deniz işçileri – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Thu, 24 Dec 2020 10:54:26 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Zeytinburnu Açıklarında 6 Gemi ve İşçileri Terk Edildi https://meydan1.org/2020/12/24/zeytinburnu-aciklarinda-6-gemi-terk-edildi/ https://meydan1.org/2020/12/24/zeytinburnu-aciklarinda-6-gemi-terk-edildi/#respond Thu, 24 Dec 2020 07:06:31 +0000 https://meydan1.org/?p=67973 17 Mart’ta FETÖ soruşturmasından tutuklanan Mübariz Mansimov’un gemisi ve gemide çalışan 8 Azerbaycanlı gemici, 7 aydır Zeytinburnu açıklarında terk edildi. Malta bandıralı Şevket Ali Ekberova gemisinde bulunan ve Independent Türkçe’ye konuşan Aziz Badirov adlı işçi, yaşadıkları zorlukları anlattı. Gemide bulunan kaptan gibi “üst düzey” personelin, işlerin kötü gitmeye başlaması üzerine gemiden ayrılabildiğini söyleyen Badirov, paralarını alamadıkları için gemiden […]

The post Zeytinburnu Açıklarında 6 Gemi ve İşçileri Terk Edildi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
17 Mart’ta FETÖ soruşturmasından tutuklanan Mübariz Mansimov’un gemisi ve gemide çalışan 8 Azerbaycanlı gemici, 7 aydır Zeytinburnu açıklarında terk edildi.

Malta bandıralı Şevket Ali Ekberova gemisinde bulunan ve Independent Türkçe’ye konuşan Aziz Badirov adlı işçi, yaşadıkları zorlukları anlattı.

Gemide bulunan kaptan gibi “üst düzey” personelin, işlerin kötü gitmeye başlaması üzerine gemiden ayrılabildiğini söyleyen Badirov, paralarını alamadıkları için gemiden ayrılamadıklarını belirtiyor.

Şirketin kendilerine sürekli para ve erzak gönderme sözü verdiğini belirten Badirov, her bir işçinin şirketten 15 bin ile 40 bin dolar alacağı olduğunu söyledi.

Bir Yılda 45 Gemi Terk Edildi

Deniz İşçileri Platformu’ndan Onur Özkaya, uluslararası verilere göre halen 225 gemi terk etme olayının olduğunu bunların 45’inin bu yıl içinde gerçekleştiğini belirtti.

Özkaya, denizcilerin terk edilmesine karşı oluşturulan güvencenin ise denizcinin bulunduğu geminin bağlı olduğu bayrak devletinin finansal güvence sağlaması olduğunu kaydederek, bunun önündeki en büyük engeli şöyle anlattı:

Lakin denizciler çoğunlukla ‘Kolay bayrak’ olarak nitelendirilen Panama, Malta, Marshall, Cook Island gibi, armatörlerin vergiden kaçmasını sağlayan, bayrak devletlerinin, liman devletlerinin ya da iş gücü sağlayan devletlerin insafına bırakılmıştır. Bir denizcinin yabancı bayrakta çalışmak zorunda kalması terk edilme gibi sıkıntılarla başa çıkmaktaki zorluğunu arttırmasının yanında, sosyal güvence, örgütlenme gibi temel haklarından da mahrum bırakılmasına yol açmaktadır.

Son dönemlerde terk edilme vakalarında ciddi artış görüldüğünü belirten Özkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu artış Uluslararası Çalışma (ILO) resmi veri tabanından gözlemlenebilir. Mürettebatın en çok terk edildiği noktalar Sharjah, Malta ve İstanbul iken sadece İstanbul’da 14 terk edilme vakası bulunuyor. Bu vakalardan altısı halen aktif. Diğerleri bir şekilde çözüme ulaştı. Çoğu denizci bir daha başka şirkette iş bulamama korkusuyla, yaşadığı mağduriyeti şikâyet etmekte gecikiyor. Terk edilen denizciler uzun süre davaların çözüme kavuşmalarını ve yatırılmayan maaşlarını almayı bekliyorlar. Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre maksimum hizmet süresi 11 ay olmasına rağmen, denizciler bu süreden çok daha fazla gemide mahsur kalıyorlar.

Özkaya, denizcilerin yabancı bayrakta çalışmaya itilmemesi gerektiğini, bu alanlara dair yeni düzenlemeler getirilmesi gerektiğini söyledi.

“Su Olmadan, Kumanya Olmadan Gemide Yaşaması İstenen Bizleriz”

Deniz İşçileri Platformu’ndan Filiz Tilki de denizciliğin en ağır iş kollarından biri olduğunu belirterek, denizcilerin terk ediliyor olmasının konuşulmayan sorunlardan biri olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

Sadece armatörler terk etmiyor denizcileri aynı zamanda devletler, sarı sendikacılar, onların sivil toplum kuruluşları da terk etmiş durumdalar. Her siyasi ya da ticari krizde ise mağdur olan bizleriz. Su olmadan, kumanya olmadan gemide yaşaması istenen bizleriz. Terk edilme; maaşsız, aç biilaç, sevdiklerinden uzak kalmaktır. Fakat daha kötüsü bu modern kölelik sisteminin aldırış etmeden sürekli uygulanması ve buna göz yumulmasıdır.

The post Zeytinburnu Açıklarında 6 Gemi ve İşçileri Terk Edildi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/12/24/zeytinburnu-aciklarinda-6-gemi-terk-edildi/feed/ 0
“Genç Denizciler Dayanışma Derneği”nde Kadınlara Taciz ve Şiddet https://meydan1.org/2020/11/07/genc-denizciler-dayanisma-derneginde-kadinlara-taciz-ve-siddet/ https://meydan1.org/2020/11/07/genc-denizciler-dayanisma-derneginde-kadinlara-taciz-ve-siddet/#respond Sat, 07 Nov 2020 10:46:04 +0000 https://meydan.org/?p=66297 İstanbul’da faaliyet gösteren Genç Denizciler Dayanışma Derneği ‘nin (GEDDAD) çalışanlarının, yaşları 15 ile 17 arasında olan kadınlara cinsel saldırı, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı açığa çıktı. İstanbul’un Fatih ilçesinin Ahırkapı sahilinde 2011 yılından beri liselerde STK olarak konferans vererek üye toplayan GEDDAD’ın Şile’ye kampa götürdüğü öğrencilere cinsel saldırı, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, bir öğrencinin […]

The post “Genç Denizciler Dayanışma Derneği”nde Kadınlara Taciz ve Şiddet appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
İstanbul’da faaliyet gösteren Genç Denizciler Dayanışma Derneği ‘nin (GEDDAD) çalışanlarının, yaşları 15 ile 17 arasında olan kadınlara cinsel saldırı, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı açığa çıktı.

İstanbul’un Fatih ilçesinin Ahırkapı sahilinde 2011 yılından beri liselerde STK olarak konferans vererek üye toplayan GEDDAD’ın Şile’ye kampa götürdüğü öğrencilere cinsel saldırı, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, bir öğrencinin yaşadıklarını aktarmasının ardından açığa çıktı.

Kadın öğrencinin aktardıklarına göre, öğrencilerin eline el bombası ve silah verip tatbikat yaptırılmış, izmarit,yosun ve kum karıştırılmış ekmek arası “sandviç” yedirilmiş ve adı Umur olan bir kaptan geceleri kadın öğrencilerin kaldığı çadırlara girerek cinsel saldırıda bulunmuş

Kaynak: Deniz İşçileri Platformu

The post “Genç Denizciler Dayanışma Derneği”nde Kadınlara Taciz ve Şiddet appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/11/07/genc-denizciler-dayanisma-derneginde-kadinlara-taciz-ve-siddet/feed/ 0
Deniz İşçileri İçin Sömürü Korona Krizinde de Sürüyor https://meydan1.org/2020/05/30/deniz-iscileri-icin-somuru-korona-krizinde-de-suruyor/ https://meydan1.org/2020/05/30/deniz-iscileri-icin-somuru-korona-krizinde-de-suruyor/#respond Sat, 30 May 2020 17:34:59 +0000 https://meydan.org/?p=59125 Korona krizinde devletlerin ve şirketlerin emtia ve hammaddeye olan taleplerinin azalması, dolayısıyla sevkiyat ihtiyacı azaldığından navlun oranlarının düşüp ve fiyatların artmasıyla ilişkili olarak birçok yük gemi işletmecisi gelecekteki finansal riskler hakkında uyarılarda bulunmaya başladı. Ayrıca Cruise gemileri seyahatlerini durdurmak zorunda kaldı. Buna karşın karadan uzak bir nakliye seçeneği olan denizciliğin en güvenli nakliye yolu olduğu […]

The post Deniz İşçileri İçin Sömürü Korona Krizinde de Sürüyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Korona krizinde devletlerin ve şirketlerin emtia ve hammaddeye olan taleplerinin azalması, dolayısıyla sevkiyat ihtiyacı azaldığından navlun oranlarının düşüp ve fiyatların artmasıyla ilişkili olarak birçok yük gemi işletmecisi gelecekteki finansal riskler hakkında uyarılarda bulunmaya başladı. Ayrıca Cruise gemileri seyahatlerini durdurmak zorunda kaldı. Buna karşın karadan uzak bir nakliye seçeneği olan denizciliğin en güvenli nakliye yolu olduğu da belirtiliyor.

Korona krizinin ekonomideki yansıması denizcilik sektöründeki etkisinden bağımsız ele alınamayacağı gibi bu krizin sonuçlarını yaşayanlar da elbette şirketlerden daha çok işçiler… Peki gemi işletmelerinin, tersane ve limanların etki altında olduğu bu ekonomik değişim biz deniz işçilerini ne ölçüde etkiliyor?

Tersanelerdeki işçiler -sokağa çıkma yasağı, resmî tatil fark etmeksizin- salgına karşı yeterli önlem alınmayan tersanelerde gündelikçi olarak çalışmaya devam ediyor. Salgının başındaki sokağa çıkma yasaklarında çalışma izni çıkaramayan patronlar, dış ticaret için çıkardıkları izinler sonrası -işçilerin çalışmadığı günleri telafi etmek için- hafta sonu izinlerini iptal ediyor ya da maaşlarından kesinti yaparak ekstra çalışmaya mecbur bırakıyor.

Salgın için alınan önlemler kapsamında -sendikaların ve işçi derneklerinin gündem etmeleri ile- kalabalık yemekhanelerin önüne geçilmiş gibi gözükse de çoğu zaman fiziksel mesafe kuralları yok sayılıyor ya da ihlal ediliyor. İşçiler dip dibe çalıştırılıyor. Aynı servisleri kullanıyorlar. İşçilerin mevcut sağlıksız koşulları görmezden geliniyor. Patronlar tarafından gerekli önlemler alınmış gibi davranılıyor. Örneğin Sedef Tersanesi’nde işçilerin fiziksel mesafesiz çalıştırılmaya devam edildiğini biliyoruz. Ücretli izne çıkamayan işçiler ticaretin sürdürülebilmesi adına çalışmaya mecbur bırakılıyor. Korona krizi işçilerin omuzlarına yüklenmiş bir başka sorun sadece.

Denizdeki işçiler için ise sendikalaşanın iş bulamamasına, çalışma sürelerinin uzun tutulmasına, düzgün yemek ya da bakımın olmamasına, ücretli izinlerinin verilmemesine, yabancı bayraklı gemide çalışan personelin sigortasının yapılmamasına ve düşük ücrette çalışmalarına bir de korona krizinin olumsuz etkileri ekleniyor.

Korona krizi süresince denizcilerin gemiden tahliye süreçleri askıya alındı. Birçok denizci kontrat sürelerini bitirmesine rağmen uzun süre boyunca gemide çalışmaya mecbur bırakılıyor. Kumanya gibi ikmaller zorlaştırıldı. Denizciler her anlamıyla yoksunluk çekmeye devam ediyorlar. Bu süreç içinde limanlarda yükleme tahliye sırasında bulaşan virüs ile gemilerde her geçen gün vaka sayıları artıyor. Örneğin Lexa Mearsk konteyner gemisinde kaptan dahil 6 mürettebatın Covid-19’a yakalandığını biliyoruz.

Ailelerinden, sevdiklerinden uzakta yaşamaya mecbur bırakılan denizciler Covid-19 stresinin de etkisiyle psikolojik buhranın eşiğindeler. Örneğin Hatice-C isimli ticari bir gemide aşçı olarak çalışan İ.F.K. isimli denizci maket bıçağı ile vücudunun kol, bacak ve göğüs bölgesinde derin kesikler açarak intihar etmeye çalışmıştı.

Elbette bu süreçte Covid-19 kaynaklı olanların dışında da işçi ölümleri sürüyor. Son olarak Yalova Altınova Sefine Tersanesi’nde çalışırken devrilen forkliftin altında kalan Barış Çolak yaşamını yitirmişti. Gemi ambarına düşerek yaralanan denizci Abdülkadir Cap hastaneye kaldırıldı. Korsan saldırısı sonrası Preyor 1 isimli gemiden kaptan, baş mühendis ve aşçı kaçırılmıştı. Aframax ham petrol tankerinin patlamasıyla 5 denizci yaşamını yitirmiş, 50’si yaralanmıştı.

Armatörlerin tarafından duruma baktığımızda, saydığımız ve sayamadığımız pek çok örnekte, yaşanılan ölüm ve yaralanmalardan şirketler elbette etkilenmiyor çünkü gemilerin %95’i P&I (Protection & Indemnity Clubs / Koruma ve Tazminat Kulüpleri) ile sigortalıdır. Bu kuruluş, geminin batma, yanma gibi kazalarının karşılanmasının yanı sıra biz denizcilerin iş cinayetine kurban gitmeleri durumunda şirket için oluşabilecek maddi zararı karşılamakla yükümlü bir armatörler kulübüdür. Kısaca armatörlerin kendilerini koruma altına aldıkları bir kuruluştur.

Biz denizcilerin tarafından duruma baktığımızdaysa -ILO (International Labour Organization) ve ITF’nin (International Transport Workers’ Federation) raporlarında da açıklandığı üzere- korona krizi sürecinde hak ihlallerinin de arttığı gözlemleniyor.

Denizciler için bir haklar bildirgesi olduğu iddia edilen, limandaki ve gemideki işçilerin haklarının korunmasını amaçladığı söylenen “Denizcilik Çalışma Sözleşmesi MLC 2006” 2006 yılının Şubat ayında kabul edilmişti. Türkiye bu sözleşmenin tarafı olmasa da tüm devletler gibi hükümlü olduğu koşullar vardı. Ancak bu sözleşme, uygulamaya geçirilme aşamasında ulusal yasalar ve mevzuatın önüne geçemiyor. Bu durum, yerine getirilmesi gereken şartlar konusunda devletler arasında farklılıkların oluşmasına neden oluyor. MLC 2006’ya dayanarak yapılan hak mücadelesi, kimi devlette yasal zeminde sorun çıkartmasa da başka bir devlette tutuklanmaya dahi sebep olabiliyor.

Örneğin Tuzla’da M/V Deniz M adlı gemide 3 aydır maaşlarını alamadıkları için ITF’e başvuran işçiler, greve giderek haklarını savunduklarında armatör bu denizcileri işgalcilikle suçlamıştı. Armatör ve devlet işbirliği ile gemiye çıkan sahil güvenlik, denizcilerin ifadelerini almak üzere gemiden karakola götürmüş, karakolda bir süre gözaltında tutulan denizcilerin daha sonra gemiye çıkmaları engellenmişti. İşçiler hala alacakları 80 bin dolarlık maaş için açılan davanın sonuçlanmasını bekliyor.

Denizde hak mücadelesini nasıl yürütülmeli? Yasalar hakkımızı almak için yeterli mi? Greve gitmek için gerekli şartlar neler? Hangi kuruluş ile irtibata geçilmeli? Bu konuları ayrıca bir başka yazıda ayrıntılı olarak ele alabiliriz.

Kısaca söylemek gerekirse limanlarda, tersanelerde, atölyelerde, gemilerde yaşanılan hak ihlallerine karşı deniz işçileri örgütlü güçlü. Çünkü biz denizciler iyi biliriz, “Tek Damla Yağmurla Başlar Her Fırtına!”

Onur Özkaya

The post Deniz İşçileri İçin Sömürü Korona Krizinde de Sürüyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/05/30/deniz-iscileri-icin-somuru-korona-krizinde-de-suruyor/feed/ 0