kıbrıs – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Mon, 10 Aug 2020 13:08:18 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Orduların İlk Hedefi Akdeniz https://meydan1.org/2020/08/10/ordularin-ilk-hedefi-akdeniz/ https://meydan1.org/2020/08/10/ordularin-ilk-hedefi-akdeniz/#respond Mon, 10 Aug 2020 13:08:16 +0000 https://meydan.org/?p=62374 Devletler, savaşlar ve katliamlarla kurulmuştur. Varlıklarını savaşlara ve katliamlara borçlu olduğunun farkında olan devletler, devamlılığını sağlayabilmek için de savaşlara ihtiyaç duyar. Savaş ve katliamlarda milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olan devletler, insanları sürekli militarist ve milliyetçi politikalarının neticesinde düşman söylemleriyle kendisine bağlı tutmaya çalışır. Devletler çıkarları için dün söylediğini bugün yalanlayabilir. Dün Kürt Sorunu vardır […]

The post Orduların İlk Hedefi Akdeniz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Devletler, savaşlar ve katliamlarla kurulmuştur. Varlıklarını savaşlara ve katliamlara borçlu olduğunun farkında olan devletler, devamlılığını sağlayabilmek için de savaşlara ihtiyaç duyar. Savaş ve katliamlarda milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olan devletler, insanları sürekli militarist ve milliyetçi politikalarının neticesinde düşman söylemleriyle kendisine bağlı tutmaya çalışır.

Devletler çıkarları için dün söylediğini bugün yalanlayabilir. Dün Kürt Sorunu vardır dediğin ülkede iktidarda kalabilmek için Kürt Sorunu’nu çözdük diye bu sorunu daha da derinleştirebilirsin örneğin. Ya da “NATO’nun Libya’da ne işi var?” dedikten sonra Libya’da gerçekleştirecek saldırılar için İzmir’de NATO karargahı kurulmasına önayak da olabilirsin.

Bu tabloyu güncel olarak Akdeniz’e kıyısı olan devletlerin savaş politikalarında rahatça görebiliyoruz. Güncel durumda Akdeniz’de birçok sorun birbirine girmiş durumdadır ve bu savaş ortamını Gordion düğümüne rahatlıkla benzetebiliriz. Meşhur hikayeye göre Gordion düğümünü çözecek olan kişi, bütün Asya kıtasının hakimi olacaktır. Gordion düğümüyse çözülmesi imkansıza yakın bir düğümdür. Gordion düğümünü çözmeye çalışan Büyük İskender, düğümü çözmeyi başaramayınca kılıcıyla düğümü keser. Gerçekten de birçok toprakta katliamlar yaparak ilerleyen Büyük İskender Asya’nın tek hakimi olacak gibidir. Ancak İskender’in 33 yaşında ateşli bir hastalıktan zamansızca ölümü Gordion düğümünü çözmek yerine iktidar hırsına dayanamayarak kılıcıyla kesmesinin cezası olarak yorumlanır. Peki bütün Akdeniz’de tek hakim olmayı sağlayabilecek düğüm nedir ve bunu kim, nasıl çözecektir?

Öncelikle devletlerarası ilişkilere baktığımızda tek bir devletin kendi politikasını Akdeniz’deki birçok devlete istediği gibi dayatmasının pek olanaklı olmadığını söyleyebiliriz. Ancak bu durum, devletlerin Gordion düğümünü kılıçla çözmeye çalışmasını engellememektedir.

Akdeniz’e kıyısı bulunan devletler arasında en yakın savaş ihtimali, TC Devleti ve Mısır arasında değerlendirilmektedir. Suriye Başkanı Esad’ı iktidardan indirmek için yıllardan beri uğraşan TC Devleti’nin arkasında durduğu cihatçılarla Suriye arasındaki sıcak çatışmayı devletler arasındaki bir savaş olarak değerlendirmezsek tabi. Peki nasıl oldu de TC ile Mısır arasındaki bir savaş ihtimalinden bahsedilmektedir?

Arap Baharı olarak adlandırılan sürecin sonuçlarından biri, Libya’da birçok devletin dahil olduğu “iç savaş”ın çıkması oldu. Bu “iç savaşta” Fayez El Serrac liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ve Libya Ulusal Ordusu lideri Halife Hafter’in başını çektiği başlıca iki güç bulunmaktadır. TC, Fayez El Serrac’a arka çıkarken Mısır da Halife Hafter’in arkasında durmaktadır. Mısır ile birlikte Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de hareket etmektedir. TC ile birlikte UMH’yi destekleyen devletler arasında ise Katar var. ABD de Rusya’nın Libya’da artan rolünden endişe duyarak harekete geçmeye hazır görünüyor.

TC ile Mısır’ı karşı karşıya getiren ilk çatışmaysa Libya’da yaşanmadı. Mısır, Arap Baharı’nın birçok sonuç doğurduğu ülkelerin başında geliyor. Sonucunda Müslüman Kardeşler’i iktidara getiren ayaklanmalar Mısır’da yaşanmıştı örneğin. Ancak şu an Mısır Devlet Başkanı olan Sisi’nin darbesiyle Müslüman Kardeşler iktidardan indirilmişti. Bu süreçte TC, Müslüman Kardeşler’i desteklemekten hala vazgeçmeyen bir devlet olarak Sisi’nin düşmanı pozisyonunda bulunuyor. Mısır’ın Libya’yla uzun bir sınırı var ve Mısır, Libya’da iktidarda Müslüman Kardeşler düşüncesinde bir yönetimin olmasını kendisine tehdit olarak görüyor. TC’nin Libya’da bulunma sebepleri arasında Müslüman Kardeşler’i desteklemesinin yanında geçmiş yıllarda yaptırdığı yatırımlardan dolayı oluşan alacaklarını tahsil etme ve yatırımlarını devam ettirme amacı olduğunu da yeri gelmişken eklemek gerekir.

Ancak Gordion düğümünü oluşturan sadece bunlar değil. Yıllardan beri süren savaşlardan biri de bilindiği üzere Suriye’de yaşanmakta. TC, bu savaşta Suriye Devlet Başkanı Esad’a karşı cihatçıları desteklemekte. TC’nin isteği ve arzusu Suriye’de de Müslüman Kardeşler çizgisinde bir yönetim olması. Ancak Mısır’ın aksine Suriye’de Müslüman Kardeşler’in örgütlenmesi büyük oranda engellenmişti. Suriye’deki Müslüman Kardeşler, “iç savaş” başlamadan önce Esad’a karşı etkili bir hareket oluşturamadığı gibi bunu savaş sırasında da başaramadı. Bu nedenle TC, birçok savaş suçu işleyen cihatçı örgütleri destekledi veya etkin olduğu yerde bu örgütlerin faaliyetine göz yumdu. TC, yeri geldiğinde de Kürtlere karşı cihatçıları kullandı. Suriye topraklarını işgal edilmesine gerekçe olarak Kürtlerin, Antakya’yı da alarak Akdeniz’e açılacağına dair olanaksız bir senaryo iç politikada propaganda aracı olarak kullanıldı. Kürtlerin bırakalım TC’den toprak alıp Akdeniz’deki Gordion düğümüne dahil olmayı amaçladığını Rojava’daki Suriye, Rusya ve ABD arasındaki çatışmalarda devletlerin entrikalarında birer kukla olmaktansa yaşam mücadelesi içerisinde olduklarını belirtmek gerekir.

Mısır’ın mevcut yönetiminin gücü itibariyle etkisi olmasa da Suriye’deki gelişmelerden memnuniyet duymadığı açık. Gordion düğümünü burada daha sıkı hale getiren cihatçıları temsil eden TC’nin karşısında İran’ın desteğini alan Rusya’nın olması. Rusya, Suriye söz konusu olduğunda TC’nin başlıca muhatabı ve Rusya, TC’nin karşısına Libya’da da çıkıyor. TC ve Rusya’nın savaş uçaklarının Suriye’de düşürüldüğünü ve TC’de görevli bir cihatçı polis tarafından Rus Büyükelçi Andrey Karlov’un öldürüldüğünü belirtmek gerek. Libya’da veya Suriye’de yaşanan önemli gelişmeler bu yüzden birbirini etkilemeye oldukça yakın. Zaten TC de Libya’da karada hareket ettirdiği kara gücünü Suriye’deki cihatçılardan devşirmekte. Rusya’nın Libya’da paralı askerlerden oluşan Wagner’i kullanması gibi TC’nin de Suriye ve Libya’da kendi paralı askerlerini sahaya sürdüğü bilinen gerçekler. 21. yüzyılda devletlerin, kendilerinin dahil oldukları savaşları “iç savaş” olarak adlandırdığını ve yüzbinlerce askerden oluşan orduların yerine paralı askerleri kullandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Akdeniz’i bir savaş alanı olmanın eşiğine getirense sadece Libya ve Suriye’de yaşanan gelişmeler değil. Bir de söz konusu olan Kıbrıs adası çevresindeki olası petrol ve doğalgaz rezervleri. TC Devleti, Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz rezervlerini başta Güney Kıbrıs ve Yunanistan olmak üzere bir başka devlete bırakmak istemiyor. Bu amaçla ilk olarak kendisinden başka bir devlet tanımadığı için devletlerarası alanda meşruluğu olmayan KKTC ile daha sonra Libya’daki müttefikiyle çeşitli anlaşmalar imzaladı. Buna karşılık olarak da Güney Kıbrıs, Yunanistan, İsrail ve Mısır kendi aralarında bir anlaşma imzaladı. Bu 4 devletin imzaladığı anlaşmayla çıkacak doğalgazsa Avrupa’ya ihraç edilmek isteniyor. Böylece Avrupa Birliği’nin de Rusya’ya doğalgaz bağımlılığı bir nebze de olsa azalıyor.

Söz konusu Akdeniz olunca bu denizde çıkarları olup Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma sürecinde Ortadoğu’da etkinliğini artıran Fransa da Gordion düğümüne dahil oluyor. Fransa, TC’nin güç kazanma çalışmalarını kendisi ve Avrupa için bir tehdit olarak görüyor. Çünkü kendisi de halihazırda Ortadoğu’da ve Afrika’da çeşitli yatırımlarla güçlenmeye çalışıyor.

Tüm bunlar düşünüldüğünde rahatlıkla söyleyebiliriz ki orduların ilk hedefi Akdeniz oluyor. Savaşlar söz konusu olduğunda ilk önce gerçekler ölüyor. 20. yüzyılın başlarında Mustafa Kemal, Büyük Taarruz adı verilen savaşta askerlerine Akdeniz’e gitme emri vermesine rağmen ordular Akdeniz’e değil Ege Denizi’ne gitmişti. Bu basit bir harita hatası mı? Doğal olarak değil. Yunanistan ve Türkiye arasındaki denize Ege Denizi denmesi, Ege isminin geldiği Yunan mitoljisine yapılan atıfla Yunan egemenliğini çağrıştıracağı için orduların ilk hedefi Ege Denizi değil Akdeniz oldu.

Yazının başından beri saydığımız devletlerin de en az TC kadar kendilerinin yön vermek istediği politikalar olduğu için onlar da kendi isimlendirmesini yapacaktır. Devletler, gerçekleri değiştirebildikleri ve gerçeklerin üzerini örtebildikleri sürece ayakta kalabilirler. Bu yüzden TC’yi yöneten ve İslamcı olduğunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan’ın, aşırı milliyetçi Devlet Bahçeli’yi yanına alarak cihatçıları ve TC askerlerini Libya topraklarında kullanması sonucunda Mısır’la savaşa girmesi şaşırtıcı olmayacaktır.

Yunanistan, İsrail, Fransa, Rusya ve ABD gibi devletlerin de ordularını Akdeniz’e sürdüğünü veya sürmeye çalıştığını düşündüğümüzde bu savaşta hayatları hiç önemsenmeden öne sürülen ezilenlere kalan sadece devletlerin savaşlarında hayatlarını kaybetmek mi olacak? Gordion düğümünü çözmek bir lidere mi bırakılacak yoksa ezilenler Gordion düğümü masallarıyla uğraşmadan özgürlükleri için ayaklanacak mı? İktidardakiler ne derlerse desinler biz ezilenler devletlerin savaşında ölmek veya özgürlük için mücadele ederek yaşamak arasında bir seçim yapmak durumundayız.

The post Orduların İlk Hedefi Akdeniz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/08/10/ordularin-ilk-hedefi-akdeniz/feed/ 0
Kıbrıs’ta da Koronavirüsü Yayılıyor https://meydan1.org/2020/03/15/kibrista-da-koronavirusu-yayiliyor/ https://meydan1.org/2020/03/15/kibrista-da-koronavirusu-yayiliyor/#respond Sun, 15 Mar 2020 15:20:17 +0000 https://meydan.org/?p=56064 Adanın kuzeyinde koronavirüsünün yol açtığı Covid-19 salgınından etkilenen kişi sayısı altıya yükselirken, güneyde ise bu sayı 26 oldu. KKTC Sağlık Bakanı Ali Pilli, KKTC’de Covid-19’dan etkilenen kişilerin sağlık durumunun iyi olduğunu, hastanede karantinada tedavilerinin sürdüğünü söyledi. Teşhis konulan kişilerin dördü turist, ikisi ise KKTC vatandaşı.  Kıbrıs Cumhuriyeti’nde beş kişiye yapılan Covid-19 testi pozitif çıktı. Böylece […]

The post Kıbrıs’ta da Koronavirüsü Yayılıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Adanın kuzeyinde koronavirüsünün yol açtığı Covid-19 salgınından etkilenen kişi sayısı altıya yükselirken, güneyde ise bu sayı 26 oldu.

KKTC Sağlık Bakanı Ali Pilli, KKTC’de Covid-19’dan etkilenen kişilerin sağlık durumunun iyi olduğunu, hastanede karantinada tedavilerinin sürdüğünü söyledi. Teşhis konulan kişilerin dördü turist, ikisi ise KKTC vatandaşı. 

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde beş kişiye yapılan Covid-19 testi pozitif çıktı. Böylece ülkedeki toplam vaka sayısı 21’den 26’ya yükseldi.

KKTC’de salgın nedeniyle 14 Mart’tan itibaren 1 Nisan’a kadar tüm ülkelerden, ülkeye giriş ve çıkışlar yasaklandı. Zaten KKTC’ye bir tek TC üzerinden giriş çıkış yapılabiliyor.

Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiadis, Larnaka havalimanı ve sınır kapılarına 15 Mart’tan itibaren 15 gün süreyle kısıtlama getirildiğini kaydetti.


The post Kıbrıs’ta da Koronavirüsü Yayılıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/03/15/kibrista-da-koronavirusu-yayiliyor/feed/ 0
Kıbrıs’dan Rusya’ya Yaptırımlara TC Nedeniyle Veto https://meydan1.org/2020/01/25/kibrisdan-rusyaya-yaptirimlara-tc-nedeniyle-veto/ https://meydan1.org/2020/01/25/kibrisdan-rusyaya-yaptirimlara-tc-nedeniyle-veto/#respond Sat, 25 Jan 2020 16:23:13 +0000 https://meydan.org/?p=53725 Avrupa Birliği (AB) üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti, AB’nin Rusya’ya uygulamak istediği yeni yaptırımları TC’ye sert tavır alınması için veto ediyor. Kıbrıs, Doğu Akdeniz’de doğalgaz arayan TC’ye daha sert tavır almasını istiyor. Rusya’ya uygulanacak yeni yaptırımların gerekçesi ise Ukrayna’ya bağlı Kırım bölgesini ilhak etmesi. Yaptırımların hayata geçirilebilmesi için oy birliği gerektiği için Kıbrıs’ın bu hamlesi diğer […]

The post Kıbrıs’dan Rusya’ya Yaptırımlara TC Nedeniyle Veto appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Avrupa Birliği (AB) üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti, AB’nin Rusya’ya uygulamak istediği yeni yaptırımları TC’ye sert tavır alınması için veto ediyor. Kıbrıs, Doğu Akdeniz’de doğalgaz arayan TC’ye daha sert tavır almasını istiyor.

Rusya’ya uygulanacak yeni yaptırımların gerekçesi ise Ukrayna’ya bağlı Kırım bölgesini ilhak etmesi. Yaptırımların hayata geçirilebilmesi için oy birliği gerektiği için Kıbrıs’ın bu hamlesi diğer devletlerin de tepkisini topluyor.

TC’nin Libya’ya asker ve teçhizat göndermesini takip eden bu gelişme Akdeniz’de devletler arasında ilişkilerin iyiden iyiye sertleştiğini gösteriyor.

The post Kıbrıs’dan Rusya’ya Yaptırımlara TC Nedeniyle Veto appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/01/25/kibrisdan-rusyaya-yaptirimlara-tc-nedeniyle-veto/feed/ 0
Kıbrıs Açıklarında Göçmen Gemisi Battı: 16 Kişi Yaşamının Yitirdi https://meydan1.org/2018/07/18/kibris-aciklarinda-gocmen-gemisi-batti-16-kisi-yasaminin-yitirdi/ https://meydan1.org/2018/07/18/kibris-aciklarinda-gocmen-gemisi-batti-16-kisi-yasaminin-yitirdi/#respond Wed, 18 Jul 2018 12:34:04 +0000 https://seninmedyan.org/?p=40761 Kıbrıs’ın Yeni Erenköy sahiline 16 mil uzaklıkta, göçmenleri taşıyan bir gemi battı. 106 göçmen kurtarılırken, 16 kişi ise yaşamını yitirdi. Kurtarılan göçmenlerden birinin durumunun ağır olduğu bildirildi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) verilerine göre, 2018’in başından bu yana Libya’dan İtalya’ya ulaşmak için yola çıkan 1074 göçmen, toplamda ise bin 400 göçmen Akdeniz’de yaşamını yitirdi. Sadece geçtiğimiz […]

The post Kıbrıs Açıklarında Göçmen Gemisi Battı: 16 Kişi Yaşamının Yitirdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Kıbrıs’ın Yeni Erenköy sahiline 16 mil uzaklıkta, göçmenleri taşıyan bir gemi battı. 106 göçmen kurtarılırken, 16 kişi ise yaşamını yitirdi. Kurtarılan göçmenlerden birinin durumunun ağır olduğu bildirildi.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) verilerine göre, 2018’in başından bu yana Libya’dan İtalya’ya ulaşmak için yola çıkan 1074 göçmen, toplamda ise bin 400 göçmen Akdeniz’de yaşamını yitirdi.

Sadece geçtiğimiz Haziran ayında Akdeniz’de 557 göçmen yaşamını yitirdi. Son zamanlarda yaşamını yitiren göçmenlerin sayısındaki artışın nedeni olarak da İtalya’nın sınırlarını mültecileri taşıyan gemilere kapatması gösteriliyor.

The post Kıbrıs Açıklarında Göçmen Gemisi Battı: 16 Kişi Yaşamının Yitirdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/07/18/kibris-aciklarinda-gocmen-gemisi-batti-16-kisi-yasaminin-yitirdi/feed/ 0
Kıbrıs’ta Toplu Arı Ölümleri https://meydan1.org/2018/04/02/kibrista-ari-toplu-olumleri/ https://meydan1.org/2018/04/02/kibrista-ari-toplu-olumleri/#respond Mon, 02 Apr 2018 12:14:50 +0000 https://seninmedyan.org/?p=34138   Yoğun olarak kullanılan tarım ilaçları ve cep telefonlarından yayılan radyasyon nedeniyle, bahar aylarında sayılarının artması beklenen arılarda toplu ölümler gözlendi. Kıbrıs Ekolojik Tarım Birliği’nin yaptığı açıklamada, adada arı nüfusunda %85 oranında azalma meydana geldiği bildirildi. Arılar, bilinen 100 çeşit tarım ve meyve çeşidinin %70’inin tozlaşmasını sağlıyor. Özellikle bitkilerin çiçeklenme dönemlerinde kullanılan tarım ilaçları arıların […]

The post Kıbrıs’ta Toplu Arı Ölümleri appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

 

Yoğun olarak kullanılan tarım ilaçları ve cep telefonlarından yayılan radyasyon nedeniyle, bahar aylarında sayılarının artması beklenen arılarda toplu ölümler gözlendi. Kıbrıs Ekolojik Tarım Birliği’nin yaptığı açıklamada, adada arı nüfusunda %85 oranında azalma meydana geldiği bildirildi.

Arılar, bilinen 100 çeşit tarım ve meyve çeşidinin %70’inin tozlaşmasını sağlıyor. Özellikle bitkilerin çiçeklenme dönemlerinde kullanılan tarım ilaçları arıların ölmesine neden oluyor. Tarım Birliği’nin üzerinde durduğu diğer sıkıntılı durum, gelişen teknolojiyle birlikte yoğun olarak kullanılan cep telefonları ve kablosuz internet bağlantılarının yoğun olduğu alanlarda bu ölümlerin daha fazla olması.

Ekolojik denge ve canlı yaşam döngüsünde yaşanan bu olumsuz durum, Einstein’ın “Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır.” sözünü akıllara getiriyor.

The post Kıbrıs’ta Toplu Arı Ölümleri appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/04/02/kibrista-ari-toplu-olumleri/feed/ 0
Unutulamaz Affedilemez https://meydan1.org/2015/10/31/unutulamaz-affedilemez/ https://meydan1.org/2015/10/31/unutulamaz-affedilemez/#respond Sat, 31 Oct 2015 20:07:22 +0000 https://test.meydan.org/2015/10/31/unutulamaz-affedilemez/ Birçok farklı sendika, dernek ve örgütün katılımıyla 10 Ekim tarihinde Ankara’da düzenlenmek istenen Emek, Demokrasi ve Barış Mitingi’ne yönelik bir saldırı gerçekleşti. Devletin savaş politikaları ve farklı iktidar odaklarının savaş çıkarları dahilinde, geçtiğimiz Haziran ayında Amed’de, Temmuz ayında da Pirsûs’ta patlayan bombaların ardından bu kez de Ankara’da patlayan bombalar, yüzlerce insanı katletti. Ankara’da yaşanan katliam […]

The post Unutulamaz Affedilemez appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Birçok farklı sendika, dernek ve örgütün katılımıyla 10 Ekim tarihinde Ankara’da düzenlenmek istenen Emek, Demokrasi ve Barış Mitingi’ne yönelik bir saldırı gerçekleşti. Devletin savaş politikaları ve farklı iktidar odaklarının savaş çıkarları dahilinde, geçtiğimiz Haziran ayında Amed’de, Temmuz ayında da Pirsûs’ta patlayan bombaların ardından bu kez de Ankara’da patlayan bombalar, yüzlerce insanı katletti. Ankara’da yaşanan katliam günü ve sonrasında yaşanan eylemlikler ve anmalarsa, coğrafyanın dört bir yanına yayıldı.

 

 

10 Ekim

ulus1 -Ulus güzergâhı üzerinden, katliamın yaşandığı gar önüne yürümek isteyen halka, polis biber gazı ve coplarla saldırdı.

 

batman1 – Ankara’da yaşanan katliama karşı, Batman’da sokağa çıkan halka yönelik polis saldırısı gerçekleşti.

 

antep1 – Antep’te, halk katliama karşı yürüyüş gerçekleştirdi.

 

nurtepe1 – Nurtepe’de halk, Ankara Katliamı’na karşı yürüyüş gerçekleştirdi.

 

koln – Almanya’nın Berlin ve Köln şehirlerinde; Londra’da Ankara Katliamı’na karşı yürüyüş gerçekleştirildi.

 

 

taksim1 – Gerçekleşen katliama karşı, aralarında Devrimci Anarşist Faaliyet’in de bulunduğu birçok devrimci kurum ve sendika, Taksim Tünel’de toplanıp Galatasaray Meydanı’na doğru bir yürüyüş gerçekleştirildi.

 

 

20151010_181321 Devrimci Anarşist Faaliyet 10 Ekim günü Taksim yürüyüşünden.

 

finlandiya1 – Viyana’da ve Finlandiya’da gerçekleştirilen eylemlerle, Ankara’da yaşanan katliam kınandı.

 

 

– İstanbul Gazi Mahallesi’nde, katliama karşı sokağa çıkan halka yönelik polis saldırısı gerçekleşti. Saldırının ardından başlayan çatışmalar, Cemevi önünde devam etti.

 

11 Ekim

– Anarşist Gençlik ve Lise Anarşist Faaliyet, yaşanan katliama karşı okul boykotu çağrısı yaptı.

 

 

– DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, iki günlük genel grev çağrısı yaptı.

 

amed1 – Yaşanan katliama karşı Amed’de düzenlenen yürüyüşe polis saldırısı gerçekleşti.

 

gazi Guray – Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren Eren Akın, Malatya’da; Gazi Güray, Mersin’de toprağa verildi.

 

 

 

– Dersim halkı katliama karşı yürüyüş gerçekleştirdi.

 

mugla – Muğla Menteşe’de, Ankara Katliamı’na karşı yapılan eyleme polis saldırdı. Gaz bombası ve plastik mermilerin kullanıldığı saldırıda, 17 kişi gözaltına alındı.

 

– Ankara’da yaşanan katliama karşı, Çorum’da oturma eylemi yapıldı.

kıbrıs1 – Ankara Katliamı’na karşı, Lefkoşa Barış Platformu’nun çağrısıyla, Kıbrıs’ta da bir eylem gerçekleştirildi.

 

kartal cemevi3 – Katliamda yaşamını yitirenlerden İnşaat-İş Sendikası üyesi Kemal Tayfun Benol ve Tekin Arslan’ın İstanbul’a getirilen cenazelerini karşılamak için, Kartal Eğitim-Sen’den Kartal Cemevi’ne yürüyüş gerçekleştirildi.

 

 

12 Ekim

selanik 2 Yunanistan’ın Selanik şehrinde Devrimci Anarşist Faaliyet’in de “Unutmak Yok, Affetmek Yok” yazılı pankartla katıldığı bir yürüyüş gerçekleştirildi. Atina’nın Sintagma Meydanı’nda, Alfa-Kappa üyelerinin de katılımıyla, Ankara Katliamı’na karşı bir eylem düzenlendi.

 

Abdulaziz Taruk – Amed’de Ankara Katliamı’na karşı gerçekleştirilen eylemde yaşanan polis saldırısında, 63 yaşındaki Abdulaziz Taruk yaşamını yitirdi.

 

toronto1 İtalya’nın Toronto kentinde de, katliama karşı yürüyüş gerçekleştirildi.

 

dicle deli Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren üç çocuk annesi Aycan Kaya Batman’da, Dicle Deli ise İstanbul’daki Silivrikapı Mezarlığı’nda gerçekleşen cenaze töreniyle sonsuzluğa uğurlandı.

 

ali kitapci Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren anarşist yoldaşımız Ali Kitapçı, Ankara’da gerçekleşen cenaze töreninin ardından, Karşıyaka Mezarlığı’nda sonsuzluğa uğurlandı.

tayfun benol 5 İnşaat-İş Sendikası kurucularından olan ve Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren Kemal Tayfun Benol’un cenaze töreni öncesinde Kadıköy’de bulunan 26A Kafe önünden “Senin Gibi Genç Senin Gibi Güleç Yaşayacağız” pankartı ile başlayan yürüyüş, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi önüne kadar sürdü. Ardından Karacaahmet Şakirin Camii’sine gidildi. Benol’un buradan alınan cenazesi, “Unutmak Yok, Affetmek Yok” ve “Tayfun Benol Ölümsüzdür” sloganları ile Başıbüyük Mezarlığı’nda sonsuzluğa uğurlandı.

 

 

Katliamda yaşamını yitiren inşaat işçisi ve İnşaat-İş Sendikası üyesi Tekin Arslan’ın cenazesi, Kartal Meydanı’nda yapılan anmanın ardından defnedilmek üzere Tuzla Aydınlı Köyü Mezarlığı'na getirildi. Arslan, binlerce kişinin hep birlikte attığı “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganları ile sonsuzluğa uğurlandı. Katliamda yaşamını yitiren inşaat işçisi ve İnşaat-İş Sendikası üyesi Tekin Arslan’ın cenazesi, Kartal Meydanı’nda yapılan anmanın ardından defnedilmek üzere Tuzla Aydınlı Köyü Mezarlığı’na getirildi. Arslan, binlerce kişinin hep birlikte attığı “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganları ile sonsuzluğa uğurlandı.

 

Birçok devrimci kurumun da katılımıyla, Kadıköy Boğa’da, katliama karşı yürüyüş gerçekleştirildi. Birçok devrimci kurumun da katılımıyla, Kadıköy Boğa’da, katliama karşı yürüyüş gerçekleştirildi.

 

elazıg Elazığ Karakoçan’da da, Ankara Katliamı’na karşı bir eylem gerçekleştirildi.

 

 

13 Ekim

 

Lise Anarşist Faaliyet, Ankara’da gerçekleşen katliama karşı, Kadıköy Bahariye Caddesi’ne “Unutulamaz Affedilemez” yazılı pankart astı. Asılan pankartın polisler tarafından sökülmesi üzerine, tekrar pankart asıldı. Lise Anarşist Faaliyet, Ankara’da gerçekleşen katliama karşı, Kadıköy Bahariye Caddesi’ne “Unutulamaz Affedilemez” yazılı pankart astı. Asılan pankartın polisler tarafından sökülmesi üzerine, tekrar pankart asıldı.

 

İzmir’de bulunan Alsancak Garı önünde katliama karşı basın açıklaması gerçekleştirildi. Yalova Üniversitesi’nde düzenlenen eyleme ise polis saldırdı. İzmir’de bulunan Alsancak Garı önünde katliama karşı basın açıklaması gerçekleştirildi. Yalova Üniversitesi’nde düzenlenen eyleme ise polis saldırdı.

 

–  DİSK, KESK, TMMOB, TTB’nın yaptığı genel grev çağrısının ardından, birçok kurumun katılımıyla Beyazıt Meydanı’nda eylem gerçekleştirilmek istendi. Cerrahpaşa’dan Beyazıt Meydanı’na yapılmak istenen yürüyüşün polis tarafından engellenmesinin ardından, oturma eylemi yapılarak, eylem sonlandırıldı.

 

beyazıt DİSK, KESK, TMOB, TTB’nin çağrısıyla gerçekleşecek anmaya gitmek için Kadıköy’den yola çıkan devrimcilere yönelik polis saldırısı gerçekleşti. Saldırıda 4 kişiyi gözaltına alan polis, anmaya gitmek isteyen başkalarına da engel oldu.

 

genclik boykot 5 12-13 Ekim’de “Yaşamı Durduruyoruz” şiarıyla, coğrafyanın birçok yerinde grevler ve boykotlar örgütlendi. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde ve İstanbul Üniversitesi’nde de öğrenciler derslere girmeyerek boykot gerçekleştirdiler.

 

kızılay 1 Ankara Katliamı’na karşı Kızılay’da yapılmak istenen anmaya polis engel oldu. Kızılay’a doğru yürümek isteyen halka polis saldırısı gerçekleşti.

 

Alanya Adliyesi önünde, Ankara’daki katliama ilişkin basın açıklaması yapan avukatlara polis saldırdı. Alanya Adliyesi önünde, Ankara’daki katliama ilişkin basın açıklaması yapan avukatlara polis saldırdı.

rıhtım 5 Kadıköy Rıhtım’da, Ankara’da yaşanan katliama karşı oturma eylemi gerçekleştirildi ve katliamda yaşamını yitirenler anıldı.

 

 

14 Ekim

Anarsist Genclik pankart Anarşist Gençlik, Ankara Katliamı’na karşı, İstanbul Üniversitesi’ne “Unutmak Yok, Affetmek Yok” yazılı pankart astı ve katliamda yaşamını yitiren Tayfun Benol anısına, mezunu olduğu İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nin koridorunda anma köşesi oluşturdu.

 

Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren Alınteri okuru ve İnşaat İşçileri Sendikası üyesi Serdar Ben’in cenazesi, Gazi Mahallesi Şair Abay Lisesinin önüne getirildi. Buradan gerçekleşen yürüyüşün ardından cenaze, ertesi gün defnedilmek üzere Cemevi’ne götürüldü. Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren Alınteri okuru ve İnşaat İşçileri Sendikası üyesi Serdar Ben’in cenazesi, Gazi Mahallesi Şair Abay Lisesinin önüne getirildi. Buradan gerçekleşen yürüyüşün ardından cenaze, ertesi gün defnedilmek üzere Cemevi’ne götürüldü.

 

 

 

15 Ekim

Serdar Ben’in cenazesi, Gazi Mahallesi eski karakol önünden yapılan yürüyüşle Gazi Mezarlığı’na getirildi. Aralarında Berkin Elvan ve Ethem Sarısülük’ün ailelerinin de bulunduğu binlerce kişi, “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganlarıyla, Ben’i burada son yolculuğuna uğurlandı. Serdar Ben’in cenazesi, Gazi Mahallesi eski karakol önünden yapılan yürüyüşle Gazi Mezarlığı’na getirildi. Aralarında Berkin Elvan ve Ethem Sarısülük’ün ailelerinin de bulunduğu binlerce kişi, “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganlarıyla, Ben’i burada son yolculuğuna uğurlandı.

 

 

Rethymno daf Yunanistan’ın Rethymno kentinde Ankara Katliamı’nı protesto etmek için, Devrimci Anarşist Faaliyet’in de katılımıyla bir yürüyüş düzenlendi. Kent meydanında başlayan yürüyüş, yaklaşık 200 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.

–  İrlanda’nın Dublin kentinde, Ankara Katliamı’na karşı eylem ve katliamda yaşamını yitirenler için anma gerçekleştirildi.

 

17 Ekim

kesk rıhtım DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve siyasi kurumların çağrısıyla Kadıköy Rıhtım’da oturma eylemi gerçekleştirildi.

– Antakya’da, Ankara Katliamı’na karşı düzenlenen eyleme polis saldırdı.Polis saldırısında 6 kişi gözaltına alındı.

18 Ekim

inşaat iş taziye Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren İnşaat-İş Sendikası üyeleri Kemal Tayfun Benol, Tekin Arslan, Serdar Ben, Erol Ekici, Gazi Güray ve İsmail Kızılçay için Kadıköy Rıhtım’da taziye çadırı açıldı. Birçok devrimci kurumun katılım gösterdiği taziye çadırında, katliamda yaşamını yitiren Tayfun Benol’un oğlu Deniz Benol da, konuşma yaparak, katliamda yitirilenleri andı.

 

 

The post Unutulamaz Affedilemez appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/10/31/unutulamaz-affedilemez/feed/ 0
Lefkoşa’da, Anti-Militarist Barış Harekâtı Gerçekleşti https://meydan1.org/2015/09/15/lefkosada-anti-militarist-baris-harekati-gerceklesti/ https://meydan1.org/2015/09/15/lefkosada-anti-militarist-baris-harekati-gerceklesti/#respond Tue, 15 Sep 2015 18:55:29 +0000 https://test.meydan.org/2015/09/15/lefkosada-anti-militarist-baris-harekati-gerceklesti/ Kıbrıs’ta 2010 yılından beri her sene gerçekleştirilen Anti-Militarist Barış Harekâtı bu sene 14 Ağustos günü Selimiye Meydanı’nda gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında Lokmacı yakınından başlayan bir yürüyüş gerçekleştirildi. Çeşitli müzik gruplarının performansları ile sahne aldığı gecede ise Türkçe, Rumca ve İspanyalco şiirler okundu. İnternetten canlı olarak yayınlanan eylemi yüzlerce kişi izledi. Etkinlikte “Ayşe tatil bitti, evine dön”, […]

The post Lefkoşa’da, Anti-Militarist Barış Harekâtı Gerçekleşti appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
anti militarist barış harekatı

Kıbrıs’ta 2010 yılından beri her sene gerçekleştirilen Anti-Militarist Barış Harekâtı bu sene 14 Ağustos günü Selimiye Meydanı’nda gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında Lokmacı yakınından başlayan bir yürüyüş gerçekleştirildi. Çeşitli müzik gruplarının performansları ile sahne aldığı gecede ise Türkçe, Rumca ve İspanyalco şiirler okundu. İnternetten canlı olarak yayınlanan eylemi yüzlerce kişi izledi. Etkinlikte “Ayşe tatil bitti, evine dön”, “Evine dön Ayşe”, “işgallere son”, gibi sloganlar atıldı. Burada Davita Günboy da vicdani reddini açıkladı. Günboy açıklamasında “Savaş, silah, öldürmek için eğitim, varlığı bizden uzak olsun, yok olsun, ordular, silahlar, tanklar, bombalar tarih olsun. Ben bir vicdani retçiyim” dedi.

Bu haber Meydan Gazetesi’nin 28. sayısında yayımlanmıştır.

The post Lefkoşa’da, Anti-Militarist Barış Harekâtı Gerçekleşti appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/09/15/lefkosada-anti-militarist-baris-harekati-gerceklesti/feed/ 0
Kıbrıs’ta Vicdani Retçi Haluk Selam Tufanlı Tutuklandı https://meydan1.org/2014/12/21/kibrista-vicdani-retci-haluk-selam-tufanli-tutuklandi/ https://meydan1.org/2014/12/21/kibrista-vicdani-retci-haluk-selam-tufanli-tutuklandi/#respond Sun, 21 Dec 2014 13:17:44 +0000 https://test.meydan.org/2014/12/21/kibrista-vicdani-retci-haluk-selam-tufanli-tutuklandi/ Vicdani retçi Haluk Selam Tufanlı’nın davasında Askeri Mahkeme kararını açıkladı! 2011 yılında savaş hazırlıklarına yani seferberliğe katılmayı reddeden, vicdani retçi Haluk Selam Tufanlı’nın 5 Kasım 2013′den beri devam eden yargılanma sürecinde mahkeme kararı 4 Aralık günü açıklandı ve Tufanlı, 10 gün hapis cezası aldı… Zorunlu askerliği süresince yaşadıkları ve gözlemledikleri sonucunda her yıl gerçekleşen seferberlik […]

The post Kıbrıs’ta Vicdani Retçi Haluk Selam Tufanlı Tutuklandı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Vicdani retçi Haluk Selam Tufanlı’nın davasında Askeri Mahkeme kararını açıkladı!
2011 yılında savaş hazırlıklarına yani seferberliğe katılmayı reddeden, vicdani retçi Haluk Selam Tufanlı’nın 5 Kasım 2013′den beri devam eden yargılanma sürecinde mahkeme kararı 4 Aralık günü açıklandı ve Tufanlı, 10 gün hapis cezası aldı…
Zorunlu askerliği süresince yaşadıkları ve gözlemledikleri sonucunda her yıl gerçekleşen seferberlik hazırlıklarına katılmayı ve askerlik kurumuyla arasında herhangi zorunlu bir bağı reddeden Haluk Selam Tufanlı, vicdani reddini 2011 yılında şu sözlerle açıklamıştı:

“Savaş oyunlarına, birilerinin ceplerini doldurmaya alet olmayacağımı, elime silah alıp bana düşman olduğu söylenen insanları öldürme hazırlıkları yapmayacağımı, ne ordularının, ne savaş hazırlıklarının parçası ne de emir kulları olmayacağımı beyan ederim.” diyerek vicdani reddini açıklayan Tufanlı’nın tutuklanmasının ardından, Kıbrıs’ta Vicdani Ret İnisiyatifi bir açıklama yaptı. İnisiyatif “Vicdanımız kararı reddediyor” diyerek verilen cezayı kınarken Vicdani Ret Derneği ise verilen cezayı kınayarak sosyal medya üzerinden “Haluk Selam Tufanlı Vicdanımızdır” başlığıyla bir kampanya başlattı.

Bu haber Meydan Gazetesi’nin 23. sayısında yayımlanmıştır.

The post Kıbrıs’ta Vicdani Retçi Haluk Selam Tufanlı Tutuklandı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/12/21/kibrista-vicdani-retci-haluk-selam-tufanli-tutuklandi/feed/ 0
Militarist Törende Antimilitarist Eylem https://meydan1.org/2014/12/21/militarist-torende-antimilitarist-eylem/ https://meydan1.org/2014/12/21/militarist-torende-antimilitarist-eylem/#respond Sun, 21 Dec 2014 12:22:42 +0000 https://test.meydan.org/2014/12/21/militarist-torende-antimilitarist-eylem/ Kıbrıs’ta Vicdani Ret İnisiyatifi, 15 Kasım günü Lefkoşa’daki Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen resmi geçit töreni esnasında “Yurt Ödevimiz Barış, Vicdani Ret Hakkımız” yazılı bir pankart açtı. 15 Kasım Kuzey Kıbrıs Cumhuriyet Bayramı kapsamında düzenlenen tören esnasında pankart açan vicdani retçilere saldıran polis, üç vicdani retçiyi gözaltına aldı. Saldırı esnasında pankarta el koyan polis, retçilerden […]

The post Militarist Törende Antimilitarist Eylem appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Kıbrıs’ta Vicdani Ret İnisiyatifi, 15 Kasım günü Lefkoşa’daki Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen resmi geçit töreni esnasında “Yurt Ödevimiz Barış, Vicdani Ret Hakkımız” yazılı bir pankart açtı.

15 Kasım Kuzey Kıbrıs Cumhuriyet Bayramı kapsamında düzenlenen tören esnasında pankart açan vicdani retçilere saldıran polis, üç vicdani retçiyi gözaltına aldı. Saldırı esnasında pankarta el koyan polis, retçilerden birini kelepçeledi, gözaltına alınan iki kadın ise çıplak aramaya zorladı. Yapılan saldırının ardından gözaltına alınan vicdani retçiler, daha önce 29 Ekim 2014 tarihindeki benzer bir “resmi geçit töreni” esnasında açılan vicdani ret karşıtı pankartlara hiçbir saldırı olmadığını hatırlattığında, polis, “onların açtığı pankart normaldi, biz sizin ne olduğunuzu biliyoruz” şeklinde konuştu. Vicdani retçiler, gözaltına alındıktan yaklaşık 1 saat sonra serbest bırakıldılar.

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 23. sayısında yayımlanmıştır.

The post Militarist Törende Antimilitarist Eylem appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/12/21/militarist-torende-antimilitarist-eylem/feed/ 0
“Kafanın İçinde “Ne” Var?” – Erdinç Yücel https://meydan1.org/2014/03/04/kafanin-icinde-ne-var-erdinc-yucel/ https://meydan1.org/2014/03/04/kafanin-icinde-ne-var-erdinc-yucel/#respond Tue, 04 Mar 2014 11:11:21 +0000 https://test.meydan.org/2014/03/04/kafanin-icinde-ne-var-erdinc-yucel/ Değişik zamanlarda yaşıyoruz. Nereye baksak kafası karışık ve kaygı içinde insanlar… Herkes mağdur, herkes kırılgan, herkes yine de dünya hakkında bilinmesi gereken her şeyi yalamış, yutmuş ve hazmetmiş görünüyor. İçine gömüldüğümüz gündemler birbirini öyle hızlı takip ediyor ki gündemin içinden bakıp, resmin bütününü görmek pek olası değil sanki. Patladığı günden bu yana bir parçası kılındığımız […]

The post “Kafanın İçinde “Ne” Var?” – Erdinç Yücel appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Değişik zamanlarda yaşıyoruz. Nereye baksak kafası karışık ve kaygı içinde insanlar… Herkes mağdur, herkes kırılgan, herkes yine de dünya hakkında bilinmesi gereken her şeyi yalamış, yutmuş ve hazmetmiş görünüyor. İçine gömüldüğümüz gündemler birbirini öyle hızlı takip ediyor ki gündemin içinden bakıp, resmin bütününü görmek pek olası değil sanki.

Patladığı günden bu yana bir parçası kılındığımız Suriye İç Savaşı mı dersiniz, Büyük Ortadoğu Projesi mi, Reyhanlı Katliamı mı? Avrupa’yı sarsan ekonomik krizin gölgesinde AB ilişkileri mi yoksa… Ergenekon operasyonları, KCK operasyonları, “barış” süreci… Devletin el değiştirmesi, cemaat – AKP savaşı, CHP’de kaynayan kazanlar, Taraf’tan ayrılanlar, orduda boy gösteren kadro sıkıntısı… Ermeni meselesi, Kıbrıs meselesi, İsrail’le ilişkiler… Yeniden çizilen sınırlar, küreselleşme, güç gösterileri… Dünyanın dört bir yanında kazanlar kaynarken Türkiye’de kurutulan dereler, Hidroelektrik Santraller, iki milyon ağaç pahasına yapılacak olan İstanbul’daki 3. Köprü ve Havaalanı projeleri, Taksim’in yayalaştırılması ama gösteri yürüyüşlerine kapatılması, dört bir yandan fışkıran AVM’ler, alkol yasağı, ertesi gün haplarının reçeteye bağlanması, internetin kontrol altında tutulması, hapishane kompleksleri, “iki ayyaş”lar, “en az üç çocuk”lar, dört artı dört artı dörtler…

Tüm bunları nefes almadan sıralarken OECD yaşam endeksinde Türkiye’nin sonuncu olmasını filan da es geçmeyelim. Hiçbir gündemin hatırı kalmasın… Bunca şey nefes nefese yaşanırken kimi vatanı korumak peşinde, kimi imanını, kimiyse yaşam tarzını… Kim olduğumuzu, ne olduğumuzu, neyi isteyip neyi istemediğimizi unutturan bir hırgürün içinde, yaşam gailesindeyiz… O halde korkularımızın motorunu durdurup bir nefes almanın tam zamanı…

Algımızı durultmanın, gerçeklikle ilişkimizdeki temassızlıkları gidermenin, Mevlana’nın filine ışıkları açıp bir de öyle bakmanın tam zamanı… “Kardeşim Esad”ın bir günde nasıl “kan emici Esed”e dönüştüğünü anlamanın mesela… Tıpkı yıllar öncesinde kırk yıllık “tedhiş”in bir gecede “terör”e dönüşmesi gibi… Birbiriyle kopuk ve ilişkisiz görünen her şeyin aslında nasıl da birbirine göbekten bağlı olduğunu, hayatın ve hegemonya stratejilerinin boşluk tanımadığını da anlamanın yolu belki bu dil oyunlarını görebilmekten geçmektedir kim bilir…

İki kere iki dört; dilinizi, gündeminizi ve korkularınızı yönetmeyi başaran kişiler algınızı ve davranışlarınızı da yönetebilirler. İşte tekleşmiş bir toplum distopyasına giden yolun köşe taşları… Algınızın iplerini elinizde tutamıyorsanız hayatınızı nasıl savunabilirsiniz ki? Yaşam alanlarınızı ve çocuklarınızı mesela…

O zaman bütün bu muhabbetlerin rotasını kısaca çizmek gerekir: Algı manipülasyonunun ilk adımı bildiklerini unutturmaktır. Buyurun size enformasyon bombardımanı… Gerçeklerle harmanlanmış yalanlar. Arzulara bulanmış kaygılar… Havuç ve sopa… Şeyler arasındaki bağıntıları takip etme yetimizin elimizden alınması izler bunu. Akışı takip etme yeteneğimizin güdükleştirilmesi. Bağlam ile algımız arasına çekilen perdeler… Gerçeklikle aramızda örülen duvarlar…

Masa başında oluşturulan bir dille malul olmak… Tedhiş, dehşetten gelir mesela. Sizi dehşete düşürerek, korku salarak algınızı ya da davranışlarınızı yönlendiren her hareket bir tedhiş hareketidir. Dehşet yoksa tedhiş yoktur. “Üniversite Harçları Kaldırılsın” diyen 17’lik çocuğu tedhiş suçlamasıyla hapislerde süründüremezsiniz mesela… Bağlam ortadadır… Devletin işkencesinin, gözaltında kayıpların, infazların tedhişle ilişkisini gözlerden gizlemeniz de olası değildir. Zira dehşet saçarak algınıza ve davranışlarınıza yapılan bir müdahaledir söz konusu olan… Ama terör dediğinizde her şey değişiverir. Kavramın aslında aynı köke erişmesinin bir önemi yoktur bu noktada. O kökü kimse algılayamamaktadır çünkü. Ve böylece “silahsız terör örgütü” gibi kavramlar bile icat etmeniz mümkündür artık. Sonra kaos ve anarşi vardır. Mutlaka çok “kötü” şeylerdir böyle ama ne olduklarını kim bilebilir ki… Şeyler bağlamlarından tek tek kopartılıp kavramlar yeniden içeriklendirilirken, birbiriyle alakasız her şeyi birbiriyle ilişkilendirebilmek de mümkün olur… Kaos eşittir anarşi, anarşi eşittir terör. E tedhiş ne oldu? Suya düştü… Su ne oldu? Paralel devlet içti… Gerisi oldu da bitti maşallah. “Operasyon”un adı eskiden “ameliyat”mış kimin umurunda? Ne yaptık? Devletin düzenine karşı kargaşa çıkartmaya terör denir… Peki ya kargaşa? “Emek Sineması yıkılmasın” dersin. Polis gelir gaz sıkar. Kargaşa olur. Çocuklarımız ölmesin dersin. Polis gelir cop çeker, kargaşa olur. Ve kargaşa her zaman devletin düzenine karşı girişilmiş bir eylem olduğu içindir ki polis seni dövüyorsa bir bildiği vardır mutlaka. Ve bildiği o şey de senin bir terörist olduğundur… Tenis seyircisinden de, tiyatrocudan da, 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’dan da terörist çıkarmanın formülü budur işte. Kuşkusuz postmodern zamanlarda simya, sosyal bilimlerin en mühimidir.

Bağlamları kopar, dün bildiğini bugün unuttur, kavramları yeniden içeriklendir, şeyleri nasıl algılatmak istiyorsan öyle ilişkilendir. Sözde soykırım, sözde vatandaş, sözde muhalefet… Dersim bir kararnameyle böyle Tunceli olur. 1 Mayıs Mahallesi, Mustafa Kemal… Kart-Kurt işte güzel kardeşim. Çaktınız köfteyi… Sonra bir sabah kalkmışsınız “Esad Kardeş” olmuş, “kan emici Esed…” Hani böyle şeyleri pek merak edenlerden değilseniz boşluğu doldurmak yine benim işim olsun: Ondan sonra 11 Mayıs… Ne güzel kasabamızdın sen Reyhanlı.

Sonra gelsin dindar nesil, gitsin Taksim. Gitsin kürtaj, gelsin üç çocuk… Neyin yenilip neyin içileceği, neyin giyilip neyin çıkarılacağı, kaç çocuk yapılacağı, nasıl yapılacağı, kime ne denilip ne denilmeyeceği, neye itiraz edilip neye edilmeyeceği, nerede toplanılıp nerede dağılınacağı filan artık “usta”nın bileceği iştir ve fakat neyin özel hayata ve yaşam tarzlarına müdahale olup olmadığını da o bilecektir elbette… Burada başbakan konuşuyorken, onun lafı üstüne laf söylemek ne haddimize…

Ve ondan sonra aslına bakarsanız on iki gelir… Algımızın ipleri “usta”ların elinde olduktan sonra apoletliymiş apoletsizmiş ne fark eder… Ve her gün 12 olduktan sonra Mart’mış Eylül’müş beyhude…

 

Erdinç Yücel

 

Bu yazı Meydan Gazetes’nin 16. sayısında yayımlanmıştır.

The post “Kafanın İçinde “Ne” Var?” – Erdinç Yücel appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/03/04/kafanin-icinde-ne-var-erdinc-yucel/feed/ 0