hükümlü – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Fri, 06 Mar 2020 09:02:19 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Adalet Bakanlığı’ndan Kadınlara 8 Mart’ta Açık Görüş Talimatı https://meydan1.org/2020/03/06/adalet-bakanligindan-kadinlara-8-martta-acik-gorus-talimati/ https://meydan1.org/2020/03/06/adalet-bakanligindan-kadinlara-8-martta-acik-gorus-talimati/#respond Fri, 06 Mar 2020 09:02:16 +0000 https://meydan.org/?p=55657 Adalet Bakanlığı, hapisanelerdeki kadın hükümlü ve tutukluların 8 Mart günü aileleri ve birinci derecedeki akrabalarıyla açık görüş yapabilmesine imkan sağlayan bir talimatı Cumhuriyet Savcılıkları’na iletti. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün imzasını taşıyan talimata göre ceza infaz kurumlarında bulunan tüm kadın tutuklu ve hükümlüler açık görüşten faydalanabilecek. Kadın tutuklu ve hükümlüler, 8 Mart günü anne, baba, eş, çocuk, […]

The post Adalet Bakanlığı’ndan Kadınlara 8 Mart’ta Açık Görüş Talimatı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Adalet Bakanlığı, hapisanelerdeki kadın hükümlü ve tutukluların 8 Mart günü aileleri ve birinci derecedeki akrabalarıyla açık görüş yapabilmesine imkan sağlayan bir talimatı Cumhuriyet Savcılıkları’na iletti.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün imzasını taşıyan talimata göre ceza infaz kurumlarında bulunan tüm kadın tutuklu ve hükümlüler açık görüşten faydalanabilecek. Kadın tutuklu ve hükümlüler, 8 Mart günü anne, baba, eş, çocuk, torun, büyükanne, büyükbaba ve kardeşleriyle görüşebilecek.

Bu imkanın bütün kadın tutsaklara uygulanıp uygulanmayacağı belirtilmedi.

The post Adalet Bakanlığı’ndan Kadınlara 8 Mart’ta Açık Görüş Talimatı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/03/06/adalet-bakanligindan-kadinlara-8-martta-acik-gorus-talimati/feed/ 0
Kullan-at: “Umut Hakkı” – Merve Arkun https://meydan1.org/2018/02/16/kullan-at-umut-hakki-merve-arkun/ https://meydan1.org/2018/02/16/kullan-at-umut-hakki-merve-arkun/#respond Fri, 16 Feb 2018 09:25:35 +0000 https://test.meydan.org/2018/02/16/kullan-at-umut-hakki-merve-arkun/ Kapitalist işleyiş içerisinde zaman zaman kullanılabilecek ama paylaşma ve dayanışmayla örülü özgür dünyada hiçbir şeye yaramayacak bilgiler… Umut hakkı, müebbet veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan hükümlüye serbest kalma imkanının tanınmasıdır. Bu kavram, 1998 yılından beri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin tartıştığı bir kavramdır. Mahkeme bu konuda ilk kez 9 Temmuz 2013 tarihli “Vinter ve […]

The post Kullan-at: “Umut Hakkı” – Merve Arkun appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Kapitalist işleyiş içerisinde zaman zaman kullanılabilecek ama paylaşma ve dayanışmayla örülü özgür dünyada hiçbir şeye yaramayacak bilgiler…

Umut hakkı, müebbet veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan hükümlüye serbest kalma imkanının tanınmasıdır. Bu kavram, 1998 yılından beri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin tartıştığı bir kavramdır. Mahkeme bu konuda ilk kez 9 Temmuz 2013 tarihli “Vinter ve diğerleri – Birleşik Krallık” (Vinter ve başka diğer hükümlülerin Birleşik Krallık Devleti’ne karşı açtığı davanın ismi) davasında devletler hakkında olumsuz bir karara varmıştır.

Mahkemenin kararına göre, “müebbet (ya da ağırlaştırılmış müebbet) hapis cezası ile cezalandırılan bir mahkûmun, (hükmedilen) cezanın bir gün gözden geçirilerek serbest bırakılacağı ümidi olmadan, ölünceye kadar hürriyetinden mahrum bırakılması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesini (işkence yasağını) ihlal eder.”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi verdiği bu kararla -hükümlünün sahip olduğu “salıverilmeyi umut etme hakkı”- müebbet hapis cezasının belirli aralıklarla gözden geçirilmesini gerekli kılmakta ve hükümlüye serbest kalma imkanı sunulup sunulmadığı ile ilgili olarak devletleri yargılamaktadır.

Tutsağa verilen müebbet hapis cezasının ardından ilk kez en geç kaç yıl sonra cezanın yeniden incelenmesi gerektiğine dair kesin bir hüküm yoktur. Ancak ilk incelemenin cezaya hükmedilen tarihten en geç 25 yıl sonra yapılması gerektiğine dair bir eğilimin bulunduğu hatırlatılmaktadır. Tutsağın cezası hakkındaki ilk incelemenin ardından daha sonra yeniden inceleme hakkı bulunmaktadır. Bu konu ile ilgili net bir süre belirtilmemiştir.

AİHM’in 2013 yılında verdiği bu karardan bir kaç ay sonra TC devleti de Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’daki müebbet hapis cezası maddeleri ile ilgili olarak yargılandı.

AİHM’in bu yargılamalarını “olumlu bir gelişme” ya da “kazanım” olarak görmek mümkündür. Anayasanın 90. maddesinin 5. fıkrasına göre eğer kanunlarla uluslararası sözleşmeler arasında çatışma varsa ve bu uluslararası sözleşme insan haklarıyla ilgiliyse, uluslararası sözleşme hükümleri uygulanacaktır. Bir kişinin AİHM’den böyle bir karar alması da iç hukukta yeniden yargılama anlamına gelmekte olup kişinin infazı -bu karar doğrultusunda- yani umut hakkı doğrultusunda düzenlenmelidir.

Umut kavramının kendisi, söz konusu “umut hakkı”nın ötesinde düşünmemizi de gerektirmektedir. Ezilenler için “umut”, kelimenin tam anlamıyla mücadele etmektir. Umut; ekonomik, sosyal ve siyasi tutsaklık sistemlerine, devlete ve kapitalizme karşı kendisinin ve kendisi gibi tüm ezilenlerin adalet ve özgürlük mücadelesini vermekte, bu mücadele uğruna devletlerin hapishanelerinde tutsakken bile direnmektedir. İçinde bulunduğumuz OHAL’e ve devletin tüm zorbalığına rağmen umut edebilme cesareti gösterebilmek ise özgürlüktür.

Merve Arkun

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 43. sayısında yayınlanmıştır.

The post Kullan-at: “Umut Hakkı” – Merve Arkun appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/02/16/kullan-at-umut-hakki-merve-arkun/feed/ 0
Bakırköy Hapishanesi Özgürlüğe Değil, Ranta Açılıyor! https://meydan1.org/2015/09/19/bakirkoy-hapishanesi-ozgurluge-degil-ranta-aciliyor/ https://meydan1.org/2015/09/19/bakirkoy-hapishanesi-ozgurluge-degil-ranta-aciliyor/#respond Fri, 18 Sep 2015 21:32:29 +0000 https://test.meydan.org/2015/09/19/bakirkoy-hapishanesi-ozgurluge-degil-ranta-aciliyor/ Kadın tutsaklara yönelik bu sürgün dayatması nasıl gerekçelendiriliyor? Son aylarda devletin yükselttiği savaş söylemleriyle toplumda yaratılmak istenen korku ortamını da düşünürsek, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Devletin son dönemde başlattığı savaş ilanının cezaevlerindeki yansımalarından biri de bu sevk ve sürgünler olarak değerlendirilebilir. İletişim cezaları, hücre cezaları, görüş cezaları yeniden yoğun biçimde uygulanıyor. Özellikle haksız arama yoğunlaşmış durumda. […]

The post Bakırköy Hapishanesi Özgürlüğe Değil, Ranta Açılıyor! appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

bakrıköy1

19 Aralık 2000. Sağmalcılar, Ulucanlar, Ümraniye… Devletin överek inşa ettiği F tipi olarak adlandırılan tecrit sistemi. Ve buna karşı içeride devrimci tutuklu ve hükümlülerin açlık grevleri ve ölüm oruçları. Dışarıda da farklı biçimlerde sürdürülen direniş. Hayata Dönüş’le sonlandırılan hayatlar. Şimdi tüm bu yaşananlar tekrarlanabilir. Çünkü bu kez de başta Bakırköy olmak üzere tüm kadın cezaevlerinin kapatılması ve buralarda tutulan kadın tutsakların sürgün edilerek başka cezaevlerine gönderilmesi söz konusu. Biz de Meydan Gazetesi olarak, uygulanmak istenen sürgünlerle ilgili, bu süreci başından beri takip eden İnsan Hakları Derneği avukatlarından Hüseyin Boğatekin ile bir röportaj gerçekleştirdik.  

Kadın tutsaklara yönelik bu sürgün dayatması nasıl gerekçelendiriliyor? Son aylarda devletin yükselttiği savaş söylemleriyle toplumda yaratılmak istenen korku ortamını da düşünürsek, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Devletin son dönemde başlattığı savaş ilanının cezaevlerindeki yansımalarından biri de bu sevk ve sürgünler olarak değerlendirilebilir. İletişim cezaları, hücre cezaları, görüş cezaları yeniden yoğun biçimde uygulanıyor. Özellikle haksız arama yoğunlaşmış durumda. Aslında cezaevindekiler kendilerine esir diyorlar ve savaşın etkilerini birebir yaşıyorlar. 23 Temmuz’ dan sonra ise, A takımı olarak bilinen işkence timlerinin yeniden işbaşında olduğunu biliyoruz. Özellikle çözüm ve diyalog sürecinde pek ortalarda görünmeyen bu A takımının şimdi devreye girmiş olması, devletin bu alandaki politikasını gösteriyor.

Aslında sevkle ilgili resmi bir yazışma ya da açıklanmış bir karar yok. Bunu görüşe gittiğimiz mahpuslardan öğrendik. Tutsaklara idare tarafından sözlü olarak iletilmiş ve nakle hazır olun denmiş. Yani, itiraz edebileceğimiz, bir yerlere başvurabileceğimiz herhangi bir karar yok.

Bir başka neden, şimdiki cezaevinin bulunduğu yerin kentin en merkezi yerlerinden birinde olması. Dolayısıyla arsa değeri olarak paha biçilemez bir rant alanı denebilir.

bakırköy

Sürgünlere karşı elbette direniş de olacak. Sizce bu yeni bir 19 Aralık’a neden olur mu?

Özellikle siyasi tutsaklar her biçimde direneceklerini söylüyorlar. 19 Aralık Katliamını kimse unutamaz. İşte şimdi yapılacak sürgün girişimi buna benzer bir direnişle yanıtlanacak. Elbette tüm tutsaklar direnecek, ama bazı tutsaklar daha farklı bir biçimde direnme konusunda kararlılar. Bir saldırı olursa meşru olarak direniş de olacaktır. Gazlar, bombalar, gerçek mermiler, coplar, sakat kalmalar… En çok korktuğumuz sonuçlar bu. Bunun yaşanma ihtimali çok yüksek.

Bakırköy’de devrimci tutsakların yanı sıra adli tutsaklar da var. Adlilerin sürgüne ilişkin düşünceleri ne? Bu sürgün onları nasıl etkileyecek?

Bakırköy, ailelere daha yakın olma, daha rahat görüş yapabilme açısından olumlu olduğundan, adli mahpusların da Silivri’ye gitmek istemeyecekleri düşünülebilir. Zaten çocukların çoğu da adli mahpusların arasında olduğundan, bu sürgünden yine en çok onlar etkilenecek. Adliler, buna kader diyecek; hükümlü olmayı kaderin bir oyunu olarak görenler için bu daha ağır olacaktır.

Siyasi mahpuslar geldikleri gelenekler, disiplinli olmaları, yaşam tarzları ve hayattan beklentileri bakımından değerlendirdiğimizde; zaten bu tür tecrit koşullarına alışıklar ve dayanabilirler. Üstesinden gelmek için de asgari koşulları oluşturacaklardır. Bunun kolektif yaşamlarına bir saldırı olduğunu biliyorlar. Silivri’ye sürgünle bu kolektif yaşamı dağıtacaklar. Mahpusların asıl endişesi bu kolektif yaşamın ortadan kaldırılacak olmasıdır

Bakırköy’deki kadın tutsakların başka cezaevlerine gönderilmesinin gündeme geldiği şu günlerde birçok kurum ve kişi, bu nakle karşı eylemler yaptı. Bununla kamuoyunun ilgisi yeterince çekilebildi mi?

Bu işin ciddiyetinin farkında olmak gerek. Tutsaklar açısından bakınca, özellikle, kimi tutsakların yanında çocukları da var. Yani doğal olarak özel bir ilgiye gereksinim duyan çocuklar var. Tutsaklar bir de anne kimliğini taşıyorlar.

Bizi tedirgin eden durumlardan biri de içerinin dışarıya yeterince gündem olamaması. Bugün bile açlık grevinde olan tutsaklar var, ama başka gündemlerin arasında kendine yer bulamıyor. Burada da aynı durum var. Siyasi tutsakların sevki de çok fazla gündem olamayabilir. Ama yine de herkesin yapabileceği bir şeyler var.

Söz konusu sürgünlerin hangi tarihte yapılacağıyla ilgili net bir bilgi var mı?

Bu kararın şimdilik buzluğa konduğu söyleniyor. Yenilenecek seçimler öncesi olası bir sürgün ve sürgünde çıkabilecek olaylardan sonra yeni bir 19 Aralık’ın gerçekleşmesi. Açıkçası bu durum, şu an için iktidarın istediği bir şey değil. Ancak iktidar gücünü tekrar toparladığında bir bakacaksınız ki bir sabah panzerler gelmiş, Bakırköy cezaevi yanıyor olacak.

Aslında bu sürgünler yalnızca Bakırköy’le sınırlı değil. Diğer kadın cezaevlerinin taşınması gibi bir durum da  söz konusu. Yani her yer sürgün tehlikesiyle karşı karşıya.

Gazetemiz okurlarına aktardıklarınız için teşekkür ederiz.

 

 

 


Röportaj : Vahap Güler
Bu söyleşi Meydan Gazetesi’nin 28. sayısında yayımlanmıştır.

The post Bakırköy Hapishanesi Özgürlüğe Değil, Ranta Açılıyor! appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/09/19/bakirkoy-hapishanesi-ozgurluge-degil-ranta-aciliyor/feed/ 0