Marmara Üniversitesi – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Thu, 28 Jan 2021 12:18:51 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Akademisyene “Tayyip’e Sor” Soruşturması https://meydan1.org/2021/01/28/akademisyene-tayyipe-sor-sorusturmasi/ https://meydan1.org/2021/01/28/akademisyene-tayyipe-sor-sorusturmasi/#respond Thu, 28 Jan 2021 12:18:49 +0000 https://meydan1.org/?p=69491 Marmara Üniversitesi’nde ekonomi dersi finalinde öğrencilere sorulardan birinde  “Tayyip’e sor” şıkkına yer veren öğretim görevlisi hakkında soruşturma açıldı. Marmara Üniversitesi’nde öğrencilere yöneltilen final sınavı sorularından birinde “Ayakkabı almak istiyorsun ama çok pahalı. Ne anlama gelir?” sorunda “Tayyip’e sor” şıkkına yer veren öğretim görevlisi Bülend Nami Nomerhakkında soruşturma başlatıldı. Marmara Üniversitesi yönetiminin, öğretim görevlisinden istifasını istediği, aksi […]

The post Akademisyene “Tayyip’e Sor” Soruşturması appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Marmara Üniversitesi’nde ekonomi dersi finalinde öğrencilere sorulardan birinde  “Tayyip’e sor” şıkkına yer veren öğretim görevlisi hakkında soruşturma açıldı.

Marmara Üniversitesi’nde öğrencilere yöneltilen final sınavı sorularından birinde “Ayakkabı almak istiyorsun ama çok pahalı. Ne anlama gelir?” sorunda “Tayyip’e sor” şıkkına yer veren öğretim görevlisi Bülend Nami Nomerhakkında soruşturma başlatıldı.

Marmara Üniversitesi yönetiminin, öğretim görevlisinden istifasını istediği, aksi halde görevden alınacağını söylediği öğrenildi.

Öğretim görevlisi Bülend Nami Nomer, ‘Ekonomiye Giriş’ dersinde sorduğu “Bir çift ayakkabı almak istiyorsun ancak senin için çok pahalı, bu ne anlama geliyor?” sorusuna, “Tayyip’e sor” şıkkını koydu.

Nomer, fındık üretimi ve ticaretiyle iligili bir diğer soruda ise, “Tayyip her zaman kazanır” şıkkına yer verdi.

Üniversiteden Soruşturma

Marmara Üniversitesi, Nomer hakkında idari soruşturma başlattığını duyurdu. Üniversiteden yapılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü’nden bir öğretim elemanının 2547 sayılını kanunun 40’a maddesi ile görevlendirildiği Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde, Introduction to Economics I dersinin test olarak yapılan final sınavındaki seçeneklerden bazılarında Sayın Cumhurbaşkanımızın adına yakışıksız bir biçimde gönderme yapıldığı ve öğrenciler üzerinde algı yaratılmaya çalışıldığı iddiaları üzerine adı geçen hakkında derhal idari soruşturma başlatılmıştır.”

Öte yandan Marmara Üniversitesi yönetiminin, öğretim görevlisinden istifasını ya da emekliliğini istediği, aksi halde görevden alınacağını söylediği öğrenildi.

“İstifaya zorlanmasını kabul etmiyoruz”

Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri ise, dekanlığa konuyla ilgili gönderdikleri toplu mailde, “Bülent Nami Nomer’in mizahi bir yaklaşımla hazırladığı sınav sorularının sebep olarak gösterilerek görevden alınmasını; istifaya zorlanmasını kabul etmiyoruz” dedi.

Kaynak: Yeni Yaşam

The post Akademisyene “Tayyip’e Sor” Soruşturması appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2021/01/28/akademisyene-tayyipe-sor-sorusturmasi/feed/ 0
İstanbul Şehir Üniversitesi’nin Öğrencileri Marmara Üniversitesi’ne Aktarılacak https://meydan1.org/2020/06/30/istanbul-sehir-universitesinin-ogrencileri-marmara-universitesine-aktarilacak/ https://meydan1.org/2020/06/30/istanbul-sehir-universitesinin-ogrencileri-marmara-universitesine-aktarilacak/#respond Tue, 30 Jun 2020 20:47:54 +0000 https://meydan.org/?p=60260 Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla bugün Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, İstanbul Şehir Üniversitesi’nin faaliyet izni iptal edilmişti. Kapatılan İstanbul Şehir Üniversitesi’nin öğrencilerinin Marmara Üniversitesi’ne aktarılacağı bildirildi. Yükseköğretim (YÖK) Genel Kurulu, öğrencilerin, garantör üniversite olan Marmara Üniversitesi’ne aktarılmasına karar verdi. YÖK, öğrencilerin haklarının da korunacağını belirterek şu duyuruyu yaptı: *Faaliyet izni kaldırılan Şehir Üniversitesi’nin öğrencilerinin, sınıf, dönem, […]

The post İstanbul Şehir Üniversitesi’nin Öğrencileri Marmara Üniversitesi’ne Aktarılacak appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla bugün Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, İstanbul Şehir Üniversitesi’nin faaliyet izni iptal edilmişti. Kapatılan İstanbul Şehir Üniversitesi’nin öğrencilerinin Marmara Üniversitesi’ne aktarılacağı bildirildi.

Yükseköğretim (YÖK) Genel Kurulu, öğrencilerin, garantör üniversite olan Marmara Üniversitesi’ne aktarılmasına karar verdi. YÖK, öğrencilerin haklarının da korunacağını belirterek şu duyuruyu yaptı:

*Faaliyet izni kaldırılan Şehir Üniversitesi’nin öğrencilerinin, sınıf, dönem, kredi, süre gibi kazanılmış hakları korunacak.

*Şehir Üniversitesi’ne kayıtlı öğrenciler, her türlü eğitim öğretim ücretini, Marmara Üniversitesi’ne ödemeye devam edecektir.

*Faaliyet izni kaldırılan Şehir Üniversitesi’ne kayıtlı öğrencilerin burs ve indirim oranları devam edecektir.

*Şehir Üniversitesi’nde kayıtlı olup garantör üniversitede eğitime devam ederek mezuniyete hak kazananların diplomaları, Marmara Üniversitesi ismi ile düzenlenecek.

*Şehir Üniversitesi’ne kayıtlı öğrenciler, her türlü eğitim öğretim ücretini, Marmara Üniversitesi’ne ödemeye devam edecektir.

*Faaliyet izni kaldırılan Şehir Üniversitesi’ne kayıtlı öğrencilerin burs ve indirim oranları devam edecektir.

*Şehir Üniversitesi’nde kayıtlı olup garantör üniversitede eğitime devam ederek mezuniyete hak kazananların diplomaları, Marmara Üniversitesi ismi ile düzenlenecek.

The post İstanbul Şehir Üniversitesi’nin Öğrencileri Marmara Üniversitesi’ne Aktarılacak appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/06/30/istanbul-sehir-universitesinin-ogrencileri-marmara-universitesine-aktarilacak/feed/ 0
8 Mart Bir Gündür Her Gün Bizimdir https://meydan1.org/2015/04/22/8-mart-bir-gundur-her-gun-bizimdir/ https://meydan1.org/2015/04/22/8-mart-bir-gundur-her-gun-bizimdir/#respond Wed, 22 Apr 2015 11:11:12 +0000 https://test.meydan.org/2015/04/22/8-mart-bir-gundur-her-gun-bizimdir/ Kadının görünmez bir özne haline getirildiği, özellikle kadın katliamlarının artarak sürdüğü erkek egemen sistemde Anarşist Kadınlar, Meydan Gazetesi’nin 25. sayısını kadın bakış açısıyla hazırlayarak ‘Katledilen Kadınlar İsyanımızdır’ sloganını sokaklara taşıdılar. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde farklı şehirlerde, meydanlarda, üniversitelerde, direniş çadırlarında ve ulaşım noktalarında Meydan Gazetesi’ni birçok kadına ulaştırdılar ve sokaklarda isyanı büyüttüler.   […]

The post 8 Mart Bir Gündür Her Gün Bizimdir appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Kadının görünmez bir özne haline getirildiği, özellikle kadın katliamlarının artarak sürdüğü erkek egemen sistemde Anarşist Kadınlar, Meydan Gazetesi’nin 25. sayısını kadın bakış açısıyla hazırlayarak ‘Katledilen Kadınlar İsyanımızdır’ sloganını sokaklara taşıdılar. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde farklı şehirlerde, meydanlarda, üniversitelerde, direniş çadırlarında ve ulaşım noktalarında Meydan Gazetesi’ni birçok kadına ulaştırdılar ve sokaklarda isyanı büyüttüler.

26 Şubat

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 1

İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde Özgecan Aslan için masa açılıp 8 Mart’a çağrı yapıldı.

28 Şubat

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 2

Taksim İstiklal Caddesi’nde Meydan gazetesinin 25. sayısının sokak dağıtımı gerçekleştirildi.

2 Mart

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 3

Kadıköy ve İzmir’de eş zamanlı Meydan gazetesinin 25. sayısının sokak dağıtımı gerçekleştirildi.

3 Mart

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 4

Kartal, Uzunçayır, Söğütlüçeşme, Mecidiyeköy metro ve metrobüs duraklarında Meydan Gazetesi’nin 25. sayısının dağıtımı gerçekleştirildi.

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 5

İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde 8 Mart’a çağrı yapıldı.

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 6

Kadıköy Bahariye Caddesi’nde Meydan gazetesinin 25.sayısının sokak dağıtımı ile 8 mart’a çağrı yapıldı.

4 Mart

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 7

Mimar Sinan Üniversitesi ve Yalova Üniversitesi’nde Meydan Gazetesinin 25. sayısının dağıtımı gerçekleştirildi.

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 8

Marmara Üniversitesi’nde masa açmak isteyen Anarşist Kadınlara ÖGB tarafından saldırı oldu.

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 9

Cezaevindeki tutsaklara Meydan gazetesinin 25. sayısı ve 8 Mart mesajları yollandı.

5 Mart

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 10

Kocaeli Üniversitesi’nde Meydan Gazetesinin 25. sayısının dağıtımı gerçekleştirildi.

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 11

Marmara Üniversitesi’nde Meydan Gazetesinin 25. sayısının dağıtımı gerçekleştirildi.

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 12

Boğaziçi Üniversitesi’nde Meydan Gazetesinin 25. sayısının dağıtımı gerçekleştirildi.

6 Mart

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 13

Maltepe Üniversitesi Hastanesi’nde sendikalı oldukları için işten atılan, direnişçi kadın işçilerin 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlamak üzere direniş çadırına ziyaret gerçekleştirildi.

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 14

Kartal Bankalar Caddesi’nde Meydan Gazetesinin 25. sayısının dağıtımı gerçekleştirildi.

7 Mart

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 15

8 Mart öncesinde kara-mor bayraklar dikildi, dövizler hazırlandı.

12 Mart

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 16

MAKİ’li Anarşist Kadınlar, Antalya Akdeniz Üniversitesi’nde Meydan gazetesinin 25. sayısının dağıtımını gerçekleştirdi.

İSTANBUL

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 17

“Erkek devlet şiddetine karşı dayanışmamız ve isyanımız büyüyor” pankartıyla kadınlar Kadıköy’de toplandılar.

Anarşist Kadınlar, yürüyüşe “Her Kadın Bir Kavga Kadın Kavgada” yazılı pankartı, dövizleri ve
kara-mor bayraklarıyla katıldı. İskele Meydanı’nda kurulan miting alanına gelindiğinde farklı işçi direnişlerinden kadınlar, göçmen kadınlar, Ermeni ve Kürt kadınları sahne alarak 8 Mart mesajlarını okudular. Tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak kadın katliamlarına karşı kadınları isyanı büyütmek için sokaklara çağırdılar. Müzik gruplarının sahne almasıyla birlikte miting halaylar ve horonlarla sonlandırıldı.

İstanbul Taksim’de 13.Feminist Gece Yürüyüşü’nde İstiklal Caddesi Fransız Konsolosluğu önünden Tünel Meydanı’na bir yürüyüş gerçekleştirildi. Binlerce kadının katıldığı yürüyüş Tünel’e gelindiğinde Türkçe-Kürtçe basın açıklaması okundu. Ardından halaylar, horonlar ve sloganlarla eylem
sonlandırıldı.

ANTALYA

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 18

Antalya Kadın Platformu’ndan kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, Aydın Kanza parkından başlayıp Antalya Cumhuriyet meydanına yürüdüler. Miting alanında yapılan konuşmaların ardından eylem sloganlar ve halaylarla sonlandırıldı.

AMED

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 19

Amed’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü İstasyon Meydanı’nda binlerce kadının katılımıyla “Jin jiyan azadi” sloganlarıyla kutlandı.

ANKARA

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 20

8 Mart yürüyüşü için 8 Mart Pazar günü Kurtuluş Parkı’nda toplanıldı,
sonra Ziya Gökalp Caddesi’nden Kızılay Meydanı’na doğru yürüyüş
gerçekleştirildi.

ESKİŞEHİR

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 21

Eskişehir Demokratik Kadın Platformu’nun çağrısıyla 8 Mart Pazar Espark’ta buluşan kadınlar Hamamyolu’na yürüdü.

 

Bu haber Meydan Gazetesi’nin 26. sayısında yayımlanmıştır.

The post 8 Mart Bir Gündür Her Gün Bizimdir appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/04/22/8-mart-bir-gundur-her-gun-bizimdir/feed/ 0
Anarşist Gençlik: YÖK Olmasaydı https://meydan1.org/2013/11/03/anarsist-genclik-yok-olmasaydi/ https://meydan1.org/2013/11/03/anarsist-genclik-yok-olmasaydi/#respond Sun, 03 Nov 2013 19:58:56 +0000 https://test.meydan.org/2013/11/03/anarsist-genclik-yok-olmasaydi/   Ünivteliler Düşlüyor; YÖK Olmasaydı Ne Olurdu? 6 Kasım, Yüksek Öğrenim Kurumu’nun (YÖK) kuruluş yıldönümü. Bu nedenle her yıl olduğu gibi bu yıl da pek çok üniversitede YÖK karşıtı etkinlikler ve eylemler düzenleniyor. Önceki yıllarda sembolik olarak diploma yakan ve “sistemin cahilleriyiz” şiarıyla üniversitelerde 6 Kasım’ı karşılayan Anarşist Gençlik, bu yıl herkese bir YÖK masalı […]

The post Anarşist Gençlik: YÖK Olmasaydı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
 

Ünivteliler Düşlüyor; YÖK Olmasaydı Ne Olurdu?

6 Kasım, Yüksek Öğrenim Kurumu’nun (YÖK) kuruluş yıldönümü. Bu nedenle her yıl olduğu gibi bu yıl da pek çok üniversitede YÖK karşıtı etkinlikler ve eylemler düzenleniyor. Önceki yıllarda sembolik olarak diploma yakan ve “sistemin cahilleriyiz” şiarıyla üniversitelerde 6 Kasım’ı karşılayan Anarşist Gençlik, bu yıl herkese bir YÖK masalı anlatıyor. Masalın adı “YÖK olmasaydı”. Anarşistler; İstanbul, Yıldız Teknik ve Mimar Sinan üniversitelerinde “YÖK olmasaydı ne olurdu?” diyerek uyuyanları uyandırıyor ve beraber düşlemeye çağırıyor.

Meydan Gazetesi- Anarşist Gençlik1

Anarşistler, üniversitelerde bulunan kameraların altına “YÖK olmasaydı bu kamera burada olmazdı”, sivil polislerin kullandığı odanın kapısına “YÖK olmasaydı polisler olmazdı”, bankamatiklerin üzerine “YÖK olmasaydı bankalar olmazdı”, yemekhane turnikelerine “YÖK olmasaydı turnikeler olmazdı” afişleri astılar. Etkinlikler, 6 Kasım haftası boyunca devam edecek. Ayrıca etkinlikleri Facebook ve Twitter’da #YÖKolmasaydı başlığıyla takip edebilirsiniz.

Meydan Gazetesi- Anarşist Gençlik2

Üniversiteliler 6 Kasım’da Beyazıt’a

Üniversite forumları 6 Kasım günü Beyazıt Meydan’ında ortak bir miting düzenleyecekler. “Ali İsmail Korkmaz Yaşıyor Üniversite Direniyor” sloganıyla düzenlenen mitinge Ozbi, Marsis, Praksis, Bulutsuzluk Özlemi gibi grupların çıkması planlanıyor. 6 Kasım Çarşamba günü Beyazıt Meydan’ında gerçekleşecek mitingde üniversiteliler, Ali İsmail Korkmaz maskeleri takacaklar. Yapılan yazılı açıklamada “6 Kasım üniversitelilerin isyan günü olacak” denildi.

Meydan Gazetesi- Anarşist Gençlik

 

Meydan Gazetesi- Anarşist Gençlik3

Bir ANARŞİST masal;

Mesai saati içinde, takım elbise içinde, develer dekan iken, güveler ÖGB’yken, öğrenciler üniversite illüzyonunda tıngır mıngır yaşar iken. Anlayana naçizane bir masal anlattık, uyuyanı uyandıran, uyandırıp düşündüren; masalımızın adı YÖK OLMASAYDI?

Devlet baba, saraylarından birinde çok sıkılıyordu, üniversite denen bu sarayda da zulüm vardı ama azdı. Saraya zulmü arttıracak ve devletin sıkılmasını engelleyecek bir çocuk gerekliydi. Devlet baba bunun için bir çocuk doğurmak istedi. 1980’de Devlet babanın YÖK adında bir oğlu doğdu. YÖK, amcası Militarizme benziyordu, doğar doğmaz yeşil kundağı ve siyah postallarıyla hazır oldu. Bebekliği mutluydu YÖK’ün, oyuncakları tank ve tüfekle istediği gibi oynuyordu. Ağladığında ise babası ona “yasak” ninnisini söylüyordu. Emeklemeye kalmadan erkence ayaklandı YÖK, herkesin üstüne yürümekten, herkesi ezmekten çok hoşlanıyordu. Postalları her eskidiğinde, babası yenisini yaptırıyordu.

YÖK, gün geçtikçe büyüyordu. YÖK büyüdükçe sarayın halkı da onun zulmünden bıkıyordu. Bir yandan babası bir yandan oğlu, saray halkı için bıkkınlık çıldırmaya dönüşüyordu. Devlet baba halkını bildiği için YÖK’ü biraz yavaşlatmak istedi. Bir yandan YÖK’ü yavaşlatırken bir yandan da halkını sakinleştirmek isteyen Devlet baba, kız kardeşi Demokrasiyi çağırırdı saraya. Üniversite sarayının idaresinde olan YÖK, halasının kendisine karışmasını istemiyordu. YÖK babasına benziyordu; iktidarlıydı ve katı kurallar koymayı seviyordu. Halası ise katı kurallara karşıydı. Her ataerkil saraydaki gibi bu sarayda da kadın önemsenmezdi ve YÖK erkekti.

Devlet babanın kardeşi YÖK’ün diğer amcası Kapitalizm, her sene üniversite sarayına gelerek, diğer saraylarda çalıştıracağı kariyerist dalkavukları seçiyordu. YÖK, Kapitalizm amcasını çok severdi. Ancak YÖK’ün amcası çok kiloluydu, yer yine de doymazdı. O kadar çok yerdi ki; yeryüzünün ağaçlarını, ormanlarını ve toprağını bile yerdi, tüm sularını içerdi. Parayı çok seven amcası mutlu olsun diye YÖK de halkından haraçlar toplardı. Üniversitede yaşayan halktan bazıları haraç veremezdi, YÖK de onları faiz kırbacıyla kırbaçlar ve saraydan atardı. Devlet baba oğlu YÖK oynasın diye ona kameralar aldı. YÖK de kameraları sarayın her köşesine yerleştirdi. Böylece YÖK, kamera oyunuyla sarayın içindeki halkı izliyordu. Yani herkesi izliyordu. Günlerden bir gün saray halkından binleri izlenmekten sıkılıp kameraya kara boya attı ve görüntü aniden karardı. YÖK buna çok öfkelendi. Önce oyunbozanı buldu, sonra da üniversite sarayından kovdu. YÖK baktı ki sarayda yaşayanların bazıları oyunbozan, kendisiyle oynamak isteyenleri seçmesi gerektiğini düşündü. Seçtiklerini amcası kapitalizme överek sunardı. Böylece halkı seçilmek için çabalar ve oyunbozanlar olmazdı.

Ama oyunbozanlar oyunu bozmayı sürdürdüler. Oynansın diye konulan kameraları kurcaladılar; nereden nereye kim gitti, kim geldi diye kontrol için konan turnikeleri kullanmadılar; amca kapitalizmin oyuncaklarından olan bankamatiklerle ilgilenmediler; kapitalizm seçim için geldiğinde seçimlere katılmadılar. Oyunbozanlar oyunu bozdukça YÖK çıldırdı, zulümlerine zulüm kattı, babasından ve amcasından yardım istedi. Babasının muhafızları polisler, zaten hep saraydaydı ve YÖK’ü hep kollarlardı. Bunlar cani ceberrut varlıklardı. Farklı farklı görünüşleri vardı; bazıları halka benzediği için halkın içine sızardı bazılarıysa halka hiç benzemezdi. Adeta bir yaratık gibiydiler. Kafaları kocaman, ağızları ve burunları yok, gözleri ise tekti. Vücutları yumuşak değil, sertti. Ellerindeki tüplerden nefes alıp veriyorlardı. Diğer ellerinde ise sopaları vardı; kızdıklarında birbirlerine yaklaşıp oyunbozanlara ateşli gazlar püskürtüyorlardı. YÖK’ün amcası Kapitalizm ise üniversiteye muhafızları ÖGB’leri yollamıştı. ÖGB’ler, polisler gibi olmasa da en az polisler kadar gıcıktı. YÖK’ün yardımcılarından Rektör ve onun yardımcısı Dekan isimli dalkavuklar ise halkın içindeki bu oyunbozanları seven saray görevlilerini bulup belirlemekle ve kovmakla uğraşırlardı.

Halk birbiriyle konuşuyor, bu zulme karşı koymak istiyordu. Halkın kurtuluşu kendindeydi, yapacak bir şey vardı. Oyunbozanlar arttıkça oyun bozulurdu, halk bu oyunu bozmalıydı. Kulaktan kulağa konuşmalar yayılıyordu. “YÖK olmasa” diyenler özgürlükten bahsediyorlardı. “Özgürlük”, bu söz, babadan amcaya iktidarın tüm sülalesinin korkulu kâbusuydu. Daha az zaman önce değil miydi bir iki ağacın özgürlüğü için halkın isyanı. Bu isyan ateşi sarmıştı baba Devlet’i, amca Kapitalizm’i. Korkutucu bilinen polislerin kaçışını ise kim unutabilirdi.

Oyunbozanların kudreti, belli ki sarayın dışındaki arkadaşlarından ve kardeşlerinden gelmekte. Sarayların uzağındaki düz ovalardan ve dik dağlardan gelmekte. Şehrin sokaklarından ve köylerin patikalarından gelmekte.

Şimdi oyunbozanların elden ele verdiği bir kağıt parçası bu. Diğer masallardaki gibi, gökten düşen bir niyet gibi. Şimdilik YÖK’ün olmadığı bir diyarı düşleyenlerin niyeti.

Gökten üç kağıt düşmüş biri anlayana, biri anlayıp da anlamamış gibi yapana, biriyse hiç anlamayana… Tekerlemede söylemiştik, bu uyutan değil uyandıran bir masal. Uykumuz kaçtıysa eğer, biraz düşünmek yeter. YÖK’ün olmadığı bir dünya için düşlemek ve düşlediğini eylemek ister.

ANARŞİST GENÇLİK

www.anarsistgenclik.org

 

* Üniversitelerde Anarşist Gençlik tarafından dağıtılan bildiri.

The post Anarşist Gençlik: YÖK Olmasaydı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/11/03/anarsist-genclik-yok-olmasaydi/feed/ 0