Maltepe – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Tue, 01 May 2018 20:07:47 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 2018 1 Mayıs’ı Nasıl Geçti? https://meydan1.org/2018/05/01/2018-1-mayisi-nasil-gecti/ https://meydan1.org/2018/05/01/2018-1-mayisi-nasil-gecti/#respond Tue, 01 May 2018 19:52:30 +0000 https://seninmedyan.org/?p=36720 Bu yıl da coğrafyanın dört bir yanında 1 Mayıs miting, yürüyüş ve eylemlerle geçti. Hemen her şehirde işçiler ve işçi örgütlenmeleri sokaklarda meydanlardaydı. İstanbul’da Taksim ve Maltepe çağrılarının yapıldığı bu yılın 1 Mayıs fotoğraflarını sizlerle paylaşıyoruz: İstanbul/Maltepe: İstanbul/Saraçhane: Amed: İzmir/Gündoğdu Meydanı: Ankara/ Tandoğan Meydanı:  Gebze: En dikkat çeken karelerden biri Zonguldak’ta Saadet Partisi’nin Anarşizmin sembolü […]

The post 2018 1 Mayıs’ı Nasıl Geçti? appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Bu yıl da coğrafyanın dört bir yanında 1 Mayıs miting, yürüyüş ve eylemlerle geçti. Hemen her şehirde işçiler ve işçi örgütlenmeleri sokaklarda meydanlardaydı.

İstanbul’da Taksim ve Maltepe çağrılarının yapıldığı bu yılın 1 Mayıs fotoğraflarını sizlerle paylaşıyoruz:

İstanbul/Maltepe:

İstanbul/Saraçhane:

Amed:

İzmir/Gündoğdu Meydanı:

Ankara/ Tandoğan Meydanı: 

Gebze:

En dikkat çeken karelerden biri Zonguldak’ta Saadet Partisi’nin Anarşizmin sembolü olan Çember A’lı 1 Mayıs pankartı oldu. Saadet Partisi’nin “Devleti yaşat” temalı pankartıyla ne yapmak istediği anlaşılamadı.

 

The post 2018 1 Mayıs’ı Nasıl Geçti? appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/05/01/2018-1-mayisi-nasil-gecti/feed/ 0
1 Mayıs’ta İstanbul Genelinde 26 Bin Polis Olacak! https://meydan1.org/2018/04/27/1-mayista-istanbul-genelinde-26-bin-polis-olacak/ https://meydan1.org/2018/04/27/1-mayista-istanbul-genelinde-26-bin-polis-olacak/#respond Fri, 27 Apr 2018 18:47:00 +0000 https://seninmedyan.org/?p=36488     İstanbul Valiliği 1 Mayıs ile ilgili açıklama yaptı. Valilik, Maltepe’deki miting alanında ve il genelindeki farklı noktalarda toplam 26 bin 174 polisin görevlendirdiğini açıkladı. Açıklamada: “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, ülkemiz genelinde olduğu gibi ilimizde de kutlanacaktır. Maltepe Miting Alanı’nda gerçekleştirilecek olan kutlamaların huzur ve barış içerisinde gerçekleştirilmesine yönelik olarak miting alanında […]

The post 1 Mayıs’ta İstanbul Genelinde 26 Bin Polis Olacak! appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
 

 

İstanbul Valiliği 1 Mayıs ile ilgili açıklama yaptı. Valilik, Maltepe’deki miting alanında ve il genelindeki farklı noktalarda toplam 26 bin 174 polisin görevlendirdiğini açıkladı.

Açıklamada: “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, ülkemiz genelinde olduğu gibi ilimizde de kutlanacaktır. Maltepe Miting Alanı’nda gerçekleştirilecek olan kutlamaların huzur ve barış içerisinde gerçekleştirilmesine yönelik olarak miting alanında ve il genelinde her türlü tedbir en üst düzeyde planlanmış; metro, metrobüs ve marmaray gibi ulaşım araçları ile halkımızın yoğun olarak kullandığı güzergahlarda güvenlik ve trafik tedbirleri alınması öngörülmüştür. Bu kapsamda 26 bin 174 personelimiz bayram kutlamalarında görev alacaktır. Miting öncesi, sırası ve sonrasında ulaşıma kapatılacak yollar ile kullanılabilecek alternatif güzergâhlar ayrıca duyurulacaktır. Vatandaşlarımızdan alınan tedbirlerin uygulanması esnasında kurallara riayet etmeleri ve herhangi bir tahrik ve taşkınlığa prim vermemelerini rica ediyor, işçi ve emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyoruz.” dendi.

The post 1 Mayıs’ta İstanbul Genelinde 26 Bin Polis Olacak! appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/04/27/1-mayista-istanbul-genelinde-26-bin-polis-olacak/feed/ 0
Maltepe’de Direniş Blokaj Eylemleriyle Sürüyor https://meydan1.org/2015/04/17/maltepede-direnis-blokaj-eylemleriyle-suruyor/ https://meydan1.org/2015/04/17/maltepede-direnis-blokaj-eylemleriyle-suruyor/#respond Fri, 17 Apr 2015 11:54:52 +0000 https://test.meydan.org/2015/04/17/maltepede-direnis-blokaj-eylemleriyle-suruyor/ Maltepe Üniversitesi Hastanesinde, sendikalı oldukları için işten çıkarılan işçilerin direnişi 4 ayı aşkın bir süredir devam ediyor. Ertelenen mahkemelere, hastane yönetiminin ve polisin tüm baskılarına rağmen geceli gündüzlü çadır nöbetini sürdüren direnişçiler, her gün saat 16.00’da hastane girşinde blokaj eylemi gerçekleştirerek kararlı duruşlarını göstermeye devam ediyor.

The post Maltepe’de Direniş Blokaj Eylemleriyle Sürüyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Meydan Gazetesi- Maltepe'de Direniş Blokaj eylemleriyle sürüyor

Maltepe Üniversitesi Hastanesinde, sendikalı oldukları için işten çıkarılan işçilerin direnişi 4 ayı aşkın bir süredir devam ediyor. Ertelenen mahkemelere, hastane yönetiminin ve polisin tüm baskılarına rağmen geceli gündüzlü çadır nöbetini sürdüren direnişçiler, her gün saat 16.00’da hastane girşinde blokaj eylemi gerçekleştirerek kararlı duruşlarını göstermeye devam ediyor.

The post Maltepe’de Direniş Blokaj Eylemleriyle Sürüyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/04/17/maltepede-direnis-blokaj-eylemleriyle-suruyor/feed/ 0
” Devasa Projeler Devasa Talan” Emrah Tekin https://meydan1.org/2013/09/07/devasa-projeler-devasa-talan-emrah-tekin/ https://meydan1.org/2013/09/07/devasa-projeler-devasa-talan-emrah-tekin/#respond Sat, 07 Sep 2013 13:27:57 +0000 https://test.meydan.org/2013/09/07/devasa-projeler-devasa-talan-emrah-tekin/ Toplumun temiz su, hava ve ortak kullanım alanlarının gasp edilmesiyle gerçekleştirilmeye çalışılan bu “dev projeler”, bizzat iktidar partisince üretilen yapay kamusal ihtiyaçlara dayandırılıyor. Bunların bilgileri, proje aşamasındayken topluma hizmet olarak kamuoyuyla paylaşılıyor, ardından toplumsal muhalefetten gelen tüm karşı çıkışlara kulak tıkanıyor. İleri aşamada ise, bu itirazları dillendirenler, hizmeti engellemek isteyen bozguncular olarak yaftalanıyor. AKP, 3 […]

The post ” Devasa Projeler Devasa Talan” Emrah Tekin appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Toplumun temiz su, hava ve ortak kullanım alanlarının gasp edilmesiyle gerçekleştirilmeye çalışılan bu “dev projeler”, bizzat iktidar partisince üretilen yapay kamusal ihtiyaçlara dayandırılıyor. Bunların bilgileri, proje aşamasındayken topluma hizmet olarak kamuoyuyla paylaşılıyor, ardından toplumsal muhalefetten gelen tüm karşı çıkışlara kulak tıkanıyor. İleri aşamada ise, bu itirazları dillendirenler, hizmeti engellemek isteyen bozguncular olarak yaftalanıyor.

AKP, 3 Kasım 2002 seçimlerini kazandıktan bu yana kesintisiz iktidarını yaklaşık 11 yıldır sürdürüyor. 2011 seçimleri sonrası ortaya koymuş olduğu “dev” projelerini hayata geçirme konusunda da toplumla adeta inatlaşan bir kararlılık gösteriyor. İsminde bulunan “kalkınma” ibaresine de atfen, kamusal ihtiyacın çok dışında, ihtiyaç olmayan ölçüde “dev projeler” geliştiriyor ve bu projeleri toplumsal muhalefetin tüm haklı itirazlarına rağmen gerçekleştirme konusunda dayatmacı bir tutum sergiliyor.

Halkın kullandığı ortak alanları kendi ölçütlerine göre düzenlemenin dışında, kapitalistlerin rant sağlama amacını da taşıyan bu “dev projelerin” ortak özelliği, dünyadaki benzerleriyle yarışacak kadar “devasa” olmaları ve iktidarın yapay olarak ürettiği “kamusal ihtiyaçlar” üzerinden var edilmeleridir. Bu projelerin, özellikle son dönemde de kamuoyunda tartışılanlarından bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

Miting Alanları Projesi: Yenikapı ve Maltepe

Tayyip Erdoğan, Taksim ve Kadıköy gibi meydanların eylem ve mitinglere kapatılacağını açıklamış, protestolar için yeni yapılacak Yenikapı ve Maltepe meydanlarını adres göstermişti. Kamuoyundan yoğun bir tepki çeken bu açıklamanın ardından meydan projelerinin sürmekte olan inşaat çalışmalarına hız verildi ve şu anda çalışmalar büyük ölçüde tamamlandı. Her iki meydan projesinin birer milyon kişilik olduğu ve bu özellikleriyle dünyadaki benzerleriyle yarışacak düzeyde büyük olduğu belirtiliyor. Söz konusu meydanlarda, mitinglerin yanı sıra, konser, festival, spor aktivitelerinin yapılması da planlanıyor. Toplumsal muhalefetin yapacağı eylemler için bu alan dayatmasını kabul edip etmeme olasılığının gerçekliği bir tarafa, denizin doldurulmasıyla gerçekleştirilen bu projeler, özellikle bu bölgelerdeki ekosistem için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu bu konuya ilişkin yapmış olduğu açıklamada, “Denize ait olmayan beton yığınını oraya yerleştirerek dolgu yapmak, denizi kirletmek anlamına gelir. Bu, tıpkı denize çöp poşeti atmak gibi bir şeydir. Yani deniz doldurularak, hem inşaat kaynaklı bir kirlilik oluşacak, hem de ekosistem bozulacak.” dedi. Bozoğlu, dolgu sisteminin yaratacağı deprem riskine de dikkat çekerek, “Bunun en yakın örneğini Karadeniz Sahil Yolu’nda gördük. Düzce Deprem’inde genellikle dolgu yapılan bölgeler çöktü. Doğaya bu kadar müdahale etmemek gerekiyor, çünkü doğa hakkını geri alıyor.” diye konuştu.

Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projesi

Geçtiğimiz Mayıs ayı sonunda temeli atılan proje, aslında önceleri daha çok, yapılması düşünülen yeni köprüye verilecek isim ile kamuoyunda tartışıldı. Köprüye, Alevi katliamlarıyla bilinen Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim’in adının verilecek olması, İstanbul’un böyle bir köprüye ihtiyacının olup olmadığını, trafik sorununun böyle bir köprü-otoyol projesiyle çözülemeyeceğini ve bu proje sonucu, şehrin kalan son ormanlık alanının yok olacağı gerçekliğini bir anlamda gölgede bıraktı.

Köprü yapımı aleyhine çeşitli STK’ların açmış oldukları birçok dava var ve bu davalardan birinde, geçtiğimiz günlerde medyaya da yansıyan “bilirkişi raporu” oldukça ilginç bilgiler içermekte. Raporda, “Köprü etrafında eğer yerleşim yerleri oluşmazsa çevreye abartıldığı kadar zarar vermez. Köprü

yapılmazsa daha büyük çevre kirliliği olur.” denilerek, başlatılan talan projesi meşrulaştırılmaya çalışıldı.

Hükümetin 2023 yılı hedeflerine de vurgu yapılan bilirkişi raporunda “Tuzla ve Gebze’deki sanayi faaliyetleri yereldeki ekolojiyi ve çevreyi tahrip ederken ülkenin ekonomik yönden büyümesinde ve ülke sanayisinin rekabet gücünü sürdürerek hayatiyetini devam ettirmesinde önemli bir fonksiyona sahip” iddialarına yer verildi.

Toplumun bu projeye talebi ve ekolojik etkileri tartışılmadan gündeme getirilen bu söz konusu köprü-otoyol inşaatı sonucu, 1.5 milyon dolayında ağacın kesileceği tahmin ediliyor.

Üçüncü Havalimanı Projesi

Yukarıda sözünü ettiğimiz Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu ile şehre bağlanacak üçüncü havalimanının, 150 milyonluk yolcu kapasitesi ile Avrupa’nın en büyük havalimanı olması düşünülüyor. Tıpkı köprü ve otoyol projesi gibi bu “dev projede de” yüzbinlerce ağaç kesilerek ciddi anlamda bir ekolojik tahribat oluşacak. Yeni havalimanı projesi, ihale rakamları anlamında da devasalık arz ediyor. Tayyip Erdoğan’ın ifadesiyle Cumhuriyet tarihinin rakamsal anlamdaki bu en büyük ihalesini (22 milyar 152 milyon Euro), Limak-Kolin-Cengiz-Mapa-Kalyon konsorsiyumu kazandı. AKP hükümetinin “İstanbul’umuzu Avrupa’nın en devasa havalimanına kavuşturacağız” içerikli ve yapay ihtiyaç üretme amaçlı propagandası karşısında ise eski THY Genel Müdürü Cengiz Karlıtekin mevcut havalimanlarına pist takviyesi yapılarak yolcu kapasitesinin 150 milyona çıkarmanın mümkün olduğunu belirtti.

“Çılgın Proje”: Kanalistanbul

Bu devasa projelerin belki de en popüleri, bizzat Erdoğan tarafından kamuoyuna “Çılgın Proje” olarak tanıtılan Kanalistanbul Projesi. Tayyip Erdoğan’ın 2011 genel seçimleri öncesi, seçim vaadi olarak da ortaya attığı Kanalistanbul Projesi, gerçekleşmesi durumunda belki de, tam bir ekolojik felakete yol açacak. Okyanus bilimi uzmanı Prof. Dr. Cemal Saydam’a göre Kanalistanbul Projesi sonrası, Karadeniz’de tuzlanma artacak. Ayrıca Marmara’nın alt sularının oksijensiz kalması ve buna bağlı olarak hidrojen sülfür konsantrasyonun artması nedeniyle tüm İstanbul’u adeta bir çürük yumurta kokusu kaplayacak. Kanalistanbul’un açılmasıyla oluşacak adanın doğal kaynak suları, deniz suyuyla karışacak.

Kentsel Dönüşüm Projesi: Yıkımlar

Tayyip Erdoğan’ın “İktidarıma mal olsa bile mutlaka gerçekleştireceğim” diye nitelediği kentsel dönüşüm projesi, geçtiğimiz yıl Ekim ayında yapılan dinamitli yıkımlarla resmen başlatılmıştı.

İstanbul, Ankara, İzmir, İzmit, Adana, Diyarbakır başta olmak üzere birçok ilde gerçekleştirilmesi düşünülen proje kapsamında devlet ve inşaat şirketleri önemli bir rant sağlayacaktır. Bu projeyle insanların evleri yok pahasına satılacak, ardından ya ev sahipleri “ikna edilerek” ya da zorla evler yıkılacak. Yıkım ücreti de kişinin kendisinden tahsil edilerek, kişi TOKİ’ye borçlandırılacak. Evi elinden alınan insanlar şehrin dışından, banka kredisiyle uzun yılar ödemesi gereken bir borç yükünün altına sokulacak. Kentsel dönüşüm projesi şu anda İstanbul dışında, özellikle Ankara Dikmen ve Mamak’ta hızla uygulanmaya başlandı.

Geçtiğimiz günlerde söz konusu kentsel dönüşümün, Tayyip Erdoğan ve devlet erkanının da katıldığı üçüncü etabı, toplam 46 merkezde eşzamanlı olarak başlatıldı. Böylece “deprem riski” taşıdığı iddia edilen toplam 335 kamu binası ve 90 bin konutun yıkım işlemi gerçekleştirilecek.

Çamlıca Camii Projesi

Tayyip Erdoğan’ın kamusal bir ihtiyaç talebi ortaya koymaya bile gerek duymadığı ve bu anlamda salt bir “gösteriş arzusu” ile açıklanabilecek bu devasa cami projesiyle Çamlıca tepesindeki ağaçlık bölgeler yok edilecek. Yaklaşık 50 bin kişinin namaz kılabileceği ve 15 bin metrekarelik bir alana yapılacağı duyurularak tanıtılan cami projesi, 111 milyon 500 bin TL ihale bedeliyle de cami ihaleleri arasındaki rekorun sahibi.

“Asrın Projesi”: Marmaray

AKP tarafından dünyanın en önemli projelerinden biri olarak sunulan Marmaray Projesi, İstanbul Boğazı’nı denizin altından bir tüp geçitle birbirine bağlayacak bir raylı sistem çalışması. 2004 yılında temeli atılan hükümetin bu “dev projesinin” ihale bedeli, 2.5 milyar dolar. Proje inşaatının yer yüzeyinde devam ettiği dönemlerde Sirkeci ve Yenikapı inşaat bölgelerinde özellikle Bizans dönemine ilgili STK’larla projeye karşı çıkanlar Tayyip Erdoğan tarafından “Üç beş tane çanak çömlek, çatal kaşık bulundu diye bu dev hizmeti 4 yıl geciktiren kişiler” olarak lanse edilmişti.

AKP’nin bu “dev projesi” son olarak binlerce kişinin ölümüne neden olabilecek bir teknik hatanın yapıldığı konusuyla yine gündeme geldi. Gazeteci Necati Doğru’nun iddiasına göre, proje ihalesini kazanan Japon Taisei ve Türkiyeli şirketler Gama-Nurol ikilisi, tüp geçit inşaatında büyük bir hata yapmıştı. Tamamı 11 tünel olan projede, 11. tünelden başlamak üzere 7. tünele kadar proje yürütüldüğü, 7. tünelde yapıcı firma mühendislerinin 15 santimlik bir düşey sapma tespit ettiği ileri sürüldü. Söz konusu hatanın Ulaştırma Bakanlığı’nın İstanbul Bölge Müdürlüğü’ne bildirildiği ve sorunun giderilmesi için hatanın meydana geldiği 7. tünelin tamamen sökülmesi gerektiği tespit edildi. Bunun maliyetini fazla bulan yüklenici şirket yetkililerinin sorunu dolgu yöntemiyle giderme yoluna gittiği belirtildi.

Mücadeleye Devam

Toplumun temiz su, hava ve ortak kullanım alanlarının gasp edilmesiyle gerçekleştirilmeye çalışılan bu “dev projeler”, bizzat iktidar partisince üretilen yapay kamusal ihtiyaçlara dayandırılıyor. Bunların bilgileri, proje aşamasındayken topluma hizmet olarak kamuoyuyla paylaşılıyor, ardından toplumsal muhalefetten gelen tüm karşı çıkışlara kulak tıkanıyor. İleri aşamada ise, bu itirazları dillendirenler, hizmeti engellemek isteyen bozguncular olarak yaftalanıyor.

Geçtiğimiz Haziran ayında yaşanan Taksim Direnişi’nde verilen mücadele sonucu, Taksim Gezi Parkı’nın rant adına şirketlere talan ettirilmesi engellenmişti. Ancak AKP hükümetinin irili ufaklı daha birçok projesi bulunuyor ve bunların neredeyse tamamı, aleyhlerinde açılan davalarla da gündemde. Fakat bu talan politikalarının açılan davaların sonucu gelmesi umulan “adaletin” ötesinde, Taksim Gezi Parkı’nda olduğu gibi kararlılıkla yenilgiye uğratılacağı açıktır.

Emrah Tekin

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 12. sayısında yayımlanmıştır.

The post ” Devasa Projeler Devasa Talan” Emrah Tekin appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/09/07/devasa-projeler-devasa-talan-emrah-tekin/feed/ 0
Gülsuyu’nda Rant Çeteleri Halka Saldırıyor https://meydan1.org/2013/09/06/gulsuyunda-rant-ceteleri-halka-saldiriyor/ https://meydan1.org/2013/09/06/gulsuyunda-rant-ceteleri-halka-saldiriyor/#respond Fri, 06 Sep 2013 20:53:11 +0000 https://test.meydan.org/2013/09/06/gulsuyunda-rant-ceteleri-halka-saldiriyor/ Mahalle denilince akla küçük yer gelir, küçük ya herkes tanır birbirini. Tanır çünkü mahalleyi kuran da, o herkestir. Gecekondusu, bakkalı, manavı, camisi… Eskiden böyleydi. Şimdi kimse kimseyi bilmez oldu; mahalleler büyüdü, gelişti, bakkal dükkanı kapadı, mahallenin çamurlu yolu beton, iki odalı gecekondulu TOKİ’li oldu. Çünkü “kentleşiyoruz” ve artık yüksek yüksek asansörlü sitelerimiz, beş katlı apartmanlarımız, […]

The post Gülsuyu’nda Rant Çeteleri Halka Saldırıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Mahalle denilince akla küçük yer gelir, küçük ya herkes tanır birbirini. Tanır çünkü mahalleyi kuran da, o herkestir. Gecekondusu, bakkalı, manavı, camisi… Eskiden böyleydi. Şimdi kimse kimseyi bilmez oldu; mahalleler büyüdü, gelişti, bakkal dükkanı kapadı, mahallenin çamurlu yolu beton, iki odalı gecekondulu TOKİ’li oldu. Çünkü “kentleşiyoruz” ve artık yüksek yüksek asansörlü sitelerimiz, beş katlı apartmanlarımız, sabah gün doğarken işe gidip akşam eve dönen, yüzünü bile zor gördüğümüz komşularımız var. Bir farklı yaşamdı, kültürdü mahalle ve mahalleli olmak.

Şimdi bu kültürü çoğu bilmez, önümüzdeki iki üç yıl sonrasında ise hiç hatırlanmayacak. Çünkü devlet kentsel dönüşüm adıyla sayılı kalmış mahallelere de göz dikmiş durumda. Mahalleleri yıkmak istiyor. Lüks villalar, AVM’ler yapmak, üstünden köprü geçirmek, altından yol kazmak istiyor. Beraberinde mahalleliyi de alıp kentin dışına taşımak, kenti soylulaştırmak istiyor. Devletin köyünü yaktığı, ekmeğini çaldığı, göç etmek zorunda bıraktığı yoksullar ise, bin bir zorlukla kurdukları mahallelerini, yıkım tehdidine karşı korumak için direniyor.

Maltepe’nin Yukarı Yokuşu: Gülsuyu

İstanbul’un Maltepe ilçesinin yukarı yokuşunda kalan son mahallelerden biridir Gülsuyu. Gülsuyu’nu bilmeyenler, şimdilerde çetecilerle halkın arasındaki çatışmalardan biliyor. Oysa Gülsuyu ve mahalleli 90’lı yılların başından bu yana kentsel dönüşüm belasına karşı ayakta kalabilmek için direniyor. Zaten direnişi iyi tanıyor, biliyor Gülsuyu. Ölüm oruçlarından, işçi eylemlerinden, çoğunluğu göçmen Kürt, Alevi olan mahalle sakinlerinin dağıttığı gazetelerden tanıyor, biliyor. Hal böyle olunca halk için Gülsuyu komünistlerin, devrimcilerin mahallesi, devlet içinse teröristlerin mahallesi oluyor. Devlet Gülsuyu’na girmek için bin bir yol deniyor, ancak her defasında direnişle karşılanıyor. Devlet son zamanlarda ise faklı yöntemler deniyor. Gecekonduluyu parayla kandırmayı, gençleri uyuşturucuyla sindirmeyi, esnafı dükkanını kapatmakla korkutmayı deniyor. Kanıyor bazıları. Kandıkça mahalleli, devlet de sızıyor Gülsuyu’na. Çetesiyle, polisiyle, işbirlikçisiyle…

Uzun yıllardır Gülsuyu bir yandan uyuşturucuya ve yozlaşmaya, diğer yandan yıkıma karşı direniyordu. Çünkü uyuşturucuyu alan, satan, giderek yozlaşan gençler aynı mahallenin çocuklarıydı. Devlet “içten yıkarsam, büyük yıkım daha kolay olurdu”yu deniyordu. Ancak yıkıma karşı 250 aile para toplayıp 30 iptal davası açmış ve büyükşehir belediyesine 10 bin imza vermiş, altı bin itiraz dilekçesi yollamıştı. Yani bu o kadar da kolay olmayacaktı.

Çetelerin Arka Planı Kentsel Dönüşüm

Ancak son zamanlarda kentsel dönüşüm süreci kendini tamamlamaya yaklaştıkça, devletin saldırıları da artmaya başladı. Saldırıyı gerçekleştiren çete, mahallede uyuşturucu, haraç, fuhuş gibi kirli işlerle uğraşan “Sakarya Çetesi”nin uzantısı olarak biliniyordu ve bir süredir mahalleliye bunları engelleyen devrimcilere yönelik silahlı saldırılar gerçekleştiriyordu.

Son bir ay içerisinde onlarca devrimci yolu kesilerek, pusu kurularak, silahlı saldırıya uğradı. Buna rağmen sadece bir kişi gözaltına alındı. ESP (Ezilenlerin Sosyalist Partisi) Maltepe İlçe Binası silahlı saldırıya uğradı ve ESP üyesi 9 devrimci silahla yaralandı. BDP’li (Barış ve Demokrasi Partisi) İstanbul il yöneticisi Besim Yılmaz’ın dükkanına silahlı saldırı gerçekleştirildi. Uyuşturucuya karşı yürüyüş yapan mahallelinin ve yürüyüşü kayda alan basının üzerine ateş açıldı. Tüm bu saldırılar sırasında kayıtta olan MOBESE kameraları devre dışıydı, yani devlet bir yandan devrimcilere yönelik yıldırma politikası uygulama bir yandan da mahalleliyi bu olaylarla mahalleden atmak derdindeydi.

Gülsuyu’ndaki bu saldırılar, yandaş medyada da geniş yer aldı. Ancak, “Solcu örgütler birbirleriyle silahla çatıştı”, “Saldırıya uğrayanlar ifade vermekten kaçındı” şeklinde yalan bilgiler ve haberler havada uçuştu.

Yaşanan tüm bu saldırılara karşı, Gülsuyu halkı direnişini yıllardır sürdürüyor. Mahalle, devletin devrimcilere yönelik yıldırma politikalarına, gerçekleştirilmek istenen yıkıma, uyuşturucuya, yozlaşmaya ve tüm tehditlere karşı direnmeye devam edecektir. Gülsuyu kolay kolay yıkılmayacaktır. Çünkü Gülsuyu’nun tapusu direniştir.

 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 12. sayısında yayımlanmıştır.

The post Gülsuyu’nda Rant Çeteleri Halka Saldırıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/09/06/gulsuyunda-rant-ceteleri-halka-saldiriyor/feed/ 0
Maltepe Belediyesi Taşeron İşçisi Ahmet Ekici’yle Röportaj: Taşeronlaşmaya Karşı Kararlı Direniş https://meydan1.org/2012/10/24/maltepe-belediyesi-taseron-iscisi-ahmet-ekiciyle-roportaj-taseronlasmaya-karsi-kararli-direnis/ https://meydan1.org/2012/10/24/maltepe-belediyesi-taseron-iscisi-ahmet-ekiciyle-roportaj-taseronlasmaya-karsi-kararli-direnis/#respond Wed, 24 Oct 2012 12:51:29 +0000 https://test.meydan.org/2012/10/24/maltepe-belediyesi-taseron-iscisi-ahmet-ekiciyle-roportaj-taseronlasmaya-karsi-kararli-direnis/ Maltepe Belediyesi Taşeron İşçileri bundan yaklaşık bir yıl önce, sendikasızlığa ve taşeronlaşmaya karşı başlattıkları örgütlülük çalışmaları sebebiyle işten atılmışlardı. Belediye tarafından defalarca işe geri alınma sözüyle oyalanan, sendikalar tarafından yüzüstü bırakılan, CHP’li Belediye Başkanı Mustafa Zengin’in saldırıları ve polis-zabıta baskınlarıyla sindirilmeye çalışılan işçilerin mücadelesi hala sürüyor. En son Eylül ayında gerçekleştirdikleri işgal eylemleriyle yeniden gündeme […]

The post Maltepe Belediyesi Taşeron İşçisi Ahmet Ekici’yle Röportaj: Taşeronlaşmaya Karşı Kararlı Direniş appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Maltepe Belediyesi Taşeron İşçileri bundan yaklaşık bir yıl önce, sendikasızlığa ve taşeronlaşmaya karşı başlattıkları örgütlülük çalışmaları sebebiyle işten atılmışlardı. Belediye tarafından defalarca işe geri alınma sözüyle oyalanan, sendikalar tarafından yüzüstü bırakılan, CHP’li Belediye Başkanı Mustafa Zengin’in saldırıları ve polis-zabıta baskınlarıyla sindirilmeye çalışılan işçilerin mücadelesi hala sürüyor. En son Eylül ayında gerçekleştirdikleri işgal eylemleriyle yeniden gündeme gelen Maltepe Belediyesi Taşeron İşçileri’nden Ahmet Ekici’yle buluşarak, hem kendi süreçlerine hem de taşeronlaşma sorununa dair bir röportaj gerçekleştirdik.

Meydan: Merhaba. Öncelikle bize direnişinizden bahsedebilir misiniz? Bu süreci belirli bir plan doğrultusunda mı gerçekleştirdiniz, bunları yaşamadan önce karşılaşacağınız problemleri ya da sorunları öngörüyor muydunuz?

Ahmet Ekici: Biz bir sınıf çalışmasının içine girdik, sınıf çalışması dünyanın her yerinde problemleri olan bir mücadele alanı. Tabi bu problemleri yaşayacağımızı biliyorduk, bilerek girdik bu mücadeleye. İlk olarak 2 arkadaşla birlikte başladık sendikal çalışmamıza. Sendikal çalışmadan sonra taşerona karşı bir çalışma başlattık yine 2 arkadaşla birlikte; ama bu sayı zamanla 400’e kadar çıktı. Bizim bu çalışmalarımızın ardından işten atmalar başlayınca, 9 kişi kaldık. 400 imza toplamış ve imzalarla sendikalı olma hakkını kazanmıştık. Nevzat Karataş, bu süreçte DİSK 2 No’lu Şube Başkanı aynı zamanda da CHP Emekten Sorumlu İl Başkanı’ydı. Bizi sattı, ortada bıraktı. O bize engel oldu.

Meydan: Sattı derken? Tam olarak ne yaptı?

A.E : Genel şube başkanlarından Veysel Demir ile birlikte bizi engellemeye kalktı. Kendisi bizzat CHP’li bir başkan olarak şöyle dedi: “Birgün Belediye Başkanı Mustafa Zengin’le oturur, yemek yer, bu sorunu orada çözeriz” dedi. İşçi sınıfı yemek masalarına düştüyse, oradaki sendikacıların neyin peşinde olduğu bellidir. Bu süreçte 400 imza topladık, başkanlığa gittik, işe alınmamız yönünde dilekçe verdik. Ama bu dilekçe 15 gün boyunca başkanlıkta kaldı. Sonra başkan taleplerimizi kabul etmediğini açıkladı. Böyle olunca biz de arkadaşlarla yeniden toplanmaya karar verdik. Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde toplantılar gerçekleştirdik. Aldığımız toplantılarda işçi arkadaşlardan oluşan dokuz kişilik bir komite kurduk. Gerçekleştirdiğimiz son toplantıda belediye başkanının bizi tanımamasından ve sendikanın bizi yüzüstü bırakmasından dolayı, belediye önünde bir direniş başlatma kararını hep birlikte aldık. Belediye önüne ilk gittiğimizde 200 kişi vardı. Şantiye şefleri işçi arkadaşlarımızı işten atmakla tehdit etmeseydi daha da kalabalık olacaktık.

Meydan: Peki orada, direniş yerinde, başkanla karşılaşmanız oldu mu?

A.E: Belediyenin önünde direnişe başlayınca, iki başkan yardımcısı gelip bizden direnişi bitirmemizi istediler. Biz de daha önce yapılan görüşmelere rağmen belediye tarafından hatırlatarak direnişi bırakmayacağımızı söyledik. Belediye Başkan Yardımcısı olan Ercan Köymen, Nail Çiftçi, Mehmet Bingöl ve Belediye Meclis Üyesi Oya Akay yapılan bir görüşmede bize verdikleri sözleri tutacaklarını iddia ederek direnişi bitirmemizi istediler. Biz de yapılan bu görüşmenin ardından işçi arkadaşlarla birlikte durumu yeniden değerlendirdik.

Meydan: Yapılan görüşmenin ardından, siz bu söze inandınız mı?

A.E: Biz güvenmedik aslında ama yapılan görüşmeyi arkadaşlara anlatmak durumundaydık. Onların adına karar almış olmak istemedik. Arkadaşlar da “Madem böyle söz veriliyor, bekleyelim, görelim” dediler. Bekleyelim derken bir gün bekledik. O günkü eylemde basın açıklamasını okuyan Alper Ekici, işten atıldı.

Alper işten atılınca biz tekrar belediyenin önüne geçtik. Alper direnişe başladı, biz de ona destek amaçlı yanındaydık. 21 Aralıktı. Ondan sonra çeşitli görüşmeler oldu ama hiçbir gelişme olmadı. En sonunda direnişin 28. gününde Belediye Başkan Yardımcısı Ercan Köymen devreye girdi “Talepleriniz kabul edilecek, direnişi bırakın” dedi. Biz yine güvenmedik. Bu yaşananlar işçi sınıfına hep birer tecrübe oluyor. Sözler yerine getirilmeyince tekrar direnişe başladık. 120 gün süren direnişimizde saldırılar, yaralananlar oldu. Sağolsun birçok arkadaşımız desteğe geldi, bizimle beraber gözaltına alındı. Zabıtasından tut polisine kadar bütün devlet görevlileri bize saldırdı. CHP’li belediye yaptı bunu bize. 6 okun önceden başka manası vardı, şimdi başka manası var.

Meydan: Sendikalarla da problemler yaşadınız direniş boyunca, bu neden oldu?

A.E: Önce DİSK 1 No’lu Şube ile irtibata geçmiştik biz. Bir anda kendimizi 2 No’lu Şube’de bulduk; bizi oraya aktarmışlar, CHP’nin belediye ile olan ilşkilerinden olsa gerek. Birbirlerinin arka bahçesi bunlar, öyle kolluyorlar birbirlerini.

Meydan: Toplumsal muhalefet genelde AKP karşıtlığı üzerinden bir politika yürütüyor. Bu doğrultuda da taşeronluk çoğu zaman iktidar partisinin yarattığı bir problem olarak gündeme geliyor. Maltepe Belediyesi’nde ise iktidar dışındaki bir partinin, ana muhalefet partisinin, yönetiminin zemin hazırladığı bir sorunla karşı karşıyayız.

Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

A.E: Bu yalnızca iktidar sorunu değil. Bu sorunu çözecek olan, bu köleliğe karşı çıkacak olan bizleriz. İktidar muhalefet fark etmiyor, halkın iradesiyle geldik diyorlar ama bunların hepsi yalan.Taşeronluk sistemi, toplumun meselesi.Toplum başkaldırmadığı sürece devam eder. Taşeronluk sistemi, ucuz iş gücüne kaynak. Birileri ise bunun üzerinden para kazanıyor. Hani hak, hukuk nerede, “Kuran’ın dediği gibi hak yemeyin” diyen AKP nerede, diğer yanda “işçiden yana olan” CHP nerede? İnandığım yok bunlara!

Meydan: İşgal eylemine de tüm bu süreçlerden sonra mı karar verdiniz?

A.E : Burada verilen sözler de tutulmadığı için bu kez sendikayı işgal edelim düşüncesi gelişti. Erol Ekici “sendika zaten sizin, istediğiniz zaman gelir gidersiniz” deyince, bu kez bu toplantının yapıldığı CHP Maltepe İlçe Başkanlığı binasını işgal etme eylemi gerçekleştirdik.

3 Eylül günü yapılan işgal eyleminde 4 arkadaşımızı hırpaladılar. CHP’liler “faşizme karşı omuz omuza” sloganı attılar. Düşünün, karşılarında işçiler var. Sosyal demokrat bunlar. İşgalin olduğu gün dört arkadaşımız gözaltına alındı, savcılığa çıkarılıp ifade verdi, akşam saatlerinde ise serbest bırakıldı.

Meydan: Belediyeye açtığınız dava nasıl sonuçlandı?

A.E: Yedi arkadaşımızın mahkemesinden, işe iade ve bir de tazminat kararı çıktı. Belediye bu arkadaşları işe alırsa, yalnızca direnişte geçen dört ayın maaşını verecek; ancak işe almazsa tazminat tutarı onaltı aylık maaş bedelinde olacak. Bu kararın ardından belediye de temyize gitti, şimdi ne olacağını bekliyoruz. Bizi işe almayacakları belli ama biz buna da hazırlıklıyız. Bu karar patronlar açısından kötü, sınıf açısındansa iyi bir örnek. Bu emsal bir karar. İşe iade kararı taşeronu aradan kaldırılmış olacak ve buna benzer durumlarda karşıdaki muhatap taşeron firma değil, çalışılan iş yerinin kendisi olacak. 3 milyon taşeron çalışanını ilgilendiren bir karar bu.

Meydan: Sizce taşeronluk problemi nasıl çözülür?

A.E: Çözüm halkın kendisinde. Diyeceksiniz ki bunu iktidar çözer mi, muhalefet çözer mi. Onlar söylerler ama unuturlar, çözüm işçilerin kendisinde, halkın kendisinde. Seçim zamanı halkın bunlara gereken cevabı vereceğini düşünüyorum.

Bir şey anlatayım: Bir semerci varmış, bütün eşeklerin sırtına semer yapıyormuş ama yaptığı semerler eşeklerin sırtına yara yapıyormuş. Halk diyormuş ki ; “Dua edelim de bu semerci ölsün.” Dua etmişler, semerci ölmüş. Yerine başka bir semerci gelmiş, o da öyle, onun semerleri de yara yapıyor. Dua etmişler, o semerciyi de öldürmüşler. En son içlerinden birisi demiş ki “Arkadaşlar dua edelim de biz eşeklikten kurtulalım.”

Meydan: Bu direniş size ne kazandırdı?

A.E: Biz devrimci insanlarız. Direniş sırasında bir çok dostluklar edindik. Ama belediyede kendini ilerici gösterip, devrimci gösterip, direnişin önünden kafasını eğip gidenleri gördüm. Neden bunu yaptınız dediğimizde, belediye ile ilişkilerinin bozulmamasını istediklerini söylediler. Üzücü şeyler bunlar. Öbür taraftan da bize destek olan arkadaşların kafası gözü yarıldı, gözaltına alındılar. 17 yaşındayken, ‘77 1 mayısındaydım. Biz çok şey gördük, çok şey öğretmeye çalıştık, çok da şey öğrendik.

Meydan: Mücadelenizi dayanışmayla selamlarız.

Bu röportaj Meydan Gazetesi’nin 4. sayısında yayımlanmıştır.

The post Maltepe Belediyesi Taşeron İşçisi Ahmet Ekici’yle Röportaj: Taşeronlaşmaya Karşı Kararlı Direniş appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2012/10/24/maltepe-belediyesi-taseron-iscisi-ahmet-ekiciyle-roportaj-taseronlasmaya-karsi-kararli-direnis/feed/ 0
ZENGİNİN SARAYI YIKILACAK İŞÇİLER KAZANACAK https://meydan1.org/2012/10/01/zenginin-sarayi-yikilacak-isciler-kazanacak/ https://meydan1.org/2012/10/01/zenginin-sarayi-yikilacak-isciler-kazanacak/#respond Mon, 01 Oct 2012 10:26:22 +0000 https://test.meydan.org/2012/10/01/zenginin-sarayi-yikilacak-isciler-kazanacak/ Maltepe Belediyesi tarafından işten atılan Maltepe Belediyesi Taşeron İşçileri’nin direnişi sürüyor. Maltepe Belediyesi tarafından işten atılan Maltepe Belediyesi Taşeron İşçileri’nin direnişi sürüyor. Direniş süresince birçok eylem yapan taşeron işçileri, CHP ve Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin’le defalarca masaya oturmuştu. Mustafa Zengin’in ve CHP’nin verdiği sözleri tutmamasının yanında, işçilere onur kırıcı birçok tavır sergilemesi sebebi ile […]

The post ZENGİNİN SARAYI YIKILACAK İŞÇİLER KAZANACAK appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Maltepe Belediyesi tarafından işten atılan Maltepe Belediyesi Taşeron İşçileri’nin direnişi sürüyor.

Maltepe Belediyesi tarafından işten atılan Maltepe Belediyesi Taşeron İşçileri’nin direnişi sürüyor. Direniş süresince birçok eylem yapan taşeron işçileri, CHP ve Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin’le defalarca masaya oturmuştu. Mustafa Zengin’in ve CHP’nin verdiği sözleri tutmamasının yanında, işçilere onur kırıcı birçok tavır sergilemesi sebebi ile taşeron işçileri 3 Eylül günü Maltepe CHP ilçe binasını işgal etti. Sabah saatlerinde CHP Maltepe ilçe binasına girerek kendilerini toplantı odasına kapatan işçiler, sorunları çözülene kadar binayı terk etmeyeceklerini duyurdular. CHP binasının camından “Yalanlarınız artık karnımızı doyurmuyor. Söz Verdiniz Hala İşsiziz. Direnişçi Maltepe Belediyesi Taşeron İşçileri” yazılı pankart sallandırdılar. Sorunlarının çözülmeden polis müdahalesi olması durumunda yanlarından getirdikleri benzin bidonu ile kendilerini yakacaklarını söyleyen işçiler, CHP parti binası camından sloganlar atarak tepkilerini dile getirdiler. İşgal sırasında CHP ilçe binası önüne gelen yüzlerce CHP’li, işçileri linç etmek istedi. Polisin işçileri bina-dan çıkardığı sırada da CHP’li toplu-luk işçilere saldırdı. İşgal sırasında ve sonrasında yaşanan linç girişimini ve CHP yönetiminin taşeron işçilerine yönelik tavırlarını protesto etmek amacı ile işçiler, işgalden iki gün sonra Malte-pe Belediye binasından CHP ilçe binasına bir yürüyüş gerçekleştirildi.

Yürüyüşe Devrimci Anarşist Faaliyet, BDSP, ESP, Kaldıraç, DHF, Partizan, HDK, TKP, Sosyalist Yeniden Kuruluş, DİSK Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube temsilcileri de destek verdi. Maltepe Belediyesi önünde
başlayan yürüyüşte ”Yalanlarınız Artık Karnımızı Doyurmuyor Söz Verdiniz Hala İşsiziz” yazılı pankart açıldı. CHP ilçe binası önüne gelindiğinde basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasını taşeron işçilerden İlhan Yıldırım okudu. Yıldırım, 120 günlük direniş sürecini anlattıktan sonra, gerçekleştirdikleri işgal eylemi sırasında ve sonrasında kendilerine yönelik linç girişimini anlattı. “O gün ilçe başkanı parti üyelerine tahrik edici mesajlar göndererek partinin bir grup tarafından işgal altında olduğunu ve bütün üyelerini ilçe binasına gelmeleri ve sahip çıkmalarını, ilçeyi savunmalarının gerektiğini anlatan mesajlar göndererek insanları galeyana getirmiş ve provokasyon yaratarak bilinçli olarak hedef göstermiş ve linç girişimine zemin hazırlamıştır.” diyen Yıldırım, yılmadan her türlü yalana, iftiraya ve karalamaya karşı direneceklerini belirtti. Polis, eyleme katılmak isteyen insanları alana almayıp, basın açıklaması sırasında TC bayraklı bir faşisti alana sokarak provokasyon yaratmak istese de eylem
olaysız sonlandı.

The post ZENGİNİN SARAYI YIKILACAK İŞÇİLER KAZANACAK appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2012/10/01/zenginin-sarayi-yikilacak-isciler-kazanacak/feed/ 0