genel seçim – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Mon, 07 Sep 2015 11:03:28 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 “Seçim, Savaş, Koalisyon Oyalamasyon” – Emrah Tekin https://meydan1.org/2015/09/07/secim-savas-koalisyon-oyalamasyon-emrah-tekin/ https://meydan1.org/2015/09/07/secim-savas-koalisyon-oyalamasyon-emrah-tekin/#respond Mon, 07 Sep 2015 11:03:28 +0000 https://test.meydan.org/2015/09/07/secim-savas-koalisyon-oyalamasyon-emrah-tekin/ 7 Haziran genel seçimlerinin, sonucunda hiçbir partinin tek başına hükümet kuramaması, gündemi koalisyon görüşmelerine ve politikacıların çıkar manevralarına kilitledi. 12 yıldır iktidarını sürdüren AKP’nin bu seçimlerde tek başına hükümet kuramayacak oluşu, muhalefet partilerini harekete geçirdi. Hızla, olası koalisyon senaryoları tartışılmaya başlandı, hesaplar yapıldı, ihtimaller konuşuldu. Seçim sonuçlarını yorumlayan parti genel başkanlarının hepsi -ağız birliği edercesine- […]

The post “Seçim, Savaş, Koalisyon Oyalamasyon” – Emrah Tekin appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Meydan Gazetesi- Seçim Savaş Koalisyon Oyalamasyon- Emrah Tekin

7 Haziran genel seçimlerinin, sonucunda hiçbir partinin tek başına hükümet kuramaması, gündemi koalisyon görüşmelerine ve politikacıların çıkar manevralarına kilitledi. 12 yıldır iktidarını sürdüren AKP’nin bu seçimlerde tek başına hükümet kuramayacak oluşu, muhalefet partilerini harekete geçirdi. Hızla, olası koalisyon senaryoları tartışılmaya başlandı, hesaplar yapıldı, ihtimaller konuşuldu. Seçim sonuçlarını yorumlayan parti genel başkanlarının hepsi -ağız birliği edercesine- devleti hükümetsiz bırakmayacaklarını açıklarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümet kurma görevini seçimlerden birinci parti çıkan AKP’nin genel başkanı Ahmet Davutoğlu’na ancak 32 gün sonra verdi.

AKP’nin Koalisyon Oyalamaları

Hükümet kurma görevinin verilmesi işinin olabildiğince ağırdan alınması -dillendirilmese de- partilerin tavırlarını görmeden hareket etmek istemeyen AKP’nin bir taktiğiydi. Şüphesiz bu durumun da başlıca sebepleri olarak Tayyip Erdoğan’ın iktidarını paylaşmaktan korkmasını ve AKP’siz kurulacak bir koalisyonla birlikte 17-25 Aralık yolsuzluk dosyaları başta olmak üzere birçok dosyanın açılma ihtimallerini sayabiliriz.

Seçim sonrası oluştuğu iddia edilen “AKP’ye karşı %60’lık blok”un, meclis başkanlığı seçimlerinde MHP’nin HDP destekli CHP adayı Deniz Baykal’ı desteklememesi ve AKP adayı İsmet Yılmaz’ın seçilmesiyle, illüzyondan ibaret olduğu açığa çıktı. AKP’siz bir koalisyon ihtimalinin düşüklüğünü de gözler önüne seren meclis başkanlığı seçiminin ardından, Davutoğlu parti liderlerini ziyaret ederek görüşmelere başladı. Yoğunluklu olarak CHP’yle süren bu görüşmelerden sonuç çıkmadı; Davutoğlu görevi almasından 35 gün sonra koalisyonun kurulmayacağını açıkladı. Böylece TÜSİAD, MÜSİAD gibi sermaye grupları başta olmak üzere kapitalistlerin, Taksim Gezi İsyanı ve 17-25 Aralık yolsuzluk olayları ile kutuplaşan siyasi anlayışların uzlaşmasıyla sağlanacağı düşünülen ekonomik istikrar için istediği AKP-CHP “Büyük Koalisyon”u kurulamadı.

Tayyip Erdoğan: “Koalisyon Değil Başkanlık”

7 Haziran seçimlerinden sonra oluşan tabloyla tek başına iktidar olamayan AKP ve Tayyip Erdoğan, yeniden tek başına iktidar olabilmek için pek çok siyasi hamle ve manevra gerçekleştirdi. Bunlardan ilki koalisyonun kurulamaması sonucunda, 1 Kasım’da yeniden bir seçim gerçekleştirmek ve seçime kadarki süreçte devleti yönetecek seçim hükümetini kendi tasarrufunda oluşturmaktı. Bu yüzden de kurulması düşünülen seçim hükümetine MHP’den Tuğrul Türkeş’e ve HDP’den Levent Tüzel’e bakanlık teklifi götürerek partilerde çatlak yaratıp bu partilerden en az birini baraj altında bırakma amacıyla kimi siyasi hamleler gerçekleştirildi.

Tüm bu hamleler 1 Kasım sonrası oluşacak siyasi tabloda başkanlık sistemine geçiş için yeterli koltuk sayısına yönelikti. Kaldı ki Tayyip Erdoğan 7 Haziran seçimleri öncesi yaptığı konuşmalarda da başkanlık sistemine “huzur içinde geçiş” için 400 milletvekilinin verilmesi gerektiğini söylemişti. Erdoğan’ın başkanlık sistemine geçişte bahsettiği “huzur”un ne anlama geldiği, devletin 20 Temmuz’daki Suruç Katliamı sonrası geçtiği savaş durumuyla anlaşıldı.

Hükümet Koalisyonundan Savaş Koalisyonuna

400 milletvekili alamayınca “huzursuzlaşan” Erdoğan, devletin yıllardır uyguladığı Kürt halkını asimile, Kürt siyasetini ise yok etme politikasını aleni bir şekilde sürdürdü. Çözüm süreci olarak adlandırılan, çatışmasızlık ve tek taraflı ateşkes sürecinde sürdürülen, sözde de olsa barış politikası terk edilerek Kürdistan’da bir savaş başlatıldı. 20 Temmuz’dan itibaren başlatılan bu savaş çerçevesinde pek çok yerleşim alanında 90’lı yıllardaki OHAL uygulamalarını çağrıştıran geçici güvenlik bölgeleri oluşturuldu, ormanlar yakıldı, sokağa çıkma yasakları ilan edildi, askeri ve siyasi operasyonlarla 1000’in üzerinde insan gözaltına alındı ve aralarında çocukların da bulunduğu 70’in üzerinde insan katledildi.

AKP, başlattığı bu savaşın “kendince” meşruiyetini kazanmaya çalışırken bir takım ittifaklar ve koalisyon arayışları içine girdi. Başkanlık sistemi noktasında kendisine bir getirisi olmadığı için kurmadığı hükümet koalisyonu yerine “savaş koalisyonu” yolunu seçti. Oluşturulmak istenen bu koalisyon 7 Haziran sonrası birden bire ortaya çıkmadı.

Seçim Vaadi Bu Kez Barış Değil Savaş!

AKP 17-25 Aralık operasyonlarının, “dış güçlerin” kendisine yönelik bir darbe girişimi olduğunu varsayarak yeni bir süreç ilan etmişti. “Yeniden milli mücadele” olarak adlandırılan bu sürecin ilk mitingini ise, o dönem başbakan olan Tayyip Erdoğan, “Samsun’a çıkarak” gerçekleştirmişti.

Şimdilerde ise AKP, milliyetçi söylemine devam ederek, var olan savaşın nedenini HDP’ye verilen oylar olarak açıklıyor. Kürdistan coğrafyasını, ormanlarından kentlerine dek yangın yerine çevirmeyi amaçlayan bu devlet iktidarı, kendi sermaye gruplarının yanı sıra, kendisine “muhalif” görünen bazı medya gruplarını da fiilen söz konusu savaş koalisyonuna katmış görünüyor. 7 Haziran seçimleri öncesi HDP’ye açık destek veren bu çevreler, önceki dönemlerden aşina olunan ”6 aylık hamile eş”, ”3 aylık yeni evli asker” söylemli polis-asker cenazesi “haberleriyle” savaş çığırtkanlığı yaparak misyonlarını sürdürüyorlar. Toplumun “milliyetçi hassasiyetlerinin” yanı sıra “dini hassasiyetlerini” de kullanan devlet iktidarı, yürüttüğü bu savaşı “hak ile batılın” savaşı olarak lanse ediyor.

1 Kasım seçimleri öncesi devlet iktidarı, bu savaş koalisyonu ile topluma bir savaş vaat ediyor. “Son gerilla ortadan kaldırılıncaya dek”, “Evlatlarını da kendilerini de feda etmeye hazır”, “Amacı Allah nasip ederse şehit olmak” olan devlet iktidarının bu vaadi toplumda nasıl bir karşılık bulacak, önümüzdeki süreçte göreceğiz. Ancak 90’lı yıllardaki asker-polis cenazelerinden farklı olarak bu defa cenazelerde gözlemlenen, ”Onlar saraylarda oturup, zırhlı araçlarda gezerken, çocukları bedelli askerlik yapıyor; olan yoksulların çocuklarına oluyor. Böyle vatan sağolmasın.” içerikli, devlete ve onun savaşına yönelik tepkiler, bu savaş vaadinin toplumda bulacağı karşılığa dair büyük bir soru işareti oluşturuyor.

Meydan Gazetesi- Seçim Savaş Koalisyon Oyalamasyon - Emrah Tekin

Emrah Tekin

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 28. sayısında yayımlanmıştır.

The post “Seçim, Savaş, Koalisyon Oyalamasyon” – Emrah Tekin appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/09/07/secim-savas-koalisyon-oyalamasyon-emrah-tekin/feed/ 0
Seçimlerden Sonra Ne Değişti – Güven Salgun https://meydan1.org/2014/09/17/secimlerden-sonra-ne-degisti-guven-salgun/ https://meydan1.org/2014/09/17/secimlerden-sonra-ne-degisti-guven-salgun/#respond Wed, 17 Sep 2014 14:13:48 +0000 https://test.meydan.org/2014/09/17/secimlerden-sonra-ne-degisti-guven-salgun/ 17 genel seçim, 14 yerel seçimden sonra ülke tarihinin ilk cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçlandı. Seçimlerde 41 milyon kişi oy kullandı. 14 milyon kişi kullanmadı. Seçimlerden sonra ülkedeki işçi ölümleri azalarak bitti. Kadın örgütleri seçim sonrası hiçbir kadın cinayeti işlenmemesini sevinçle kutladılar. Irkçı şiddet ve cinayet yaşanmadı. İşsizlik oranı %1’in altına düşerken, gelir dağılımı hızla eşitlendi ve […]

The post Seçimlerden Sonra Ne Değişti – Güven Salgun appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

17 genel seçim, 14 yerel seçimden sonra ülke tarihinin ilk cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçlandı. Seçimlerde 41 milyon kişi oy kullandı. 14 milyon kişi kullanmadı. Seçimlerden sonra ülkedeki işçi ölümleri azalarak bitti. Kadın örgütleri seçim sonrası hiçbir kadın cinayeti işlenmemesini sevinçle kutladılar. Irkçı şiddet ve cinayet yaşanmadı. İşsizlik oranı %1’in altına düşerken, gelir dağılımı hızla eşitlendi ve ülkede yoksul aile kalmadığı açıklandı! Bunun bir sonucu olarak hiçbir hırsızlık olayı yaşanmadı. Ülkeye göç eden Suriyelilere insani çalışma ve yaşam koşulları sağlandı. Gezi katilleri cezalandırıldı. Faili meçhul cinayetlerin failleri bulundu ve yargılandı!

Yaklaşık 15 milyon kişi çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy kullandı. Adayı destekleyen partilerden CHP ve destekçileri, sandıktaki düşük oy oranlarının suçunu sandığı boykot edenlerde buldu. Oy kullanmayanları en ateşli şekilde suçlayanlar ise, çatı adayını beğenmeyen ama oy verenler oldu. Bunu da “biz de beğenmedik ama oy verdik, ne yapsaydık” şeklinde bir suçluluk duygusuyla yaptılar. Benzer şekilde çoğu kişi, oy vermek istemeyenleri seçimlerin yaz ayına denk gelmesi yüzünden tatillerini bölmeye tenezzül etmemekle suçladılar.

Yaklaşık 4 milyon kişi Selahattin Demirtaş’a oy verdi. Seçim öncesinde zalimin karşısında duracağına söz veren Demirtaş, sözünü tutup zalimin karşısında ayakta durdu ve alkışladı! Böylece kendisinin “sistem partisi” üyesi veya “sistem adayı” olmadığını düşünenlere sandık yoluyla sistemin dışına çıkılamayacağını göstermiş oldu.

Yaklaşık 21 milyon kişi Tayyip Erdoğan’a oy verdi. Erdoğan beklendiği gibi sandıkla gelen iktidarını güçlendirdi ama beklenenin aksine sonuçlardan rahatsızlık duyduğu fark edildi. İki turluk seçimin ilk turunda seçilmesine rağmen, daha önceki seçim sonrası zafer konuşmalarının aksine yatıştırıcı ve sakin bir konuşma yaptı. Gezi direnişinde dile getirdiği gibi halkın sokağa çıkmayıp sandığa gitmesini isterken, halk sandığı daha az umursamaya başladı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucu belli oldu ve sandıktan değişim çıkmadı. 14 milyon kişi oy kullanmadı. 17 genel seçim, 14 yerel seçim, 1 cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ezen ve ezilenler hayatlarına eskisi gibi devam ettiler. Seçimlerden sonra yaklaşık 160 işçi iş cinayetlerinde öldürüldü. Yaklaşık 30 kadın erkekler tarafından katledildi. Devletin katilleri cezasız kaldı. Tecavüzcüler ve kadın katilleri mahkemelerde, televizyonlarda aklandı. Halkın işsizlik ve yoksulluk durumunda değişen bir şey olmadı; bunun yol açtığı gasp ve uyuşturucu ticaretinde de, uyuşturucu ölümlerinde de. Failler meçhul olmaya devam ettiler.

Oy oranları farklı olsa da, seçmen olması beklenen herkes oy kullansa da değişim çıkmayacaktı. Kazanan farklı olsa da, sonuç aynı olacaktı. Bunun farkına varanlar artık laf olsun diye bile oy kullanmakta bir gerekçe görmüyorlar. Sandığın tarafları artık bu gerçeğe göre adımlarını atıyorlar. Dönen bütün rekabete rağmen tarafların ortak isteği herkesi sandığa geri çekmek. Çünkü gerçek bir değişim sandıktan çıkamaz ve sandıktan çıkmayan bir değişim ne iktidarın, ne de iktidar adaylarının işine gelir. Gerçek bir değişim, yöneteni değiştirerek olmaz; yönetilmeyi reddetmekle, istatistiklerin parçası olmamakla başlar. Oy kullanmayan 14 milyon kişiyi anlamak için, bu açıdan bakmayı denemek gerekir.

Güven Salgun

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 21. sayısında yayımlanmıştır.

The post Seçimlerden Sonra Ne Değişti – Güven Salgun appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/09/17/secimlerden-sonra-ne-degisti-guven-salgun/feed/ 0