Hizbullah – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Mon, 28 May 2018 14:39:28 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 HÜDA PAR’dan 24 Haziran için Erdoğan Kararı https://meydan1.org/2018/05/28/huda-pardan-24-haziran-icin-erdogan-karari/ https://meydan1.org/2018/05/28/huda-pardan-24-haziran-icin-erdogan-karari/#respond Mon, 28 May 2018 14:39:28 +0000 https://seninmedyan.org/?p=38959 Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) 24 Haziran’da gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı aldı. HÜDA PAR’ın,aynı gün düzenlenecek milletvekili seçimlerine ise,  kendi logosu ve adaylarıyla katılacağı belirtildi. HÜDA PAR, son olarak iki gün önce HDP’ye yönelik 2014 yılındaki Kobané eylemlerine göndermede bulunarak “6-8 Ekim olaylarının acısını gömmeye, HDP ile barış şerbeti içmeye hazırız” mesajı […]

The post HÜDA PAR’dan 24 Haziran için Erdoğan Kararı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) 24 Haziran’da gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı aldı. HÜDA PAR’ın,aynı gün düzenlenecek milletvekili seçimlerine ise,  kendi logosu ve adaylarıyla katılacağı belirtildi. HÜDA PAR, son olarak iki gün önce HDP’ye yönelik 2014 yılındaki Kobané eylemlerine göndermede bulunarak “6-8 Ekim olaylarının acısını gömmeye, HDP ile barış şerbeti içmeye hazırız” mesajı vermişti.

HÜDA PAR’ın siyasi geleneğini dayandırdığı Hizbullah, Kürt Siyasi Hareketi’ne yönelik 1992-1994  yılları arasında Batman başta olmak üzere 526 kişiyi kendi özgü vahşi yöntemlerle katletti.  Devlet destekli olması nedeniyle Bakur’da Hizb-i Kontra adıyla bilinen Hizbullah, 2000’lerin başında “kullanışlı bir aktör” olmaktan çıkarak, devletle çatışma içine girmişti. 17 Ocak 2000 günü örgütün lideri Hüseyin Velioğlu Beykoz’daki bir evde çıkan çatışma sonucu polis tarafından öldürülmüştü. Örgüt buna misilleme olarak ise, 24 Ocak 2001 günü Diyarbakır il emniyet müdürü Gaffar Okkan’ı, koruma polisleriyle birlikte bir suikast sonucu öldürdü. Bu dönem sonrası uzun bir suskunluk dönemine giren Hizbullah’ın, müebbet hapis cezası alan  23 yöneticisi, AKP  hükümetinin TCK’de yaptığı bazı değişiklikler sonrası 2011’de serbest bırakılmıştı.

The post HÜDA PAR’dan 24 Haziran için Erdoğan Kararı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/05/28/huda-pardan-24-haziran-icin-erdogan-karari/feed/ 0
Suriye’de Yedekler Çekiliyor Devletler Sahaya İniyor – Emine Sakin https://meydan1.org/2018/03/01/suriyede-yedekler-cekiliyor-devletler-sahaya-iniyor-emine-sakin/ https://meydan1.org/2018/03/01/suriyede-yedekler-cekiliyor-devletler-sahaya-iniyor-emine-sakin/#respond Thu, 01 Mar 2018 13:24:22 +0000 https://test.meydan.org/2018/03/01/suriyede-yedekler-cekiliyor-devletler-sahaya-iniyor-emine-sakin/   Yaşanan son gelişmelerle Suriye, savaşın 7 yıldır sürdüğü bir coğrafya olmaktan çıkıp devletlerin birbirlerine karşı, askeri, siyasi ve ekonomik güç gösterisinde bulunduğu bir alana dönüşmeye başladı. ABD ve Rusya başta olmak üzere devletlerin Suriye’de bulunma bahanesi olan IŞİD tehlikesinin de giderek güncelliğini yitirmesiyle beraber savaş, bu gerekçe üzerinden yürütülen vekalet mücadelesinde, devletleri aracılar olmaksızın […]

The post Suriye’de Yedekler Çekiliyor Devletler Sahaya İniyor – Emine Sakin appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
 

Yaşanan son gelişmelerle Suriye, savaşın 7 yıldır sürdüğü bir coğrafya olmaktan çıkıp devletlerin birbirlerine karşı, askeri, siyasi ve ekonomik güç gösterisinde bulunduğu bir alana dönüşmeye başladı. ABD ve Rusya başta olmak üzere devletlerin Suriye’de bulunma bahanesi olan IŞİD tehlikesinin de giderek güncelliğini yitirmesiyle beraber savaş, bu gerekçe üzerinden yürütülen vekalet mücadelesinde, devletleri aracılar olmaksızın karşı karşıya getirme potansiyeline evrildi. Şubat ayı içinde karşılıklı olarak düşürülen uçaklar, İHA’lar, vurulan konvoylar ve bunlara yapılan misillemeler, bu potansiyeli 7 yıllık savaşta olmadık biçimde açığa çıkarmış durumda.

ABD, Rusya, İran, Türkiye, Suudi Arabistan, İsrail, Fransa, Almanya ve son olarak ülkenin geleceğinde söz sahibi olma “açık sözlülüğüyle” aktif katılım göstereceğini bildiren Çin, Suriye’deki savaşta varlığı bilinen devletlerden sadece birkaçı. IŞİD’e karşı 2014’te kurulan koalisyonda en az 40 devletin yer aldığı bilgisi, Suriye Savaşı’nın, dünyanın dört bir tarafından devletlerin müdahil olduğu küçük çaplı bir dünya savaşı olduğu gerçeğini idrak etmemizi sağlıyor.

Savaşa taraf olan devletler sahadaki varlıklarını -müsebbibinin yine kendileri olduğu- “terörizmle mücadele” adı altında sunarken, bu tehdidin göreceli olarak azalmasıyla, yeni düşmanlar var etme ya da eski düşmanlıklarını yeniden hatırlama yoluna gidiyorlar. Suriye ve Irak’taki IŞİD varlığını bahane ederek savaşa giren ABD, Suriye’de bulunmasını şimdi de terör örgütü olarak ilan ettiği “Hizbullah tehdidi”yle gerekçelendiriyor. Tabi, her ne kadar yüksek perdeden dilendirmese de bu tehdidin sarmalındaki İran, Esad, Rusya eksenini göz ardı etmeden… Nitekim Deyr-ez Zor’da Rusya destekli paralı askerlerin ABD tarafından vurulması, İran’a ait bir İHA’nın İsrail tarafından düşürülmesi, Suriye’deki üslerin hedef alınması ve buna misilleme olarak Suriye’nin Rus yapımı hava savunma sisteminin bir İsrail uçağını düşürmesi, devletlerin Suriye’deki “tehdit” algıları üzerinden değerlendirilmeli.

Bu çok denklemli savaşta, desteklediği cihatçı çeteler haricinde -yine IŞİD bahanesine sığınarak- aslen Rojava’nın siyasi varlığını tehdit sayarak Ağustos 2016’da Fırat Kalkanı ile sahaya giren TC de, ABD gibi Suriye’deki varlık bahanesini güncelledi. Afrin’i hedef alarak bölgedeki YPG varlığını kendi sınırlarının beka (var oluş) gerekçesi olarak sunan TC, bu gerekçesinin haklılığına dair şimdiye dek taraftar bulmuş gibi görünmüyor. Bu durumun en açık örneği ise, TC’nin Astana’da kağıt üzerindeki ortaklarından İran ve Rusya’nın açık ya da örtülü desteğiyle, TSK/ÖSO saldırısı altındaki Afrin’e yapılan askeri sevkiyatta görüldü. Diğer taraftan, Leopard tankı başta olmak üzere devletlere sattığı silahlarla savaşın görünmeyen finansörlerinden olan -bir diğer müttefik- Almanya da TC’nin Afrin saldırısına şerh koyuyordu.

TC’nin Suriye’de Afrin saldırısıyla açığa çıkan, ancak birçok başlığı içeren ihtilafları yaşadığı bir diğer devlet ise ABD’ydi. Bu ihtilaf her ne kadar İran-İsrail, Rusya-ABD, Suriye-İsrail gerilimlerinde olduğu gibi “olası karşı karşıya gelişleri” içermese de, TC’nin iç politikasına yönelik oldukça kullanışlı bir enstrüman. Nitekim ABD, “Osmanlı tokatları”, ve “anti-emperyalist” nutuklarla tehdit edilirken, dün Rakka’da, bugün de Menbiç’te aynı ABD’yle ittifak için neredeyse yalvar yakar olunuyor ve bu durumun absürtlüğü -1,5 yılı aşkındır süren OHAL’le- susturulan medya sayesinde görünmez kılınabiliyor.

Kimi iç politik dengeler, kimi elde ettiği nüfuz alanlarını genişletmek için Suriye’deki varlıklarını pekiştiren devletler; savaşı askeri ve diplomatik iki farklı sahnede sürdürüyor. Biri, birbirlerini “aracısız” hedef alma potansiyeli taşıyacak kadar sert, diğeri ise yumuşak güç olarak tanımlanabilecek bu sahnelerden her biri, Suriye’de süren savaştan çıkar devşiren devletler için, sahadaki varlıklarına dair “anlaşılabilir” argümanlar üretiyor. Ancak bu “anlaşılabilir” argümanlar, savaşların belli bir zaman aralığında gerçekleştiği ve genellikle taraflardan birinin kazanıp birinin yenilmesi gerçekliğiyle kıyaslandığında ortadan kalkıyor. Arda kalan gerçeklik ise, Suriye’de sonu hiç gelmeyecekmiş gibi görünen savaş ve bu savaştaki devasa yıkımda var olan sorumluluklarıyla yüzleşmekten kaçınan, bunun için gerekirse birbirleriyle çatışmayı göze alan devletler olarak ortaya çıkıyor.

 

Emine Sakin

 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 44. sayısında yayınlanmıştır. 

 

 

The post Suriye’de Yedekler Çekiliyor Devletler Sahaya İniyor – Emine Sakin appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/03/01/suriyede-yedekler-cekiliyor-devletler-sahaya-iniyor-emine-sakin/feed/ 0
İsrail’den Ilımlı Araplara İran Karşıtı Çağrı https://meydan1.org/2017/11/19/israilden-ilimli-araplara-iran-karsiti-cagri/ https://meydan1.org/2017/11/19/israilden-ilimli-araplara-iran-karsiti-cagri/#respond Sun, 19 Nov 2017 12:21:19 +0000 https://seninmedyan.org/?p=21066 İran ve Hizbullah’ı birincil tehdit algılayan İsrail, “ılımlı” olarak nitelediği bazı Arap devletleriyle yakınlaşma çabasına girdi. Geçtiğimiz günlerde  İsrail Genelkurmay Başkanı  Gadi Eisenkot’un ‘İran’a karşı koymak için ılımlı Arap ülkeleriyle istihbarat paylaşımına hazır oldukları’ açıklamasının ardından,  İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman da Arap dünyasına yönelik başka bir teklifte bulundu. Liberman ‘ılımlı Arap liderleri’ İran’a karşı ittifak oluşturmak […]

The post İsrail’den Ilımlı Araplara İran Karşıtı Çağrı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

İran ve Hizbullah’ı birincil tehdit algılayan İsrail, “ılımlı” olarak nitelediği bazı Arap devletleriyle yakınlaşma çabasına girdi. Geçtiğimiz günlerde  İsrail Genelkurmay Başkanı  Gadi Eisenkot’un ‘İran’a karşı koymak için ılımlı Arap ülkeleriyle istihbarat paylaşımına hazır oldukları’ açıklamasının ardından,  İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman da Arap dünyasına yönelik başka bir teklifte bulundu. Liberman ‘ılımlı Arap liderleri’ İran’a karşı ittifak oluşturmak amacıyla Kudüs’e davet etti.

Liberman’ın açıklamasının, İsrail’e ilk resmi ziyaret gerçekleştiren Arap lider olma özelliği taşıyan Mısır eski Cumhurbaşkanı Enver Sedat’ın söz konusu İsrail ziyaretinin yıldönümünün arifesinde gelmesi dikkat çekti.

Enver Sedat, 1977’de işgal altındaki toprakları ziyaret eden ilk Arap lideri olmuş, dönemin İsrail Başbakanı Menachem Begin ile görüşmüş ve Knesset‘te (İsrail parlamentosu) konuşma yapmıştı. Bu ziyaret sonrası, ABD  gözetiminde Mısır ve İsrail devletleri arasında, ilk kez bir Arap devletinin İsrail’i tanıdığı ve işgal topraklarının meşruluğunu kabul ettiği Camp David Anlaşması imzalanmıştı.

The post İsrail’den Ilımlı Araplara İran Karşıtı Çağrı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/11/19/israilden-ilimli-araplara-iran-karsiti-cagri/feed/ 0
“İran’ın Suriye’de 70 Bin Askeri Var” https://meydan1.org/2017/11/15/iranin-suriyede-70-bin-askeri-var/ https://meydan1.org/2017/11/15/iranin-suriyede-70-bin-askeri-var/#respond Wed, 15 Nov 2017 10:27:13 +0000 https://seninmedyan.org/?p=20656 İran merkezli “Mucahîdî Xelaq” Suriye’de toplam 70 bin dolayında, İran’a direkt ya da dolaylı bağlı askeri gücün bulunduğunu duyurdu. Söz konusu askeri gücün, Suriye’de 5 farklı bölgeye dağıldığı belirtildi. İran’a direkt bağlı güçler Şam ve etrafında konuşlanmış durumda. Şam Havaalanı’nda bu güçlerin komuta merkezinin bulunduğu belirtilirken, İran’la ilişkili güçlerin ayrıca Xeseke, Deyr -ez Zor, Rakka ve Qamişlo […]

The post “İran’ın Suriye’de 70 Bin Askeri Var” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

İran merkezli “Mucahîdî Xelaq” Suriye’de toplam 70 bin dolayında, İran’a direkt ya da dolaylı bağlı askeri gücün bulunduğunu duyurdu. Söz konusu askeri gücün, Suriye’de 5 farklı bölgeye dağıldığı belirtildi. İran’a direkt bağlı güçler Şam ve etrafında konuşlanmış durumda. Şam Havaalanı’nda bu güçlerin komuta merkezinin bulunduğu belirtilirken, İran’la ilişkili güçlerin ayrıca Xeseke, Deyr -ez Zor, Rakka ve Qamişlo savunma merkezlerinin bulunduğu da kaydedildi.

İranlı güçlerin en önemli merkezinin ise geçtiğimiz Nisan ayında ABD  tarafından bombalanan Şeyrat Havaüsü’ndeki T4 kampı olduğu, bu kampın Rus birlikleri ile ortak kullanıldığı belirtildi. Kuzey cephesinde TC sınırına yakın Halep Operasyon Komutanlığı ve Mayir kentinde Devrimci Pasdarlar Birliği (Sikna Micinzirat) ile Akdeniz sahili yakınlarında ise yaklaşık 2 bin devrimci pasdarın (İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı birlikler) bulunduğu açıklandı.

Mucahîdî Xelaq’ın bildirdiğine göre İran ile ilişkili 70 bin kişilik askeri gücün 27 bininin Irak, Afgan ve Pakistanlı milisler, 10 bininin ise Hizbullah milisleri olduğu belirtildi.

The post “İran’ın Suriye’de 70 Bin Askeri Var” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/11/15/iranin-suriyede-70-bin-askeri-var/feed/ 0
Lübnan ve İsrail Askerleri Arasında Gerilim https://meydan1.org/2017/11/12/lubnan-israil-askerleri-arasinda-gerilim/ https://meydan1.org/2017/11/12/lubnan-israil-askerleri-arasinda-gerilim/#respond Sun, 12 Nov 2017 09:24:22 +0000 https://seninmedyan.org/?p=20419 Lübnan-İsrail sınırında, İsrail askerlerinin Lübnan tarafında sis bombası attığı ve Lübnanlı askerlere hakaret ettiği, bu nedenle de taraflar arasında gerginlik yaşandığı öğrenildi. Öğle saatlerinde yaşanan olayda, sınırdaki İsrail askerlerinin silahlarını, Lübnan askerlerine doğru yönelttikleri, hakaret ettikleri ve sınırın Lübnan tarafına üç adet sis bombası attıkları belirtildi. İsrail ile Lübnan arasında mayınlı bir bölge bulunuyor. Mayınlı bölgenin […]

The post Lübnan ve İsrail Askerleri Arasında Gerilim appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Lübnan-İsrail sınırında, İsrail askerlerinin Lübnan tarafında sis bombası attığı ve Lübnanlı askerlere hakaret ettiği, bu nedenle de taraflar arasında gerginlik yaşandığı öğrenildi. Öğle saatlerinde yaşanan olayda, sınırdaki İsrail askerlerinin silahlarını, Lübnan askerlerine doğru yönelttikleri, hakaret ettikleri ve sınırın Lübnan tarafına üç adet sis bombası attıkları belirtildi.

İsrail ile Lübnan arasında mayınlı bir bölge bulunuyor. Mayınlı bölgenin İsrail tarafında elektrikli telleri ile çeşitli gözetleme ve istihbarat sistemleri bulunurken Lübnan tarafında ise sınır hattını sadece eski dikenli teller koruyor. Sınırın Lübnan tarafında, güvenliği Lübnan ordusuyla birlikte Hizbullah militanları sağlarken, İsrail tarafında orduya ait gözetleme merkezleri sınır güvenliğini için kullanılıyor. ‘Mavi Hat’ olarak isimlendirilen ara bölgede ise,  Birleşmiş Milletler Lübnan Barış Gücü  UNIFIL‘e ait üsler ve devriye araçları bulunuyor.

UNIFİL bölgede, Lübnan’da iç savaşın başladığı 1975 sonrası konuşlandırılmıştı.İsrail ile Hizbullah arasında 2006’daki Güney Lübnan savaşı sonrası söz konusu sınır hattında zaman zaman gerilim yaşanıyor. Söz konusu olayın, İsrail’in “örtük müttefiki” Suudi Arabistan ile Lübnan arasında, geçtiğimiz günlerde istifa eden Lübnan Başbakanı Saad Hariri üzerinden yaşanan gerilimle de ilgili olduğu sanılıyor. Hariri’nin istifa kararı, ülkedeki İran bağlantılı Hizbullah varlığını tehdit algılayan Suudi Arabistan’ın etkisinde verdiği şeklinde yorumlanmıştı.

The post Lübnan ve İsrail Askerleri Arasında Gerilim appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/11/12/lubnan-israil-askerleri-arasinda-gerilim/feed/ 0
Hizbullah’tan Hamas’a Tepki https://meydan1.org/2017/05/03/hizbullahtan-hamasa-tepki/ https://meydan1.org/2017/05/03/hizbullahtan-hamasa-tepki/#respond Wed, 03 May 2017 12:11:17 +0000 https://seninmedyan.org/?p=4319 Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın yardımcısı Kasım, Hamas’ın açıkladığı yeni vizyonunu içeren siyaset belgesini değerlendirerek, 1967 sınırlarında kurulacak bir Filistin devletini kabul eden Hamas’a sert tepki gösterdi. Kasım, İsrail’in topraklarını 4 katına çıkardığı 1967’deki Altı Gün Savaşı öncesindeki Filistin sınırlarını kabul eden Hamas’a tepki gösterdi ve Hamas’ın Akdeniz’den Ürdün Nehri’ne kadar olan bölgeyi özgürleştirmesi gerektiğini söyledi. “Filistin’i […]

The post Hizbullah’tan Hamas’a Tepki appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın yardımcısı Kasım, Hamas’ın açıkladığı yeni vizyonunu içeren siyaset belgesini değerlendirerek, 1967 sınırlarında kurulacak bir Filistin devletini kabul eden Hamas’a sert tepki gösterdi. Kasım, İsrail’in topraklarını 4 katına çıkardığı 1967’deki Altı Gün Savaşı öncesindeki Filistin sınırlarını kabul eden Hamas’a tepki gösterdi ve Hamas’ın Akdeniz’den Ürdün Nehri’ne kadar olan bölgeyi özgürleştirmesi gerektiğini söyledi.

“Filistin’i ikiye ayıran, şehitlerin kanını toprak karşılığında satan Hamas’la ayrışıyoruz” diyen Kasım, Filistinlilerin, bugünkü İsrail sınırları içinde kalan eski evlerine dönmesi gerektiğini belirtti.

Hamas geçtiğimiz günlerde yayınladığı yeni siyaset belgesinde “vizyon değişimine” gittiğini belirtmiş ve İsrail’e karşı daha ılımlı olacaklarının ipuçlarını vermişti.

The post Hizbullah’tan Hamas’a Tepki appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/05/03/hizbullahtan-hamasa-tepki/feed/ 0
İsrail Şam’daki Patlamayı Üstlendi https://meydan1.org/2017/04/27/israil-samdaki-patlamayi-ustlendi/ https://meydan1.org/2017/04/27/israil-samdaki-patlamayi-ustlendi/#respond Thu, 27 Apr 2017 12:55:29 +0000 https://seninmedyan.org/?p=3547 İsrail İstihbarat Bakanı Yisrael Katz, bu sabah Şam Uluslararası Havaalanı yakınlarında yaşanan patlamaya ilişkin konuştu. Patlamanın, silah transferini durdurma politikasına uygun  olduğunu söyledi. Bakan Katz ” Hizbullah’a gelişmiş silah transferi yapılacağına dair istihbarat aldığımız her seferde harekete geçeceğiz. İran’ın Suriye’de askeri bir varlık oluşturmasını önlemek zorundayız” ifadelerini kullandı.

The post İsrail Şam’daki Patlamayı Üstlendi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

İsrail İstihbarat Bakanı Yisrael Katz, bu sabah Şam Uluslararası Havaalanı yakınlarında yaşanan patlamaya ilişkin konuştu. Patlamanın, silah transferini durdurma politikasına uygun  olduğunu söyledi.

Bakan Katz ” Hizbullah’a gelişmiş silah transferi yapılacağına dair istihbarat aldığımız her seferde harekete geçeceğiz. İran’ın Suriye’de askeri bir varlık oluşturmasını önlemek zorundayız” ifadelerini kullandı.

The post İsrail Şam’daki Patlamayı Üstlendi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/04/27/israil-samdaki-patlamayi-ustlendi/feed/ 0
Şam Havaalanı Yakınlarına İsrail Saldırısı https://meydan1.org/2017/04/27/sam-havaalani-yakinlarina-israil-saldirisi/ https://meydan1.org/2017/04/27/sam-havaalani-yakinlarina-israil-saldirisi/#respond Thu, 27 Apr 2017 08:30:34 +0000 https://seninmedyan.org/?p=3503 Bugün sabah  05:20 civarında Suriye’nin Şam Havaalanı yakınlarında şiddetli patlama sesleri meydana geldi. Kentin büyük bölümünde duyulan patlamanın ardından yangın çıktı.Patlamanın, İsrail tarafından düzenlenen bir hava saldırısından kaynaklandığı, İran tarafından Hizbullah’a gönderildiği iddia edilen silahların tutulduğu bir üssün vurulduğu belirtiliyor. Hizbullah’a ait El Menar televizyonu olayın “muhtemel neden İsrail saldırısı” olduğunu yorumladı.İsrail’İn İstihbarat Bakanı Israel Katz […]

The post Şam Havaalanı Yakınlarına İsrail Saldırısı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Bugün sabah  05:20 civarında Suriye’nin Şam Havaalanı yakınlarında şiddetli patlama sesleri meydana geldi. Kentin büyük bölümünde duyulan patlamanın ardından yangın çıktı.Patlamanın, İsrail tarafından düzenlenen bir hava saldırısından kaynaklandığı, İran tarafından Hizbullah’a gönderildiği iddia edilen silahların tutulduğu bir üssün vurulduğu belirtiliyor.

Hizbullah’a ait El Menar televizyonu olayın “muhtemel neden İsrail saldırısı” olduğunu yorumladı.İsrail’İn İstihbarat Bakanı Israel Katz ise, bulunduğu ABD’den İsrail Ordu Radyosuna yaptığı açıklamada söz konusu olayın, İsrail’in, İran’ın Suriye üzerinden Lübnan Hizbullah örgütüne gelişmiş silah sağlamasını önleme politikasıyla ilgili olduğunu söyledi.Reuters de yapmış olduğu haberde İsrail’in Şam Havaalanı yakınlarında bulunan Hizbullah üssünü vurduğunu belirtti.

 

The post Şam Havaalanı Yakınlarına İsrail Saldırısı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/04/27/sam-havaalani-yakinlarina-israil-saldirisi/feed/ 0
Kapitalizmin Barış Yelleri Estiğinde… https://meydan1.org/2013/10/13/kapitalizmin-baris-yelleri-estiginde/ https://meydan1.org/2013/10/13/kapitalizmin-baris-yelleri-estiginde/#respond Sun, 13 Oct 2013 10:32:40 +0000 https://test.meydan.org/2013/10/13/kapitalizmin-baris-yelleri-estiginde/ New York’taki BM Genel Toplantısı’nda ABD Başkanı Obama’nın Suriye ile ilgili “müdahale” konuşması, yakın coğrafyada olan ya da olmayan birçok devletin gündemini meşgul eden “Suriye Problemi”nin ulaştığı nokta açısından yapılacak bir tespite iyi bir dayanak oluşturuyor. Konuşmada Obama, müdahalenin ABD’nin çıkarlarına uyuşmadığını söylediğinde, son beş aylık süreçte ABD’nin saldırı yanlısı politikalarının neden öyleyse bu boyuta […]

The post Kapitalizmin Barış Yelleri Estiğinde… appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
New York’taki BM Genel Toplantısı’nda ABD Başkanı Obama’nın Suriye ile ilgili “müdahale” konuşması, yakın coğrafyada olan ya da olmayan birçok devletin gündemini meşgul eden “Suriye Problemi”nin ulaştığı nokta açısından yapılacak bir tespite iyi bir dayanak oluşturuyor. Konuşmada Obama, müdahalenin ABD’nin çıkarlarına uyuşmadığını söylediğinde, son beş aylık süreçte ABD’nin saldırı yanlısı politikalarının neden öyleyse bu boyuta (Patriotlar, TC sınırına NATO kuvvetlerinin konuşlanması, Akdeniz’de bekleyen ABD ağırlıklı filo, “barışçıl bombalama” senaryoları…) ulaştığı sorusunu akıllara getirdi? Yani aslında ABD, NATO korumasında, TC gibi savaştan alacağı geri dönüşlerin hesabını yapan devletlerin desteğiyle saldırı hazırlığı yaparken, Obama’nın söylediklerinin inandırıcı olacağını kimse beklemezdi. Obama konuşmasının devamında “Biliyorum ki bazıları askeri operasyon düzenlememiş olmamızdan dolayı hayal kırıklığı yaşıyor. Bazıları sınırlı operasyon açıklamamdan da rahatsız olmuş durumda. Amerika bölgeye karışmak istemiyor. Bir taraftan da ABD bölgeye müdahale etmediği için suçlanıyor. ABD’nin dünyadaki rolü belli fakat ABD halkının sesini duymak gerekiyor. ABD askeri seçenek de dahil olmak üzere bütün seçenekleri kullanarak çıkarlarını bölgede korumak istiyor.” diyerek savaş beklentisinde olanlara saldırmamanın nedenini açıkladı. Ya da en azından açıklamaya çalıştı.

ABD ve müttefikleri tüm hazırlıkları yapmış saldırı için gün sayıyorken, savaşta nereden nereye ve hangi silahlarla saldırılacağı konuşulurken, savaş haritaları açıklanırken, savaş sonrası Suriye senaryoları medyada en fazla konuşulanlardan biriyken, oluşan bu durumu nasıl okumak gerek?

Hizbullah ve İran’ın Caydırıcılığı

Suriye’de ÖSO ve Esad’ın ordusu arasındaki savaş başladığından bu yana, özellikle batılı devletlerin doğrudan saldırı yerine, bu savaşta ÖSO’ya destek vererek bir çatışma durumu yaratmaktan taraf olduğu sıkça dile getirildi. Çünkü Esad’a ve Esad’lı bir Suriye’ye yönelik desteğini en başından itibaren açıklayan İran’ın varlığı, bu doğrudan saldırıda en büyük çekincelerden biriydi. İran’ın Esad’ı desteklemesinin, Esad’dan ziyade bölgesel etkisiyle ilgili olduğu da uluslararası medyada sıklıkla yer buldu.

İran’ın dışında bir başka destek de Hizbullah’tan gelmişti. Özellikle ÖSO ve El-Nusra’ya karşı, Lübnan sınırından Suriye’ye girerek gerçekleştirdikleri saldırılarla Esad’ın arkasında olduklarını göstermişlerdi. Hizbullah’ın bu saldırılarla, Esad’ın ordusuna ne kadar destek olduğunu anlamak için özellikle El-Nusra’nın geri çekildiği Batı Suriye’ye bakmak yeterli.

Rusya’nın Rolü

Suriye’nin elindeki nükleer silahları denetlemek için aktif rol almasıyla Rusya, Suriye’ye olası bir saldırının karşısında yer alacaklarını bildiren Dışişleri Bakanı Lavrov ve Başkan Putin’in savaşın başından bu yana yaptıkları açıklamalarla, tutarlı bir tavır gösterdi. Esad’ın kimyasal saldırısının dünya gündemine oturduğu bir ortamda bile, görüntülerin komplo olduğunu söyleyerek Esad’lı bir Suriye’nin dış politikadaki çıkarlarıyla daha uyumlu olduğunu olabildiğince gösterdi. Suriye’ye ilişkin gerçekleşen Cenevre Konferansı gibi uluslararası konferansların tümünde, Ortadoğu’da yapıcı bir politikanın gerekliliğini vurgulayan Rusya, bölgede olası bir başka büyük hegemonyanın da önüne geçmeyi planlıyor. Şimdilik işler Rusya’nın öncülüğünde ve Ortadoğu’daki çıkarlarına uygun ilerliyor.

Müttefiklerdeki Kırılmalar

Obama’nın mevzubahis konuşmasında yer verdiği gibi, Suriye’ye saldırmaktan vazgeçilmesi bir kesimi rahatsız etse de, Afganistan ama özellikle Irak müdahalesinin olumsuz geri dönüşlerinden elde ettikleri deneyimlerle ABD halkının önemli bir kısmı bu müdahaleye karşıydı. Halkın bu düşüncesinin, kongrenin kararındaki etkisi nedir bilinmez ama daimi dost İngiltere’nin tavrının, ABD’nin değişen politikasında etkisi var. Savaşın bu kadar uzun sürmesine karşın Esad’ın siyasi iktidarı kaybetmemesi, Esad’ın karşısında yer alan devletleri sürecin seyrine ilişkin “yeniden düşünmeye” sevk etti.

Yeni Tehdit ve Hedef Değişikliği

Aslında Suriye’deki savaş en başından bu yana iki kesim arasında değildi. Esad’a karşı muhalefeti bir güç olarak toplamaya çalışan küresel güçlerin hesaplayamadığı durumlar ortaya çıktı. PYD’nin Kürtlerin yaşadığı yerleri hem Esad’ın ordusundan hem de ÖSO’dan koruması ilk hesaplanamaz durumdu. PYD, iki tarafın saldırılarına karşı halkı korurken sadece Esad’ın ve ÖSO’nun değil küresel güçlerin de planlarını altüst etti ve Rojava Devrimi’ni yarattı.

Öte yandan, en başta ÖSO’nun içinde gibi gözüküp batılıların ses çıkarmadığı El-Kaide ile ilintili gruplar, süreç içerisinde güçlerini arttırdılar. El-Nusra çetesi, Esad’ın ordusuna karşı girişilen savaşta son dönemde en çok bahsedilen grup haline gelmişti. El-Kaide’nin Suriye-Irak İslam Cumhuriyeti planlarına ilişkin giriştikleri eylemler, uzun vadede düşünülen küresel stratejinin altüst olmasının nedenleri arasında. Eylül ayı içerisinde 70’e yakın insanın ölümüyle sonuçlanan Kenya’daki AVM katliamının El-Kaide ile bağlantıları düşünüldüğünde, El-Kaide’nin yeniden büyük bir tehdit olarak batılı devletler karşısında belirdiğini söylemek güç değil.

Barış…

Bir yanda Suriye’ye yönelik saldırı politikasını askıya alan ABD, diğer yanda “barış”ın muhafazası için elinden geleni ardına koymayan Rusya… Dünyanın en büyük silah üreticisi ve tedarikçisi konumunda olan BM Güvenlik Konseyi’nde “Esad’lı barış” konuşulmaya başlandı bile. Yeni seçilen ılımlı cumhurbaşkanı Buhrani ile İran da dış politikada barış yelleri estiriyor. Nükleer silah konusundaki açıklamalarla ebedi düşman ABD ile aradaki buzları bir hayli eritmiş durumda.

Uluslararası savaşsızlık ortamının yarattığı “güven”le devletlerin dış politikalarında yumuşamalar gözleniyor. Böyle bir ortamda sermayenin “güven” içinde o coğrafyadan diğerine “barışçıl” bir şekilde dolanacağını öngörmek gerekir.

Devletlerarası siyasi gerilimler ve savaşla sonuçlanan siyasi süreçler karşısında savaşa karşı bir tavır takınmak, bu tavrı dile getirmek ve örgütlemek belki yüzyıllardan beri devam ediyor. Özellikle savaşların her coğrafyaya yayıldığı Dünya Savaşları süresince gösterilen bu tepkinin elbette daha başka bir anlamı var. Dünya üzerindeki iktidarların kavgalarına; devletsiz, sınıfsız, sınırsız ve özgür bir dünyanın savunusuyla karşı çıkanlar, aslında devletli sistemle donanmış kapitalist işleyişin sadece savaş sürecinde değil, barış sürecinde de bu söylemlerini yükseltirler.

Barış, devletlerin halklar üzerindeki sömürüsünün devam etmesi anlamına geldiğinde; kapitalizmin hammaddesi veya pazarı olabilecek tüm toprakların küresel sömürüye itaat etmesi koşuluyla var olabilecek bir durumdur. Küresel kapitalizmin hüküm sürdüğü pazarın işlemesiyse barış, naif anlamıyla savunulamaz. Devletlerin tüm yıkıcılıklarını gizledikleri bir dönemse barış, sahiplenilmez.

Suriye’de “barış”ın ne anlama geldiğini görmek için, yine küresel medyanın o çok paylaşılan videolarına bir göz atmak yeter. Ellerindeki sopadan silahlarıyla, oyundan da olsa arkadaşlarını “katletme oyununu” oynayan Suriyeli çocuklarda görmek gerek, kapitalizmin barışının ne demek, savaşının ne demek olduğunu.

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 13. sayısında yayımlanmıştır.

The post Kapitalizmin Barış Yelleri Estiğinde… appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/10/13/kapitalizmin-baris-yelleri-estiginde/feed/ 0