinin onarımı için gerekli inşaat malzemelerini ve diğer önemli malzemeleri çaldılar. Baskından hemen sonra yoldaşlar binaya doğru yürüdüler ve tekrar işgal ettiler. Gözaltına alınan 12 kişi dışında, polisler binanın dışında duran iki yoldaşımızı da gözaltına aldılar ve birkaç saat sonra bıraktılar.  Gözaltına alınan on iki yoldaş bütün gün boyunca Tumba Polis Karakolu ve Selanik Merkez Karakolu’ndaydılar ve gece serbest bırakıldılar. Yoldaşlarımıza yöneltilen suçlamalar şunlardı: izinsiz çalışma, kültürel önemi olan anıta zarar verme ve emre itaatsizlik. Polisin ve bazı medya kuruluşlarının 12 yoldaşımızla birlikte kazara gözaltına alınan ve üstünde uyuşturucu bulunan bir kadınla yaşanılanı ilişkilendiren iğrenç tavrından da bahsetmekte yarar var.

23.08.2020 tarihinde Libertatia İşgal Evi’ne yapılan polis baskınından

Bu baskın 1 yıl içerisinde gerçekleşen 3. baskın ve hedefi Libertatia İşgal Evi’nin yeniden inşa edilmesini engellemek. Bütün bu saldırılar devletin, hareketin yapılarını hedef almaya devam ettiğini ve özgürlükçü hareketin karşısında konuşlanan paramiliter gruplarla arasındaki iş birliğini gözler önüne seriyor. Devlet mekanizması aynı zamanda Libertatia’yı yakanları destekliyor, suçluları serbest bırakırken baştan beri işgal evini politik olarak savunmayı ve yeniden inşa etmeyi seçmiş yoldaşları tutuklamaya çalışıyor. Anıtı (kundaklamadan önce ve sonra) koruması altına alan ve tamir eden insanlara karşı oluşturulan “Tarihi bir anıta zarar verme” suçlaması hakkında konuşacak olursak, gerçekten zarar verenlerin hakkındaki gerçekliği tersine çevirme konusundaki başarısız ve sürrealist girişimlerine devam edebilirler. Ek olarak, Modern Anıtları Koruma Kurulu’nun yukarıdaki bütün suçlamalardaki yasal şikayetçi olması en basitinden saçmalık. Bu binayı gerçekten kurtarmakla kimin ilgilendiği apaçık ortada. Hâlâ anlamamış olanlar için retorik bir soru soralım, sözde “Stratou’nun sokak mücevheri” yıllardır tamamen terkedilmiş ve harabe konumdayken Kurul neredeydi? Faşistler bütün binayı yaktıklarında neredeydiler? Toparlayacak olursak, Kurul’un hangi çıkarlara hizmet ettiği, kimi koruduğu ve kimlere karşı olduğu açıkça ortadadır.

Libertatia olayında her şey çok net ve basit. Bugün Yunanistan’ın her köşesinde görülen gerçeklikler, iki buçuk yıldır Libertatia’da deneyimleniyor. Mahalleli bir kez daha bizimle birçok farklı şekilde dayanışma  gösterdi; baskın sırasında polisi yuhladılar, polisin geldiğini haber verdiler ve bize moral desteği verdiler. Libertatia İşgal Evi’ne yapılan saldırılar bundan önceki baskıcı önlemler ve en net örneği Terra Incognita’nın boşaltılması olan işgal evlerinin boşaltılmasından bağımsız görülemez. 

İnsanların yaşamlarının gitgide değersizleştirildiği ve önemsizleştirildiği Covid-19 pandemisinin binlerce insanın tehlikeye atıldığı toplumsal koşullar esnasında, Devlet devrimci hareketi zayıflatmak için saldırmaya ve baskıları attırmaya karar verdi. Toplumsal bir ayaklanma ve halkın genel itaatsizliğinden korktuğu için, Devlet her direnişi yok etmeye çalışıyor. Bu sebeple hem kapitalizme hem de devlete karşı direnişin mekanları olan anarşist yapılara ve harekete saldırıyor. Bu durumda devrimci hareket yapılarını, politik varlığını ve toplumsal mücadele tarihini koruyarak aktif bir şekilde cevap verecek. Libertatia’nın yeniden inşa projesi tüm işgal evi hareketi için bir sorumluluktur. Bu mücadeledeki zafer, yapılarımıza karşı düzenlenen faşist saldırılara ve Devlete cevabımız olacaktır.

(Faşist saldırıda yakılan binanın çatısı onarılırken)

Libertatia’nın inşası sadece Libertatia’yı ilgilendirmiyor. Tam tersi bütün antifaşist, anarşist ve devrimci hareketi ilgilendiriyor. İşgal evlerinin savunulması genele yayılmış baskı koşulları ortamında güçlü bir sembolizm yaratarak faşist şiddete ve devletin baskılarına karşı çok güçlü bir mesaj gönderiyor. İşgal evindeki politik varlığımız kundaklamadan bir iki hafta sonrasında tekrardan güçlendi. Libertatia İşgal Evi hayatta kalacak ve şimdi nasılsa -eylemlerin örgütlenmesi, politik tartışmalar, film gösterimleri vs ile..- öyle olmaya devam edecek. Yeniden inşa projesinin devrimci araçlarla tamamlanmasının bütün amacı, hem Devlet baskısının politik sorumluluğunu hem de işgal edilmiş devrimci mekanların politik savunmasını vurgulamaktır. Devlet her türlü geri adımımızdan sonuna kadar yararlanacak. Bu sebeple ayaklanmalı, direnmeli, yapılarımızı ve mücadelelerimizi savunmalı, daha iyi örgütlenmeli ve devam eden sınıf savaşını genişletmeliyiz.

Çeviren: Mercan Doğan