taş ocağı – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Tue, 27 Apr 2021 13:00:30 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Karadeniz’in Kesik Damarları https://meydan1.org/2021/04/27/karadenizin-kesik-damarlari/ https://meydan1.org/2021/04/27/karadenizin-kesik-damarlari/#respond Tue, 27 Apr 2021 08:50:47 +0000 https://meydan1.org/?p=71807 Eduardo Galeano, Latin Amerika’nın Kesik Damarları‘nda, İspanyol sömürgecilerin Latin Amerika’nın altın ve gümüşünü nasıl talan ettiklerini şöyle anlatır: “İspanyollar adeta büyülenmişlerdi. Tıpkı maymunlar gibi durup durup okşayarak elleriyle tartıyorlardı altını. Büyük sevinçlerini gösteren taşkın hareketlerle oturup kalkıyorlardı. Yürekleri gençleşmiş ve ışımıştı sanki. Delice arzu ettikleri şey besbelli ki buydu. Aç domuzlar gibi saldırıyorlardı altına. Kocaman […]

The post Karadeniz’in Kesik Damarları appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Eduardo Galeano, Latin Amerika’nın Kesik Damarları‘nda, İspanyol sömürgecilerin Latin Amerika’nın altın ve gümüşünü nasıl talan ettiklerini şöyle anlatır:

“İspanyollar adeta büyülenmişlerdi. Tıpkı maymunlar gibi durup durup okşayarak elleriyle tartıyorlardı altını. Büyük sevinçlerini gösteren taşkın hareketlerle oturup kalkıyorlardı. Yürekleri gençleşmiş ve ışımıştı sanki. Delice arzu ettikleri şey besbelli ki buydu. Aç domuzlar gibi saldırıyorlardı altına. Kocaman bir altın top yaptılar orada ve geri kalan ne varsa, değerli olup olmadığına bakmaksızın ateşe verip yaktılar. Sonra da altını çubuklar haline getirdiler.”

Galeano, 600 yıl öncenin işgalcilerini anlatıyor. Burada anlatılan bir yağma, istila ve zor eylemi. Peki onu işgal yapan, denizaşırı yerlerden gelen zorbaların halkın yaşam alanına el koyması mı sadece? İşgalciler hep deniz aşırı, sınır ötesi yerlerden mi gelir?

Devlet varsa işgal vardır. Devlet, egemen olduğu her bir karış toprakta, kontrol ettiği her bir yaşamda işgalcidir. Sınır ötesi değildir işgal, sınır varsa işgal vardır. Devletlerin işgali yüzyıllardır biçim değiştirerek sürüyor.

Dün altın için Latin Amerika’yı yağmalayanlar, bugün bazalt ocağı için İkizdere’de karşımıza çıkıyor. Elimizde avucumuzda olana, taşımıza, toprağımıza göz koyan aç gözlü kapitalistler, sokağa çıkmayı yasakladıkları gün iş makinelerini vadiye sokuyor. Varoluşu gereği her zaman halkın karşısında olan devlet bir kez daha İkizdere’de halkın karşısına dikiliyor. Devlet mi demeliyiz? Cengiz Holding’e işgal ettiği dağı, taşı, doğayı hibe eden devlet değil mi?

Elbette Latin Amerika’da işgalcilere karşı çıkan ses, İkizdere’de de yankılandı. Patikalardan, dağlardan tırmana tırmana tırmana geldiler. “Bizi yenemezsiniz!” diye haykırdılar devletin suratına. Devlet mi demeliyiz? Halkın karşısına, şirketin yanına jandarmayı diken devlet değil mi?

Lojistik Merkez ve Liman Tesisi yapacaklarmış Rize’ye. Bunun için de deniz doldurulacakmış. İkizdere’den yağmalayacakları taşlarla dolduracaklarmış denizi. 16 milyon ton taş!

Rize’de 3-5 zenginin karı için yapılacak, halkın herhangi bir ihtiyacını karşılamayacak bir tesis için 16 milyon ton taş çalınacak. İkizdere’de tek dikili ağaç bırakmayacaklar; yazları çöle dönecek, kışları çamura batacak. Rize’de deniz bir yıl sonra geri gelecek betonun işgal ettiği sahile. Rize’yi sel alacak. Sular halkları yutacak. Sonra “doğal afet” diyecekler adına.

Artık Karadeniz’in de damarları kesik. Şirket, devlet, jandarma, mahkeme, bilirkişi el birliğiyle kestiler Karadeniz’in damarlarını. Dağlardan akacak su, sularla dolacak vadi bırakmadılar. İkizdere köylülerinin çayına, suyuna, canına kastediyorlar şimdi. Bir tane patron için, 3 kuruş para uğruna yağmalıyorlar Karadeniz’i.

Ama Karadeniz’in suyunu bitirmeye hiçbirinizin gücü yetmez. Biz, patika yollardan, çay tarlalarından gelenler; adına iş dediğiniz yağma makinalarına, jandarma jopuna, Rize Valisi’ne, Cengiz Holding’e ne pahasına olursa olsun geçit vermeyeceğiz. Karadeniz isyancıdır, Karadeniz’in isyancı damarını kestirmeyeceğiz!

İsmail Xevali

The post Karadeniz’in Kesik Damarları appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2021/04/27/karadenizin-kesik-damarlari/feed/ 0
Arnavutköy’de Taş Ocağında Göçük: 2 İşçi Yaşamını Yitirdi https://meydan1.org/2020/12/07/arnavutkoyde-tas-ocaginda-gocuk-2-isci-yasamini-yitirdi/ https://meydan1.org/2020/12/07/arnavutkoyde-tas-ocaginda-gocuk-2-isci-yasamini-yitirdi/#respond Mon, 07 Dec 2020 08:24:05 +0000 https://meydan.org/?p=67410 İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde bulunan bir taş ocağında toprak kayması gerçekleşti. 2 işçi yaşamını yitirdi. Bugün saat 09:50 sularında Arnavutköy’de bulunan bir taş ocağında toprak kayması sebebiyle göçük meydana geldi. Göçüğün altında kalan 2 işçi yaşamını yitirdi.

The post Arnavutköy’de Taş Ocağında Göçük: 2 İşçi Yaşamını Yitirdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde bulunan bir taş ocağında toprak kayması gerçekleşti. 2 işçi yaşamını yitirdi.

Bugün saat 09:50 sularında Arnavutköy’de bulunan bir taş ocağında toprak kayması sebebiyle göçük meydana geldi. Göçüğün altında kalan 2 işçi yaşamını yitirdi.

The post Arnavutköy’de Taş Ocağında Göçük: 2 İşçi Yaşamını Yitirdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/12/07/arnavutkoyde-tas-ocaginda-gocuk-2-isci-yasamini-yitirdi/feed/ 0
“Sakin Şehir” Gökçeada, Taşocağı Tehlikesini de Atlattı https://meydan1.org/2018/03/30/sakin-sehir-gokceada-tasocagi-tehlikesini-de-atlatti/ https://meydan1.org/2018/03/30/sakin-sehir-gokceada-tasocagi-tehlikesini-de-atlatti/#respond Fri, 30 Mar 2018 17:19:04 +0000 https://seninmedyan.org/?p=33936 Altın madeni tehdidinin ardında Gökçeada şimdi de taş ocağı tehlikesini atlattı. Kaleköy mevkisinde kumtaşı ocağı açılmasıyla ilgili geçtiğimiz günlerde ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) başvurusu ilanı verilmişti. Taşocağı 47.37 hektar (473 bin 700 metrekare) alanın 7.4 hektarlık (74 bin 657 metrekare) kısmında gerçekleşecekti. Yapılması düşünülen alanın konumu ise birçok sakınca içeriyordu. Doğal sit alanı olan arazi, […]

The post “Sakin Şehir” Gökçeada, Taşocağı Tehlikesini de Atlattı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Altın madeni tehdidinin ardında Gökçeada şimdi de taş ocağı tehlikesini atlattı.

Kaleköy mevkisinde kumtaşı ocağı açılmasıyla ilgili geçtiğimiz günlerde ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) başvurusu ilanı verilmişti. Taşocağı 47.37 hektar (473 bin 700 metrekare) alanın 7.4 hektarlık (74 bin 657 metrekare) kısmında gerçekleşecekti. Yapılması düşünülen alanın konumu ise birçok sakınca içeriyordu. Doğal sit alanı olan arazi, yoğun tarım yapılan büyük ovanın hemen yanında bulunuyordu. Yeni Bademli’deki köylülerin tarlaları ve ürünleri toza bulanırken adanın turizm merkezi olan Kaleköy de olumsuz etkilenecekti.

Gökçeada Gönüllüleri Derneği, ÇED başvurusunun iptalini Facebook hesaplarından yayınlanan bir mesajla paylaştı: “Duyarlı, yaşadığı, gönül verdiği yeri korumaya çalışan Gökçeadalılar ve Gökçeadayı sevenler ve gerçek haber yapan gazeteciler sayesinde taş ocağı ÇED başvurusu iptal edildi! Bu projeyi planlayan adalı arkadaşın geç de olsa doğru sonuca varması da hepimizi mutlu etti. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.”

Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, projenin iptal edildiğini sosyal medya hesabından, “Sakin adamız sakin kalmaya devam edecek. Sorun yok” sözleriyle paylaştı. TEMÇED Mühendislik firmasınca yapılan 1 Mart 2018 tarihli başvuruda sahada yıllık 40 bin ton üretim planlanıyordu. Türkiye’nin en büyük adası Gökçeada 2011 yılında “cittaslow” (sakin şehir) unvanını almıştı.

The post “Sakin Şehir” Gökçeada, Taşocağı Tehlikesini de Atlattı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/03/30/sakin-sehir-gokceada-tasocagi-tehlikesini-de-atlatti/feed/ 0
Çanlar İklim İçin Çalıyor – Özgür Erdoğan https://meydan1.org/2018/02/16/canlar-iklim-icin-caliyor-ozgur-erdogan/ https://meydan1.org/2018/02/16/canlar-iklim-icin-caliyor-ozgur-erdogan/#respond Fri, 16 Feb 2018 11:14:25 +0000 https://test.meydan.org/2018/02/16/canlar-iklim-icin-caliyor-ozgur-erdogan/   Şurası açık ki, zor zamanlar yaşıyoruz. Savaşlar, bombalar, siyasal sosyal ve ekonomik krizler yaşamlarımıza git gide daha güçlü darbeler vuruyor. Sadece yaşadığımız coğrafyada değil, dünyanın dört bir yanında ezilenler bunlara maruz kalıyor ve bunlarla mücadele ediyor. Hem yukarıda saydığımız saldırıların bir nedeni hem de bir sonucu olarak “küresel iklim değişikliği” dediğimiz felaket, yaşamlarımıza iyiden […]

The post Çanlar İklim İçin Çalıyor – Özgür Erdoğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
 

Şurası açık ki, zor zamanlar yaşıyoruz. Savaşlar, bombalar, siyasal sosyal ve ekonomik krizler yaşamlarımıza git gide daha güçlü darbeler vuruyor. Sadece yaşadığımız coğrafyada değil, dünyanın dört bir yanında ezilenler bunlara maruz kalıyor ve bunlarla mücadele ediyor.

Hem yukarıda saydığımız saldırıların bir nedeni hem de bir sonucu olarak “küresel iklim değişikliği” dediğimiz felaket, yaşamlarımıza iyiden iyiye nüfuz etmeye başladı. Bir yandan sular altında kalan küçük ada ülkeleri, bir yandan iklim göçleri, öte yandan bizlerin gündelik hayatını da etkilemeye başlayan ani hava değişimleri…

Geçtiğimiz yaz aylarının en popüler söylemlerinden biriydi “Hiç Esmiyor…”. Evet, geçtiğimiz yaz hiç esmedi. Fakat bununla beraber yaşadığımız coğrafya 2018 yılında son 44 yılın en büyük kuraklığıyla karşı karşıya kaldı. Bununla da bitmedi! İklim kuşağındaki küçücük bir kayma bile şimdiden bizi tropikal iklime taşıdı. Yazın ortasında aniden bastıran yağmurlar, kışın başından beri ha geliyor ha gelecek diye beklediğimiz ama bir türlü gelemeyen kar, başlamayan kış ve bitmeyen sonbahar…

Bir kaç ufak soğukla atlatmak üzere olduğumuz kış bu sene dişlerini göstermedi, gösteremedi. Hatta kimi günler baharı kıskandıracak bir atmosferde yaşadık. Hafta sonu gezmelerinde, açık alanlarda güneşin tadını çıkarttık. Fakat tüm bu “hoş sürprizlerin” bir faturasının olduğunu görmek gerekir.

Dedik ya son 44 yılın en kurak dönemini geçirdik diye… Durumun vahametini anlamak için barajlardaki doluluk oranları iyi birer örnek olabilir. İstanbul’a içme suyu sağlayan barajların doluluk oranları yüzde 60’larda kalırken Ankara’da bu oran yüzde 27’lere kadar düşüyor. Keban Barajı’nın doluluk oranları yüzde 30’lara kadar geriledi. Bu kuraklığın bir numaralı sorumluları olan devletler ve kapitalistler ise “İnşallah bu aylarda bir yağış bekliyoruz…” diyerek Şubat ve Mart aylarını işaret ediyor. Bu arada kimse yazın yağan ani yağmurlardan medet beklemesin, çünkü bu yağmurlar ani ve şiddetli oldukları için toprağın derinliklerine ulaşamıyor, ulaşamadığı gibi toprağın en verimli katmanlarını başka su varlıklarına taşıyor. Bu yoğun taşınmada, o su varlıklarının kirlenmesine yol açıyor.

Öte yandan, bu ana kadar elle tutulur bir kar yağışının olmamasının yaşadığımız coğrafyanın ekolojisi için başlı başına bir felaket olduğunu fakat en büyük etkisinin tarım bitkileri üzerine olduğu aşikardır. Öncelikle yağmur konusunda kısır bir süreç geçiren toprak, bu sene kar suyundan da beslenemeyecek. Bununla beraber, kar yağışının keskin soğukları engellemesi ve tarım bitkilerinin ya da tohumların üzerini örterek onları bir çok tehditten koruyan kar örtüsünün bu sene işlevini yerine getiremeyecek oluşu da başka bir sıkıntı. Hem de küçük felaketlere kapı aralayabilecek bir sıkıntı.

Bir çok felaket sanılanın aksine bir anda gelişmez. Küçük ve farklı etkilerin bütünü, geniş bir zaman diliminde ağır ağır etkisini gösterir. Yapılan barajlar, küçük bir ekosistemin iklimini bütünüyle değiştirir. Ormanların yerine dikilen devasa binalar yağmur bulutlarını uzaklaştırır. Sanayi atıkları, termik santraller zehir kusarak ağır ağır çevresinde ne varsa öldürür. Taş ocakları, madenler bütün bir bitki örtüsünü ve hayvan popülasyonunu nefessiz bırakır. Aradan geçen günler, haftalar, aylar ve hatta yıllar “Hiç esmiyor…” diyerek kapımızın önüne kuraklığı koyuverir.

Çanlar iklim için çalıyor; çanlar bizim için ve dünyadaki tüm varlıklar için çalıyor!

Özgür Erdoğan

[email protected]

 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 43. sayısında yayınlanmıştır. 

The post Çanlar İklim İçin Çalıyor – Özgür Erdoğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/02/16/canlar-iklim-icin-caliyor-ozgur-erdogan/feed/ 0
Istranca Köylülerinden “Taş Ocağına Hayır” Eylemi https://meydan1.org/2017/12/06/istranca-koylulerinden-tas-ocagina-hayir-eylemi/ https://meydan1.org/2017/12/06/istranca-koylulerinden-tas-ocagina-hayir-eylemi/#respond Wed, 06 Dec 2017 14:14:11 +0000 https://seninmedyan.org/?p=22825 Kırklareli’nin Vize ilçesindeki Istranca Ormanları’nın eteğinde bulunan Okçular köyüne özel bir firma tarafından kurulması planlanan taş ocağı için şirket ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, bilgilendirme toplantısı düzenleyeceklerini duyurdu. Taş ocağına karşı çıkan köy sakinleri ve yaşam savunucuları yaklaşık 100 kişilik bir grup, köyün kahvesi önünde toplanarak eylem düzenledi. ‘Köyümüzde taş ocağı istemiyoruz’, ‘Taş ocağına hayır’, ‘Tozdan […]

The post Istranca Köylülerinden “Taş Ocağına Hayır” Eylemi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Kırklareli’nin Vize ilçesindeki Istranca Ormanları’nın eteğinde bulunan Okçular köyüne özel bir firma tarafından kurulması planlanan taş ocağı için şirket ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, bilgilendirme toplantısı düzenleyeceklerini duyurdu.

Taş ocağına karşı çıkan köy sakinleri ve yaşam savunucuları yaklaşık 100 kişilik bir grup, köyün kahvesi önünde toplanarak eylem düzenledi.

‘Köyümüzde taş ocağı istemiyoruz’, ‘Taş ocağına hayır’, ‘Tozdan ölmek istemiyoruz’, ‘Köyümüze dokunma’ yazılı dövizler açan grubun eylemi sonucu toplantı iptal edildi. Okuçular köyünde yaşayan ve taş ocağına karşı çıkanlar muhtar Erdoğan Özdemir’e de taş ocağını istediği gerekçesiyle tepki gösterdi.

Hali hazırda kurulan taş ocaklarının kendilerine zarar verdiğini söyleyen köylülerden Medide Efe, “Doğamız katlediliyor, insanlarımız kanser oluyor. Mevcut taş ocağının kapanmasını isterken bir yenisinin daha yapılmasını istemiyoruz” diye konuştu.

Vize Ziraat Odası Başkanı ve Doğa İnsan Yaşam Derneği Başkanı Alpay Erker, buranın Okçular ve Akpınar köylerinin içme suyunun karşılandığı bir yer olduğunu belirterek “Bizim buradan çıkan suyumuz böbrek hastalarına iyi geliyor, tedavi amaçlı kullanılıyor” ifadelerini kullandı.

The post Istranca Köylülerinden “Taş Ocağına Hayır” Eylemi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/12/06/istranca-koylulerinden-tas-ocagina-hayir-eylemi/feed/ 0
Taş Ocağından Fırlayan Kaya Evin İçine Düştü https://meydan1.org/2017/11/21/tas-ocagindan-firlayan-kaya-evin-icine-dustu/ https://meydan1.org/2017/11/21/tas-ocagindan-firlayan-kaya-evin-icine-dustu/#respond Tue, 21 Nov 2017 18:11:51 +0000 https://seninmedyan.org/?p=21341 Denizli, Aşağıdere Mahallesi yakınlarında faaliyet gösteren bir taş ocağı yarattığı ekolojik tahribatın yanısıra mahallede yaşayanların hayatını da tehdit ediyor. Zaman zaman patlamalar sebebiyle küçük taşların mahalleye savrulduğu bölgede bugün yüzlerce kilo ağırlığındaki kaya, bir evin oturma odasına düştü. Mahalleye 400 metre uzaklıkta bulunan taş ocağı mahallede tedirginlik yaratıyor. Son iki yıldır, eve girenden daha ağır […]

The post Taş Ocağından Fırlayan Kaya Evin İçine Düştü appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Denizli, Aşağıdere Mahallesi yakınlarında faaliyet gösteren bir taş ocağı yarattığı ekolojik tahribatın yanısıra mahallede yaşayanların hayatını da tehdit ediyor.

Zaman zaman patlamalar sebebiyle küçük taşların mahalleye savrulduğu bölgede bugün yüzlerce kilo ağırlığındaki kaya, bir evin oturma odasına düştü. Mahalleye 400 metre uzaklıkta bulunan taş ocağı mahallede tedirginlik yaratıyor.

Son iki yıldır, eve girenden daha ağır kayaların şans eseri evlerine teğet geçtiğini belirten köylüler taş ocağının kapatılması için pek çok kez başvurduklarını ancak bir geri dönüş alamadıklarını aktardı.

The post Taş Ocağından Fırlayan Kaya Evin İçine Düştü appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/11/21/tas-ocagindan-firlayan-kaya-evin-icine-dustu/feed/ 0
Rize Pazar’da Köylüler Taş Ocağına Karşı Eylemde https://meydan1.org/2017/07/11/rize-pazarda-koyluler-tas-ocagina-karsi-eylemde/ https://meydan1.org/2017/07/11/rize-pazarda-koyluler-tas-ocagina-karsi-eylemde/#respond Tue, 11 Jul 2017 06:36:29 +0000 https://seninmedyan.org/?p=10967 Rize Pazar’daki Yeşilköy Köyü’nde taş dolgu üzerine inşa edilmesi planlanan Rize- Artvin Havalimanı’nda kullanılacak malzemenin temini için kurulacak taş ocağına karşı, köylüler taş ocağı sahasına gelerek eyleme başladı. Taş ocağı sahasına bu sabah jandarma eşliğinde iş makineleri girdi. Subaşı, Hisarlı ve Sivrikale köylüleri de vadi girişinde toplanmaya başladı. Köylüler “Köyümüze, suyumuza, toprağımıza, yaşam alanlarımıza sahip çıkıyoruz”yazılı bir pankart açarken, […]

The post Rize Pazar’da Köylüler Taş Ocağına Karşı Eylemde appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Rize Pazar’daki Yeşilköy Köyü’nde taş dolgu üzerine inşa edilmesi planlanan Rize- Artvin Havalimanı’nda kullanılacak malzemenin temini için kurulacak taş ocağına karşı, köylüler taş ocağı sahasına gelerek eyleme başladı. Taş ocağı sahasına bu sabah jandarma eşliğinde iş makineleri girdi. Subaşı, Hisarlı ve Sivrikale köylüleri de vadi girişinde toplanmaya başladı. Köylüler “Köyümüze, suyumuza, toprağımıza, yaşam alanlarımıza sahip çıkıyoruz”yazılı bir pankart açarken, vadi girişine çevik kuvvetin geldiği öğrenildi.

The post Rize Pazar’da Köylüler Taş Ocağına Karşı Eylemde appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/07/11/rize-pazarda-koyluler-tas-ocagina-karsi-eylemde/feed/ 0
“Şirketlerin Yoluna Taş Koyuyoruz” – Büşra Cengiz https://meydan1.org/2015/03/07/sirketlerin-yoluna-tas-koyuyoruz-busra-cengiz/ https://meydan1.org/2015/03/07/sirketlerin-yoluna-tas-koyuyoruz-busra-cengiz/#respond Sat, 07 Mar 2015 19:08:54 +0000 https://test.meydan.org/2015/03/07/sirketlerin-yoluna-tas-koyuyoruz-busra-cengiz/ Kapitalizm şehirlerdeki yaşamın zenginler için elverişli olmasını sağlarken, bunun dışında kalan kırsalları da kendi hizmetine sunuyor. Gelişme, kalkınma, ilerleme derken yüzlerce proje üretenler, yüzlerini nükleer santrallere, HESlere, GESlere, RESlere ve termik santrallere dönüyor. Bunun temelini şehirlerdeki AVM’lere, şirketlere, fabrikalara enerji sağlamak ile kurarken, yine kendi cebini dolduruyor. Durmadan büyüyen endüstri, enerji ihtiyacını “daha ucuza gelen” […]

The post “Şirketlerin Yoluna Taş Koyuyoruz” – Büşra Cengiz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Meydan Gazetesi- Şirketlerin Yoluna Taş Koyuyoruz Büşra Cengiz

Kapitalizm şehirlerdeki yaşamın zenginler için elverişli olmasını sağlarken, bunun dışında kalan kırsalları da kendi hizmetine sunuyor. Gelişme, kalkınma, ilerleme derken yüzlerce proje üretenler, yüzlerini nükleer santrallere, HESlere, GESlere, RESlere ve termik santrallere dönüyor. Bunun temelini şehirlerdeki AVM’lere, şirketlere, fabrikalara enerji sağlamak ile kurarken, yine kendi cebini dolduruyor. Durmadan büyüyen endüstri, enerji ihtiyacını “daha ucuza gelen” kömürden sağlıyor ve çarkın dönebilmesi için her gün bir maden daha kazılıyor.

Kazılan her bir maden onlarca yaşama son veriyor. Bu madenler için yüzlerce işçi göz göre göre ölüme yollanıyor. Kozlu’da, Soma’da, Ermenek’teki gibi yaşamlar yok ediliyor. Ancak devlet ve şirketler durmuyor, her yere yol açıyor; duble yolları, köprülü kavşaklar takip ediyor. Adım başı karşımıza bir inşaat çıkıyor. Bu inşaatların hammaddesi kırlardan, dağlardan, ormanlardan, köylerden sağlanıyor. Devlet ve şirketler bu topraklarda, “kamu yararı”na yaşamı katlediyor. “Kamu” ise bu yarardan payını, bahçesindeki ağacın kesilmesiyle, biraz uzağındaki ormanın yakılmasıyla, çocukluğunda yüzdüğü derenin kurumasıyla alıyor.

Taş ocakları da “kamu yararı”na yapılanların önemli bir parçası. Taş ocakları, geri dönüşü olmayan etkileriyle yaşamın her alanında tehlike yaratıyor. Taş ocaklarında yapılan her patlama, yüzlerce yılda oluşan yer altı su yollarının çökmesine sebep oluyor. Bu yeraltı suyuna sızan suyun da açığa çıkmasına, akış yönünün değişmesine, buharlaşmasına ve kaybına sebep oluyor. Bütün bunların sonucunda, bölgeyi büyük bir kuraklık bekliyor.

Taş ocaklarında yapılacak her bir patlatma işlemi, küçük çaplı bir deprem etkisinde. Bursa ve Trabzon’daki patlatmaların şiddeti rasathaneler tarafından 2,6 olarak ölçülüyor. Bununla birlikte patlatmalarla oluşan enerji birikimi, doğal depremleri tetikliyor. Ortalama bir ocakta ise haftada en az üç patlatma yapıldığını düşünürsek, bölgedeki yaşam alanlarını ne ölçüde etkileyeceği açık.

Taş ocaklarından çıkan kil ve toz, eğimli arazi üzerinden çevredeki su varlıklarına buluşarak, balıkların solungaçlarını tıkıyor ve toplu balık ölümlerinin sebebi oluyor. Bunun yanı sıra, patlatmalar esnasında oluşan kil ve toz bulutları yerleşim yerlerinin ve tarım arazilerinin üstüne çökerek ciddi akciğer rahatsızlıklarına neden oluyor, bitkilerin yapraklarını kaplayarak fotosentezi engelliyor. Böylece meyve oluşumu zayıflıyor.

Taş ocakları arkalarında devasa büyüklükte çukurlar bırakıyor, bu çukurlarda çöp ve atık maddelerin biriktiği, lağım sularının boşaltıldığı bir alana dönüşüyor. Bu atıklar da yine yer altı sularına sızarak, var olan suyu zehirliyor.

Şu sıralar talan projelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor, taş ocakları. 2004 yılında ÇED raporundan muaf tutulmasıyla birlikte, 85.000’i aşkın taş ocağına ruhsat verildiği biliniyor. Bu topraklarda azımsanmayacak kadar çok olan taş ocakları, Antalya ve Muğla’da da oldukça fazla. Kayıt dışı olanlar bir kenara Antalya’da 1059, Muğla’da 450 tane ocak bulunuyor. Kentsel dönüşüm yalanlarıyla talana devam eden şirketler, Düzce’den Bolu’ya, İzmir’den Ordu’ya kadar taş ocağı planlarını sürdürüyor.

Var olan taş ocaklarının genişletilmesi şimdi de Yalova ‘da karşımıza çıkıyor. Güneyköy başta olmak üzere, Orhangazi’yi, Fındıklı’yı, Kurtköy’ü, Soğucak’ı, Hamzalı’yı, Sugören’i, Cihanköy’ü ve Paşakent Mahallesi’ni etkileyecek olan taş ocakları halkın ve yaşam savunucularının tepkisini çekiyor. Yalova’da yapılan taş ocaklarında üç isim öne çıkıyor; Bahadır Madencilik, Gürer Madencilik ve Karayolları. Öncelikle bunlardan ilki olan Bahadır Madencilik’in var olan kapasitesini 8 kat büyütmek için yaptığı çalışmalar dikkat çekici. 

Normal şartlarda, yıllık 260.000 ton olan kapasite yıllık 2.000.000 tona çıkarılmak isteniyor. Bunun beraberinde 95 hektarlık orman arazisinin 78 hektarlık kısmı yok edilecek, 192.444 ağaç yok edilecek. Haftada 3 patlatma yapılacak ve toplam 1694 kilo patlayıcı kullanılacak; nakliye için günde yaklaşık 220 kamyon, köy yollarını kullanarak taş taşıyacak. Günde 54 ton su, köylerin şebekelerinden çekilerek taş ocağı için kullanılacak. Üstelik tüm bu veriler sadece bir şirketin yaratacağı tahribatı anlatıyor. Orada bulunan, üç büyük taş ocağı göz önüne alınırsa rakamlar daha da vahim hale geliyor. Çoğunluğu orman arazisinde ve tarım arazilerinin yakınında bulunan taş ocaklarının 550.000 m2 olan işletme izni 1.085.000 m2’ye çıkartılacak. Yıllık toplam kapasite 889.000 tondan 2.143.000 tona çıkarılacak. Her ay 30 patlatma yapılacak. Her seferinde 2686 kg patlayıcı kullanılacak. Köy ve mahalle yollarını kullanan kamyon sayısı 98’den 238’e çıkacak. Yaz boyunca ana haber bültenlerine konu olan ve kaygıyla suyu bitti bitecek denilen Yalova gibi bir yerde, bu taş ocakları için günde 117 ton su şehir ve köy şebekelerinden çekilecek.

Yaşamlarımızdan her geçen dakika bir parça daha götürülürken, talanın adı ve yeri değişiyor fakat failleri değişmiyor. Havamızı suyumuzu ve toprağımızı çalanların adı dün Loç Vadisi’nde HES olarak karşımıza çıktığı gibi, Bugün Yalova’da, İzmir’de taş ocağı oluyor, tıpkı yarın Mersin’de nükleer olacağı gibi…

Gelişme, kalkınma, ilerleme diyerek talan projelerine tumturaklı isimler verenlerin, aklımızı bulandırmaya çalışanların yalanlarına inanmıyoruz. Hava, su, toprak ve yeryüzündeki tüm canlılar için yaşam mücadelemize devam ediyoruz.

Büşra Cengiz

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 25. sayısında yayımlanmıştır.

The post “Şirketlerin Yoluna Taş Koyuyoruz” – Büşra Cengiz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/03/07/sirketlerin-yoluna-tas-koyuyoruz-busra-cengiz/feed/ 0
Doğamı Katletme Köyümü Yok Etme https://meydan1.org/2013/08/28/dogami-katletme-koyumu-yok-etme/ https://meydan1.org/2013/08/28/dogami-katletme-koyumu-yok-etme/#respond Wed, 28 Aug 2013 13:02:13 +0000 https://test.meydan.org/2013/08/28/dogami-katletme-koyumu-yok-etme/ Doğamı Katletme, Köyümü Yok Etme Balık çiftliklerinin denizleri kirletilmesine, taş ve maden ocaklarının doğayı talan etmesine, Karaburun yarımadasında kurulmak istenen 1200 Rüzgar Enerji Santralinin (RES) doğal yaşamı katletmesine ve “Büyük Şehir Yasası” ile köylerinin mahalleye dönüştürülerek haklarının elinden alınmasına karşı Karaburundan İzmir konak meydanına yürüyüş gerçekleştirildi. Sabah saatlerinde Karaburun’dan başlayan yürüyüş 19:00 civarında İzmir Valiliği […]

The post Doğamı Katletme Köyümü Yok Etme appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Doğamı Katletme, Köyümü Yok Etme

Balık çiftliklerinin denizleri kirletilmesine, taş ve maden ocaklarının doğayı talan etmesine, Karaburun yarımadasında kurulmak istenen 1200 Rüzgar Enerji Santralinin (RES) doğal yaşamı katletmesine ve “Büyük Şehir Yasası” ile köylerinin mahalleye dönüştürülerek haklarının elinden alınmasına karşı Karaburundan İzmir konak meydanına yürüyüş gerçekleştirildi.

Sabah saatlerinde Karaburun’dan başlayan yürüyüş 19:00 civarında İzmir Valiliği önünde sonlandırıldı.

Yürüyüş sırasınca “Bu Daha Başlangıç, Mücadeleye Devam!”, “Mahalleli değil Köylüyüz” sloganları atıldı. Ayrıca “Siz keçileri mi kaçırdınız!,Maden ocağı istemiyoruz,Balık çiftliklerine hayır!,Beton santral istemiyoruz,Mahalleli değil Köylüyüz, Nergis kokla RES yapma” dövizleri taşındı.

Karaburun Yarımadası Ortak Yaşam Platformu’ndan Zuhal Okuyan yaptığı konuşmada; Karaburun’da yüzyıllardır küçük köylü tarımının, nergiz yetiştiriciliğinin ve keçi besiciliğinin uygun koşullarda yapılmaya çalışıldığını İlçeye birden balık çiftlikleri ve rüzgar enerjisi santrallerinin geldiğini ifade ederek “Rüzgar enerjisini temiz bilirdik ama insana rağmen insanların göç etmesini isteyen enerji temiz değildir. Karaburun’da her taraf taş ocağı olmaya başladı. İzin versek her evin arka bahçesine taş ocağı kurulacak. Sadece Karaburun değil tüm yarımada bu tehlikeyle karşı karşıya” dedi.

Büyük Şehir Yassıyla 16 bin köyün kapatılıp mahalleye dönüştürülmesine karşı mücadele etmeyi kendine görev edindiklerini söyleyen platform üyeleri basın açıklamasını sonlandırdı.

Yapılan konuşmalardan sonrası eyleme katılanlar yürüyüşte “Çapulcu Keçiler”i hiç yalnız bırakmayan İzmir Müzisyenleri Derneği’nin melodileriyle halaya durdular.

Bu haber Meydan Gazetesi’nin 12. sayısında yayımlanmıştır.

The post Doğamı Katletme Köyümü Yok Etme appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/08/28/dogami-katletme-koyumu-yok-etme/feed/ 0