kadro – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Sat, 21 Apr 2018 09:09:28 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Güvenlik Soruşturmalarına İşçiler Direniyor – Merve Demir https://meydan1.org/2018/04/21/guvenlik-sorusturmalarina-isciler-direniyor-merve-demir/ https://meydan1.org/2018/04/21/guvenlik-sorusturmalarina-isciler-direniyor-merve-demir/#respond Sat, 21 Apr 2018 09:09:28 +0000 https://test.meydan.org/2018/04/21/guvenlik-sorusturmalarina-isciler-direniyor-merve-demir/   Yıllar yılı konuşulan “taşeron işçilere kadro” meselesi, bu yıla da damgasını vurdu. Müjdeyi veren Erdoğan; bu lütfu bahşettiği işçiler için bazı sınavlar ve soruşturmalar hazırlandığını da duyurdu. Bu sınav ve soruşturmalardan biri de güvenlik sınavı ve soruşturmasıydı. 2018 yılının başlarında taşeron işçiler kadro almak için sınavlara girdi, bazı işçiler ise güvenlik soruşturmasına tabi tutuldu. […]

The post Güvenlik Soruşturmalarına İşçiler Direniyor – Merve Demir appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
 

Yıllar yılı konuşulan “taşeron işçilere kadro” meselesi, bu yıla da damgasını vurdu. Müjdeyi veren Erdoğan; bu lütfu bahşettiği işçiler için bazı sınavlar ve soruşturmalar hazırlandığını da duyurdu. Bu sınav ve soruşturmalardan biri de güvenlik sınavı ve soruşturmasıydı.

2018 yılının başlarında taşeron işçiler kadro almak için sınavlara girdi, bazı işçiler ise güvenlik soruşturmasına tabi tutuldu. Arşiv araştırması sonucunda işten çıkarılan birçok işçiden biri, “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma” sürecini şöyle anlatıyordu:

“2018 başında kadroya alınacağız diye büyük bir hevesle sınavlara girdik. Nisan başında sonuçlar açıklandı. Yaklaşık 300 işçi ‘arşiv araştırmasından olumsuz sonuç geldi’ veya ‘güvenlik soruşturmasına takıldınız’ gibi sözlerle işten çıkarılmış. Kadro beklerken, elimizdeki işten de olduk.”

Taşeron işçilere kadro verme vaadiyle açılan soruşturmaların ve yapılan sınavların asıl amacının, işçiye kadro değil kapının önünü göstermek olduğu, gözler önüne serildi. İşçinin bu sömürü ve oyuna karşı direniş ile cevap vermesi, birçok işçinin de sesine ses oldu.

Yaşanılanlardan sonra güvenlik soruşturmasının kriterlerinin ne olduğuna, patronların işçileri neye dayanarak işten çıkardığına yönelik sorulara, bakanlığın cevabı şöyle oldu:

“Güvenlik soruşturması kriterleri, gizli bir yöntem olduğu için bilgisinin verilmesi uygun görülmemiştir”.

Tabi ki bakanlıktan bu konuya dair işçileri aydınlatacak bir açıklama beklenilecek değildi. Yapılan açıklamanın alt okumasından anlaşıldığı gibi, aslında “biz istediğimizi yaparız siz de izlersiniz.” Ama öyle olmadı.

Kayseri’de Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde çalışan 150, İzmir’de Ege Üniversitesi’nde 400, İstanbul Zeytinburnu Belediyesi’nde 11, Ataşehir Belediyesi’nde 109, Beşiktaş Belediyesi’nde 40, Amed’de Bağlar Belediyesi’nde 250, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde 300 işçi güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bahanesiyle işten atıldı. Belediyelerin hemen hepsi “valilik kararı bu, yasalara uymak zorundayız” açıklamalarında bulunsa da Ataşehir Belediyesi işçilerinin direnişi kazandı. 109 işçi işe geri alındı ve bahanelerinin, yasallık kılıflarının işçilerin direnişlerinin önünde duramayacağı bir kez daha kanıtlandı.

Taşerona kadro vaat eden KHK’nın, kadroya geçebilecek işçilerin kapsamını dar tutması ve geçecekleri kadronun sadece statüsel değişiklikler içermesi, iktidarın “taşerona kadro verdik” söylemiyle göz boyamak istediğini kanıtlamıştı. Güvenlik soruşturması yoluyla gerçekleşen işten çıkarmaların ise taşerondan kadroya geçecek işçilerin sayısını belirli bir sınırda tutmak ve kendi görüşünden olmayan işçileri işten çıkarmak amaçlı olduğunu özellikle Şubat, Mart ve Nisan aylarında coğrafyanın her köşesine yayılan işten çıkarmalarla görmüş olduk. Bu durum karşısında neler yapılabileceğini de…

Merve Demir

[email protected]

 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 45. sayısında yayınlanmıştır.

The post Güvenlik Soruşturmalarına İşçiler Direniyor – Merve Demir appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/04/21/guvenlik-sorusturmalarina-isciler-direniyor-merve-demir/feed/ 0
Beşiktaş Belediyesi İşçileri Direnişin 7. Gününde https://meydan1.org/2018/04/11/besiktas-belediyesi-iscileri-direnisin-7-gununde/ https://meydan1.org/2018/04/11/besiktas-belediyesi-iscileri-direnisin-7-gununde/#respond Wed, 11 Apr 2018 08:08:11 +0000 https://seninmedyan.org/?p=35039 “Taşerona Kadro” sözlerinin ardından taşeron işçiler işlerinden atılmaya devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi’nde işten çıkartılan işçiler bugün de direnişlerinin 7. gününde belediye önünde oturma eylemlerine devam ettiler. İşçiler “Hak hukuk adalet yok, çalışırken sömürülüyorduk şimdi de bizi ekmeğimizden ettiler. Bizim bir suçumuz yok sadece işimizi geri istiyoruz.” diyorlar.

The post Beşiktaş Belediyesi İşçileri Direnişin 7. Gününde appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

“Taşerona Kadro” sözlerinin ardından taşeron işçiler işlerinden atılmaya devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi’nde işten çıkartılan işçiler bugün de direnişlerinin 7. gününde belediye önünde oturma eylemlerine devam ettiler.

İşçiler “Hak hukuk adalet yok, çalışırken sömürülüyorduk şimdi de bizi ekmeğimizden ettiler. Bizim bir suçumuz yok sadece işimizi geri istiyoruz.” diyorlar.

The post Beşiktaş Belediyesi İşçileri Direnişin 7. Gününde appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/04/11/besiktas-belediyesi-iscileri-direnisin-7-gununde/feed/ 0
“Bir Varmış Bir Yokmuş Taşeron İşçisi Kadro Masalı” – Rıfat Güven https://meydan1.org/2016/04/26/bir-varmis-bir-yokmus-taseron-iscisi-kadro-masali-rifat-guven/ https://meydan1.org/2016/04/26/bir-varmis-bir-yokmus-taseron-iscisi-kadro-masali-rifat-guven/#respond Tue, 26 Apr 2016 08:27:59 +0000 https://test.meydan.org/2016/04/26/bir-varmis-bir-yokmus-taseron-iscisi-kadro-masali-rifat-guven/ Birkaç hafta önce, Ahmet Davutoğlu, yasalaşması için meclise gönderilecek olan tasarıda “taşeronlara kadro müjdesi” dedi. Bu açıklama işçiyi sevindirdi, neden mi? Tüm taşeron işçileri devlet güvencesi altında kadrolu olacaktı ve bu, devletin patronluğunda ücretli kölelik de olsa taşeron olmaktan yeğdi. Devletin işçiye anlatacak masalı çok, dinleyeni oldukça tabi. Davutoğlu’nun meclise gönderdiği bu tasarı da devletin […]

The post “Bir Varmış Bir Yokmuş Taşeron İşçisi Kadro Masalı” – Rıfat Güven appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Meydan Gazetesi- Bir Varmış Bir Yokmuş Taşeron İşçisine Kadro Masalı Rıfat Güven

Birkaç hafta önce, Ahmet Davutoğlu, yasalaşması için meclise gönderilecek olan tasarıda “taşeronlara kadro müjdesi” dedi. Bu açıklama işçiyi sevindirdi, neden mi? Tüm taşeron işçileri devlet güvencesi altında kadrolu olacaktı ve bu, devletin patronluğunda ücretli kölelik de olsa taşeron olmaktan yeğdi.

Devletin işçiye anlatacak masalı çok, dinleyeni oldukça tabi. Davutoğlu’nun meclise gönderdiği bu tasarı da devletin bir başka masalı. Yüzeysel okuduğunuzda masalda patron değişmiş, sanki devlet tüm taşeron(alt işveren) işçilerini sahip olduğu kurumlarda çalıştıracakmış, kadroya alacakmış. Bazı masallar gerçekten uzaktır ve dinleyene yalan söyler. Buna örnek olarak dünya çapında bilinen bir masal vardır; Fareli Köyün Kavalcısı.

Bir köy farelerin istilası altındadır. Günün birinde kaval çalan bir adam, köyü farelerden temizleyebileceğini söyler. Köylüler de adam bunu başarırsa ona yüklü miktarda para vereceklerini söylerler; anlaşma yapılır. Adam, kaval çalarak tüm fareleri etkileyip peşinden sürükleyerek köyün dışına çıkarır. Ama köylüler adama parasını vermeyi reddeder. Bunun üzerine kavalcı, tüm köyün çocuklarını bir nehre sürükleyerek, çocukların boğulmasına sebep olur. Sadece topal bir çocuk, diğerlerinin hızına yetişemediği için kurtulur. Yani aslında bize masallar hep mutlu sonla biter deseler de öyle değildir.

Devletlerin ve politikacıların yaptığı da buna benzer. Yöntem de gaye de aynı: Yanıltmak. Mutlu sonla bitecek bir gerçeklik uydurarak yanıltmak.

Gelgelelim Davutoğlu ve akabinde Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın açıklamalarına; onların masallarına. 720 bin taşeron işçisi alınacakmış kadroya. Kimse dışarıda kalmayacak diyor Davutoğlu; fakat biraz derinleştirerek okuduğunuzda, hepsinin yalan olduğunu açıkça görüyorsunuz. Neden mi yalan? Sıralayalım.

Çünkü kadroya geçmek isteyen işçilerin, öncelikle taşeronda en az 12 ay çalışmış olması, Kasım ayından önce işe başlamış olmaları gerekiyor. Tabi yetmiyor, oyalamanın perdeli hali olan sınava girmeleri gerekiyor. Bu da yetmiyor, sınava girmeleri için de geçmişe dönük hakları için dava açmamaları, hukuki tüm haklarından vazgeçmeleri gerekiyor. Yetmiyor sınavı kazansalar bile, sadece kurumların açtığı kadro kadarı alınabiliyor. İşçiler tüm bu süreçlerden geçseler bile devlet memuru olarak kadroya geçmiş olmuyor, özel sözleşmeli personel oluyorlar. Devletin kadro güvencesi dediği de ömür boyu değil, sadece üç yıl sürüyor. Özel sözleşmeli personelle yalnızca 3 yıllık sözleşme yapılıyor ve devlet, eğer istemezse, üç yıl sonra işçiyi kapı dışarı edebiliyor.

Davutoğlu’nun “taşeronlara kadro” masalında da yalan ve sömürü düşecek dinleyen işçilerin payına. En iyisi mi biz, her masala kanmayalım!

 

Rıfat Güven

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 33. sayısında yayımlanmıştır.

 

The post “Bir Varmış Bir Yokmuş Taşeron İşçisi Kadro Masalı” – Rıfat Güven appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2016/04/26/bir-varmis-bir-yokmus-taseron-iscisi-kadro-masali-rifat-guven/feed/ 0
” Küstah Devlet ” – Emrah Tekin https://meydan1.org/2015/06/02/kustah-devlet-emrah-tekin/ https://meydan1.org/2015/06/02/kustah-devlet-emrah-tekin/#respond Tue, 02 Jun 2015 16:33:53 +0000 https://test.meydan.org/2015/06/02/kustah-devlet-emrah-tekin/   Bir yerde çalışıyorsunuz, size bu imkan tanınmış, oralarda çalışıyorsunuz nankörlük yapmayın. Recep Tayyip Erdoğan Taşeron şirkette çalışan ve kadroya geçmek isteyen petrol işçilerine yönelik azar tonunda söylenmiş bu cümleyi, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mayıs ayı başında Batman’da katıldığı toplu açılış töreninden alıntıladık. Erdoğan’ın söylediği gibi “imkan tanınarak” bir anlamda bahşedilen işlerde çalışan ve önemli bir […]

The post ” Küstah Devlet ” – Emrah Tekin appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

 Meydan Gazetesi- KüstahDevlet Emrah Tekin

Bir yerde çalışıyorsunuz, size bu imkan tanınmış, oralarda çalışıyorsunuz nankörlük yapmayın.
Recep Tayyip Erdoğan

Taşeron şirkette çalışan ve kadroya geçmek isteyen petrol işçilerine yönelik azar tonunda söylenmiş bu cümleyi, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mayıs ayı başında Batman’da katıldığı toplu açılış töreninden alıntıladık. Erdoğan’ın söylediği gibi “imkan tanınarak” bir anlamda bahşedilen işlerde çalışan ve önemli bir kısmı taşeron şirketlerin çalışanı olan “resmi rakamlara göre” 1886 işçi, iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirdi 2014 yılı itibarıyla. Devlet ve patronlar nezdinde varlıkları ve yoklukları sadece rakamsal bir teferruat olan işçiler, gerektiğinde ölebilirler ancak haklarını ararlarsa “nankörlük yapmış olurlar” devletin bu kibirli anlayışına göre.

Erdoğan, sıkça kullandığı benzer ifadeleri Mart 2013 yılında da Silopi’de tekrarlamıştı. Biten ilk ünitesinin açılışının yapıldığı Silopi Termik Santrali’ndeki törende, santralin zehir saçtığını ifade eden bir kişiye Erdoğan, “Nankörlük yapma, sus nankörlük yapma. Ekmek bulamazsınız yemeye, ekmek gelince de tepersiniz. 800 milyon dolarlık yatırım geliyor. Teşekkür edeceğinize başka şeyler konuşuyorsunuz” diye konuşmuştu. İnsan ve canlı yaşamını, ekolojik uyumu ciddi anlamda tehdit eden, ayrıca yapımını üstlenen şirketler için önemli bir rant alanı olan termik santral karşısında yaşamlarını savunanlar için devlet küstahlığının gösterdiği tavır yine aynıydı: “Teşekkür edeceğinize nankörlük yapıyorsunuz.”

Devletin her zaman “bahşeden”, toplumun ise bu “lütuflar” karşısında yine her zaman kanaatkar, itaatkar ve şükreden pozisyonda olmasını isteyen devlet aklı ve söylemi en tepedekine mahsus değil. Beklediği itaati göremediği zamanlarda, diğer devlet erkanı da Erdoğan’ın sıklıkla başvurduğu bu kibirli ve küstahça söyleme başvurmaktan çekinmiyor.

Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 2011 yılında sorunlarını kendisine anlatmak ve çalışma koşullarının düzeltilmesini isteyen görme engelli geçici işçi Nurullah Mehmetoğlu’na “Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz, daha ne yapalım? Taşeron şirketlerin yanında çalışmaya devam edeceksin” diye “çıkışmıştı”. Eski bakanın yerine bakanlık görevine gelen Mehmet Müezzinoğlu da Akdağ’ı ve benzeri iktidar sahiplerini aratmayacak bir kibir “performansını da” geçtiğimiz günlerde göstermişti. Müezzinoğlu, ”Emeklilere hiç bakmıyorsunuz, hep kendinizi düşünüyorsunuz ,emekliler aç” diye tepki gösteren bir emekliye, “Gene bize dua edin siz” diyerek, devlet ve iktidar sahiplerinin toplumdan bekledikleri “devletin varlığına duacı” tavrını büyük bir kibir ve küstahlıkla yinelemişti.

Bir devlet alışkanlığı olan kibir ve küstahlığı her kademede görebiliyoruz. En küçük memurundan, valisine; bakanından, cumhurbaşkanına elinde en ufak devlet yetkisi bulunan herkes, bir geleneği yaşatmakta. En sıradan, gündelik bir olayda, bir devlet dairesinde rastlaşabiliyoruz o Kaf Dağı’nı aşan kibirle. Hele de makamları büyüdükçe tüm ihtişamıyla karşımıza çıkıyor, bahşedici kudretleri.

Ellerinde milyonlarca işçinin kanı olan devletler, her gün fabrikalarda, madenlerde, şantiyelerde ve tarlalarda çalışan milyonlarca işçiye yarı aç yarı tok bir şekilde de olsa çalışabiliyor olmayla yetinilmesi gerektiğini anlatıyor. Devlet, işçileri öldürdüğü yetmezmiş gibi, yarı aç çalışmaya zorlamıyorlarmış gibi, işçilerin en ufak itirazlarında, eylem ve gösterilerinde, kimi zaman yok sayma, kimi zaman aşağılama, kimi zaman da şiddet kullanma küstahlığını gösterirken, dahası bunu “bunca hizmeti” karşısında “müteşekkir” olmadığı gibi itiraz eden “nankörler” için meşru bir hak olarak görüyor.

Devlet, yaşattığı tüm bu olaylarla, bahşedip iş verdiğini akıllarımıza kazımaya çalışıyor ve bununla yetinilmesini istiyorken; işçinin çalışma koşullarını umursamadığının da adeta üstünü çiziyor. Taşeron işçiler başta olmak üzere işçilerin iş güvenliğinin olmaması, geçen yıl Soma’da, Ermenek’te, Torunlar’da gerçekleşen toplu işçi katliamları ve her gün yaşanan iş cinayetleri bu umursamazlığın birer sonucunu oluşturuyor.

Tüm umursamazlığı, kibir ve küstahlığı ile devlet, ezilenlerin adaletsizlikler karşısında “nankörlük” yapıp haklarını aramalarındansa, 2010 yılında Zonguldak’ta 30 madencinin yaşamını yitirdiği işçi katliamı sonrası dönemin çalışma bakanı Ömer Dinçer’in söylediği gibi “güzel” ölümler yaşamalarını yeğliyor.

Emrah Tekin

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 27. sayısında yayımlanmıştır.

The post ” Küstah Devlet ” – Emrah Tekin appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/06/02/kustah-devlet-emrah-tekin/feed/ 0