Cumhur İttifakı – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Mon, 01 Apr 2019 19:28:16 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 31 Mart Seçimleri Üzerine https://meydan1.org/2019/04/01/31-mart-secimleri-uzerine/ https://meydan1.org/2019/04/01/31-mart-secimleri-uzerine/#respond Mon, 01 Apr 2019 17:20:24 +0000 https://seninmedyan.org/?p=46913 AKP ve MHP  tarafından 24 Haziran 2018 seçimleri öncesi oluşturulan ve “Cumhur İttifakı” adı verilen milliyetçi-muhafazakar koalisyonun “beka mücadelesi” haline getirdiği 31 Mart yerel seçimleri dün gerçekleştirildi. Söz konusu ittifakın 24 Haziran’da aldığı yüzdelik oy oranını aşağı yukarı koruduğu (%51 civarı) seçimlerde, bazı büyük şehir ve taşra belediyeleri, CHP ve İyi Parti’nin oluşturduğu, HDP’nin de […]

The post 31 Mart Seçimleri Üzerine appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

AKP ve MHP  tarafından 24 Haziran 2018 seçimleri öncesi oluşturulan ve “Cumhur İttifakı” adı verilen milliyetçi-muhafazakar koalisyonun “beka mücadelesi” haline getirdiği 31 Mart yerel seçimleri dün gerçekleştirildi. Söz konusu ittifakın 24 Haziran’da aldığı yüzdelik oy oranını aşağı yukarı koruduğu (%51 civarı) seçimlerde, bazı büyük şehir ve taşra belediyeleri, CHP ve İyi Parti’nin oluşturduğu, HDP’nin de belirli bölgelerde, aday göstermeyerek destek verdiği “Millet İttifakı’na” geçti. Bakur’da 2015-2016’da yaşanan “Hendek Savaşları” sonrası devletin kayyum atayarak gasp ettiği belediyeler ise beklendiği üzere HDP  tarafından geri alındı.

AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın öncekilere oranla gayet coşkusuz bir şeklide yaptığı “geleneksel” balkon konuşmasında ise, sonuçlar ortalama bir üslüpla ve son derece temkinli bir dille değerlendirildi. Erdoğan’ın konuşmasında dikkat çeken nokta ise, seçim propagandası boyunca ana söylemine oturttuğu “beka mücadelesi” vurgusunun sürdürülmesi oldu. Menbiç ve Fırat’ın doğusuna saldırı sinyali veren Erdoğan, bu söylemleriyle Cumhur İttifakı’ndaki ortağı MHP’ye de mesaj göndererek, ittifakın kendi tabiriyle “pazara kadar değil, mezara kadar olduğunu” teyit etti. Erdoğan’ın Suriye’ye yönelik, tekrar gündeme getirdiği Menbiç ve Fırat’ın Doğusu açıklamaları aynı zamanda Astana Süreci’ndeki ortağı Rusya’ya yönelik İdlip göndermesi olarak da değerlendirilebilir. Zira İdlip’e yönelik operasyonu sürekli erteleyen ve Erdoğan’ın iktidarını istikrarsızlaştırmamak adına 31 Mart öncesi gündeme getirmeyen Rusya’ya karşı Menbiç ve Fırat’ın doğusuna yönelik saldırı sinyalleri daha önce de bir kart olarak masaya konmuştu.

Katılımın, yaklaşık %86’lık bir oranın ölçüldüğü 24 Haziran’a göre kısmen düştüğü (%80  civarı) 31 Mart Seçimleri, Cumhur İttifakı’nın büyük bileşeni AKP  açısından, 1994’teki yerel seçimlerde kazanılarak, fiilen iktidar yürüyüşünün başlatıldığı İstanbul ve Ankara’nın kaybedilmesi bağlamında, bir yenilgi olarak değerlendiriliyor. Bu kentlerin yanı sıra, her seçimde CHP’nin kazandığı İzmir’de de sonuç 31 Mart’ta değişmedi. Türkiye’nin nüfusunun, yıl içinde gerçekleşen iş göçleri nedeniyle yaklaşık yarısının yaşadığı 3+3 büyük kentinde ise (İstanbul,Ankara,İzmir+Bursa,Adana,Antalya)Bursa hariç, iktidar bloku aleyhine çıkan sonuç, bu kentlerdeki ezilen ağırlıklı nüfus göz önünde bulundurulduğunda dikkat çekici. 6 Büyük şehir özelinde ortaya çıkan bu lokal sonuç aynı zamanda, AKP-MHP  koalisyonunun, gün geçtikçe ağırlaşan ve hissedilirliği artan ekonomik krizi görünmez kılmak amacıyla da sürüme soktuğu “beka” söyleminin, ezilenler nezdinde ciddi bir karşılığının olmadığını gösteriyor. Ayrıca bu kentlerde ortaya çıkan bu sonuçta, ekonomik krize yönelik tepkinin yanı sıra, seçim öncesi iktidar blokunun ayrımcı ve saldırgan üslubuna muhatap olan Kürt seçmenin de belirleyici olduğunun altı çizilmeli.

Büyük şehirler dışında kalan bazı şehirlerde de muhalefet lehine bazı sonuçlar alındı. Bu şehirler arasında, Demokrat Parti döneminde, muhalefet lehine milletvekili çıkardığı için ilçe yapılarak “cezalandırılan” ve o dönemden sonra geleneksel olarak sağ partilerin seçim kazandığı Kırşehir’in yer alması dikkat çekti. Kırşehir’in dışında, önceki seçimlerde milliyetçi-muhafazakar partilerin seçildiği Burdur,Bolu ve Bilecik gibi şehirlerde de sonucu ulusalcı-seküler seçmenin belirlediği söylenebilir.

Merkez ve dışında kalan şehirler haricinde, Giresun’un Eynesil ilçesinde ortaya çıkan sonuç ise, gözlerden uzak kalan ama iktidarın adaletsizliklerine verilen yanıt açısından diğerleri arasında en ayırt edici olandı. Geçtiğimiz yıl nisan ayında  evinin önünde “şüpheli bir şekilde” yaralanan ve daha sonra yaşamını yitiren 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın yaşadığı Eynesil’de AKP  aleyhine sonuç ortaya çıktı. Eynesil’deki seçim sonucu, toplumsal vicdan açısından, önceki yıllarda Reyhanlı’da ya da Soma’da “karşılanmayan beklentilere de” kısmi bir yanıt olarak değerlendirildi.

7 Haziran 2015 seçimleri öncesi ana slogan olarak belirlediği “seni başkan yaptırmayacağız” stratejisinin bir benzerini 31 Mart’ta “Bakur’da kazanma, batıda AKP”ye kaybettirme”şeklinde benimseyen HDP’nin ise bu stratejisinde her şeye rağmen başarılı olduğu söylenebilir. Seçim öncesi AKP  tarafından azami bir biçimde “kriminalize edilen” HDP, Amed,Van, Mardin gibi büyük şehirleri geri alırken, oy kullanmak için binlerce kolluk kuvvetinin kaydırıldığı ve esasen 2015-2016’daki devlet saldırılarında insansızlaştırılan Şırnak’ta, devletin seçim yoluyla zor kullanımına örnek teşkil edecek biçimde seçimi kaybetti. MHP  yönetiminden alınan Kars ise, Şırnak sonucu özelinde telafi edici bir anlam ifade etti.

31 Mart Seçimleri dünya basınının da gündemindeydi.  İngiltere’de yayınlanan Guardian gazetesi, 31 Mart Seçimleri’nin bizzat Erdoğan tarafından  16 yıllık iktidarı için bir referanduma dönüştürüldüğünü belirtti. Guardian yorumunda ayrıca,  “…ülkedeki ekonomik durum Erdoğan’a olan halk desteğini azaltmaya başladı” denildi. Seçimde alınan ilk sonuçları,  AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana aldığı ilk önemli yenilginin işaretleri olarak değerlendiren gazete, HDP’nin de kayyum atanan bazı belediyeleri geri aldığına dikkat çekti. Yaşanan ekonomik krize de vurgu yapan Guardian,  “…yüzde 20’ye yakın seyreden enflasyonun ve hayat pahalılığının bedelini de AKP’li işçi sınıfı seçmeni ödüyor.” ifadelerini kullandı. BBC News ise  AKP’nin İstanbul ve Ankara’yı kaybettiğini, bunun da 16 yıllık iktidarına bir sekte olarak görülebileceğini yazdı. Sonuçlara ekonomik anlamda mercek tutan Financial Times gazetesi de “İstanbul ve Ankara’nın kaybı ve Adana ,Antalya gibi  ekonomik anlamda güçlü illerdeki kayıplar AKP’nin liderliğindeki siyasi ittifaka açık bir mesaj gönderdi” yorumunu yaparken, “Seçim geride kaldığında neler olacağına yönelik soru işaretleri giderilmiş değil. Türk Lirası kaçınılmaz sonu bekliyor” diyerek TL’de devalüasyon yaşanacağını öngördü. Yunan basını da, seçim öncesi Ayasofya’yı camiye dönüştürme sinyalleri veren Erdoğan’a bu söylem üzerinden yanıt verdi. Zougla haber sitesi, “Ayasofya’nın gazabı Erdoğan’a oy kaybettirdi” yorumu yaparken, Ta Nea gazetesi de sonuçları ekonomide çekilen sıkıntılar çerçevesinde siyasi bir mesaj olarak değerlendirdi. Alman medyası da sonuçları, ekonomik kriz üzerinden okudu. Stuttgarter Nachrichten gazetesi  “…Zafere alışkın olan Erdoğan’ın partisi AKP bugüne kadar Türkiye’de artan refah ile eş tutuluyordu. Ancak Pazar günü hükümeti ekonomik durgunluk, işsizlik ve paranın değer kaybetmesinden sorumlu tutan seçmenlerinin çoğu evde kalmayı veya rakip partilere oy vermeyi tercih etti.” yorumu yaparken, AKP  ve Erdoğan’ın ekonomik krizin gerçek boyutlarını örtbas etmeye çalıştığını, kaybetmeyi engellemek istiyorsa, bunun aksi şekilde hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

2014’ten bu yana tekrar, erken, baskın, referandum, başkanlık ve yerel olmak üzere, 31 Mart ile yedinci seçimi geride bıraktık. İktidar sahiplerinin savına göre en az 4.5 yıl seçim olmayacağı söylense de, geride bıraktığımız pratikler ve her ne kadar zor kullanma yöntemleri artsa da, seçim yoluyla rıza üretme yönteminin terk edilmemesi nedeniyle, önümüzdeki süreçte toplumun önüne yeni bir seçim sandığı konulması şaşırtıcı olmaz. Ancak “demokrasi” kılıfında birbirinin ardı sıra dizilen seçimlerden ve bu seçimlerde elde edilen “yavaş” ve yanıltıcı olmaya son derece açık “kazanımlardan” ziyade, önümüzdeki süreçte,  mevcut ekonomik krizin ezilenlerde yaratacağı politik sonuçlarına yoğunlaşmak, devrimci muhalefetin iktidarın seçim illüzyonunda kaybolmamasını, dolayısıyla devletin gündemine angaje olmamasını sağlayabilir. Seçimler yoluyla elde ettiği ekonomik ve politik çıkarları kaybetme korkusuyla toplumun her kesimine saldırma potansiyeli taşıyan ve bunu pek çok kez hayata geçiren iktidarın yalanlarla inşa ettiği kendi dünyasını ortadan kaldırmak bu şekilde mümkün olacaktır. Parlamenter demokrasilerin “en demokratik” olanlarında bile, kendi azınlıklarının çıkarlarını, TC’nin mevcut iktidarının söylemiyle “bekasını” , seçimler yoluyla toplumun çıkarlarıymışçasına dayatan zorbalığı 1924’te gündeme getiren Errico Malatesta yoldaşın bu öngörüleri bugün, belki de her zamankinden daha güncel bir gerçeklik olarak önümüzde duruyor.

The post 31 Mart Seçimleri Üzerine appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2019/04/01/31-mart-secimleri-uzerine/feed/ 0
AKPMHPCHPHDP… İttifaklar https://meydan1.org/2018/11/08/akpmhpchphdp-ittifaklar/ https://meydan1.org/2018/11/08/akpmhpchphdp-ittifaklar/#respond Thu, 08 Nov 2018 17:10:50 +0000 https://test.meydan.org/2018/11/08/akpmhpchphdp-ittifaklar/ Devletli siyasetin gündemini bir kez daha “Devlet” belirledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz haftalardaki bir grup toplantısında söylediği, “yerel seçimlerde ittifak yapma niyetinde değiliz” sözleri yerel seçimlerin birincil gündem olmasının önünü açtı. Tartışmalı bir sürecin kapısını da aralayan Bahçeli’nin bu sözleri, kimi muhalif kesimler için ise “ittifakın bozuluyor olduğu” ve böylece “yerel seçimlerde iktidara […]

The post AKPMHPCHPHDP… İttifaklar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Devletli siyasetin gündemini bir kez daha “Devlet” belirledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz haftalardaki bir grup toplantısında söylediği, “yerel seçimlerde ittifak yapma niyetinde değiliz” sözleri yerel seçimlerin birincil gündem olmasının önünü açtı.

Tartışmalı bir sürecin kapısını da aralayan Bahçeli’nin bu sözleri, kimi muhalif kesimler için ise “ittifakın bozuluyor olduğu” ve böylece “yerel seçimlerde iktidara alan kaybettirebilireceği” algısı yönünde (maalesef) bir beklenti yarattı. Bunun karşısında ittifakın bozulmadığını, her iki partinin de kendi potansiyel oylarını tekrar toplayabilmesi için, yaşanan olayların danışıklı dövüş olduğunu da konuşanlar var. Danışıklı dövüş veya değil, yerel seçimlerde ittifakın olmaması, MHP’nin AKP ile kurduğu ittifak üzerinden milliyetçi kesimlerin ilgisini çeken (son dönemde istifaların ve MHP’ye geçişlerin yaşandığı) İyi Parti’nin altını boşaltabilecek bir durum.

MHP’nin yerel seçimlere yönelik tavrının netleşmesinden önce, geçtiğimiz ay, İstanbul’da aday çıkarmayacağını açıklamasının ardından AKP’lilerin “herhangi bir yerde bizim aday çıkarmamamız gibi bir durum söz konusu olamaz” açıklaması, MHP’de “küçümseniyoruz” algısına yol açmış ve rahatsızlık yaratmıştı. Ayrıca MHP’nin çok sayıda faşist çetecinin de hapisten çıkarılması için istediği, yaklaşık 63 bin kişinin yararlanabileceği af teklifi ise, AKP ile kurduğu Cumhur İttifakı’nın önemli iç tartışmalarından ilkini oluşturmuştu. Tartışma uzun bir zamana yayılmış ve sonunda karşılıklı sert sözlere evrilmişti. Bir de daha af teklifi tartışmaları devam ediyorken bu kez “öğrenci andı” ve Türkçülük yapmak üzerinden bir tartışma yaşandı. İşte tüm bu olaylar ve gerginlikler de (eğer danışıklı dövüş yoksa) yerel seçimlerde partilerin birlikte hareket etmesinin önündeki görülen engeller.

İttifak bozulsun ya da bozulmasın Devlet Bahçeli’nin startını verdiği seçim süreci, Melih Gökçek’in MHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adayı olacağı ve AKP’nin karşısında CHP’nin ve HDP’nin ortak bir adayla, örneğin son dönemde adı sıkça gündeme gelen Celal Doğan üzerinden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için ittifak yapacağı söylentileriyle birlikte başlamış oldu.

Ayrıca geçen ay Tayyip Erdoğan’ın Kürdistan’daki belediyelere “gerekirse tekrar kayyum atanabileceği” yönündeki tehdidi ve yüzlerce muhtarın da görevden alınabileceğini açıklaması, özellikle yerel seçimlere dair umutları bulunanlara hatırlatılması gereken noktalardan bir kaçı.

Hangi seçim olursa olsun, neyi seçersek seçelim bu siyasi sürecin kurucusunun ve sürdürücüsünün siyasi iktidarlar olduğunu da unutmamak gerek. Bunu da hatırlayarak daha şimdiden, yani seçimlere 5 ay varken, toplumsal muhalefet seçimlere yüzünü dönmeden ve yeni bir tuzağın içerisine çekilmeden toplumsal sorunların ve ekonomik krizin çözümüne odaklanmanın daha ivedi olduğunu anlamak ve bunu her ortamda vurgulamak gerekmektedir.

İlyas Seyrek

[email protected]

 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 47. sayısında yayınlanmıştır.

 

The post AKPMHPCHPHDP… İttifaklar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/11/08/akpmhpchphdp-ittifaklar/feed/ 0
AKP Gökçek’i “İş Olsun Diye” Kovmamış https://meydan1.org/2018/10/25/akp-gokceki-is-olsun-diye-kovmamis/ https://meydan1.org/2018/10/25/akp-gokceki-is-olsun-diye-kovmamis/#respond Thu, 25 Oct 2018 10:44:20 +0000 https://seninmedyan.org/?p=44685 AKP  ile MHP  arasında başlayan Cumhur İttifakı çatlağı sonrası adı, yaklaşan yerel seçimlerde MHP Ankara Büyükşehir adayı olarak geçen Melik Gökçek ile ilgili geçtiğimiz yıl yaşanan görevden alma tartışması yeniden gündeme geldi. Konu ile ilgili AKP  adına açıklama yapan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, husumet beslenen kişilere genellikle yapıldığı üzere Gökçek’in adını anmaktan imtina ederek, “Sözünü […]

The post AKP Gökçek’i “İş Olsun Diye” Kovmamış appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

AKP  ile MHP  arasında başlayan Cumhur İttifakı çatlağı sonrası adı, yaklaşan yerel seçimlerde MHP Ankara Büyükşehir adayı olarak geçen Melik Gökçek ile ilgili geçtiğimiz yıl yaşanan görevden alma tartışması yeniden gündeme geldi. Konu ile ilgili AKP  adına açıklama yapan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, husumet beslenen kişilere genellikle yapıldığı üzere Gökçek’in adını anmaktan imtina ederek, “Sözünü ettiğiniz kişi, bizim partimizde belediye başkanlığı yaptı, görevini bırakması istendi. Gökçek’in görevden alınması iş olsun diye istenmedi. Bunun ötesinde bir yorum yapmayacağım” dedi.

Geçtiğimiz yıl Erdoğan tarafından görevi bırakması istenen Melih Gökçek, uzun süren çabaları sonucu, kararını değiştirmesi için ikna etmek üzere, Erdoğan’dan randevu “koparamamış” ve AKP’den dışlanmıştı. Yazıcı’nın Gökçek’e dair görevden alınması “iş olsun diye” istenmedi sözleri, 2015’te bir başka eski AKP’li Bülent Arınç ile yaşadığı polemikte, Ankara’da bazı değerli arazileri Gülen Cemaati’ne verdiği yönündeki iddiaları hatırlattı.

The post AKP Gökçek’i “İş Olsun Diye” Kovmamış appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/10/25/akp-gokceki-is-olsun-diye-kovmamis/feed/ 0
“Savaş İttifakı” Tezkereyi Bir Kez Daha Uzattı https://meydan1.org/2018/10/03/savas-ittifaki-tezkereyi-bir-kez-daha-uzatti/ https://meydan1.org/2018/10/03/savas-ittifaki-tezkereyi-bir-kez-daha-uzatti/#respond Wed, 03 Oct 2018 19:06:54 +0000 https://seninmedyan.org/?p=44010 Meclis Genel Kurulu’nda, Suriye ve Irak’ın kuzeyine TSK  tarafından sınır ötesi operasyon düzenlenmesi konusunda iktidara verilen yetkinin bir yıl daha uzatılmasını öngören tezkere kabul edildi. Önerge, 24 Haziran’daki seçimlerde “Cumhur” ve “Millet” şeklinde farklı ittifak bloklarında konumlanmış gibi görünen, ancak bu ve benzeri her savaş oylamasında aynı hizada konumlanan AKP, MHP, CHP ve İyi Parti’nin […]

The post “Savaş İttifakı” Tezkereyi Bir Kez Daha Uzattı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Meclis Genel Kurulu’nda, Suriye ve Irak’ın kuzeyine TSK  tarafından sınır ötesi operasyon düzenlenmesi konusunda iktidara verilen yetkinin bir yıl daha uzatılmasını öngören tezkere kabul edildi.

Önerge, 24 Haziran’daki seçimlerde “Cumhur” ve “Millet” şeklinde farklı ittifak bloklarında konumlanmış gibi görünen, ancak bu ve benzeri her savaş oylamasında aynı hizada konumlanan AKP, MHP, CHP ve İyi Parti’nin “evet” oylarıyla kabul edildi. Oturumda HDP tezkerenin uzatılmasına geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi “hayır” dedi.

The post “Savaş İttifakı” Tezkereyi Bir Kez Daha Uzattı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/10/03/savas-ittifaki-tezkereyi-bir-kez-daha-uzatti/feed/ 0
Devlet Bahçeli’den %3 İtirafı https://meydan1.org/2018/05/26/devlet-bahceliden-3-itirafi/ https://meydan1.org/2018/05/26/devlet-bahceliden-3-itirafi/#respond Sat, 26 May 2018 13:20:46 +0000 https://seninmedyan.org/?p=38718   24 Haziran öncesi seçim beyannamesini açıklayan MHP lideri Devlet Bahçeli, gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. Bahçeli, ırkçı argümanlar eşliğinde bolca komplo teorisine başvurduğu konuşmasında, ismini vermediği “seçim provokatörlerinin” partisi MHP’nin oylarını %3’e düşürdüğünü belirterek şunları söyledi: “…Seçim provokatörleri bizim oyumuzu yüzde 3-4’e indirdiler. Allah’tan daha yüzde 1 diyemediler. Bıkmadınız mı çirkeflikten, yalandan dolandan.MHP barajları aşa aşa, […]

The post Devlet Bahçeli’den %3 İtirafı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
 

24 Haziran öncesi seçim beyannamesini açıklayan MHP lideri Devlet Bahçeli, gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. Bahçeli, ırkçı argümanlar eşliğinde bolca komplo teorisine başvurduğu konuşmasında, ismini vermediği “seçim provokatörlerinin” partisi MHP’nin oylarını %3’e düşürdüğünü belirterek şunları söyledi:

“…Seçim provokatörleri bizim oyumuzu yüzde 3-4’e indirdiler. Allah’tan daha yüzde 1 diyemediler. Bıkmadınız mı çirkeflikten, yalandan dolandan.MHP barajları aşa aşa, engelleri yıka yıka geliyor…”

15 Nisan’da yaptığı açıklamayla, devletin “imdat seçimi” kararını 24 Haziran’a almasını sağlayan Bahçeli’nin bu açıklamaları, AKP-MHP-BBP’nin oluşturduğu “Cumhur İttifakı’nda” işlerin yolunda gitmediğini gösteriyor. Bahçeli’nin bu sözleri aynı zamanda, 24 Haziran seçimlerinde ittifakın parlamento çoğunluğunu muhalefete kaptırma olasılığı karşısında bu durumun “sorumlularından biri” olarak ismini zikretmediği “seçim provokatörlerini” adres göstermesi açısından dikkat çekici.

MHP liderinin, “seçim provokatörleri” olarak kast ettiği sanılan anket şirketlerince yapılan araştırmaların genelinde, Cumhur İttifakı’nın parlamento seçiminde çoğunluğu muhalefete kaptırma olasılığı yüksek görünüyor. Bu durum da, 1 Kasım 2015 seçimlerinde toplam %63’lük oy oranına sahip Cumhur İttifakı’nda rahatsızlık yaratan konuların başında geliyor.

The post Devlet Bahçeli’den %3 İtirafı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/05/26/devlet-bahceliden-3-itirafi/feed/ 0
Milliyetçi-Muhafazakar İttifakta Bir Çatlak da Ekonomide https://meydan1.org/2018/05/24/milliyetci-muhafazakar-ittifakta-bir-catlak-da-ekonomide/ https://meydan1.org/2018/05/24/milliyetci-muhafazakar-ittifakta-bir-catlak-da-ekonomide/#respond Thu, 24 May 2018 12:33:53 +0000 https://seninmedyan.org/?p=38610 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, döviz kurlarının yükselmesine yol açan “Faiz sebep,enflasyon sonuç” içerikli  açıklamaları sonrası, dün itibarıyla ABD Doları 4.90’ları aşmıştı. Gece saatlerinde ise, Erdoğan’ın tüm ayak diremelerine karşın 3 puanlık faiz artırımına gidilmişti. Bu artış sonrası dolar kurundaki yükselme kısmen durmuştu. Bu yaşananlar sonrası bir açıklama yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Sefer Aycan, kamuoyunda “Cumhur İttifakı” […]

The post Milliyetçi-Muhafazakar İttifakta Bir Çatlak da Ekonomide appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, döviz kurlarının yükselmesine yol açan “Faiz sebep,enflasyon sonuç” içerikli  açıklamaları sonrası, dün itibarıyla ABD Doları 4.90’ları aşmıştı. Gece saatlerinde ise, Erdoğan’ın tüm ayak diremelerine karşın 3 puanlık faiz artırımına gidilmişti. Bu artış sonrası dolar kurundaki yükselme kısmen durmuştu.

Bu yaşananlar sonrası bir açıklama yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Sefer Aycan, kamuoyunda “Cumhur İttifakı” olarak bilinen ve AKP-MHP-BBP gibi milliyetçi-muhafazakar partilerin oluşturduğu koalisyonda son günlerde hissedilen görüş ayrılıklarına bir yenisinin eklendiğini ortaya koydu. Aycan açıklamasında, Erdoğan’ın ekonomiye olan müdahalelerine dair, Sayın Cumhurbaşkanı para politikalarına müdahale ediyor. Bence etmese daha iyi olur. Merkez Bankası’nın para politikalarına karışmamak lazım” sözlerini sözledi.

Söz konusu ittifakta seçimler yaklaşırken gün yüzüne çıkan çatlaklardan bir geçtiğimiz günlerde MHP lideri Devlet Bahçeli ile AKP’li bazı yetkililer arasında, “af konusunda” yaşanmıştı. Bahçeli, hapishanelerdeki çete liderlerini kast ederek bir af çıkarılması gerektiğini dile getirmiş, ancak bu talep AKP tarafından, olası bir affın 24 Haziran seçimlerinde bir oy getirisinin olmayacağı öngörülerek “gündemimizde yok” şeklinde geri çevrilirken bu durum, ittifakta birtakım huzursuzlukların var olduğu şeklinde yorumlanmıştı.

Milliyetçi-muhafazakar “Cumhur İttifakı’nda” benzer bir huzursuzluğun da, ittifakın en küçük bileşeni BBP özelinde yaşandığı biliniyor. Bu hafta içinde YSK’ye teslim edilen aday listeleri içinde,  BBP Genel Başkanı Mustafa Destici hariç, 17 BBP’linin seçilemeyecek sıralara konması sonrası, İslam-Türk sentezcisi faşist partinin ittifaktan çekilmeyi gündemine alacağı haberleri medyaya sızdırılmıştı.

The post Milliyetçi-Muhafazakar İttifakta Bir Çatlak da Ekonomide appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/05/24/milliyetci-muhafazakar-ittifakta-bir-catlak-da-ekonomide/feed/ 0
Faşizmin Update’i – Mercan Doğan https://meydan1.org/2018/04/21/fasizmin-updatei-mercan-dogan/ https://meydan1.org/2018/04/21/fasizmin-updatei-mercan-dogan/#respond Sat, 21 Apr 2018 09:58:40 +0000 https://test.meydan.org/2018/04/21/fasizmin-updatei-mercan-dogan/   Yirmi yıldır kendisini muhafazakar kesimin temsilcisi ilan eden cumhurbaşkanı, “yerli ve milli”yi diline pelesenk edip ülkücü cenahla özdeşleşen bozkurt işaretini yapmakta beis görmüyor. Yüz yıldır ulusalcılığın temsilcisi olan kesimde milliyetçilik dozu yükseliyor. Daha keskin ulusalcı bir kesim, yeni kurulan başka bir milliyetçi partiye yakınlaşıyor. Bu yeni milliyetçi partinin başkanıysa (bir dönemin asenası olmasına rağmen) […]

The post Faşizmin Update’i – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

 

Yirmi yıldır kendisini muhafazakar kesimin temsilcisi ilan eden cumhurbaşkanı, “yerli ve milli”yi diline pelesenk edip ülkücü cenahla özdeşleşen bozkurt işaretini yapmakta beis görmüyor. Yüz yıldır ulusalcılığın temsilcisi olan kesimde milliyetçilik dozu yükseliyor. Daha keskin ulusalcı bir kesim, yeni kurulan başka bir milliyetçi partiye yakınlaşıyor. Bu yeni milliyetçi partinin başkanıysa (bir dönemin asenası olmasına rağmen) radikal milliyetçilikten merkez sağa kayan söylemleriyle dikkat çekiyor. Elli yıllık milli görüş geleneğinin güncel temsilcisi, ‘gaza gelip’ sol yumruğunu kaldırıyor coşkuyla.

Bunlar yaşanırken “milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde…” klişesi, saydığımız bütün bu kesimlerin amentüsü olmayı sürdürüyor…

Bu gelişmeler, Erdoğan’ın “2019 seçiminin yerli ve milli olanlarla, ipi başka mahfillerin elinde bulunanlar arasında geçeceği açıktır. Bahçeli’yi davet ettim.” sözleriyle halka duyurduğu, “cumhur ittifakı”nın, birkaç partinin ya da kesimin 24 Haziran 2018’de gerçekleşecek başkanlık seçimlerinde kazanmak için kurduğu yeni bir ittifak olmasının yanında, başka değişikliklerin de habercisi olabileceğini gösteriyor.

Erdoğan’ın 10 bin AKP’li genci Taksim’e çıkarma tehdidine karşılık Bahçeli’nin bin bozkurtla onu Kasımpaşa’ya kovalayacağını söylemesinin, yine Erdoğan’ın “Sen bozkurtlarla mı dolaşıyorsun? Ben eşref-i mahlûk olan insanla dolaşıyorum.” sataşmasını Bahçeli’nin “Ben bir bozkurt olarak elbette bozkurtlarla dolaşıyorum. Ama senin etrafında eşref-i mahlûk olarak gördüklerin aslında esfel-i safilindir (sefillerin en sefili). Sen onları iyi bilirsin, emir aldıkların da esfel-i safilindir.” sözleriyle yanıtlamasının üzerinden, bu polemiği unutabileceğimiz kadar zaman geçmedi. Peki şimdi ne oldu da Erdoğan bozkurt işareti yapar hale geldi?

Köprülerin altından çok su aktı. Yaşadığımız coğrafyadaki faşizm* de, ne on yıl öncesine, ne kırk yıl öncesine, ne de daha öncesine benziyor.

Otoritelerin Baltası Olarak Faşizm

*Faşizm kelimesi, Fransızca fascisme veya İtalyanca “İtalya’da Mussolini tarafından kurulan siyasi hareket” anlamdaki fascismo’dan alıntıdır. Bu ise İtalyanca’daki fascio’dan, “demet, sıkıca birbirine bağlı grup, çete”den gelir. Daha da geriye bakacak olursak Latince’de “eski Roma’da otorite simgesi olarak taşınan çubuk demetine sarılı balta” anlamındaki fascis kelimesinden gelmiştir.

Umberto Eco’nun sözleriyle: “Hala İkinci Dünya Savaşı’ndan önce Avrupa’ya egemen olan totaliter hükümetleri düşünüyorsak, şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Değişik tarihsel koşullarda, aynı biçimde ortaya çıkmaları zordur…” Ancak günümüzde faşizmin esas niteliğinden ya da özünden bahsedenler hala İtalya ve Almanya’dan başlar incelemeye.

Mussolini ve Hitler’in uğradıkları bozgunun, bunların farklı coğrafyalardaki taklitçilerinin şaşkınlığının ardından 70 yıldan fazla zaman geçse dahi bu iki örnek, faşizmin karakteristik özelliklerini, adeta “klasik” biçimini irdelemek, ardındaki düşünme ve hissetme tarzını, kültürel alışkanlıkları, anlaşılmayan kısımları anlamak açısından hala önem taşısa da, “güncel faşizmi”, getirilen update’leri idrak edebilmek açısından yeterli değildir.

Güncel Faşizmi Anlamak

70’lerde kendilerine “faşist” diyenler karşısında ülkücü cenahın tepkilerinden biri şuydu: “Faşizm, İtalyan milliyetçiliğidir; biz Türk milliyetçisiyiz.” Bugün çoğunluk tarafından geleneksel sağın farklı bir biçimi olarak görülen, ancak faşizm denilmeden açıklanamayacak güncel bir siyasal hareketten bahsediyoruz ve faşizm popülist bir ideolojidir. Bunun için de sıklıkla update’lere ihtiyaç duyar.

Geçtiğimiz süreçte demokrasi savunucusu ve milliyetçilik karşıtı söylemlerden liberal değerlerin sahiplenilmesine, “Kürdistan” kelimesinin kullanımından açılım ve çözüm süreçlerine, hatta kemalizme kadar sayabileceğimiz örnekleriyle bambaşka hatlar izleyen siyasi iktidarın, bugün de yine pragmatik bir yaklaşımla, içinde bulunulan dönemde faşizm için kullanışlı gördüğü hamleyi yapması kimilerini neden şaşırtıyor, anlaşılamıyor.

2019’da olacağı söylenmişken birdenbire “erken seçim” açıklamalarıyla 24 Haziran 2018 kadar yakın bir tarihe çekilen başkanlık seçimleri arifesinde, bugünün popülist sağının genişleme eğilimi izlediğini açıkça söyleyebiliriz. Daha dün rabialarla yükselttiği enternasyonalist muhafazakarlık söylemlerine, bugün bozkurtlarla yükselttiği milliyetçi söylemleri de eklemesi, faşizmin son update’inin ereğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Mercan Doğan

[email protected]

 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 45. sayısında yayınlanmıştır.

The post Faşizmin Update’i – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/04/21/fasizmin-updatei-mercan-dogan/feed/ 0
Geç Kalmamak İçin Erkenden Seçim https://meydan1.org/2018/04/21/gec-kalmamak-icin-erkenden-secim/ https://meydan1.org/2018/04/21/gec-kalmamak-icin-erkenden-secim/#respond Sat, 21 Apr 2018 08:46:20 +0000 https://test.meydan.org/2018/04/21/gec-kalmamak-icin-erkenden-secim/ Zamanda yolculuk gerçekleşti. Siyasi gündem bir günde 1 buçuk yıl ileri sardı. Kasım 2019’da yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri 2 ay sonraya (24 Haziran 2018) çekildi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 17 Nisan günü, grup toplantısında, “Türkiye’nin 3 Kasım 2019’a kadar dayanması kolay değildir.” sözleriyle başlattığı erken seçim tartışmaları çok sürmedi. Tartışmalar bir […]

The post Geç Kalmamak İçin Erkenden Seçim appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Zamanda yolculuk gerçekleşti. Siyasi gündem bir günde 1 buçuk yıl ileri sardı. Kasım 2019’da yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri 2 ay sonraya (24 Haziran 2018) çekildi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 17 Nisan günü, grup toplantısında, “Türkiye’nin 3 Kasım 2019’a kadar dayanması kolay değildir.” sözleriyle başlattığı erken seçim tartışmaları çok sürmedi. Tartışmalar bir gün sonra, Tayyip Erdoğan’ın düzenlediği basın toplantısında “Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu fotoğraftan hareketle bu erken seçim teklifine olumlu yaklaşmamız konusunda arkadaşlarımızla görüş birliğine vardık.” sözleriyle bitti. Sözün kısası erken seçim tartışmaları, erken bitti.

Bir İktidar Geleneği Olarak Erken Seçim

Erken seçim kararları, hükümetler tarafından çoğunlukla muhalefet partilerine baskın yapmak, yani bu partilerin seçimlere hazırlıksız yakalanmalarını sağlamak amacıyla alındığı gibi, iktidarın dönemsel gücünü ve popülerliğini koruma amacı da güdebilmektedir.

TC siyasi tarihi boyunca yapılan erken seçimlerin bazılarına bu “kurnaz” planlarla gidilmişse de bu planların ters teptiği zamanlar da olmuştur. Kimi hükümet partileri oy kaybederken kimileri de iktidarını kaybetmiştir. 1957’de Demokrat Parti, 1987’de ANAP erken seçimlerde önemli derecede oy kaybederken; 1991’de DYP, 2002’de MHP’nin de içinde olduğu koalisyon iktidarını kaybetmiştir.

Bu zamana dek yapılan 27 genel seçimin yedisi erken seçimdir. AKP’nin 2002’de iktidara gelmesi de erken seçimle olurken; AKP de (24 Haziran 2018 erken seçimi kararı haricinde) 2007’de cumhurbaşkanlığı seçimi krizi ile bir erken seçim kararı almıştır.

Geç Kalmamak İçin Erkenden Seçim

Erdoğan ve AKP, her miting övdüğü ve propagandası olarak kullandığı söylemleri 7 Haziran seçimlerinden bu yana birer birer çiğnemek durumunda kalmaktadır. Yıllardır hükümete gelir gelmez; çözüm süreci ile artık anaların ağlamadığını söylese de daha sonra şehitliği kutsamış; OHAL’i kaldırdığından övünse de 15 Temmuz sonrası OHAL’i uzattıkça uzatmış “sürekli seçim mi yapılır” dedikten sonra bugün erken seçimin gerekliliğini açıklamaya çalışmıştır. AKP’nin siyasetinde bunların hepsi olağandır.

Erdoğan’ın “Eski sistemin hastalıkları attığımız her adımda karşımıza çıkabiliyor. Türkiye’nin bir an önce belirsizlikleri aşması gereklidir” diyerek erken seçim kararı almasının gözle görünür nedenlerini neler oluşturmaktadır?

Hükümeti, seçim kararı almasına zorlayan ekonomik nedenlere bakalım. 2017 yılının 3. çeyreğine yönelik TÜİK tarafından açıklanan ama aslında borç ve iç taleple oluşturulmuş olan “büyümeyi” iktidar, siyasi söylemde aylardır kullanmaktadır. Fakat döviz kurlarının artması, büyüyen işsizlik ve büyüyen enflasyon rakamları ile kabineden Mehmet Şimşek’in bile ekonomideki sıkıntıları dillendiriyor oluşu büyümenin bir balon olduğunu ortaya koymuştur.

Son haftalarda dolar 4, avro 5 liranın üzerine çıkmış ve kurlar bu hattan düşmeyecek bir seyirdedir. Buna ek olarak faizlerin istenilen seviyeye çekilememesi, her şeyin yavaş yavaş zamlanıyor oluşu ve iktidarın, ekonomik krizin süreceğine dair elinde bulundurduğu tüm veriler erken seçim kararını etkilemiştir.

Ekonomik krizden etkilenen seçmenin 2019 seçimlerine kadar AKP’de tutulamayacağından korkan hükümetin erken seçimden başka bir seçeneği kalmamıştır. Erkek seçim başkanlık için adeta bir imdat seçimine dönüşmüştür.

Cumhur İttifakı’nın, aslında Erdoğan’ın, erken seçim kararı almasının ekonomik sebepleri olduğu kadar politik sebepleri de bulunmaktadır.

MHP’yi yanına alması, milliyetçi söylemleri yükseltmesi ve Afrin’e saldırısı sonucunda siyasi iktidar, milliyetçi muhafazakar seçmen için “sempati” kazanmıştır. Fakat, siyasi iktidarın Afrin’le birlikte arkasına aldığı rüzgarın dinmemesi gerekmektedir. İktidar Afrin saldırısından sonra hedeflediği Menbiç, Kobane veya Şengal saldırılarından birini 2019’a kadar gerçekleştiremeyeceğini bildiği için bu milliyetçi muhafazakar seçmenin ilgisinin dağılma tehlikesini de bilmektedir. İktidar yine korkmuştur. Bu sebeple seçim geciktirilmemeli, erkenden gerçekleştirilmelidir. Tam bu noktada Bahçeli’nin sözleri hatırlanmalıdır: “3 Kasım 2019’a ulaşmak her dakika zorlaşmaktadır.”

Birden bire, bir günde alınmış gibi görünen seçim kararı fikri hiç de akla mantığa uymamaktadır. Öyle ki hükümet ekonomik krizin derinleşeceğinden, yakaladığı milliyetçi muhafazakar rüzgarın dineceğinden oldukça korkmakta, paniklemektedir. Panikle tüm gücünü kullanarak imdat frenini çekmektedir.

Şimdi, “durmak yok yola devam” şiarıyla birçok seçimi kazanan hükümetin imdat freni çekmesini iktidarı kazanmak için bir fırsat olarak görenler olacaktır. Parlamenter muhalefetin bu fırsatı kullanması olağanken yine tüm kurtuluşu seçimlere sıkıştıracak devrimci muhalefetin olağan olmayan bu yaklaşımıyla bezenecek iki aylık süreç başladı. Yani olmak ya da olmamak anlayışı içerisinde her şeyin bir oya indirgeneceği günlerdeyiz. Yaşadığımız tüm adaletsizliklerin mücadelesinde seçim sandıklarına sıkışacağız. Alamadığımız ücretler, uğradığımız tacizler, tecavüzler, cinayetler; kesilen ağaçlar, kurutulan dereler; gözaltılar tutuklanmalar yani her şey seçimlerle ilişkilendirilecek.

24 Haziran’daki imdat seçimi, Erdoğan’ı iktidardan düşürecek bir fırsat olarak düşünmek. -Cumhur İttifak’ı seçimi kaybedecek olsa bile- adalet ve özgürlük mücadelesini seçimlere sıkıştırarak ertelemek, kaybetmektir. İktidarı kazanmak isteyenler erken davranıyor, biz yaşamlarını kazanmak isteyenler gecikmeyelim.

 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 45. sayısında yayınlanmıştır.

The post Geç Kalmamak İçin Erkenden Seçim appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/04/21/gec-kalmamak-icin-erkenden-secim/feed/ 0
AKP-MHP İttifakı Seçim Kanununda Değişiklikler Yapmak İçin Kanun Teklifi Verdi https://meydan1.org/2018/02/21/akp-mhp-ittifaki-secim-kanununda-degisiklikler-yapmak-icin-kanun-teklifi-verdi/ https://meydan1.org/2018/02/21/akp-mhp-ittifaki-secim-kanununda-degisiklikler-yapmak-icin-kanun-teklifi-verdi/#respond Wed, 21 Feb 2018 14:15:27 +0000 https://seninmedyan.org/?p=29693 AKP ve MHP ittifakının milliyetçi muhafazakar politik uygulamaları seçimlerde de sürecek. İttifakın mevcut seçim yasalarına entegre edilebilmesi adına bugün AKP-MHP (Cumhur) İttifakı kanun teklifini Meclis Başkanlığı’na sundu. Kanun teklifi 26 maddeden oluşuyor ve 4 maddede değişiklik öngörüyor. Kanun teklifine göre bazı önemli maddeler: Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminde oy pusulaları aynı zarfa konulacak. Oy pusulasında ittifak […]

The post AKP-MHP İttifakı Seçim Kanununda Değişiklikler Yapmak İçin Kanun Teklifi Verdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

AKP ve MHP ittifakının milliyetçi muhafazakar politik uygulamaları seçimlerde de sürecek. İttifakın mevcut seçim yasalarına entegre edilebilmesi adına bugün AKP-MHP (Cumhur) İttifakı kanun teklifini Meclis Başkanlığı’na sundu. Kanun teklifi 26 maddeden oluşuyor ve 4 maddede değişiklik öngörüyor.

Kanun teklifine göre bazı önemli maddeler:

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminde oy pusulaları aynı zarfa konulacak. Oy pusulasında ittifak partileri çerçeve içine alınacak. (Madde 3)

Sandık sonuç tutanağında ittifakların her birinin aldığı ortak oyların sayısı ayrı ayrı gösterilecek. (Madde 12)

Siyasi partilerin seçimlerde başka bir siyasi partiyi destekleme kararı almalarını yasaklayan hüküm kaldırıyor. (Madde 14)

Seçimlere ittifak yaparak katılma kararı alan siyasi partilerin, seçim takviminin başlamasından itibaren en geç 7 gün içerisinde genel başkanların imzaları altındaki “ittifak protokolü” ile YSK’ya başvurmaları gerekecek. Hazine yardımı için partinin oy oranı belli olacak. (Madde 15)

İttifak yapan siyasi partilerin aldıkları geçerli oyların toplamının yüzde 10’u geçmesi halinde, bu siyasi partilerin her biri barajı geçmiş olacak. (Madde 20)

 

The post AKP-MHP İttifakı Seçim Kanununda Değişiklikler Yapmak İçin Kanun Teklifi Verdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/02/21/akp-mhp-ittifaki-secim-kanununda-degisiklikler-yapmak-icin-kanun-teklifi-verdi/feed/ 0