NASA, Güneş Sistemi’nin nasıl oluştuğunu araştırmak için heliosferin dış kısmına, daha önce hiçbir uzay aracının görmediği noktaya gidecek bir uzay aracı fırlatmayı planladığını açıkladı.
Güneşi ve çevresindeki tüm gezegenleri çevreleyen, Güneş’ten gelen yüklü parçacıkların diğer yıldızlardan gelenlerle karşılaştığı uzay katmanına heliosfer ismi veriliyor. Bu katman, Güneş Sistemi’ni yüksek enerjili galaktik ışınlardan koruduğu için “koruyucu balon” diye niteleniyor.
NASA’nın 1977’de fırlattığı uzay araçları Voyager 1 ve Voyager 2, heliosferin sınırına ulaşmayı başarmıştı. Araçlar bunun için Dünya ve Güneş arasındaki mesafenin 120 katı kadar yol kat etmişti.
Bu iki uzay aracı heliosferin sınırlarını keşfetmiş ama sınırlı veriler sağlayabilmişti. Haliyle Güneş’in yıldızlararası ortamla nasıl etkileşime girdiğine dair birçok soruyu cevapsız bırakmıştı.
İşte bu nedenle NASA ve partnerleri, şimdi çok daha iddialı bir görev planı açıkladı. Plana göre Interstellar (Yıldızlararası) diye adlandırılan yeni bir uzay aracı, uzayın derinliklerine seyahat edecek ve bin astronomik birim yol kat edecek.
Gökbilimciler, Güneş ve Dünya arasındaki mesafeye astronomik birim (AU) ismini veriyor. Bu da yeni uzay aracının bu mesafenin bin katı kadar yol alacağı anlamına geliyor.
Johns Hopkins Uygulamalı Fizik Laboratuvarı’ndan Elena Provornikova, “Interstellar, insanlığın daha önce hiç ulaşmadığı, yerel yıldızlararası ortama gidecek” diye konuştu:
İlk defa, Güneş Sistemi’ndeki evimizin neye benzediğini görmek için heliosferin fotoğrafını dışarıdan çekeceğiz.
Dünyanın dört bir yanından hem resmi hem de gayri resmi olarak projeye katılan yaklaşık 500 bilim insanı ve mühendis bulunuyor.
Ekibin bu görevle çözmeyi umduğu gizemler arasında şunlar yer alıyor: Heliosferi oluşturan Güneş rüzgarları yıldızlararası gazlarla nasıl etkileşime giriyor? Heliosferin ötesinde ne var? Heliosfer neye benziyor?
Görevin 2030’ların başında başlaması planlanıyor. Aracın heliosferin sınırına ulaşması yaklaşık 15 yıl sürebilir.
Öte yandan Voyager araçlarının yolculuğunun 35 yıl sürdüğü göz önüne alındığında Interstellar’ın çok daha hızlı hareket edeceği anlaşılıyor.
Kaynak: Independent Türkçe