YPJ – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Sat, 20 Jan 2018 17:29:38 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 YPG Efrin Sözcüsü: “Can Kaybımız Yok” https://meydan1.org/2018/01/20/ypg-efrin-sozcusu-can-kaybimiz-yok/ https://meydan1.org/2018/01/20/ypg-efrin-sozcusu-can-kaybimiz-yok/#respond Sat, 20 Jan 2018 17:29:38 +0000 https://seninmedyan.org/?p=26774 Efrin’e yönelik hava saldırısıyla ilgili  YPG’nin Efrin Sözcüsü Rojhat Roj, 3’ü ağır olmak üzere 7 sivilin yaralandığını söyledi. Sputnik’e konuşan Roj, “TSK uçakları Efrin bölgesinde 100 yere bombardıman yaptı. Türkiye’nin savaş uçakları Suriye içerisinde Efrin’deki YPG/ YPJ mevzilerini de vurdu. Fakat askeri yerlerde can kaybı yok. Afrin merkeze yakın yerlerde bombardıman oldu. Türkiye ve ÖSO […]

The post YPG Efrin Sözcüsü: “Can Kaybımız Yok” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Efrin’e yönelik hava saldırısıyla ilgili  YPG’nin Efrin Sözcüsü Rojhat Roj, 3’ü ağır olmak üzere 7 sivilin yaralandığını söyledi. Sputnik’e konuşan Roj, “TSK uçakları Efrin bölgesinde 100 yere bombardıman yaptı. Türkiye’nin savaş uçakları Suriye içerisinde Efrin’deki YPG/ YPJ mevzilerini de vurdu. Fakat askeri yerlerde can kaybı yok. Afrin merkeze yakın yerlerde bombardıman oldu. Türkiye ve ÖSO güçleri Bilbile bölgesinden Afrin’e girmek istediler ancak YPG güçlerimiz izin vermedi. Çatışmalar sürüyor. ÖSO ve TC  askerinin kayıpları hakkında bilgimiz yok. Bu yapılan saldırılar karşılıksız kalmayacak. Uçakların bombardımanı devam ediyor. Aldığımız bilgilere göre 56 savaş uçağı bombardımanda yer aldı.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Sputnik

The post YPG Efrin Sözcüsü: “Can Kaybımız Yok” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/01/20/ypg-efrin-sozcusu-can-kaybimiz-yok/feed/ 0
TSK ve Müttefiki Çeteler Efrin Kırsalına Saldırıyor https://meydan1.org/2018/01/20/tsk-muttefiki-ceteler-efrin-kirsalina-saldiriyor/ https://meydan1.org/2018/01/20/tsk-muttefiki-ceteler-efrin-kirsalina-saldiriyor/#respond Fri, 19 Jan 2018 21:16:14 +0000 https://seninmedyan.org/?p=26727 Günlerdir konuşulmakta olan, Efrin’e yönelik TSK  saldırısı, bölgenin kırsalını hedef alarak bugün başladı. TC medyasının bir haftayı aşkın zamandır “savaş tamtamlarını” çalarak duyurduğu ve kamuoyunu “ikna edici argümanlarla” altyapısını hazırladığı Efrin saldırısı için dün itibarıyla diplomasi hamleleri hızlandırılmıştı. Bu doğrultuda Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan, bölgede askeri nüfuzu olan Rusya ile görüşmeler […]

The post TSK ve Müttefiki Çeteler Efrin Kırsalına Saldırıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Günlerdir konuşulmakta olan, Efrin’e yönelik TSK  saldırısı, bölgenin kırsalını hedef alarak bugün başladı. TC medyasının bir haftayı aşkın zamandır “savaş tamtamlarını” çalarak duyurduğu ve kamuoyunu “ikna edici argümanlarla” altyapısını hazırladığı Efrin saldırısı için dün itibarıyla diplomasi hamleleri hızlandırılmıştı. Bu doğrultuda Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan, bölgede askeri nüfuzu olan Rusya ile görüşmeler yapmak üzere Moskova’ya gitmişti. Efrin’e yönelik saldırı kapısını aralamayı amaçlayan ve bu paralelde, hava operasyonları başta olmak üzere  Rusya’dan gerekli icazeti almaya yönelik olan ziyaret sonrası bugün içinde iki önemli gelişme yaşandı.

Efrin saldırısı başlamadan medya ve enformasyon savaşlarının başlatıldığı yorumlarına neden olan bu gelişmelerin ilki, Kilis’teki kamplardan, toplam 20 otobüs olmak üzere, ÖSO adı altındaki cihatçı çetelerin Efrin’in kuzeydoğusundaki Azez’e sevk edilmesi oldu. Aralarında IŞİD’den kaçan ya da ayrılan cihatçıların da olduğu söylenen sevkiyatın öğlen saatlerinde ve tüm dünya medyasının gözleri önünde gerçekleştirilmesi dikkat çekiciydi.

Diğer önemli gelişmede ise TC  devletinin resmi medya organlarından Anadolu Ajansı’nın (AA) imzası vardı. Efrin’e TSK saldırısı için uygun zemini yaratacak olan bölgedeki Rus askerlerinin “çekildiği” haberleri, ana akım medyada AA mahreçli olarak günün “heyecan verici” gelişmesi olarak servis edildi. Ancak TC medyası tarafından başlatılan bu enformasyon savaşında “haberin” yalanlanması uzun sürmedi. Önce Lübnan’ın Al-Mayadeen televizyonu, daha sonra Rusya’nın Sputnik Ajansı söz konusu bilgiyi yalanlayarak Rus askerlerinin çekilmediği  bilgisini geçti. Son olarak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov yalanlama bilgilerini teyit etti.

Efrin’e yönelik TSK ve çete saldırılarına yönelik haberler ise akşam saatlerine doğru, zaman zaman Menbiç, El Bab ve Tel Abyad çevresini de içine alacak şekilde artmaya başladı. Bu saldırılarda  Efrin kırsalındaki Zewan, Dikmetaş ve Baliya köylerine yönelik topçu ateşi açıldığı, savunma pozisyonundaki YPG/YPJ güçlerinin de havan topları ve füzelerle karşılık verdiği öğrenildi. Nida Suriye ajansı,bir YPG üyesinin Efrin’e yönelik topçu saldırılarında yaşamını yitirdiği bilgisini geçerken, Lübnan Al-Mayadeen Televizyonu da 4 TSK  askerinin, Efrin’e özel kuvvetlerle sızma operasyonu gerçekleştirirken, sınırdaki Bülbül köyünde bulunan YPG/YPJ savunma mevzilerinden açılan ateş sonucu öldürüldüğünü belirtti.

 

The post TSK ve Müttefiki Çeteler Efrin Kırsalına Saldırıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/01/20/tsk-muttefiki-ceteler-efrin-kirsalina-saldiriyor/feed/ 0
Anarşist Heval Demhat Goldman Ülkesine Uğurlandı https://meydan1.org/2017/07/27/anarsist-heval-demhat-goldman-ulkesine-ugurlandi/ https://meydan1.org/2017/07/27/anarsist-heval-demhat-goldman-ulkesine-ugurlandi/#respond Thu, 27 Jul 2017 20:44:48 +0000 https://seninmedyan.org/?p=11895 Halen devam etmekte olan Rakka’nın IŞİD’den özgürleştirilmesi operasyonu sırasında, cihatçı terör çetesi tarafından geçtiğimiz Haziran ayında katledilen Amerikalı anarşist Heval Demhat Goldman (Robert Grodt) ülkesine uğurlandı. Heval Demhat ile birlikte yaşamını yitiren 4 savaşçı için Derik’ten,  Rojava’nın Başur’a açılan Semalka sınır kapısına yapılan uğurlama törenine yoldaşları IRPGF (Halkların Uluslararası Gerilla Güçleri)  savaşçılarının yanı sıra, YPG/YPJ güçleri ile MLKP […]

The post Anarşist Heval Demhat Goldman Ülkesine Uğurlandı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Halen devam etmekte olan Rakka’nın IŞİD’den özgürleştirilmesi operasyonu sırasında, cihatçı terör çetesi tarafından geçtiğimiz Haziran ayında katledilen Amerikalı anarşist Heval Demhat Goldman (Robert Grodt) ülkesine uğurlandı. Heval Demhat ile birlikte yaşamını yitiren 4 savaşçı için Derik’ten,  Rojava’nın Başur’a açılan Semalka sınır kapısına yapılan uğurlama törenine yoldaşları IRPGF (Halkların Uluslararası Gerilla Güçleri)  savaşçılarının yanı sıra, YPG/YPJ güçleri ile MLKP ve  Derik Halk Meclisi temsilcileri katıldı.

The post Anarşist Heval Demhat Goldman Ülkesine Uğurlandı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/07/27/anarsist-heval-demhat-goldman-ulkesine-ugurlandi/feed/ 0
25 Haziran 2015 Kobané Katliamı https://meydan1.org/2017/06/25/25-haziran-2015-kobane-katliami/ https://meydan1.org/2017/06/25/25-haziran-2015-kobane-katliami/#respond Sun, 25 Jun 2017 05:28:25 +0000 https://seninmedyan.org/?p=10078 İki yıl önce bugün cihatçı terör çetesi IŞİD, sabaha karşı Rojava’nın Kobané kantonuna saldırdı. Eylül 2014’te, bölgesel güçlerden de aldıkları desteklerle Kobané’yi kuşatan, ancak yerel öz savunma güçlerinin, YPG-YPJ ve devrimcilerin de dayanışmasıyla bu kuşatmayı 26 Ocak 2015’te kaldırmak zorunda kalan IŞİD’in bu yenilgisi Kobané ile sınırlı kalmadı. Aynı yılın Mayıs ayı sonlarında, 2013’ten beri […]

The post 25 Haziran 2015 Kobané Katliamı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

İki yıl önce bugün cihatçı terör çetesi IŞİD, sabaha karşı Rojava’nın Kobané kantonuna saldırdı. Eylül 2014’te, bölgesel güçlerden de aldıkları desteklerle Kobané’yi kuşatan, ancak yerel öz savunma güçlerinin, YPG-YPJ ve devrimcilerin de dayanışmasıyla bu kuşatmayı 26 Ocak 2015’te kaldırmak zorunda kalan IŞİD’in bu yenilgisi Kobané ile sınırlı kalmadı. Aynı yılın Mayıs ayı sonlarında, 2013’ten beri kontrolü altında bulundurduğu Tel Abyad’da (Gre Spi) da yenilgiye uğrayan IŞİD’in, bugünlerde Musul ve Rakka’da süren teritoryal alan kaybını Kobané ve Tel Abyad da uğradığı bu yenilgiler hazırladı.

Cihatçı terör çetesi IŞİD, bu yenilgiler sonrası ise, sivilleri hedef alan saldırılarını daha da artırdı. Kimi yerlerde -Suruç,Ankara,Paris, Brüksel- sivillerin arasında canlı bomba  saldırısı şeklinde gerçekleşen bu eylemler, Kobané’de ise 25 haziran 2015 sabaha karşı sivillerin evlerinin basılması şeklinde gerçekleşti. IŞİD’in o gün ağarırken Kobané’ye gerçekleştirdiği söz konusu baskında 35’i çocuk, 64’ü kadın, toplam 251 sivilin yaşamını yitirdiği bir katliam gerçekleşti.

 

The post 25 Haziran 2015 Kobané Katliamı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/06/25/25-haziran-2015-kobane-katliami/feed/ 0
Demokratik Suriye Güçleri Rakka’ya Girdi https://meydan1.org/2017/06/06/demokratik-suriye-gucleri-rakkaya-girdi/ https://meydan1.org/2017/06/06/demokratik-suriye-gucleri-rakkaya-girdi/#respond Tue, 06 Jun 2017 14:01:55 +0000 https://seninmedyan.org/?p=8434 Demokratik Suriye Güçleri Rakka’yı özgürleştirme hamlesinin başlatmasının hemen ardından savaşçılar, saat 16.00 itibariyle kentin doğu cephesinden girdi. ANHA’dan edinilen bilgilere göre Almashalab Mahallesi’nde şiddetli çatışmalar yaşandığı öğrenildi.

The post Demokratik Suriye Güçleri Rakka’ya Girdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Demokratik Suriye Güçleri Rakka’yı özgürleştirme hamlesinin başlatmasının hemen ardından savaşçılar, saat 16.00 itibariyle kentin doğu cephesinden girdi.

ANHA’dan edinilen bilgilere göre Almashalab Mahallesi’nde şiddetli çatışmalar yaşandığı öğrenildi.

The post Demokratik Suriye Güçleri Rakka’ya Girdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/06/06/demokratik-suriye-gucleri-rakkaya-girdi/feed/ 0
TSK’nın Rojava’ya Yönelik Saldırıları Sürüyor: 1 Tank İmha Edildi https://meydan1.org/2017/04/26/tsknin-rojavaya-yonelik-saldirilari-suruyor-1-tank-imha-edildi/ https://meydan1.org/2017/04/26/tsknin-rojavaya-yonelik-saldirilari-suruyor-1-tank-imha-edildi/#respond Wed, 26 Apr 2017 17:21:36 +0000 https://seninmedyan.org/?p=3437 TSK’nın Rojava’ya yönelik başlattığı saldırılar git gide artıyor. Edinilen bilgilere göre, TSK’nın Dirbêsiyê’de YPG/J savaşçılarıyla girdiği çatışmada en az 1 asker öldü, 3 asker yaralandı. YPG/J’nin TSK’ya karşılık vermesi sonucunda ise 1 tank imha edildi. Çatışmalar şiddetlenerek devam ediyor.

The post TSK’nın Rojava’ya Yönelik Saldırıları Sürüyor: 1 Tank İmha Edildi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
TSK’nın Rojava’ya yönelik başlattığı saldırılar git gide artıyor.

Edinilen bilgilere göre, TSK’nın Dirbêsiyê’de YPG/J savaşçılarıyla girdiği çatışmada en az 1 asker öldü, 3 asker yaralandı. YPG/J’nin TSK’ya karşılık vermesi sonucunda ise 1 tank imha edildi.

Çatışmalar şiddetlenerek devam ediyor.

The post TSK’nın Rojava’ya Yönelik Saldırıları Sürüyor: 1 Tank İmha Edildi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/04/26/tsknin-rojavaya-yonelik-saldirilari-suruyor-1-tank-imha-edildi/feed/ 0
IŞİD’e Menbiç Kıskacı – Emrah Tekin https://meydan1.org/2016/06/22/iside-menbic-kiskaci-emrah-tekin/ https://meydan1.org/2016/06/22/iside-menbic-kiskaci-emrah-tekin/#respond Wed, 22 Jun 2016 11:05:30 +0000 https://test.meydan.org/2016/06/22/iside-menbic-kiskaci-emrah-tekin/   Rakka’dan Menbiç’e Kıskaç Operasyonu 24 Mayıs’ta Suriye Demokratik Güçleri IŞİD’e yönelik bir operasyon başlattı. Geçen yıl IŞİD’den kurtarılan Tel Abyad/Gre Spi’nin güneyinden başlatılan operasyon, “Rakka’nın Kuzeyini Özgürleştirme” adını taşıyordu. Örgütün siyasi başkenti Rakka’ya yönelik hamle, üç yıldır IŞİD’in elinde olan kentin kırsal kesimindeki bölgeyi denetime almayı amaçlıyordu. Rakka’nın kuzeyinin kurtarılması, Rojava kantonlarının güvenliği için […]

The post IŞİD’e Menbiç Kıskacı – Emrah Tekin appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
rakka

 

Rakka’dan Menbiç’e Kıskaç Operasyonu

24 Mayıs’ta Suriye Demokratik Güçleri IŞİD’e yönelik bir operasyon başlattı. Geçen yıl IŞİD’den kurtarılan Tel Abyad/Gre Spi’nin güneyinden başlatılan operasyon, “Rakka’nın Kuzeyini Özgürleştirme” adını taşıyordu. Örgütün siyasi başkenti Rakka’ya yönelik hamle, üç yıldır IŞİD’in elinde olan kentin kırsal kesimindeki bölgeyi denetime almayı amaçlıyordu. Rakka’nın kuzeyinin kurtarılması, Rojava kantonlarının güvenliği için de hayati öneme sahipti. 1 Haziran’da operasyon Ayn İsa kasabası ve çevre köylerin özgürleştirilmesiyle Fırat’ın batısından, askeri başkent ve karargah Menbiç’e yöneldi. 2014 yazında -ABD’nin hava operasyonları başlamadan önce- Ebubekir El Bağdadi’nin şura toplantılarını gerçekleştirdiği Menbiç, aslında -IŞİD açısından- Rakka’nın belirginliğine rağmen daha stratejik bir konumda. IŞİD, TC sınırını aşarak Menbiç üzerinden savaşçı ve silah akışını sağladığı güzergahta; Fırat’ın doğusundan Rakka’ya, oradan da Irak’ta kontrolündeki bölgelere takviye yapıyor.

SDG bu hamlesiyle IŞİD’in Rakka-Menbiç bağlantısını kesti. Bu, aynı zamanda IŞİD’in yaşamsal bağının da kesilmesi demekti.

Rakka-Menbiç Hattının Devletler ve IŞİD Açısından Önemi

Fırat’ın batı-doğu paralelinde uzanan Menbiç-Rakka hattı hem IŞİD, hem de ABD,Suriye ve TC başta olmak üzere  devletler açısından büyük öneme sahip. Suriye savaşının düğümlendiği Halep’i de etkisi altına alan hatta Suriye’nin iki büyük barajı Tışrin ve Tabka bulunuyor. IŞİD 2014 yazında Rakka’daki hakimiyetini Tabka barajı ve üssünü ele geçirerek perçinledi. Böylelikle buradan Irak içlerine uzanan alanda “hilafetini” ilan etti.

ABD de, 2014 Eylül’ünde IŞİD’in Kobanê kuşatmasıyla başlattığı hava operasyonlarıyla bölgedeki varlığını arttırmıştı. Rakka’nın IŞİD işgalinden kurtarılmasını ABD’nin iç politikasında geri dönüş alabileceği bir hamle olarak değerlendirebiliriz. Kasım’da gerçekleştirilecek seçimler öncesi Obama’nın Rakka’yı kurtarmasının, Demokratlara artı olarak yazılacağı aşikar. Öte yandan Rakka’nın ele geçirilmesi ABD için prestijini kurtarma anlamına da geliyor. Örgütün Rakka’yı ele geçirdikten sonra, infaz ettiği ABD’lilerin videolarında infazcıların Obama’ya meydan okuyuşu hafızalarda.

Menbiç’in TC açısından önemi ise -Suriye savaşının başından beri takıntı haline getirdiği- Şam rejiminin değişmesi emeliyle paralel. 2016 başlarından beri bölgede ilerleyen SDG güçlerini kastettiği “Fırat’ın batısı kırmızı çizgimizdir” söylemi, TC’nin Kürt düşmanlığının yanı sıra,  desteklediği cihatçılara alan açma maksadı da taşıyordu. Kilis’in güneyinde Azez’den Halep’e inen koridorun kapanması, TC’nin Suriye denklemindeki varlık koşulunun da ortadan kalkması anlamına geliyor. Nitekim savaşın başladığı dönemden bu yana hedefleri gittikçe küçülen ve Azez-Cerablus arasındaki 100 km’ye sıkışan TC’nin, Rusya denkleme dahil olunca rejimin Halep’e yönelmesi ve SDG’nin de alanını genişletmesi ile eli zayıfladı. Desteklediği örgütlerin -Kilis’in hemen yanı başındaki bölgede- IŞİD karşısında uğradığı hezimetle, ABD’ye  “ya Kürtler ya ben” dayatması da boşa çıkan TC’nin, kırmızı çizgileri böylelikle flulaştı. “Fırat’ın batısına tek bir YPG’li geçmeyecek, anında vururuz!” buyurganlığı ve tehditkarlığı, yerini düşük perdeden “Bölgede 450 YPG’li var ama 2500 de Arap savaşçı var” avunmalarına bıraktı.

Rojava Kantonları Birleşiyor Mu?

2015 Haziranı’nda -Kobanê-Cizire kantonlarının birleşmesi sonrası- gözler batıdaki Afrin kantonuna çevrilmişti. Sınırlarının güneyinde yekpare bir Rojava olasılığı, TC’nin kırmızı çizgilerine de esin kaynağı olmuştu. Gelinen süreçte, kuzeyinde TC ve güneyinde yine TC destekli örgütlere “komşu” Afrin kantonu, tam bir kuşatma altında. Bu yanıyla Menbiç hamlesinin Afrin’e koridor açma ihtimali var. Bu da şimdilik Rojava kantonlarının siyasi birleşmesinden çok, Cizire’den Afrin’e konjonktürel ve sembolik bir “birleşme” anlamı taşıyor. Ancak böylesi bir koridor, bölgede Azez-Halep hattında konuşlu TC destekli cihatçılarla sıcak temas olasılığını da ortaya çıkarıyor. Geçtiğimiz Şubat ayında SDG güçlerinin Azez’deki Minniğ üssünü ele geçirmesi sonrası TC’nin sert açıklamaları ve obüs saldırılarını hatırladığımızda, önümüzdeki süreçte bu örgütlerle SDG arasında sıcak temas ihtimalinin artabileceğini görüyoruz.

Devletlerin Özel Birlikleri Sahada

Menbiç-Rakka operasyonu ile, Suriye savaşında şimdiye dek görmediğimiz kadar çeşitli devletlere mensup özel birliklerin sahadaki varlıklarını görüyoruz. Cenevre görüşmelerinin tıkanmasıyla “geri dönen” Rusya’nın Tartus limanına çıkardığı 3300 özel birlik mensubu hariç, bu birliklerin operasyonel güç olmadığı söylense de; bu durum Suriye savaşı için sıradışı. Suriye’ye Ürdün sınırlarından giren İngiliz özel birliklerinden sonra Fransızların askeri varlığının “üs” seviyesine yükselmesi söz konusu. Halihazırda Rimelan’da üssü bulunan ABD ise “sahadaki” varlığı en çok hissedilen devlet. Ancak ABD’nin söz konusu varlığı ile paralel olarak çok konuşulan ve tartışılan durum ise,  medyaya “düşen” fotoğraf kareleriyle oluştu. SDG ile birlikte sürdürülen operasyonda YPJ arması takmış ABD askerlerinin fotoğrafları, TC devleti ve eksenindeki medyadan sert tepki gördü. Fotoğrafların servis edilmesi, ABD-TC arasında YPG üzerinden süren gerilim paralelinde yorumlanabilir. Durumun, ABD özel birliklerinin bulunduğu yüksek güvenlikli alana bir muhabirin girip fotoğraf çekmesi kadar naif bir habercilik başarısı olduğu ise tartışmalı. Bu anlamda, YPJ arması üzerinden TC’ye verilen bir mesajdan söz edilebilir.

Ancak devletlerin hegemonya atışmalarına “sahne olan” sembolün YPJ/YPG arması olması; Rojava’yı 2012’den beri toplumsal devrim atmosferine sokan politik öznenin, devletlerin “dostluğuna” güvenmenin “getirisini” göz önünde bulundurmadığı anlamını taşıyor. Aynı zamanda gözünü kulağını Rojava’ya çevirmiş ve verdikleri mücadeleler sonucu devletlerin gadrine uğramış devrimcilerin hassasiyetlerinin de “arma olayı” ile göz ardı edildiği ortada.

ABD TC’ye YPJ/YPG armasıyla SDG’nin koordinasyonunu sağlayan Pentagon üzerinden “mesaj gönderirken”, aynı ABD Bakur’daki katliamlara ve devletlerarası farklı stratejilerle gözünü kapatıyor. Devletler bazında bundan farklı bir beklenti taşımamak gerçeğiyle, aynı coğrafyada yine ABD ve TC devletlerinin aktörlüğünde, bu kez CIA koordinasyonunda Ceyş-eş Şimal’in (Kuzey’in Ordusu) oluşturulduğunu görüyoruz.

Devletlerin, ABD de dahil olmak üzere -Fırat’ın batısı, doğusu, kuzeyi, güneyi fark etmeksizin- çıkar denklemleri sürekli değişiyor. Hele söz konusu Suriye coğrafyası ise… Yazılı olmayan -ama devletlerin pragmatist politikaları bazında geçerliliğini koruyan- bir kuralı hatırlamakta yarar var: “Devletlerin sonsuz dostlukları ve düşmanlıkları yoktur, çıkarları vardır.”

 

Emrah Tekin

emrahtekin@meydan.org

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 34. sayısında yayımlanmıştır.

The post IŞİD’e Menbiç Kıskacı – Emrah Tekin appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2016/06/22/iside-menbic-kiskaci-emrah-tekin/feed/ 0
Unutmayacağız Affetmeyeceğiz https://meydan1.org/2015/09/11/unutmayacagiz-affetmeyecegiz/ https://meydan1.org/2015/09/11/unutmayacagiz-affetmeyecegiz/#respond Fri, 11 Sep 2015 12:47:57 +0000 https://test.meydan.org/2015/09/11/unutmayacagiz-affetmeyecegiz/ Arkadaşlarımız Kobanê’ye geçemedi, ama onların düşünceleri, hayalleri, umutları hiç bir zaman son bulmayacak. Oyuncaklar başka başka çantalarda, hayaller başka başka yüreklerde Kobanê’ye akmaya devam edecek. Efrin, Kobanê ve Cizire kantonlarının oluşumunun ardından Rojava Devrimi’nin gerçekleşmesi ve Kürt halkının öz örgütlülüğü, bölgede çıkarları olan devletleri rahatsız etti. IŞİD, bu devletlerin de desteğiyle saldırı gerçekleştirince Kobanê’yi ortadan […]

The post Unutmayacağız Affetmeyeceğiz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Meydan Gazetesi- Unutmayacağız Affetmeyeceğiz

Arkadaşlarımız Kobanê’ye geçemedi, ama onların düşünceleri, hayalleri, umutları hiç bir zaman son bulmayacak. Oyuncaklar başka başka çantalarda, hayaller başka başka yüreklerde Kobanê’ye akmaya devam edecek.

Efrin, Kobanê ve Cizire kantonlarının oluşumunun ardından Rojava Devrimi’nin gerçekleşmesi ve Kürt halkının öz örgütlülüğü, bölgede çıkarları olan devletleri rahatsız etti. IŞİD, bu devletlerin de desteğiyle saldırı gerçekleştirince Kobanê’yi ortadan kaldırabileceklerini düşündüler. Ancak IŞİD, bölgede yaşayan halkların öz savunma birlikleri olan YPG ve YPJ güçleri tarafından önce duraklatıldı, ardından da geri püskürtüldü. Şimdi de uzaklaştırılıyor. Sonunda kaybeden, savaş boyunca IŞİD’i desteklemeyi sürdüren TC devleti oldu.

Savaşın sonlarına doğru, ağır silahlar ve bombalarla yıkıntıya dönen Kobanê’ye bakıp “düştü, düşecek” diyenler, orada yıkılanın yalnızca binalar olduğunu, halkların öz örgütlülüğüyle örülen yaşamın ise bu saldırılarla yok edilemez olduğunu anlamakta zorlandılar.

Ellerine geçirdikleri kazma kürekle direnenleri, ilerlemiş yaşlarına rağmen ellerine silah alıp nöbet tutanları, okullarını bırakıp direnişe katılmak için sınırdan geçmeye çalışırken askerlerce vurulanları anlamadıkları gibi. Kobanê’nin sesini dünyaya duyurmak için tüm sokakları eylem alanına çevirenlerin, üzerlerine gerçek mermiler yağdırılmasına rağmen geri çekilmemelerini de anlayamadılar. Tüm dünyadan devrimcilerin Kobanê için bir şeyler yapmak isteğiyle Suruç’a akın etmelerini de.

Parayla maaşa bağladıkları, sahte cennet vaatleriyle beyinlerini yıkadıkları IŞİD’in, bir nevi cihattaymış gibi saldırarak, boğaz keserek, kadınlara tecavüz ederek ya da köle gibi pazarda alıp satarak ortaya koyduğu manzara, bir süre sonra değişti. Değişmek zorundaydı. Çünkü aslında Kobanê, IŞİD’in işgal etmek istediği herhangi bir yerden farksız, ama Kobanêliler için, Rojava Devrimi için yaşamsal. Yaşamla ölümün, yaşatmakla katletmenin savaşıydı bu. Ve yaşam mutlaka kazanacaktı. Kobanê’de bu oldu, yaşam kazandı.

Sıra Kobanê’nin yeniden inşasına gelmişti. Bu konuda herkes neler yapabileceğini konuşmaya başlamıştı. Öncelikli olarak hastaneye ihtiyaç vardı, bir sağlık ocağına en azından. Konuta da.

Hemen herkesin yapabileceği bir şeyler muhakkak olmalıydı. Gençler de bu inşaya bir yerinden dahil olmak istiyorlardı. Onlar da çocuklar için bir şeyler yapmayı planladılar. Bu savaşın en ağır yüklerinden biri çocukların omzundaydı. Belki oyun oynama yaşındaydılar. Ama savaşın ortasındaydılar. Buldukları mermileri bilye gibi oynamak olmuştu oyunları. İşte şimdi, hiç tanımadıkları insanlar onlara oyuncak getirecekti.

Gençlerin kimisi oyuncak alabilmek için harçlıklarını biriktiriyor, kimisi kapı kapı dolaşıp oyuncak topluyordu. Çantalar, oyuncaklarla beraber umutlarla da doldurulmuş ve yola çıkılmıştı. Ama devlet yine devletliğini göstermiş, patlattırdığı bir bomba ile bu yolculuğu Kobanê’ye varmadan sonlandırmıştı.

Eylem alanlarında, direnişlerde yan yana durduğumuz, omuz omuza mücadele ettiğimiz, arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, yoldaşlarımız, devletin sinsi bir planı sonucu katledilmişti. Kader’leri, Bedrettin’leri, Suphi’leri, Arin’leri katledenler bu kez 33 arkadaşımızı aldı aramızdan. Polen’i, Büşra’yı, Ezgi’yi, Çağdaş’ı, ellerinde kara bayraklarıyla iktidarlara, devletlere öfkesini dillendiren Alper’i, Vatan’ı, Evrim Deniz’i, Med Ali’yi… Çünkü devlet, Kobanê devrimini istemediği gibi şimdi de Kobanê’nin yeniden inşasına tahammül edememiş, dayanışmayı engellemek üzere bombasını bu kez de Suruç’ta patlatmıştı.

Oysa anlamadığı bir şey daha vardı devletin. O da, ölümle bizi korkutamayacakları gerçeği. Evet, arkadaşlarımız Kobanê’ye geçemedi, ama onların düşünceleri, hayalleri, umutları hiç bir zaman son bulmayacak. Oyuncaklar başka başka çantalarda, hayaller başka başka yüreklerde Kobanê’ye akmaya devam edecek. Çünkü her birimiz, yüreğimizde yeni bir dünya taşıyoruz. Ta ki özgür bir yaşamı yaratana kadar.

Anarşist Gençlik’in Suruç Katliamı’nda yaşamını yitiren arkadaşlarının anısına yazmış oldukları yazıdır.

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 28. sayısında yayımlanmıştır.

The post Unutmayacağız Affetmeyeceğiz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/09/11/unutmayacagiz-affetmeyecegiz/feed/ 0
“IŞiD’i Yok Etmek Rojava’yı Savunmakla Başlar” – İbrahim İbrahim* https://meydan1.org/2015/04/17/isidi-yok-etmek-rojavayi-savunmakla-baslar-ibrahim-ibrahim/ https://meydan1.org/2015/04/17/isidi-yok-etmek-rojavayi-savunmakla-baslar-ibrahim-ibrahim/#respond Fri, 17 Apr 2015 20:36:45 +0000 https://test.meydan.org/2015/04/17/isidi-yok-etmek-rojavayi-savunmakla-baslar-ibrahim-ibrahim/ Bu tarihi ve ahlaki gerçek birçok insan ve toplum tarafından bilinmiyor. Kürt halkı onlarca hatta yüzlerce yıldır, terörizmin her biçimine karşı ve yurtlarının değişik bölgelerini kontrol eden bütün sistemlere karşı savaşmıştır. Kürdistan’ın egemen devletlerin çıkarları arasında kalma durumu, 1514’te iki İslam İmparatorluğu olan İran ve Osmanlı’da başlar, 1917’de İngiltere ve Fransa ile devam eder. Yakın […]

The post “IŞiD’i Yok Etmek Rojava’yı Savunmakla Başlar” – İbrahim İbrahim* appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Meydan Gazetesi-IŞİD'i Yok Etmek Rojava'yı Savunmaktır

Bu tarihi ve ahlaki gerçek birçok insan ve toplum tarafından bilinmiyor. Kürt halkı onlarca hatta yüzlerce yıldır, terörizmin her biçimine karşı ve yurtlarının değişik bölgelerini kontrol eden bütün sistemlere karşı savaşmıştır.

Kürdistan’ın egemen devletlerin çıkarları arasında kalma durumu, 1514’te iki İslam İmparatorluğu olan İran ve Osmanlı’da başlar, 1917’de İngiltere ve Fransa ile devam eder. Yakın dönemde ise T.C, Irak, İran ve Suriye’deki rejimler, hapisten işkenceye, katliamdan kasaba ve köy yakmalara kadar bütün terörizm biçimlerini uygulamışlardır. Bu terör 80’lerin sonunda Irak, Halepçe’de 5000, Enfal’da 180000 Kürdü katletmiş, Dersim’de 4000 köyü yok etmiş, binlerce Kürdü katletmiştir.

Kürt halkına yönelik terörizm, İran ve Türk imparatorluklarından bugüne aynı aşırı İslamcı ve ırkçı düşünceyle, Batı Kürdistan’da Rojava’da, özellikle de Kobanê ve Afrin şehirlerinde, Halepçe ve Qamişlo bölgelerinde devam etmektedir. Kürtler bu merkezlerde ve tüm Kürt coğrafyasında, IŞİD’in temsil ettiği selefi cihatçı Arap milliyetçisi terörizme karşı her gün savaşıyor ve zafer kazanıyor. El-Kaide, Kürt bölgelerini kuşattığında her fırsatta kafalarını kesiyor çünkü Kürtler bölge halkının manastırlarını ve kiliselerini koruyor ve bu teröristler çocuklara nefreti ve terörü öğretmek istiyor.

Bu terörizm rahatça Avrupa ve Amerika’ya ve dünyaya uzanıyor çünkü T.C devleti sınırlarını bu teröre açmış durumda.

Başından beri Kürt bölgelerinde IŞİD çetelerinin karşısında duran ve ellerindeki mütevazi silahlara rağmen onları yenilgiye uğratan halkın savunma birlikleri YPG ve kadın savunma birlikleri YPJ, Suriye’de bu terörle savaşabilen yegane güçlerdir. Suriye ulusal koalisyonunun Suriye’nin bu bölgesinde ne bir üssü, ne de askeri birliği kalmıştır. Suriye’deki askeri birlikler, özgürlük ve demokrasiye inanmayan, aşırı İslamcı güçler tarafından kontrol edilmekte ve Kürt güçlerinin demokratik özgürlük düşüncesine karşı oldukları için saldırmaktadırlar.

Bu demokratik kıta, eğer bu terörün demokratik kıtasına ulaşmasını istemiyorsa, Türkiye’de yaşayanlar, Kürt halkı ve onun siyasi hareketi hakkında oluşturdukları imaja inanmaktan vazgeçmeli, bütün dünya adına ve onunla ortak hareket ederek IŞİD’e karşı savaşan gençlere destek vererek birçok etnik ve dini azınlığın yaşadığı Rojava’ya insani yardım göndermelidir.

 

İbrahim İbrahim

*Avrupa’daki Demokratik Birlik Partisi (PYD) yönetim kurulu üyesi ve medya komisyonu üyesi

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 26. sayısında yayımlanmıştır.  

The post “IŞiD’i Yok Etmek Rojava’yı Savunmakla Başlar” – İbrahim İbrahim* appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/04/17/isidi-yok-etmek-rojavayi-savunmakla-baslar-ibrahim-ibrahim/feed/ 0
“Yaşamın Yeniden Yapılandırılması Kobanê’nin İnşası” – Merve Demir https://meydan1.org/2015/03/12/yasamin-yeniden-yapilandirilmasi-kobanenin-insasi-merve-demir-2/ https://meydan1.org/2015/03/12/yasamin-yeniden-yapilandirilmasi-kobanenin-insasi-merve-demir-2/#respond Thu, 12 Mar 2015 17:07:09 +0000 https://test.meydan.org/2015/03/12/yasamin-yeniden-yapilandirilmasi-kobanenin-insasi-merve-demir-2/ “Her şeyin, özgür komünlerde örgütlenmiş köylüler ve işçiler arasında paylaşılması, yeni bir yaşamın yaratılması hem de bu yaratımın savunulması noktasında belirleyicidir.” Nestor Makhno Suriye Savaşı’nda, devlet otoritesinin ortadan kalkmasıyla 2012 yılı ortalarında Rojava bölgesinde başlayan öz örgütlenme süreci sonucunda üç kentte oluşan kantonlar, 2014 yılı başlarında özerkliğini ilan etti. Aslında bu, savaşın ortasında sessiz sedasız […]

The post “Yaşamın Yeniden Yapılandırılması Kobanê’nin İnşası” – Merve Demir appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Meydan Gazetesi- Yaşamın Yeninden Yapılandırılması Kobanê İnşaası 2011 Mezopotamya Sosyal Forumu/Amed – Yıktıkça Devleti Yaratacağız Anarşizmi

“Her şeyin, özgür komünlerde örgütlenmiş köylüler ve işçiler arasında paylaşılması, yeni bir yaşamın yaratılması hem de bu yaratımın savunulması noktasında belirleyicidir.”

Nestor Makhno

Suriye Savaşı’nda, devlet otoritesinin ortadan kalkmasıyla 2012 yılı ortalarında Rojava bölgesinde başlayan öz örgütlenme süreci sonucunda üç kentte oluşan kantonlar, 2014 yılı başlarında özerkliğini ilan etti. Aslında bu, savaşın ortasında sessiz sedasız yeşeren bir devrimin, yaşamın yeniden yapılandırılmasının ilanıydı. İlan edilen şey, kapitalizmden bağımsız üretim-paylaşım ilişkilerinin ve devletsi olmayan özyönetim mekanizmalarının halk tarafından oluşturulduğu; her türlü tahakküm ilişkisinin sorgulandığı ve ortadan kaldırılması için mücadelenin devam ettiği devrim süreciydi. Bu devrime yönelik Şam yönetimi ve Türkiye dâhil bölge devletlerinin itirazları ve tehditleri devam ederken; bu kez 2014 yılı Eylül ayının ortalarında, IŞİD çetesi Rojava Devrimi’ne saldırı başlattı.

Erdoğan -Ankara’dan bir akbaba sesi de denilebilir- 7 Ekim 2014 tarihinde, savaştan kaçıp Antep’e sığınmış insanlara yaptığı konuşmada, “Kobanê düştü düşüyor” diyordu. Ancak halkın özsavunma güçlerinin dört aya yakın süren direnişi ve devrimci dayanışma sonucunda, çete yenilgiye uğrayarak Kobanê’den çekilmeye başlamış; takvimler Ocak’ın 26’sını gösterdiğinde ise zafer halayları, Kobanê’nin özgürleşen topraklarından coğrafyanın dört bir yanına yayılmıştı.

Bölgedeki hesapları tutmayan akbaba, bu kez 29 Ocak’ta B planını açıkladı. Zafer halaylarına yönelik tahammülsüzlüğünü ortaya koyduktan sonra, TOKİ’ye ve müteahhitlerine göz kırparak devam etti: “Şimdi bu DEAŞ terör örgütü tamam oradan çekildi. Ama bakın o kadar insan ne olacak?  Orayı kim inşa edecek?” Sonra da gönlünden geçen sömürgeci planlarını açıklamaya başladı: “’TOKİ gitsin orayı inşa etsin’ diyorlar. Bu kadar sahipleniyorsunuz, hadi gidin inşa edin. Tamamen orayı inşa etmek gibi bir çalışmanın içine giremeyiz.”

İktidar, “Düştü düşecek” dediği Kobanê düşmeyince, hiç olmazsa yıkılan binaları inşa ederek oradan rant elde etmeyi geçiriyordu gönlünden. Kimsenin ne TOKİ’den, ne de her savaşta olduğu gibi akbaba misali bekleyen müteahhit ve şirketlerden beklentisi yoktu ya; şecaat arz ederken sirkatin söylüyordu sadece.

Hemen ertesi gün Diyojen’in sözüyle cevap geldi: “Gölge etme başka ihsan istemez. Dost halkların seferber olacağı bir inşa süreci olacaktır. Dayanışmaya giden halkları engellemeyin, biz orayı inşa ederiz.” şeklinde konuşan YPJ’li Beritan Kobanê, erkek iktidara cevabını şöyle verdi: “Kobanê kadının eliyle, kadının rengiyle inşa edilecek.”

Aslında Kobanê derken duvarlardan ve damlardan; yani kentin inşasından söz ediliyorsa, 1936’dan beri yankılanan Durruti’nin sözleri bu soruyu fazlasıyla cevaplıyordu: “Biz hep varoşlarda ve izbe duvarların içinde yaşadık. Bir süre için nasıl barınacağımızı bileceğiz. Şunu aklınızdan çıkarmayın, biz aynı zamanda inşa da edebiliriz. İspanya’da, Amerika’da, her yerde, sarayları ve şehirleri kuran biz işçileriz. Biz işçiler, onların yerini alacak başkalarını da yapabiliriz. Ve hatta daha iyilerini! Yıkıntılardan hiç korkmuyoruz. Biz dünyayı miras alacağız, bu konuda hiçbir şüphemiz yok. Yüreğimizde yeni bir dünya taşıyoruz, şimdi şu anda bu dünya büyümekte…”

Kentin yeniden inşası da elbette yaşamın yeniden yaratılmasının bir parçasıdır. Bu anlamda kentin inşası süreci, yaşamın yeniden yaratılması sürecinden bağımsız olarak ele alınamaz. Nasıl ki Rojava Devrimi halkın örgütlülüğüyle yaratıldı ve dayanışmayla savunuldu ise; Kobanê kenti de özörgütlü bir şekilde ve dayanışmayla inşa edilecektir.

Ancak herkes biliyor ki, Rojava’da yıllardan beri binalardan çok daha önemli bir şey inşa ediliyor; devlet, kapitalizm, ataerki ve benzeri her türlü tahakküm ilişkisinden arındırılmış özgür yaşam. Şimdi koca bir yıkıntı olan bu binaların arasında yıllardan beri inşa edilen bu yaşam, tam da saldırının ortadan kaldırmaya çalıştığı şeydi. Kobanê’de yıkılmak istenen de binalar değil, halkın inşa etmeye çalıştığı bu özgür yaşamdı.

Özgür yaşam mücadelesi, saldırı sonrasında cephelerdeki direnişte, sınırdaki dayanışmada devam etti. Sonunda sadece binalar yıkıldı, ancak Kobanê hala dimdik ayakta. Çünkü bizler çok iyi biliyoruz; “Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez.” Ve yaşamı inşa eden bir halk için, binalar inşa etmenin lafı bile olmaz. “Bir sabah güneş doğar; sevgiden tuğlalarla yeniden kurarız bu kenti…”

Merve Demir

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 25. sayısında yayımlanmıştır.

The post “Yaşamın Yeniden Yapılandırılması Kobanê’nin İnşası” – Merve Demir appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/03/12/yasamin-yeniden-yapilandirilmasi-kobanenin-insasi-merve-demir-2/feed/ 0
” DAF; Selanik, Gümülcine ve Atina’da Kobanê Direnişi’ni Anlattı ” – Alp Temiz https://meydan1.org/2014/12/25/daf-selanik-gumulcine-ve-atinada-kobane-direnisini-anlatti-alp-temiz/ https://meydan1.org/2014/12/25/daf-selanik-gumulcine-ve-atinada-kobane-direnisini-anlatti-alp-temiz/#respond Thu, 25 Dec 2014 15:31:48 +0000 https://test.meydan.org/2014/12/25/daf-selanik-gumulcine-ve-atinada-kobane-direnisini-anlatti-alp-temiz/ Devrimci Anarşist Faaliyet ve Anarşist Kadınlar, Kobanê direnişi ile dayanışma için gerçekleştirilen, Yunanistan’da 3 farklı şehirde düzenlenen etkinliklerde konuşma yaptı. Gerçekleştirilen her 3 etkinlikte de, Devrimci Anarşist Faaliyet adına Alp Temiz, Anarşist Kadınlar adına Mercan Doğan ve RoarMag editörü Joris van Eyck konuşma yaptı. İlk konuşmayı yapan Joris van Eyck, Kobanê direnişinin başlıca sosyo-politik koşullarından […]

The post ” DAF; Selanik, Gümülcine ve Atina’da Kobanê Direnişi’ni Anlattı ” – Alp Temiz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Devrimci Anarşist Faaliyet ve Anarşist Kadınlar, Kobanê direnişi ile dayanışma için gerçekleştirilen, Yunanistan’da 3 farklı şehirde düzenlenen etkinliklerde konuşma yaptı.

Gerçekleştirilen her 3 etkinlikte de, Devrimci Anarşist Faaliyet adına Alp Temiz, Anarşist Kadınlar adına Mercan Doğan ve RoarMag editörü Joris van Eyck konuşma yaptı.

İlk konuşmayı yapan Joris van Eyck, Kobanê direnişinin başlıca sosyo-politik koşullarından bahsetti. Kürt halkının özgürlük mücadelesi ve Rojava devriminin tarihsel gelişim süreci hakkındaki temel bilgilerin aktarımını yaptı. TC sınırları içerisinde yaşayan Kürt halkının Rojava devrimi ile bağlantısını ise, üç temel unsura bağladı: “Birincisi, devletlerin çizdiği sınırlar, yapay yapılardır. Bu sınırlar, TC içinde yaşayan Kürt halkının Rojava ile bağlantısını koparamamıştır. İkinci olarak, TC devletinin IŞİD’e sağladığı destek, TC sokaklarında Rojava ile dayanışmak ve TC’nin bu tavrını protesto etmek için yapılan eylemleri meşrulaştırıyor. Üçüncüsü, Rojava’da gerçekleşen devrim, Türkiye’deki demokratik özerklik süreci ile aynı ilkelere dayanıyor.”

Ardından konuşan Alp Temiz, Devrimci Anarşist Faaliyet’in Rojava Devrimi ve Kobanê Direnişi’ni destekleyişinin haklı gerekçelerini açıklarken, kendini anarşist olarak adlandıran ya da toplumsal devrim mücadelesi veren örgütlenmelerin de bu direnişi desteklemek zorunda olduğunu şu sözlerle belirtti:

“Rojava’da oluşan durum, ne Esad’ın bölgeyi bırakmasıyla; ne de küresel güçlerle yapıldığı iddia edilen anlaşmalarla oluşmuştur. Rojava’da iki buçuk yıl öncesinde gerçekleşen büyük dönüşüm; siyasal hareketliliğin Ortadoğu’yu iki zıt kutuptan (cuntacı sekülerler-muhafazakar demokratlar) birinin iktidarını seçmeye zorladığı bir konjonktürde gerçekleşmiştir. Rojava ortadoğu coğrafyasındaki “baharların” kışa döndüğü bir dönemde, halkın bu iki kutuba sığmayıp kendi çözümünü yaratmasıdır. 


Rojava’da yaşam yeniden yapılandırılırken, yaratılmaya çalışılan toplumsal mekanizmaların merkeziyetçi olmayan yapısı, devletsizliğe yapılan ısrarlı vurgu, üretim-tüketim-dağıtım ilişkilerinin kapitalizmden olabildiğince uzak bir şekilde örgütleniyor oluşu, öz-örgütlenmenin toplumsal işleyişin sürdürülmesinde garantör olması, üç kantondaki komünlerin ayrı ayrı karar süreçleriyle komünlerin işleyişini şekillendiriyor oluşunun önemini, yaşadığımız çağda kimse inkar edemez.

Yakın coğrafyada toplumsal mücadele veren devrimciler olarak bize sadece umut vermeyen, mücadele verdiğimiz coğrafyalarda mücadelemizi besleyen bu toplumsal dönüşümün; olumsuz ya da daha olumlu bir yola gireceğini bilemeyiz. Ancak bizler, devrimci anarşistleriz. Bir kenarda oturup olanları izleyip, sadece yorum yapamayız; toplumsal mücadelelerin içerisinde yer alır, anarşist bir devrim için mücadele ederiz.”

Son olarak, Anarşist Kadınlar adına konuşma yapan Mercan Doğan ise, Kobanê direnişinde kadınların rolünü, kadın mücadelesinin cephede ve aynı zamanda cephe gerisinde nasıl gerçekleştiğini anlattı. Kadın Savunma Birlikleri YPJ’nin Kobane direnişindeki rolünün, 1936’da İberya’da anarşist devrim mücadelesindeki Mujeres Libres (Özgür Kadınlar) birliklerininki ile taşıdığı benzerliklere vurgu yaptı.

Türkiye, Suriye, Irak ve İran devletlerinin sınırlarla bölmeye çalıştığı Kürt halkının özgürlük mücadelesine gösterilen dayanışmada “Li Dijî Dehaqan, Em Hemû Kawane” söyleminin önemini Kürt mitolojisindeki Ezen Dehaq’a karşı Ezilenlerin, Kawa’nın mücadelesi üzerinden anlattı. Son olarak sınırda yaşanılan deneyimleri aktaran Mercan Doğan, konuşmaların ardından, sınırdaki deneyimleriyle ilgili soruları yanıtlayarak konuşmasını detaylandırdı.

Gümülcine (Komotini)’de yer alan Adelante Özgür Sosyal Merkezi’nde, bu yıl 10’uncusu düzenlenen Antiotoriter Festival kapsamında 13 Kasım akşamı “Modern Totaliterliğe Direnmek: Kobane Savaşı” başlıklı panel gerçekleştirildi. Dinleyicilerin sosyal merkezi tümüyle doldurduğu etkinlikte, gerçekleştirilen konuşmalardan sonra sorulan sorular, kadın mücadelesinde yoğunlaştı. Bir kadın dinleyicinin “Genç yaşta kadınların savaşta aktif yer aldığını görüyoruz. Bu şekilde savaşmak kadının doğasına aykırı değil mi?” şeklindeki sorusunu Anarşist Kadınlar’dan Mercan Doğan şu şekilde yanıtladı: “…bunca katliam ve tecavüz karşısında buna direnmemek, bununla mücadele etmemek kadının doğasına aykırı olurdu.” Saat 20:00’de başlayan etkinlik, gece 01:00’de sonlandı.

14 Kasım akşamı Selanik’te yer alan Mikropolis Özgür Sosyal Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik, saat 19:30’da başladı. Mikropolis konferans salonunun tümüyle dolduğu etkinlik gece 12:00’de sonlandı.

16 Kasım akşamı Atina’da Excharia mahallesinde yer alan Nosotros Özgür Sosyal Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik ise, saat 20:00’de başladı. 5 saatten fazla süren etkinlikte, Türkiye’deki devrimci mücadelelerinde yasal engellerle karşılaşarak Avrupa’da siyasi sürgün olarak yaşamlarını sürdüren çeşitli devrimci kurumlardan bireylerin de dinleyici olarak katılımları gözlemlendi. Konuşmaların sonlanmasının ardından söz alarak Kobane direnişini ve Devrimci Anarşist Faaliyet’in mücadelesini selamladıklarını ifade eden sürgündeki devrimciler, panelistlerin dayanışma çağrılarını tekrarladılar.

18 Kasım akşamı Ioannina şehrinde gerçekleştirilmesi planlanan etkinlik ise, program yoğunluğu nedeniyle iptal edildi.

Alp Temiz

[email protected]

Bu haber Meydan Gazetesi’nin 23. sayısında yayımlanmıştır.

The post ” DAF; Selanik, Gümülcine ve Atina’da Kobanê Direnişi’ni Anlattı ” – Alp Temiz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/12/25/daf-selanik-gumulcine-ve-atinada-kobane-direnisini-anlatti-alp-temiz/feed/ 0
“Türkiye’nin Yeni Komşusu IŞİD” – Mercan Doğan https://meydan1.org/2014/06/14/turkiyenin-yeni-komsusu-isid-mercan-dogan/ https://meydan1.org/2014/06/14/turkiyenin-yeni-komsusu-isid-mercan-dogan/#respond Sat, 14 Jun 2014 11:27:42 +0000 https://test.meydan.org/2014/06/14/turkiyenin-yeni-komsusu-isid-mercan-dogan/ Suriye’de 3 yılı aşkın bir süredir devam eden iç savaştan yararlanarak bölgeye Sünni bir şeriat devleti kurmak için birçok cihatçı örgüt gelmişti. Özellikle son bir yıldır, Suriye’nin, Rojava’yı da içine alan kuzey kesiminde gerçekleştirdiği katliamlarla gündeme gelen Irak Şam İslam Devleti(IŞİD), bu cihatçı örgütlerden biri. IŞİD, şu günlerde eylemlerini Suriye’ye komşu Irak’a taşıyarak yaşadığımız coğrafyanın […]

The post “Türkiye’nin Yeni Komşusu IŞİD” – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Suriye’de 3 yılı aşkın bir süredir devam eden iç savaştan yararlanarak bölgeye Sünni bir şeriat devleti kurmak için birçok cihatçı örgüt gelmişti. Özellikle son bir yıldır, Suriye’nin, Rojava’yı da içine alan kuzey kesiminde gerçekleştirdiği katliamlarla gündeme gelen Irak Şam İslam Devleti(IŞİD), bu cihatçı örgütlerden biri. IŞİD, şu günlerde eylemlerini Suriye’ye komşu Irak’a taşıyarak yaşadığımız coğrafyanın ve dünya gündeminin dikkatini çekmekte. Irak’ın ikinci büyük kenti olan ve zengin petrol yataklarıyla bilinen Musul, çıkan çatışmalar sonrasında 10 Haziran günü Irak kolluk güçlerinin, silahlarını bırakarak bölgeyi terk etmesiyle tamamen örgütün kontrolüne girdi. Musul’daki merkez bankası kasasını boşaltan örgüt, toplam 429 milyon dolara el koydu. IŞİD bu kritik bölgeyi ele geçirerek, yine petrol zengini olan Rakka kentinden sonra, ikinci kilit bölgeye hakim oldu. Örgüt, Karkamış Sınır Kapısı’nın olduğu bölgeyi de alarak, TC’nin fiilen sınır komşusu oldu.

Musul’da bulunan TC Konsolosluğu’nu da basan örgüt, başkonsolos dâhil, konsolosluk çalışanlarından 15 civarında kişiyi rehin aldı.

Irak-Şam İslam Devleti Nedir?

Selefi İslam çizgisini benimseyen IŞİD bu doğrultuda Irak, Suriye, Filistin, Ürdün ve Lübnan topraklarını içine alan bölgede şeriat devleti kurmayı amaçlıyor. IŞİD, 2004 yılında “Tevhid ve Cihat” adıyla Ebu Musa Zerkavi tarafından Irak’ta kuruldu. El-Kaide’nin o zamanki lideri Usame Bin Ladin’e biatını açıklayan örgüt adını “Mezopotamya’da El-Kaide” olarak değiştirdi. Ebu Musa Zerkavi 2006’da ABD’nin Irak’ta düzenlediği bir operasyonda öldürülünce yerine Ebu Hamza el Muhacir geçti. Aynı yılın sonlarında, El-Kaide’ye yakın Ebu Ömer el Bağdadi “Irak İslam Devleti” örgütünü kurduklarını ilan etti. Nisan 2010’da Irak ve ABD güçleri ortak bir operasyonla Ebu Ömer el Bağdadi ve Ebu Hamza el Muhacir’in kaldıkları evi basarak her ikisini de öldürünce, Ebu Bekir el Bağdadi Irak İslam Devleti örgütünün yeni lideri oldu. 2011 sonlarında Ebu Muhammed Colani liderliğinde El-Kaide’nin Suriye kolu olarak El-Nusra Cephesi kuruldu. Aynı yıl Irak İslam Devleti lideri Ebu Bekir el Bağdadi El-Nusra Cephesi ile birleşerek Irak Şam İslam Devleti adını aldıklarını duyurdu. Ancak bir süre sonra Ebu Muhammed Colani iki örgütün IŞİD adıyla birleşmesine sıcak bakmadığını belirterek, El-Kaide lideri Eymen Zevahiri’ye biatını ilan etti. Zevahiri de 2013 başlarında IŞİD’ı tanımadığını ilan ederek örgüte, Suriye’yi terk etme çağrısı yaptı. Bu süreçten itibaren iki örgüt arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Çatışmalar, IŞİD’in, El-Nusra Cephesi kontrolündeki Deyr Ez-Zor kentini ele geçirmesiyle son buldu.

Suriye’de Muhalif Cihadcı Gruplar ve IŞİD

IŞİD’ın, kontrolü altında bulundurduğu petrol kenti Rakka’da çıkan petrolü Beşar Esad rejimine satma iddiaları ve kendisi dışındaki gruplara karşı çatışmacı tavrı nedeniyle Suriyeli muhaliflerin tepkisini çekiyordu. Geçen Ocak başlarında 7 muhalif gruptan oluşan İslami Cephe, IŞİD’in Cerablus kentindeki karargâhına Özgür Suriye Ordusu, Mücahitler Ordusu ve bazı muhalif grupların da destek verdiği bir operasyon düzenleyerek örgütün Cerablus ve muhaliflerin fiili başkenti sayılan Halep’ten çekilmesini sağladı. IŞİD buradaki kontrolünü kaybedince, saldırılarını Rojava’da yoğunlaştırmaya çalıştı.

Rojava Işid Tehdidi Altında

Bu yılın başlarında üç kantonlu özerk yönetimini ilan eden Rojava, Marttan itibaren IŞİD tehdidi altında. IŞİD üç kantondan oluşan Rojava’nın kritik noktası Kobani’ye, Arapça ismi olan Ayn el Arap(Arap Pınarı)’ı Ayn el İslam (İslam Pınarı) olarak değiştireceğini ilan ederek saldırdı. Bu saldırıların ilkinde çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 24 sivili katletti. Saldırılar, bölgenin öz savunma güçleri YPG ve YPJ tarafından püskürtüldü. Bu noktada muhaliflerle IŞİD arasındaki dengeleri de iyi gözeten Rojava Kürtleri, bu çatışmalarda Özgür Suriye Ordusu şemsiyesi altındaki Cephet-ül Akrad(Kürt Cephesi) savaşçılarının da kendileriyle iş birliği yapmasını sağlayarak askeri üstünlüğü ele geçirdi. IŞİD bu süreçten sonra Kürt savunma güçleriyle açık cephe savaşına girmekten kaçındı ancak sivillere yönelik katliamlara ve intihar saldırılarına devam etti. Bunlardan sonuncusu, YPG denetimindeki kanton merkezi Qamişlo’ya uzak bir bölge olan Tilliye’de yaşandı. Ezidi Kürtlerin yaşadığı bölgedeki bu saldırıda çoğunluğu Halep’ten göçmüş ve tarım işçisi olarak çalışan Araplar olan yaklaşık 30 kişi yaşamını yitirdi.

Kobani, stratejik olarak hem IŞİD, hem Rojava Kürtleri ve hatta TC için önemli. Rojava Kürtleri açısından bölgenin önemi Rojava Devrimi’nin başladığı yer olmasıyken, IŞİD açısından bu önem daha stratejik bir noktada. Kobani, IŞİD’in kontrolü altında bulundurduğu Rakka’nın Haleple bağlantısını kurması nedeniyle lojistik açıdan önemli. TC açısından ise bölgenin önemi, Suriye’de muhalif gruplar, cihatçı örgütler ve Suriye rejimi dışında, farklı deneyim yaratan ve öz yönetim ilan ettiğini söyleyen Rojava ile sınır komşusu olmaktan kaçınmak için Rojava Devrimi’nin karşısına tampon olarak IŞİD unsurlarını koymayı gerektiriyor. Bu anlamda geçtiğimiz 30 Mart seçimlerinde Kobani’nin hemen karşısındaki Ceylanpınar seçimlerinin şüpheye yer bırakmayacak şaibe iddialarıyla, AKP lehine sonuçlan(dırıl)masını da çerçevede düşünmek gerek.

Süleyman Şah Türbesi ve IŞİD-TC İlişkisi

Geçtiğimiz Mart ayında örgüt Suriye’de bulunan ve TC toprağı sayılan Süleyman Şah Türbesi’ndeki askerlerin üç gün içinde çekilmesini istedi ve aksi halde bölgeyi bombalayacağını duyurdu. Bunun üzerine Dışişleri Bakanlığı’nda aralarında istihbarat yetkilileri ve dışişleri bakanının bulunduğu bir toplantı yapılmış ve toplantının ses kaydı internete düşmüştü. Bu ses kaydında Suriye ile sıcak çatışmaya girmeye istekli olduğu aşikar olan TC yetkililerinin Suriye ile savaş çıkarma senaryoları konuşuluyordu. Toplam 25 dönümlük toprak parçasının IŞİD için nasıl bir öneme sahip olduğu tartışması bir yana, TC’nin Suriye’deki rejim muhalifi cihatçı gruplara askeri ve lojistik desteği bilinen bir gerçeklikti. 2014 başlarında Adana’da durdurulan MİT tırları uzun süre kamuoyu gündemini meşgul etmişti. Her ne kadar devlet yetkilileri tırların bölgedeki Türkmenlere gittiğini söylese de, gerek ÖSO şemsiyesi altında gerekse farklı oluşumlar içerisinde Türkmen grupların askeri ve politik ağırlığından söz etmek zor. Söz konusu tırların güzergâhındaki bölgeler arasında IŞİD’in kontrolündeki bölgeler de bulunuyor.

Felluce’den Musul’a IŞİD

IŞİD’in son Musul saldırısı ve işgali, aslında geçtiğimiz yıl sonlarında, Irak’ta bulunan, Sünnilerin yaşadığı bir başka merkez olan Felluce’ye yapılan saldırıları düşündüğümüzde çok şaşırtıcı değil. IŞİD bu saldırılarda Felluce’de kontrolü elinde tuttuysa da Maliki yönetimi kimi aşiretlerin de desteğiyle örgütü püskürtmüştü. Bu süreçteki çatışmalarda Musul’da “savunma bakanının” Samarra’da ise “tarım bakanının” öldürülmesi bölge özelinde örgütü sarsmıştı. Fakat bölgede son 5 yıldır, özellikle Musul’un varoşlarında kırsal bölgelerinde örgütlenmekte olan IŞİD için bu moral sarsıntı uzun sürmedi. Sünni nüfusun yoğun olarak yaşadığı bu bölgelerde Şii merkezi yönetimin otoriterliği de örgütün militan ve taban kazanması için uygun zemin sundu.

IŞİD,Küresel Kamuoyunun Gündeminde

IŞİD’in son Musul operasyonu sonrası başta bölge ülkeleri olmak üzere ABD ve AB üyesi ülkelerinin de “bir anda” gündemine girdi. ABD’de Beyaz Saray sözcüsü ve bazı AB üyesi ülkelerin sözcüleri bölgede yaşanan durumun “bölge barışı için kaygı verici olduğunu” belirten minvalde açıklamalarda bulundular. Bölgesel ve küresel finans çevreleri de Musul’un IŞİD tarafından ele geçirilmesi sonrası ciddi tepkiler verdi. İstanbul Borsası sert bir düşüş yaşarken ABD doları yükseliş kaydetti. Dünya borsalarında işlem gören Türk hisseleri ise ise özellikle Musul bölgesinde faaliyet gösteren Türk şirketleri nedeniyle düşüş yaşadı.

 

Mercan Doğan

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’bnin 19.sayısında yayımlanmıştır.

 

 

The post “Türkiye’nin Yeni Komşusu IŞİD” – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/06/14/turkiyenin-yeni-komsusu-isid-mercan-dogan/feed/ 0