yavuz bingöl – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Sat, 25 Jan 2020 16:26:21 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 AKP’li İBB’nin 2 Milyon TL’lik Konser Aşkı https://meydan1.org/2020/01/25/akpli-ibbnin-2-milyonluk-konser-aski/ https://meydan1.org/2020/01/25/akpli-ibbnin-2-milyonluk-konser-aski/#respond Sat, 25 Jan 2020 16:25:19 +0000 https://meydan.org/?p=53721 İktidarı hemen her fırsatta AKP’yi destekleyen şarkıcılar Yavuz Bingöl, Yusuf Güney ve Mustafa Yıldızdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) düzenlediği konserlerden 1 milyon 770 bin lira kazandığı belirtildi. Aslan payı ise Yavuz Bingöl’ün oldu. BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre İBB’nin Yavuz Bingöl’e iki yılda 13 konser, Yusuf Güney’e bir yılda dokuz konser ve MHP’li Mustafa Yıldızdoğan’a […]

The post AKP’li İBB’nin 2 Milyon TL’lik Konser Aşkı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

İktidarı hemen her fırsatta AKP’yi destekleyen şarkıcılar Yavuz Bingöl, Yusuf Güney ve Mustafa Yıldızdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) düzenlediği konserlerden 1 milyon 770 bin lira kazandığı belirtildi. Aslan payı ise Yavuz Bingöl’ün oldu.

BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre İBB’nin Yavuz Bingöl’e iki yılda 13 konser, Yusuf Güney’e bir yılda dokuz konser ve MHP’li Mustafa Yıldızdoğan’a bir ayda üç konser verdirdiği ortaya çıktı.

İBB, 31 Mart seçimlerine bir ay kala koalisyon ortağı MHP’nin seçim şarkılarını da yapan Mustafa Yıldızdoğan’a 210 bin TL, Yusuf Güney’e 190 bin TL, Yavuz Bingöl’ün konserleri için “Kirli Kedi Organizasyon Şirketi’ne iki yılda toplam 1 milyon 370 bin TL ödendi. Seçim dönemine yakın konserlerle bu para 2 milyon liraya yaklaşıyor.

The post AKP’li İBB’nin 2 Milyon TL’lik Konser Aşkı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/01/25/akpli-ibbnin-2-milyonluk-konser-aski/feed/ 0
Yavuz Bingöl Devletten İhale Bağladı https://meydan1.org/2018/11/14/yavuz-bingol-devletten-ihale-bagladi/ https://meydan1.org/2018/11/14/yavuz-bingol-devletten-ihale-bagladi/#respond Wed, 14 Nov 2018 11:00:19 +0000 https://seninmedyan.org/?p=45341 Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2017 yılında, Yavuz Bingöl Sanat Merkezi bünyesinde kurulan Sanat Hayattır Derneği ile Temel Eğitim Genel Müdürlüğü arasında imzalanan ‘Müzik Sınıflarının Altyapısını Destekleme Kampanyası İşbirliği’ protokolü kapsamında okullara, bağlama ve piyano dağıtımını 2 gün önce Kars’tan başlattı. Kars merkezde bulunan Cevriye Tatiş Ortaokulu’nda oluşturulan müzik sınıfının açılışına Recep Tayyip Erdoğan’la yakın […]

The post Yavuz Bingöl Devletten İhale Bağladı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2017 yılında, Yavuz Bingöl Sanat Merkezi bünyesinde kurulan Sanat Hayattır Derneği ile Temel Eğitim Genel Müdürlüğü arasında imzalanan ‘Müzik Sınıflarının Altyapısını Destekleme Kampanyası İşbirliği’ protokolü kapsamında okullara, bağlama ve piyano dağıtımını 2 gün önce Kars’tan başlattı.

Kars merkezde bulunan Cevriye Tatiş Ortaokulu’nda oluşturulan müzik sınıfının açılışına Recep Tayyip Erdoğan’la yakın ilişkisi bulunan müzisyen Yavuz Bingöl de katıldı. Yavuz Bingöl’ün derneğinin yakın zamanda devlete yaklaşık 85 bin bağlama satacağı söyleniyor.

 

Proje kapsamında, 3008 de piyano dağıtılması öngörülüyor. Protokol kapsamında bağlamalar için Yavuz Bingöl’e ne kadar ödeme yapılacağı henüz bilinmiyor.

The post Yavuz Bingöl Devletten İhale Bağladı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/11/14/yavuz-bingol-devletten-ihale-bagladi/feed/ 0
Yalaka Yavuz Coştu Bir Kere: “Erdoğancıyım, Feriştahıyım” https://meydan1.org/2018/05/13/yalaka-yavuz-costu-bir-kere-erdoganciyim-feristahiyim/ https://meydan1.org/2018/05/13/yalaka-yavuz-costu-bir-kere-erdoganciyim-feristahiyim/#respond Sun, 13 May 2018 14:45:45 +0000 https://seninmedyan.org/?p=37668 Ne idüğü belirsiz “muhalifliğinden” iktidar yancılığına terfi eden türkücü Yavuz Bingöl, her geçen gün yaptığı çıkışlarla, bu yolculuğunda trenine bindiği devlet iktidarının koltuğundaki yerini sağlamlaştırıyor. Yeni albümü çıkan Bingöl, albümünün promosyon-tanıtım çalışmasını da, bu koltuktan devlet iktidarına güzellemeler yaparak sürdürüyor. Dün Sabah Gazetesi’ne verdiği röportajda Bingöl, yaşadığımız coğrafyada özgürlüklerin ne denli geniş olduğundan dem vurmuştu. […]

The post Yalaka Yavuz Coştu Bir Kere: “Erdoğancıyım, Feriştahıyım” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Ne idüğü belirsiz “muhalifliğinden” iktidar yancılığına terfi eden türkücü Yavuz Bingöl, her geçen gün yaptığı çıkışlarla, bu yolculuğunda trenine bindiği devlet iktidarının koltuğundaki yerini sağlamlaştırıyor.

Yeni albümü çıkan Bingöl, albümünün promosyon-tanıtım çalışmasını da, bu koltuktan devlet iktidarına güzellemeler yaparak sürdürüyor. Dün Sabah Gazetesi’ne verdiği röportajda Bingöl, yaşadığımız coğrafyada özgürlüklerin ne denli geniş olduğundan dem vurmuştu. Yavuz Bingöl, söz konusu “özgürlükleri”,  “Yurt dışına gidin; orada yapamadığınız her şeyi burada yapabiliyorsunuz. Orada yere tüküremezsiniz, burada tükürüyorsunuz, kırmızıda geçemezsiniz, burada geçiyorsunuz.” şeklinde akıllara zarar örneklerle temellendirmeye çalışmıştı. Yavuz Bingöl ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kast ederek, iktidarın sosyal medya trollerine özgü , “büyük resimdeki oyunu gördü” şeklindeki “derin” analiziyle, “Orta Doğu’da oynanan büyük oyunu gördü” sözlerini sarf etmişti.

İktidar yalakası Bingöl, albümünün tanıtımı ve ticari getirisi için, bu  yancılık “performansını” yeterli görmemiş olacak ki, iktidar güzellemelerine bugün Hürriyet Gazetesi’ne verdiği röportajla devam etti. Bingöl, röportajda kendisine yöneltilen “Kendini Erdoğancı olarak görüyor musun?” şeklindeki soruya, “Sonuna kadar Erdoğancıyım. Hatta lütfen burayı büyük harfle yaz; Feriştahıyım*. Ben Erdoğan’ı seviyorum. Oyumu da Erdoğan’a vereceğim seçimlerde” yanıtını verdi. Yavuz Bingöl, Erdoğancılık konusunda kendisine neden “Feriştahlık” payesi biçtiğini ise, bir çok benzeri gibi “ilk üç gün katılıp”, sonrasında iktidar lehine hedef aldığı Gezi Direnişi sırasında Erdoğan’ın kendisine sahip çıkması olarak açıkladı.

Yavuz Bingöl, Gezi Direnişi sonrası, Erdoğan’ın Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ı meydanlarda kendini bilmez kalabalıklara yuhalatmasını “duygusallıkla ve insani bir tepki olarak” yaptığını söylemişti. Yavuz Bingöl, bu ve benzeri iktidar yancısı açıklamaları sonrası, ailesi tarafından dışlanmıştı. Bingöl’ün kardeşi Oğuz Bingöl, bu sözler sonrası, “Ah anacığım, güzel anacığım yiğit anacığım bir gün gelip alzheimer olduğuna, olan bitenin farkında olmayışına sevineceğim hiç aklıma gelmezdi.” şeklinde tepki göstermişti. Bingöl,  kökeninden geldiği Alevi toplumunca da düşkün ilan edilmişti.

Yavuz Bingöl, o günlerde atladığı iktidar katarında, yancılık vitesini giderek yükseltti ve devletin gün geçtikçe artırdığı baskı ve otoriterlik iklimine olan onayını “yandaş değil uyumluyum” sözleriyle ifade etti. Bingöl, kısa bir süre sonra bu “uyumunun” karşılığını, kayyum atanan MESAM’a başkan olmak şeklinde almıştı.

* Farsça kökenden gelen “Feriştah” sözcüğü TDK sözlüğünde “en iyi, en üstün” şeklinde açıklanıyor. Feriştah, bazı dini kaynaklarda ayrıca, İbrahimi dinlere mensup kişiler tarafından var olduğuna inanılan Cebrail adlı meleğe verilen isim olarak da ifade ediliyor.

https://meydan1.org/gundem/2014/12/bir-iktidar-yalakasi-yavuz-bingol/

 

 

 

The post Yalaka Yavuz Coştu Bir Kere: “Erdoğancıyım, Feriştahıyım” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/05/13/yalaka-yavuz-costu-bir-kere-erdoganciyim-feristahiyim/feed/ 0
21. YY. Teslimiyet Teorileri ve Pratikleri: “Savaşı Görmeyip “Barışa Bak”anlar” – Merve Arkun https://meydan1.org/2014/12/25/21-yy-teslimiyet-teorileri-ve-pratikleri-savasi-gormeyip-barisa-bakanlar-merve-arkun/ https://meydan1.org/2014/12/25/21-yy-teslimiyet-teorileri-ve-pratikleri-savasi-gormeyip-barisa-bakanlar-merve-arkun/#respond Thu, 25 Dec 2014 19:41:37 +0000 https://test.meydan.org/2014/12/25/21-yy-teslimiyet-teorileri-ve-pratikleri-savasi-gormeyip-barisa-bakanlar-merve-arkun/ Kasım ayının ilk günlerinde, İstanbul’da bulunan Taxim Hill Otel’de düzenlenen bir basın açıklamasıyla duyuruldu “Barışa Bak” projesi. “Ordu demokrasinin temeli” diyerek 12 Eylül Darbesi’nin destekçilerinden olan ve Liberal Düşünce Topluluğu kurucularından Atilla Yayla’dan, Berkin Elvan’ın annesini yuhalatarak Erdoğan’a destek çıkan Yavuz Bingöl’ün “haysiyet suikasti”ne kurban edildiğini söyleyen Meryem Gayberi’ye kadar, toplam 69 imzacıyla “çözüm sürecinin […]

The post 21. YY. Teslimiyet Teorileri ve Pratikleri: “Savaşı Görmeyip “Barışa Bak”anlar” – Merve Arkun appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Kasım ayının ilk günlerinde, İstanbul’da bulunan Taxim Hill Otel’de düzenlenen bir basın açıklamasıyla duyuruldu “Barışa Bak” projesi. “Ordu demokrasinin temeli” diyerek 12 Eylül Darbesi’nin destekçilerinden olan ve Liberal Düşünce Topluluğu kurucularından Atilla Yayla’dan, Berkin Elvan’ın annesini yuhalatarak Erdoğan’a destek çıkan Yavuz Bingöl’ün “haysiyet suikasti”ne kurban edildiğini söyleyen Meryem Gayberi’ye kadar, toplam 69 imzacıyla “çözüm sürecinin sağlıklı yürütülmesi” amacıyla yola çıkıldığı söylendi. Düzenlenen toplantıda, barış konserlerinden trenlerine kadar “barış” dolu hayallerden bahsedilirken; var olmak için direnenlerin mücadelesi “provokasyon” ilan edildi.

“Hükümetten bağımsız” ve “sivil” bir oluşum olarak ortaya çıktığı iddia edilen projenin yankıları sürerken, “Barışa Bak”ın amaçlarını, imzacılarını ve “ne yöne baktığı”nı tartışmakta fayda var.

Başlatılan bu projeyle “barışa bak”ma iddiasını taşıyanlar, yaşadığımız coğrafyada on yıllardır yaşanan savaşın, topraklarından edilen binlerce insanın, kaybedilen ve katledilen bir halkın hesabını yapmanın da ötesinde yaşamını savunmak için direnenleri -tıpkı iktidarın yaptığı gibi- “provakasyon”larla ve “darbe girişimleri”yle suçlarken; projeyle çizilmek istenen “barış”, tam da hükümetin Yeni Türkiye şablonuna bakarak çiziliyor. Devletin çözüm adı altında Kürt halkına yönelik işlettiği inkâr ve imha politikasına karşı girişilmiş mücadeleyi, barıştan uzaklaştırma olarak ilan eden “barışsever”lerin barıştan anladıklarının ne olduğu açık. AKP hükümetine yönelik müteşekkirliklerini her fırsatta dillendiren “Barışa Bak”çılar, kardeşlik altında devletin gizli stratejilerinin sürdürücüsü konumunda. Meşruluklarını, “biz ne o taraftanız, ne bu taraftanız” diyerek dayandırdıkları pozisyonlarıyla; devletçi algıyı farklı bir yerden zihinlere kazımaya, Kürt halkının mücadelesinin altını boşaltmaya çalışıyorlar.

Genellikle iktidar yanlısı akademisyen, yazar ve gazetecilerden oluşan “Barışa Bak” çağrıcıları toplam 69 imzadan oluşuyor.17 Aralık sürecinde iktidar paydaşları arasında belirginleşen AKP-Cemaat ayrışmasında, safını “paralel yapıya karşı seçilmiş hükümetten yana” koyan Barışa Bak projesi çağrıcılarından bazılarının, “iktidar yanlısı performanslarıyla” kısa özgeçmişleri şöyle:

Yıldıray Oğur

ODTÜ Siyaset Bilimi mezunu olan Yıldıray Oğur, 2003 yılında Genç Siviller hareketinin kurucuları arasında yer aldı. Radikal, Taraf gazeteleri ile Birikim dergisinde yazılar yazan Oğur, 2013 yılında, iktidarı açıktan destekleyen Türkiye gazetesinde yazmaya başladı. Türkiye’de yazmaya başladıktan sonra Erdoğan’ın fiili danışmanı haline gelen Oğur’un köşe yazıları, Erdoğan’ın bazı mitinglerinde tarihsel alıntılar yaptığı temel kaynak oldu.

Kobanê Direnişi süresince yazdığı köşe yazılarında, “çözüm süreci”nin muhataplarından Kürt hareketini eleştirmiş; devletle aynı perspektifte, devlet-polis şiddetinden kaynaklanan ölümlerden, hareketi sorumlu tutmuştu. Bu beyanlar, Yıldıray Oğur’un iktidarla yaşadığı söylemsel uyumun daha da belirginleşmesini sağladı. Meydan Gazetesi’nin yine aynı bölümünde “akil heyeti”ni deşifre ederken yer verdiğimiz Oğur, devletin “barış” söyleminin en önemli yaratıcılarından.

Oral Çalışlar

Aydınlık çevresinden eski bir sosyalist olan Oral Çalışlar bugüne dek Cumhuriyet, Taraf, Radikal gibi siyasi yelpazenin farklı kulvarlarından birçok gazetede köşe yazıları yazdı. “Akil İnsanlar” heyetinde yer almasının ardından iktidarla olan ilişkisini belirginleştiren TESEV üyesi Çalışlar, şimdilerde de liberal yazarların kendilerine yer bulduğu “serbestiyet.com” sitesinde yazıyor.

Orhan Miroğlu

1970’li yıllarda Kürt hareketi içerisinde yer alan; 1980 yılında girdiği cezaevinden 1988 yılında tahliye olan Miroğlu, Ülkede Özgür Gündem, Özgür Politika, Birgün ve Taraf gibi gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. 2010 yılındaki Anayasa Referandumu sürecinde iktidara yakınlaşan Miroğlu, bu yakınlaşmayı ilerleyen yıllarda öylesine içselleştirdi ki; kendi geçmişini bile inkâr etmeye başladı. 12 Eylül döneminde, tutsak kaldığı Diyarbakır Cezaevi’nde sistematik işkenceye maruz kalan Miroğlu, yakın dönemde katıldığı bir TV programında “Devlet eliyle sistematik işkence kesinlikle yoktur!” diyerek, bu içselleştirmeyi somutluğa kavuşturdu.

Yaşadığı “politik değişiklik”in ardından, sınırlı sayıda gazetecinin binebildiği Erdoğan’ın uçağında kendisine yer buldu ve 2012 yılından itibaren iktidara yakınlığıyla bilinen Star Gazetesi’nde yazmaya başladı.

Nagehan Alçı

Boğaziçi Üniversitesi siyaset bölümü mezunu olan Nagehan Alçı, Hürriyet, Milliyet, Akşam gibi gazetelerde köşe yazarlığı ve Kanal D, Fox, CNN Türk gibi kanallarda da programlar yaptı. “Akil” heyette yer alan Alçı da, Barışa Bak projesi içerisindeki çoğu isim gibi, “zaman içerisinde saf değiştiren”lerden.

2009 yılında yazdığı “Bir Delikanlılık Portresi: Tayyip Erdoğan” yazısında Erdoğan’ı çokça eleştiren Nagehan Alçı; özellikle 17 Aralık sonrası, iktidarın hararetli savunucularından biri haline geldi.

Etyen Mahçupyan

Liberalliğiyle bilinen Etyen Mahçupyan, başbakan Davutoğlu’nun başdanışmanlığını yürütüyor.1996 yılına kadar kendi şirketlerinin yöneticiliğini yapan Mahçupyan, 1997’de Radikal’e, 2001’de ise Zaman’a geçti; siyasal çizgisinin “ne hızla” değiştiğini açıkça gösterdi.

TESEV Demokratikleşme Programı’nın 2012’den beri başkanı konumunda bulunan Etyen Mahçupyan, Hrant Dink’in 2007 yılında öldürülmesinden sonra Agos gazetesine geçmişti. Geçtiğimiz Mayıs ayından bu yana ise, iktidar yanlısı patron Ethem Sancak’ın gazetesi Akşam’da yazıyor.

Sinan Çetin

“Hiçbir düşünce kutsal değildir, her düşünce değişir ve gelişir, embesillerinki hariç” şeklindeki konuşmalarıyla, bir sosyalistten bir kapitaliste dönüşümünü rasyonalize eden Sinan Çetin; Plato adlı şirketinin patronluğunu yaparken, aynı zamanda emlak sektörüne de el atmış durumda. Cihangir’de sahip olduğu çok sayıda gayrimenkul üzerinden emlak ticaretine girişen Çetin, sektördeki “rant dostları”ndan Ali Ağaoğlu’nun da reklamlarını çekiyor.

Barışa Bak projesinin imzacılarından Atilla Yayla ile birlikte de bir yayınevinin patronluğunu yürüten Sinan Çetin, katıldığı her programda iktidar güzellemesi yapmaktan geri durmuyor.

Markar Esayan

AKP-Cemaat kavgası öncesi Taraf gazetesinde yazarlık ve yayın koordinatörlüğü yapan Markar Esayan, yaşanan ayrışma sonrasında Yeni Şafak’ta yazmaya başladı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde “Affedersiniz benim için de çok çirkin bir şekilde Ermeni dediler” şeklinde konuşan Erdoğan’ı, “Biz Ermeniyiz, tecrübe ile sabit, hakiki ırkçıları gözünden tanırız; merak edilmesin. 12 yıldır AK Parti’ye destek veren bir Türkiyeli olarak, bu pazar da Yeni Türkiye için Erdoğan’a oy vereceğim.” sözleriyle aklamıştı. %10 barajı tartışmalarında AKP’nin yanında yer alarak, barajın kaldırılmasına yönelik tepkisini gösteren Esayan, HDP’den de bağımsız adaylarla seçimlere girmesini istemiş. İstikrar sürsün diye…

Rasim Ozan Kütahyalı

“Havuz medya” grubu gazetelerinden Takvim ve Sabah’ta köşe yazarlığı yapan Rasim Ozan Kütahyalı, Melih Gökçek’in sahibi olduğu Beyaz TV’de de futbol yorumcusu. Nagehan Alçı ile olan evliliğinden doğan çocuklarının “isim babalığı”nı Erdoğan’a yaptıracak kadar iktidarla “içli dışlı” olan Kütahyalı, kendi jenerasyonundan birçok yazar gibi, devrimcilere ve devrimci mücadeleye olan kinini kusmaktan geri durmuyor. “Ben bu devlet için kellemi ortaya koyanlardanım!” diye ifadelerini dillendirmekten geri durmayan Kütahyalı, futboldan siyasete engin bilgi birikimlerini, hükümetin ona sunduğu tüm olanaklardan yararlanarak anlatmaktan geri durmuyor.

Cengiz Alğan

“Barışa Bak” projesinin fikir sahibi denilebilecek Cengiz Alğan, eski bir DSİP yöneticisi. 2010 referandumunda “Yetmez Ama Evet” diyenlerden biri olan Alğan, 17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu’ndan sonra, iktidar tarafındaki duruşunu iyice belirginleştirmiş; yolsuzluk operasyonun bütününü “seçilmiş hükümete darbe” şeklinde tanımlamıştı. Şimdilerde açıkça sürdürdüğü bu iktidar destekçiliğini Taksim-Gezi Direnişi sürecinde başlatan Cengiz Alğan, ortaya çıkan videolarda polisin sıktığı mermiyle katledildiği açıkça görülse de, Ethem Sarısülük’ün “karanlık güçlerce” öldürüldüğünü söylemişti.

Halil Berktay

“Barışa Bak” projesinin bir başka çağrıcısı, Oral Çalışlar gibi Aydınlık hareketinden olan eski sosyalist Halil Berktay, şimdilerde liberal bir akademisyen olarak tanınıyor. Çeşitli üniversitelerde öğretim üyeliği yaptı, bir dönem Taraf gazetesinde köşe yazıları yazdı, son dönemlerde ise iktidarı destekleyen isimlerin bir araya geldiği serbestiyet.com’da yazmaya başladı. Kendini anti-anti AKP’ci diye tanımlayan Halil Berktay, Taraf gazetesinde yazdığı dönemde 1 Mayıs 1977 katliamına ilişkin ortaya attığı bir iddia ile de gündeme gelmişti. Devlet tarafından gerçekleştirilen ve 36 kişinin yaşamını yitirdiği 1 Mayıs 1977 katliamına ilişkin Halil Berktay, “devrimci iki grubun çatışması” yorumunda bulunmuş; dolayısıyla bu katliamda kendince “devleti aklamıştı.”

 

 

Merve Arkun

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 23. sayısında yayımlanmıştır.

The post 21. YY. Teslimiyet Teorileri ve Pratikleri: “Savaşı Görmeyip “Barışa Bak”anlar” – Merve Arkun appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/12/25/21-yy-teslimiyet-teorileri-ve-pratikleri-savasi-gormeyip-barisa-bakanlar-merve-arkun/feed/ 0
Bir İktidar Yalakası YAVUZ BİNGÖL https://meydan1.org/2014/12/15/bir-iktidar-yalakasi-yavuz-bingol/ https://meydan1.org/2014/12/15/bir-iktidar-yalakasi-yavuz-bingol/#respond Mon, 15 Dec 2014 13:00:15 +0000 https://test.meydan.org/2014/12/15/bir-iktidar-yalakasi-yavuz-bingol/ Bir Çift Turna, Allı Turnam, Turnalar, Turnam gibi turna kuşu türküleriyle bilinirdi Yavuz Bingöl, iktidarın kadrolu türkücüsü olmadan önce. Geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamanın ardından ise, bir Ece Ayhan şiiriyle bilinecek: “Sürünerek geçiyor bir hükümet kuşu kanatları yoluk” Yavuz Bingöl, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ı yuhalatmasına ilişkin bir açıklama yaptı. Sokaklarda, ölmüş annesine […]

The post Bir İktidar Yalakası YAVUZ BİNGÖL appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Bir Çift Turna, Allı Turnam, Turnalar, Turnam gibi turna kuşu türküleriyle bilinirdi Yavuz Bingöl, iktidarın kadrolu türkücüsü olmadan önce. Geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamanın ardından ise, bir Ece Ayhan şiiriyle bilinecek: “Sürünerek geçiyor bir hükümet kuşu kanatları yoluk”

Yavuz Bingöl, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ı yuhalatmasına ilişkin bir açıklama yaptı. Sokaklarda, ölmüş annesine küfredilen Erdoğan’ın, sinirine hakim olamayarak “duygusallıkla” Gülsüm Elvan’ı yuhalattığını; bunun çok insani bir şey olduğunu söyledi. Böylece, iktidar yalakaları kervanındaki yerini pekiştirdi.

Alevi olduğu anlaşılmasın diye babasının Yavuz ismini verdiği Yavuz Bingöl, devlet tarafından katledilen Berkin’imizin annesini yuhalatılmasını meşrulaştırarak, cumhurbaşkanına kalkan olmayı kendine görev bilerek, adına yakışır bir hareket yaptı. Neler vaat edildi kim bilir, belki de Alevi katili Yavuz Sultan Selim yerine 3. Köprü’ye kendi adının verileceği umudu içindedir…

Düşkün Yavuz
Alevilik’te “Düşkünlük” diye bir kavram vardır. Cem, klasik ibadet anlayışlarından oldukça farklıdır. İbadetin yanı sıra toplumsal meselelerin de çözülmeye çalışıldığı bir araya gelmedir. Birey ister talip, ister mürşit, ister pir olsun, cemde yılda bir defa yolun kurallarına uyup uymadığına bakılır. Cem, katılanlar birbirinden razı olmadan başlamaz; önce rızalık alınır. Rızalık alınamazsa, taraflar barıştırılmaya çalışılır. Yine de rızalık alamayan birey, Düşkünlük Meydanı’na çıkar. Ceme katılanlar, dede ve cem erenlerine de danışarak bireyi yargılar. Bir çeşit halk mahkemesidir yani. Halk tarafından, suç işlediğine karar verilen birey, suçunun derecesine göre geçici olarak 3, 5, 7, 12 yıl boyunca ya da ebedi “düşkün” ilan edilir.

“Düşkün”den selam verilmez-alınmaz, elinden ekmek yenmez, ceme katılamaz; toplumsal yaşamdan tecrit edilir. Düşkünün ailesi dahi bu kaidelere uyar.

Yavuz Bingöl de, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla tepkiler almış, kendini halkın nezdinde düşkün ilan ettirmiştir. Gülsüm Elvan’ın verdiği cevap, hepimizin cevabıdır olurken; “düşkün”ün kardeşi Oğuz Bingöl’de yaşananları kınamıştır: “Der Şahsenem bir hakkınız yok sizin / Emek bizim, para bizim, hak bizim / Yetim, mazlum hakkı gözetmeksizin / Çalıp çırpıp cebe koyanlara vur” gibi türküleriyle ünlü bir kadın aşık olan ve şimdilerde alzehimer hastalığıyla boğuşan annesi Şahsenem Bacı’ya ithafen “Ah anacım, güzel anacım, yiğit anacım bir gün gelip alzehimer olduğuna, olan bitenin farkında olmayışına sevineceğim hiç aklıma gelmezdi.” demiştir.

Fıtratına uygun iktidar için şekilden şekile giren ve sonrasında Twitter’da yarım ağızla özür dileyen Yavuz Bingöl’e, Gülsüm Elvan’ın açtığı “beş kuruşluk” tazminat davasının, manidarlığı ortadayken; bizler de Gülsüm Ana gibi çok iyi biliyoruz: adalet, adalet saraylarında aranmaz. Katil devletin yargısı, katil polisi ne kadar yargılayabilir ki, bu katliamı meşrulaştıranları yargılasın? Adalet sokaktadır ve sokak da “Düşkün Yavuz” hakkında hükmünü çoktan vermiştir zaten.

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 23. sayısında yayımlanmıştır.

The post Bir İktidar Yalakası YAVUZ BİNGÖL appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/12/15/bir-iktidar-yalakasi-yavuz-bingol/feed/ 0