Kolektif üretim – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Tue, 22 Dec 2015 23:12:20 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Wan Market https://meydan1.org/2015/12/23/wan-market/ https://meydan1.org/2015/12/23/wan-market/#respond Tue, 22 Dec 2015 23:12:20 +0000 https://test.meydan.org/2015/12/23/wan-market/ Devletin ve şirketlerin kontrolündeki ekonomik sistemin karşısında, üretim-tüketim ilişkilerinin aracısız bir şekilde kurulduğu kooperatiflerin sayısı giderek artıyor. Son zamanlarda bu kooperatifler, Kürdistan’da devletten ve şirketlerden bağımsız bir ekonomik işleyişin yansımaları olarak ortaya çıkmaya başlıyor. Bu kooperatiflerden biri olan Medya Tüketim Kooperatifi ile Wan’da bulunan marketlerinde gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlerle paylaşıyoruz. Meydan: Kürdistan’daki ilk tüketim kooperatif olma […]

The post Wan Market appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
wanmarket

Devletin ve şirketlerin kontrolündeki ekonomik sistemin karşısında, üretim-tüketim ilişkilerinin aracısız bir şekilde kurulduğu kooperatiflerin sayısı giderek artıyor. Son zamanlarda bu kooperatifler, Kürdistan’da devletten ve şirketlerden bağımsız bir ekonomik işleyişin yansımaları olarak ortaya çıkmaya başlıyor. Bu kooperatiflerden biri olan Medya Tüketim Kooperatifi ile Wan’da bulunan marketlerinde gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlerle paylaşıyoruz.

Meydan: Kürdistan’daki ilk tüketim kooperatif olma özelliğini taşıyan Medya Tüketim Kooperatifi’nin parçası Wan Market ne zamandan beri var?

Medya Tüketim Kooperatifi: Aslında Medya Tüketim Kooperatifi’nin esas yeri burasıdır. Bu market, 7 aydır açık. Bu çalışmanın projelendirilmesi, kooperatifleşme için üyelik çalışmaları gibi işler, daha önceden gerçekleştirildi ve neredeyse bir yıldan bu yana devam eden bir serüvenimiz var.Bu çalışma, Kürdistan’da ilktir. Kürdistan’da kendi bünyesinde kooperatifler açan bazı kurumlar vardı. Mesela Colemerg’de, çalışmalarını yalnızca kendi üyeleriyle sınırlı tutan kooperatifler vardı, bunlar da zaten devlete bağlı kuruluşlardı. Biz, başlatmış olduğumuz bu çalışma ile halkın tümüne katkı sağlamak istedik.

Bölgede etkisini artırmaya çalışan, daha fazla sömürebilmek için tekeller oluşturan ve insanları kendine mahkûm eden tüketim alanlarından olan AVM’lere karşıt bir şekilde Medya Tüketim Kooperatifi neyi amaçlıyor?

Zincir mağaza dediğimiz mağazalar, ürünlerini hemen her zaman bölge dışından alıyor ve üretimlerini de bölge dışında yapıyor. Bu durum, bölgede yetiştirilen ürünlerin değerlendirilememesine sebep oluyor. Biz, bunu defalarca dile getirdik. Bizim amacımız yerelde üretim yapan üreticiyi desteklemek.Biz, Wan’da üretim yapan üreticiden ürününü değerinde alıyor ve aynı değerde satıyoruz. Tarlada 5 kuruş iken, pazarda 15 kuruşa çıkan ürünler var. Bu üreticilere ulaşıp, ürünlerini kendi değerinde satabilme imkanı yaratmaya çalışıyoruz.

Bildiğimiz kadarıyla market, bölgedeki istihdamı da artırmaya çalışıyor. Şuan markette kaç kişi çalışıyor?

Şu anda, marketimizde dört arkadaşımız çalışıyor. Ancak zaten yalnızca çalışan istihdam etmeyi amaçlamıyoruz. Aynı zamanda dolaylı olarak üretimde istihdam sağlamak gibi bir amacımız var. Mesela üreticinin ürettiği ürünün değerlenebildiğini görüp, yeniden bir istekle üretime devam etmesi gibi…

Kapitalist sömürücü ilişki biçimlerine karşı, marketin işleyişi nasıl?

Kooperatifler esasen demokratik esaslarla kurulan yapılardır. Kapitalizm, paradan para kazanma yönünde bir sistem oluştururken; biz bunun tam tersi bir yönünde çalışmalar yürütüyoruz. Paradan ziyade emeğin değerlendirilmesi, emekten gelen değerin ön plana çıkarılmasını istiyoruz. Bu anlamda, toplantılarımıza katılan dostlarımızı da üretime yönlendirmeye çalışıyor; onlara, kendi ürettiklerinden daha fazla para kazanmak yerine, bir komün mantığıyla hareket etmeleri gerektiğini anlatıyoruz. Şu an, 183 üyemiz var ve çalışmalarımızı hep birlikte yürütüyoruz. İnsanlar, birlikte çalışınca farklı üretimlerin ortaya çıkabildiğini; dayanışmanın kapitalizmi yenebileceğini görüyorlar. Burada, kar amacı gütmüyor, kazanılanı paylaşıyoruz; ürünlerimizi maliyetine satıyor, kar hırsını ortadan kaldırıyoruz.

Kooperatifleşme bir paylaşmadır. Herkes nesi varsa, buraya getirip diğer insanlarla paylaşıyor. Kimisinin bir bilgi becerisi varsa gelip burada onu paylaşıyor, öğrenciler buraya gelerek bize yardım ediyor. Biz “getirin ürünlerinizi biz alalım, sizin adınıza satalım” demiyoruz. Üretici ürününü getirip buraya bırakıyor ve satıldığında, ücretini kendisi alıyor. Ya da örneğin bir bal üreticisi ürünü satıldığında onun parasını almak yerine, ihtiyacı olduğu bir ürünü buradan alabiliyor. Biz, her şeyin kapitalist bir işleyişte devam ettiği bu zamanda, parayı minimalize ederek, kapitalizme karşı barikatlar kuruyoruz. Bir karşı duruş koyarak, bütün toplumun bu yönde yapacağı bir çalışmayla hareket etmek zorundayız.

Kapitalizmden farklı bir ekonomik modelle işletilmesi dolayısıyla, markette farklı olarak ne tür ürünler satılıyor? Yerel ürünlere markette yer verilecek mi?

Zaten temel amacımız yerel ürünlerin burada değerlendirilmesi. Eğer yerel ürünlere burada yer vermezsek, bizim kapitalist işleyiş içindeki marketlerden hiçbir farkımız kalmayacaktır. Bu yüzden, örneğin Bitlis’ten tahin, Amed’den biber getirerek, Erih ve Riha taraflarından zeytin-zeytinyağı getirerek, yerel üreticinin tüketiciye aracısız ulaşması için çalışıyoruz.

Bu marketle birlikte, bölgede kooperatifleşmenin yaygınlık kazanması ve üretimin teşvik edilmesi için hangi kooperatiflerle ilişki içerisindesiniz?

Biz, kooperatifimizi bir örnek oluşturabilmek için kurduk. Özellikle mahallelerde olan üreticilerin bir araya gelerek oluşturacağı bir kooperatif olması ve birlikte hareket ederek üretime odaklı çalışmalar yapılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bunun haricinde Bika-Koop isimli bir kadın kooperatifimiz var, burada onların üretimlerine de yer veriyoruz. Onun haricinde bir bal kooperatifi ve başka kooperatifler ile de iletişim halindeyiz.

Son olarak, eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Bu ve benzeri oluşumların daha da fazlalaşması gerek. Bu deneyimler, sömürünün önünde bir karşı koyuştur. Sömürüyü ortadan kaldırmak için, insanların bir araya gelmesini, kendi çalışmalarını bu şekilde yapmasını ve kapitalizmden ancak bu şekilde kurtulabileceklerini görmesi gerekiyor.

Bu Yazı Meydan Gazetesi’nin 30. sayısında yayımlanmıştır.

The post Wan Market appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/12/23/wan-market/feed/ 0
Domatesin En Güzeli Birlikte Üretileni https://meydan1.org/2013/10/14/domatesin-en-guzeli-birlikte-uretileni/ https://meydan1.org/2013/10/14/domatesin-en-guzeli-birlikte-uretileni/#respond Mon, 14 Oct 2013 16:56:51 +0000 https://test.meydan.org/2013/10/14/domatesin-en-guzeli-birlikte-uretileni/ Domates, sapsarı çekirdeğinden filizlenip, daha yeşillenir yeşillenmez buram buram kokusunu saçmaya başlar ve çiçeği meyveye dönerken güneşin deminde olgunlaşır; içinde yazın tazeliği, güneşi ve kokusuyla gelirdi soframıza. Oysa şimdi, aylardan Ekim, pazarlardaki tezgahlarda tek tük yazdan kalma domatesler, onlar da artık sona kalanlar, don vuranlar. Oysa havaların soğumaya başladığı, türlü türlü salgınların kol gezdiği bu […]

The post Domatesin En Güzeli Birlikte Üretileni appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Domates, sapsarı çekirdeğinden filizlenip, daha yeşillenir yeşillenmez buram buram kokusunu saçmaya başlar ve çiçeği meyveye dönerken güneşin deminde olgunlaşır; içinde yazın tazeliği, güneşi ve kokusuyla gelirdi soframıza. Oysa şimdi, aylardan Ekim, pazarlardaki tezgahlarda tek tük yazdan kalma domatesler, onlar da artık sona kalanlar, don vuranlar.

Oysa havaların soğumaya başladığı, türlü türlü salgınların kol gezdiği bu mevsim dönümü havalarda, her derdin devası bir tas domates çorbası. Fakat dolabı açtığınızda, çekirdeği içinde filizlenmiş, salatalıktan daha kıtır kıtır bir domatesse karşınıza çıkan, durum gerçekten kötü demektir.

Ama tabi yine de var her şeyin bir çaresi. Yazın domatesleri tezgahlarda kalmasa da raflarımızda yerini aldı. Hep birlikte üretilen domates konserveleri, domateslerin en güzeli.

Tarladan gelen domatesler, konserve şişelerine dolarken

Yaz sona ererken gidip tarlasından topladık domateslerimizi, olgunlaşmış domatesleri doldurduk kasalara ve taşıdık bahçemize. Böylece başladı tatlı telaşımız.

Önce konserve şişelerini yıkadık el birliğiyle; birimiz köpükledi, ikimiz duruladı. Ağustosun sıcağında serin suyun içinde konserve şişelerini yıkadı bazılarımız. Bazılarımızsa kasalara dizdi yıkanmış şişeleri, diğerimiz taşıdı ve yerleştirdi hepsini tek tek ertesi gün doldurmak üzere. Tozlanmasın diye örttü üstünü 300 şişenin.

Ertesi gün doğan güneşle uyanıp, başladık domatesleri yıkamaya. Yıkanmayan domatesler kasalardan döküldü suyla dolu leğenlerin içine, yıkananlarsa temiz kasalara dolduruldu tekrar, tek tek soyulmak üzere. Bir süre elbirliğiyle yıkadıktan sonra, biriken domatesleri soymak için ayrıldı bir ekip. Bir leğenin etrafında toplandık, birer kasa domates yanımızda başladık domatesleri tek tek soymaya. Dilimizde dönen türkülerle birlikte, tek tek doldurdu soyulan domatesler leğeni. Yükselen güneş, artan sıcak eklendi leğendekilere, biraz mola verdik biz de acıkmıştık hem de.

Yemeğimizi yiyip doyurduk mu karnımızı, başladık yine türkülerle birlikte, bu sefer doğramaya. Küp küp doğradık soyduğumuz domatesleri ve doldurduk şişelere. Şişelerin içine biraz tuzdan başka hiçbir şey koymadık ama bol bol sohbeti, birlikte eylemenin keyfini katarken epey bonkör davrandık.

Şişelerin ağızlarını kapattık sıkı sıkı, gazetelere sardık ve yerleştirdik bir kazana akşama doğru. Kazana su doldurup altında bir ateş yaktık zeytin dallarıyla ve kaynattık konserve şişelerini 45 dakika boyunca. Ateşten aldıktan sonra şişelerimizi yerleştirip sardık sıkı sıkı sıcağıyla beklesin diye, tarlada güneşte demlendiği gibi bu kez de şişelerin içinde emeğimizle, sohbetimizle türkülerimizle demlenmeye bıraktık. Üç gün sonra açtık şişelerin üzerini örtüğümüz battaniyeleri ve tek tek kapaklarını kontrol ettik bütün şişelerin. Kavanozlar içlerindekini aylarca koruyabilecek kadar sıkı sıkı kapalıydılar ve yerleştirdik hepsini tekrar kasalara.

Düşlediğimizi Eylerken

Konservelerimizi doldurmuş evin yolunu tutarken, yol kenarındaki pıtraklar gibi birbiri ardına sıralanmaya başlamıştı bile hayallerimiz. Çünkü biliyoruz birlikte üretmenin bereketini ve düşlediğini eylemenin özgürleştirdiğini.

Patronsuz bir dünyayı bugünden yaratırken, şirketlere karşı mücadele ederken, onlara muhtaç olmamak için üretmek; özgürce ve birlikte üretmek önemliydi. Ve bir ürün üreticiden tüketiciye ulaşana dek, artan fiyatın arkasındaki sömürüyü biliyorduk. Konservelerimizi yaptık. Şimdi sıra geldi paylaşmaya, dayanışmaya.

26A Domates Çorbası

En başa dönecek olursak bu günlerde yazı, güneşi içinde saklı, her derde deva bir domates çorbası içmek isterseniz, mis gibi çorba tarifimizi paylaşıyoruz.

Meydan Gazetesi- domatesin en güzeli brlikte üretileni

 

Malzemeler

1 kiloluk domates konservesi (8 -10 adet domates), 3 kaşık un, 3 kaşık sıvıyağ, 1 lt. su, Tuz, Kaşar, Kıtır ekmek

Önce yağ ve unu tencerede kokusu çıkana kadar kavuruyoruz. Sonra domates konservesini ekleyip bir süre kavurduktan sonra suyunu ekleyerek koyulana kadar kaynamaya bırakıyoruz. Ocaktan almadan önce biraz tuz atıp karıştırıyoruz. Servis tabağına aldığınızda istediğiniz kadar kaşar ve ekmek koyarak yiyebilirsiniz. Yarasın.

*Domates konservelerini Kolektif 26A Taksim’den edinebilirsiniz.

26A Taksim: Katip Mustafa Çelebi Mahallesi. Tel Sokak No:26/A Beyoğlu İSTANBUL 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 13. sayısında yayınlanmıştır.

The post Domatesin En Güzeli Birlikte Üretileni appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/10/14/domatesin-en-guzeli-birlikte-uretileni/feed/ 0