Uğur Kaymaz – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Sat, 21 Nov 2020 09:15:07 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Devlet Dersinde Katledilen Uğur 28 Yaşında https://meydan1.org/2020/11/21/devlet-dersinde-katledilen-ugur-28-yasinda/ https://meydan1.org/2020/11/21/devlet-dersinde-katledilen-ugur-28-yasinda/#respond Sat, 21 Nov 2020 09:14:00 +0000 https://seninmedyan.org/?p=21290 12 yaşındaydı, evinin önünde 13 kurşunla katledildi. Ayağında terlik. Çocuğun cansız bedeninin yanına Kalaşnikof koyup fotoğraf çektiler. 21 Kasım 2004 tarihinde Mardin’in Kızıltepe ilçesinde evinin önünde babası Ahmet Kaymaz ile duran Uğur askerler tarafından taranarak katledildi. Babasının cansız bedeninden 8, Uğur’un bedeninden ise 13 kurşun çıktı. Baba oğul evlerinin önünde katledilmiş, devletin medyası tarafından  “Çatışmada […]

The post Devlet Dersinde Katledilen Uğur 28 Yaşında appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
12 yaşındaydı, evinin önünde 13 kurşunla katledildi. Ayağında terlik. Çocuğun cansız bedeninin yanına Kalaşnikof koyup fotoğraf çektiler.

21 Kasım 2004 tarihinde Mardin’in Kızıltepe ilçesinde evinin önünde babası Ahmet Kaymaz ile duran Uğur askerler tarafından taranarak katledildi. Babasının cansız bedeninden 8, Uğur’un bedeninden ise 13 kurşun çıktı.

Baba oğul evlerinin önünde katledilmiş, devletin medyası tarafından  “Çatışmada baba oğul iki teröristi etkisiz hale getirildi” diye lanse edilmişti.

Uğur şimdi yaşasaydı 28 yaşında olacaktı.

10 Haziran 2017 tarihinde Uğur Kaymaz’ın anısına Mardin Kızıltepe’de yapılan heykelden korkan devlet heykeli yıkarak yerine saat kulesi diktirdi.

Heykelin üzerinde yazan “BİZ MEZOPOTAMYA ÇOCUKLARIYIZ, BARIŞ GÜVERCİNLERİYİZ, YÜREĞİNİZDE YER AÇIN BİZE” sözü onlara büyük korku salmış olsa gerek.

Her zamanki gibi katiller hiçbir ceza almadı.

The post Devlet Dersinde Katledilen Uğur 28 Yaşında appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/11/21/devlet-dersinde-katledilen-ugur-28-yasinda/feed/ 0
‘Yasaklı Dilin Yazarı’nın Tabelasını da Yasakladılar https://meydan1.org/2017/10/02/yasakli-dilin-yazarinin-tabelasini-da-yasakladilar/ https://meydan1.org/2017/10/02/yasakli-dilin-yazarinin-tabelasini-da-yasakladilar/#respond Mon, 02 Oct 2017 08:16:02 +0000 https://seninmedyan.org/?p=15327 Amed Yenişehir Belediyesi kayyumu, Mehmed Uzun’un adının verildiği parkın tabelasını indirdi.  Kürt edebiyatının önemli yazarlarından olan, kendisini “Ben yasaklı bir dilin yazarıyım” diye tanımlayan ve tabelasının üzerinde Mehmed Uzun’un ismi, “Hilbe Agrî” marşının bir dörtlüğü ile Kürtçe harflerin bulunduğu parkın içindeki kitap anıtı da kaldırıldı. Son zamanlarda Medeni Yıldırım, Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz gibi devlet […]

The post ‘Yasaklı Dilin Yazarı’nın Tabelasını da Yasakladılar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Amed Yenişehir Belediyesi kayyumu, Mehmed Uzun’un adının verildiği parkın tabelasını indirdi. 

Kürt edebiyatının önemli yazarlarından olan, kendisini “Ben yasaklı bir dilin yazarıyım” diye tanımlayan ve tabelasının üzerinde Mehmed Uzun’un ismi, “Hilbe Agrî” marşının bir dörtlüğü ile Kürtçe harflerin bulunduğu parkın içindeki kitap anıtı da kaldırıldı.

Son zamanlarda Medeni Yıldırım, Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz gibi devlet tarafından katledilenlerin isimlerinin verildiği parklar ve meydanların isimleri devletin kayyumları tarafından korucu ve asker isimleriyle değiştiriliyor.

Yerinden sökülen kitap anıtının üzerinde yazılı olan “Hilbe Agrî” marşının dörtlüğü şöyle:
“Agir dirêjand çar çaran
Ronahî direşand her deran
Erd dihejand car caran
Hilbe Agirî , hilbe Agirî…!”
Etrafa ateşler saçardın
Her yeri andınlığa boğardın
Bazen etrafı sallardın
Ey yüce Ağrı, ey yüce Ağrı

The post ‘Yasaklı Dilin Yazarı’nın Tabelasını da Yasakladılar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/10/02/yasakli-dilin-yazarinin-tabelasini-da-yasakladilar/feed/ 0
Uğur Kaymaz’ın Heykelinin Yerine Saat Kulesi! https://meydan1.org/2017/06/19/ugur-kaymazin-heykelinin-yerine-saat-kulesi/ https://meydan1.org/2017/06/19/ugur-kaymazin-heykelinin-yerine-saat-kulesi/#respond Mon, 19 Jun 2017 19:13:57 +0000 https://seninmedyan.org/?p=9699 21 Kasım 2004’te evinin önünde polisler tarafından, 12 yaşındayken 13 kurşunla katledilen Uğur Kaymaz’ın, Mardin Kızıltepe’de bulunan heykeli bir süre önce, kayyum tarafından kaldırılmıştı. Heykelin kaldırıldığı alana, bugün yine kayyum tarafından, oldukça çirkin bir saat kulesi dikildi. Kayyum Ahmet Odabaş, daha önce de ilçeye kayyum olarak atandıktan sonra “ilk icraatlarından” biri olarak, anne Makbule Kaymaz’ı, […]

The post Uğur Kaymaz’ın Heykelinin Yerine Saat Kulesi! appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

21 Kasım 2004’te evinin önünde polisler tarafından, 12 yaşındayken 13 kurşunla katledilen Uğur Kaymaz’ın, Mardin Kızıltepe’de bulunan heykeli bir süre önce, kayyum tarafından kaldırılmıştı.

Heykelin kaldırıldığı alana, bugün yine kayyum tarafından, oldukça çirkin bir saat kulesi dikildi. Kayyum Ahmet Odabaş, daha önce de ilçeye kayyum olarak atandıktan sonra “ilk icraatlarından” biri olarak, anne Makbule Kaymaz’ı, oğlu Uğur’un yaşamını yitirmesinin yıldönümünde, 21 Kasım 2016’da işten çıkarmıştı.

The post Uğur Kaymaz’ın Heykelinin Yerine Saat Kulesi! appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/06/19/ugur-kaymazin-heykelinin-yerine-saat-kulesi/feed/ 0
12 Yaşında 13 Kurşunla Katledildi, Şimdi de Heykeli Yıkılıyor https://meydan1.org/2017/06/10/12-yasinda-13-kursunla-katledildi-simdi-de-heykeli-yikiliyor/ https://meydan1.org/2017/06/10/12-yasinda-13-kursunla-katledildi-simdi-de-heykeli-yikiliyor/#respond Sat, 10 Jun 2017 20:08:33 +0000 https://seninmedyan.org/?p=8860 21 Kasım 2004’te Mardin’de Kızıltepe’de (Qoser) babası Ahmet Kaymaz’la birlikte, evlerinin önünde polisler tarafından açılan yaylım ateşiyle katledilen Uğur Kaymaz için, ilçenin bulvarında dikilen heykel yıkıldı. 12 Yaşında 13 kurşunla katledilen Uğur’un heykelinin, ilçeye atanan kayyum gözetiminde yıkıldığı öğrenildi.

The post 12 Yaşında 13 Kurşunla Katledildi, Şimdi de Heykeli Yıkılıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

21 Kasım 2004’te Mardin’de Kızıltepe’de (Qoser) babası Ahmet Kaymaz’la birlikte, evlerinin önünde polisler tarafından açılan yaylım ateşiyle katledilen Uğur Kaymaz için, ilçenin bulvarında dikilen heykel yıkıldı. 12 Yaşında 13 kurşunla katledilen Uğur’un heykelinin, ilçeye atanan kayyum gözetiminde yıkıldığı öğrenildi.

The post 12 Yaşında 13 Kurşunla Katledildi, Şimdi de Heykeli Yıkılıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/06/10/12-yasinda-13-kursunla-katledildi-simdi-de-heykeli-yikiliyor/feed/ 0
” Polis Polistir Güvenmiyoruz! ” – Emrah Tekin https://meydan1.org/2015/02/08/polis-polistir-guvenmiyoruz-emrah-tekin/ https://meydan1.org/2015/02/08/polis-polistir-guvenmiyoruz-emrah-tekin/#respond Sun, 08 Feb 2015 19:07:34 +0000 https://test.meydan.org/2015/02/08/polis-polistir-guvenmiyoruz-emrah-tekin/ Polis şiddeti, Taksim-Gezi Direnişi sonrası devletin adaletsizliklerine karşı sokaklara çıkanlar üzerinde, özellikle daha açık bir şekilde uygulandığından beri, daha çok hayatımızın içinde bir tehdit olarak varlığını ortaya koyuyor. Çeşitli dönemlerde politik olan ya da olmayan nedenlerden dolayı, yaşadığımız coğrafyada ve dünyada insanlar polis şiddetine maruz kalıyor ve çoğu zaman bu polis şiddetinin sonucu, insanların yaşamlarını […]

The post ” Polis Polistir Güvenmiyoruz! ” – Emrah Tekin appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Polis şiddeti, Taksim-Gezi Direnişi sonrası devletin adaletsizliklerine karşı sokaklara çıkanlar üzerinde, özellikle daha açık bir şekilde uygulandığından beri, daha çok hayatımızın içinde bir tehdit olarak varlığını ortaya koyuyor. Çeşitli dönemlerde politik olan ya da olmayan nedenlerden dolayı, yaşadığımız coğrafyada ve dünyada insanlar polis şiddetine maruz kalıyor ve çoğu zaman bu polis şiddetinin sonucu, insanların yaşamlarını yitirmesi oluyor.

Elbette sadece coğrafyamızla sınırlı kalmayan polis ve tabi ki dolayısıyla devlet şiddeti, son dönemde en belirgin yansımasını ABD’de buldu. 2014 yılı Ağustos ayında Missouri eyaletine bağlı Ferguson kasabasında, siyah genç Michael Brown polis tarafından vurularak katledildi. Brown’ı katleden beyaz polis, ABD yargısınca aklandı. Benzer bir biçimde, Temmuz 2014’te New York polisince boğazı sıkılarak katledilen Afrika kökenli Amerikalı Eric Garner’ın katili polis de “aklandı.”(Bknz. Meydan Gazetesi-Sayı:23/”Nefes Alamıyorum”-Marc Bray)

TESEV(Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı), geçtiğimiz günlerde, polis şiddeti ile ilintili olarak, yaşadığımız coğrafyadaki insanların “polise güveni” konulu bir araştırma yayınladı. Rapora göre polis şiddetiyle de ilgili olarak toplumda çeşitli etnik, inançsal ve politik kategoriler çerçevesinde “polise güvenme” (ya da güvenmeme) noktasında sonuçlar elde edildi. Sünni, Türk, iktidardaki AKP yanlıları ve MHP’ye destek verenlerde “polise güvenme” oranı yüksek sonuçlar verirken; “polise güvenmeme” sonuçları ise ağırlıklı olarak, Alevi, Kürt ve politik olarak HDP çizgisindeki seçmenden geldi. Benzer bir biçimde “polisin meşruiyetine dair” soruya, politik aidiyet çerçevesinde AKP-MHP seçmeni/yanlısı kişilerden olumlu yanıt gelirken; yine HDP/DBP çizgisinde bulunanlardan ve Alevi-Bektaşi inancına sahip olanlardan olumsuz yanıt alındı. Yine inançsal düzlemde Sünnilerin polisle işbirliği yapma ya da polise itaat etmeye, Alevi-Bektaşilere göre çok daha açık oldukları araştırmada elde edilen başka bir sonuçtu. Politik aidiyetlere göre verilen cevaplara geri döndüğümüzde ise devletin, polisi eliyle gerçekleştirdiği hak ihlalleriyle doğru orantılı veriler ortaya çıkıyordu. Buna göre polis tarafından gerçekleştirilen hak ihlalleri karşısında AKP ve MHP’lilerde çok daha yüksek bir tolerans ortaya çıkarken bu, HDP/DBP çizgisindeki kişilerde oldukça düşüyordu. Politik aidiyetler, etnik ve inançsal kimliklerle birlikte toplumun geneli bazında alınan sonuçlara göre ise toplumun %60 dolayında bir çoğunluğu polisin, gerçekleştirdiği yaşam ve hak ihlalleri karşısında devletin yargı mekanizmasınca cezasız bırakıldığını düşünüyor. Bununla birlikte polis şiddeti ve hak ihlalleri karşısında toplumun belirgin bir çoğunluğu başvurabilecekleri “bağımsız” bir şikayet mekanizması talep ediyorlar. Araştırmanın belki de en çarpıcı sonucu olan bu talep, aslında toplumdaki “güven” algısının, devlet şiddeti ve adaletsizliklerinin sadece “uygulayıcısı” konumundaki polisin ötesinde, devletin kendisine ilişkin de ipucu veriyor.

Aslında devletlerin desteği ve koruyuculuğundaki polis şiddeti ve hak ihlalleri, bu ve benzeri kamuoyu araştırmaları ya da medya haberleriyle şimdilerde sıkça gündeme gelmesine karşın günümüzün münferit bir problemi değil. Coğrafyamızda ve dünyada varlığı, devletlerin varlığı ile eşgüdümlü ortaya çıkan bu olgu, devletlerin ve onların yargı erklerinin, insanların yaşam haklarını ellerinden alan katil polisleri açıkça “aklamasıyla” şimdilerde daha bir görünür hale geldi. Oysa yaşadığımız toprakların orta vadedeki geçmişinde hafızamızı yokladığımızda hatırlayabileceğimiz polis şiddeti örnekleri mevcut. Devletin polis dahil tüm kolluk güçleriyle toplum üzerinde terör estirdiği 12 Eylül sonrası 1980’li yılları ve Kürdistan coğrafyasında baskısını yoğunlaştırdığı 1990’lı yılları farklı bir yere koyarsak, tekil birçok olayda polis şiddeti ve bu şiddetin uygulayıcıları polislerin devlet tarafından bir şekilde korunduğu gerçeği ile karşılaşırız.

Polise silah çekme konusunda yeni yetkiler tanıyan “Polis Vazife ve Selahiyetleri Yasası”nın 2007 yılında yürürlüğe girmesi sonrası, Baran Tursun Vakfı’nın verilerine göre yaşamını yitiren insan sayısı 183. Bu sayıya, polis merkezlerinde “ölü bulunan” 28 kişi dahil değil.

Sözünü ettiğimiz olaylardan bazılarında, katil polisler hakkında açılan davalarda işleyen yargı süreçleri ise devletin adaletsizliğine dair apaçık örnekler teşkil ediyor.

30 Ağustos 2012’de Ankara’da polis tarafından “dur ihtarına uymadığı” gerekçesiyle katledilen Cem Aygün davasında, katil polislerden biri hakkında “takipsizlik” kararı verilirken ,diğeri için ise “görev başında sınırın kast olmaksızın aşılması suretiyle öldürmek” suçlamasıyla 2 yıl hapis talebiyle dava açıldı. Aygün’ün ablaları için ise kardeşlerinin polis tarafından katledilmesini Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde protesto etmelerinden dolayı, savcılık tarafından 58 yıl hapis cezası istendi.

Mardin Kızıltepe’de 21 Kasım 2004’te, evinin önünde oyun oynarken babası ile birlikte polis tarafından katledilen Uğur Kaymaz’ın davasında ise katil polisler “meşru müdafaa”dan beraat ettirildi. Evinin önünde ve ayağında terlikleri olduğu halde katledilen Uğur Kaymaz’ın olayında devlet, ”iki terörist ölü olarak ele geçirildi” şeklinde bir resmi açıklamada bulunmuştu.

2009 yılı Aralık ayında Ankara’da bir eğlence mekanında Kürtçe türkü söylediği için özel harekat polisi Serkan Akbulut tarafından katledilen Emrah Gezer davasında ise yargı sürecinde, kadın cinayetleri davalarından aşina olduğumuz bir adli süreç işledi. Emrah Gezer’i yanında taşıdığı beylik silahıyla 15 el ateş ederek alenen katleden katil polisin cezasında “ağır tahrik ve iyi hal indirimine “ gidildi.

Yalova’da 2012 Mayıs’ında polisin sıktığı biber gazı sonrası yaşamını yitiren Çayan Birben olayında ise davanın hangi mahkemede görüleceği olaydan ancak 1.5 yıl sonra belirlenebildi. Yalova yerelindeki Asliye ve Ağır Ceza Mahkemeleri arasında, olayın kasten öldürme mi yaralama mı olduğu noktasındaki görüş ayrılığı nedeniyle, “davaya hangi mahkemenin bakacağı” konusunda gidip gelen dava sürecinde katil polisler, Birben’in avukatlarının tutukluluk talebine karşın tutuksuz “yargılanıyorlar.”

Polis şiddeti ve bu şiddetin faili katil polislerin devletlerin yargı sistemi aracılığıyla korunması örneklerine, coğrafyamız dışındaki dünya ülkelerinde de rastlamak mümkün. Son dönemde yaşanan ve yazının girişinde bahsi geçen “Ferguson” olayı dışında geçmiş tarihlerde yaşanan olaylarda, polis şiddeti karşısında devletlerin adaletsizliği örnekleri verilebilir.

ABD’de 1992 Nisan’ında Afrika kökenli Rodney King’in polis tarafından ağır yaralanmasına neden olacak şekilde darp edilmesi ve darp eden polisler hakkında mahkemece takipsizlik kararı verilmesi sonrası yaşanan protestolarda toplam 53 kişi yaşamını yitirmişti.

Geçtiğimiz yaz Brezilya’da düzenlenen Dünya Kupası öncesi yaşanan protesto eylemlerinde Brezilya polisi, aralarında çocukların da olduğu 6 kişiyi katletti. Brezilya devletinin yargısı ise katil polisleri “polis uyarısına ateşle karşılık verilmesinden dolayı”, TC devleti yargısına benzer biçimde “akladı.”

2006 yılında Yunanistan’da, hırsızlık suçlamasıyla karakolda bulunan iki Arnavut göçmene yapılan işkence görüntülerinin bir yıl sonra internete düşmesi sonucu işkenceci polisler için açılan davalar ise sonuçsuz kaldı.

Yaşadığımız topraklardan ve dünyadan karşımıza çıkan bu örnekler ışığında, geçtiğimiz günlerde sonuçlanan Ali İsmail Korkmaz davasında katil polisler hakkında verilen mahkeme kararları, devlet-tetikçisi katil polisler ve onları korumakla yükümlü yargı mekanizması arasındaki denklemine dair açıklayıcılığı yönünden aslında önemli bir veri oluşturuyor. Bu noktada, aslında bu ve benzer mahkeme süreçleri sonrası mahkemelerin katilleri koruma refleksli kararları da şaşırtıcı olmaktan uzak. Bu yanıyla yazının başlarında bazı polis şiddetine ve polise güvene dair bir takım verilerin paylaşıldığı TESEV raporundaki ve toplumun %60 gibi bir oranında belirli bir beklenti oluşturan “bağımsız” şikâyet mekanizmasının bağımsızlığına devleti de katmak doğru olacaktır.

Emrah Tekin

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 24. sayısında yayımlanmıştır.

The post ” Polis Polistir Güvenmiyoruz! ” – Emrah Tekin appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/02/08/polis-polistir-guvenmiyoruz-emrah-tekin/feed/ 0