zafer – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Fri, 02 Feb 2018 18:00:38 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 İşçilerin İş Bırakma Eylemi Zaferle Sonuçlandı https://meydan1.org/2018/02/02/iscilerin-is-birakma-eylemi-zaferle-sonuclandi/ https://meydan1.org/2018/02/02/iscilerin-is-birakma-eylemi-zaferle-sonuclandi/#respond Fri, 02 Feb 2018 18:00:38 +0000 https://seninmedyan.org/?p=28167 140 işçinin çalıştığı, İstanbul Yenibosna’daki fabrikada, işçiler 8 saatlik çalışma karşılığı 1950 lira olan ücretlerinin 2300 liraya çıkarılmasını istedi. Patronun “2200 lira alın, ya da kapı orada” tehdidi üzerine işçiler toplu olarak iş bıraktı. İş bırakma üzerine patron 2300 lira talebini kabul etmek zorunda kaldı. Konuyla ilgili Evrensel’e konuşan işçiler şunları anlattı: “Biz maaşımızın 8 […]

The post İşçilerin İş Bırakma Eylemi Zaferle Sonuçlandı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

140 işçinin çalıştığı, İstanbul Yenibosna’daki fabrikada, işçiler 8 saatlik çalışma karşılığı 1950 lira olan ücretlerinin 2300 liraya çıkarılmasını istedi. Patronun “2200 lira alın, ya da kapı orada” tehdidi üzerine işçiler toplu olarak iş bıraktı. İş bırakma üzerine patron 2300 lira talebini kabul etmek zorunda kaldı.

Konuyla ilgili Evrensel’e konuşan işçiler şunları anlattı: “Biz maaşımızın 8 saat için 2300 lira olmasını istedik. Bizim kırmızı çizgimizdi. 2300’ün üzerinde maaş veren fabrikalar var. Ama onlar 10 saat çalışma üzerinden veriyorlar. Patron 2200 teklifi üzerine bir de tehdit etti. Üzerine işçiler arasından seçtiğimiz temsilcilerden üçünü işten atacağını söyledi. Biz de iş bıraktık bütün vardiya. Yaklaşık 4 saat sonra patron bizim kararlılığımızı görünce taleplerimizi kabul etti.”

kaynak: https://www.evrensel.net/

 

The post İşçilerin İş Bırakma Eylemi Zaferle Sonuçlandı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/02/02/iscilerin-is-birakma-eylemi-zaferle-sonuclandi/feed/ 0
“Umut Fırat Kazandı” https://meydan1.org/2017/02/21/umut-firat-kazandi/ https://meydan1.org/2017/02/21/umut-firat-kazandi/#respond Mon, 20 Feb 2017 22:52:14 +0000 https://test.meydan.org/2017/02/21/umut-firat-kazandi/ Gazetemiz yazarı ve devrimci anarşist tutsak Umut Fırat Süvarioğulları, “sürgün sevki”nin gerçekleştiği İzmir Yenişakran 4 No’lu T Tipi Hapishanesi’nde maruz kaldığı OHAL koşullarına, 14 kişilik odalara 20 kişi yerleştirilmesine, parçalanmış kanlı yataklarda yatılmaya zorlanmasına, psikolojik baskının ve işkencenin sürekli bir şekilde devam ettirilmesine ve devrimci anarşist siyasi kimliğinin yok sayılmasına karşı 11 Aralık 2016 tarihinde […]

The post “Umut Fırat Kazandı” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

16427727_845679758905247_8625773538902540757_n

Gazetemiz yazarı ve devrimci anarşist tutsak Umut Fırat Süvarioğulları, “sürgün sevki”nin gerçekleştiği İzmir Yenişakran 4 No’lu T Tipi Hapishanesi’nde maruz kaldığı OHAL koşullarına, 14 kişilik odalara 20 kişi yerleştirilmesine, parçalanmış kanlı yataklarda yatılmaya zorlanmasına, psikolojik baskının ve işkencenin sürekli bir şekilde devam ettirilmesine ve devrimci anarşist siyasi kimliğinin yok sayılmasına karşı 11 Aralık 2016 tarihinde açlık grevine başlamıştı.

Hapishane yönetiminin Umut Fırat’ın kararlı mücadelesi sonucunda geri adım atması ve yoldaşımızın açlık grevine konu olan talepleri doğrultusunda kaldığı odayı değiştirmesi sonucu açlık grevini 55. gününde kazanımla sonlandırmıştır.

Gazetemize yolladığı, eylemi süresince dayanışma gösteren yoldaşları selamlama metnini sizlerle paylaşıyoruz.


Sevgili yoldaşlar,

Süresiz açlık grevimin 50. gününde sizlere bir mesaj yazmak istedim. Ancak dayanışmanızdan aldığım güçle daha zamanı değil diyerek, eğer hayatta kalabilirsem 23 Şubat’taki mahkememde okumak için erteledim. Bu “veda mektubu” değil, “zafer narası” olacaktı. Aynı, o zaman aklımdan çıkmayan Nicola Ferdinando Sacco ve Bartalomeo Vanzetti’nin katledilişlerinde mücadeleyi örgütlerken farkında oldukları zafer gibi.

Bunlar gelmese hiç başımıza, siz çıkmasaydınız karşıma/ ona, buna dert anlatacağım diye köşe başlarında/ harcar giderdim ömrümü/ silik, belirsiz, yenilmiş titretir giderdim kuyruğu./ Ama şimdi öyle mi ya!/ Bizim başarımız bu ölüm, bizim zaferimiz bu./ Dünyada aklımıza gelmezdi böyle yararlı olacağımız,/ insanlık için, adalet için, özgürlük için/ es kaza gördüğümüz bu hizmeti/ bir kere değil, on kere yaşasak yapamazdık./ Dediklerimiz, hayatımız, çektiklerimiz hiç kalır bunun yanında/ hiç kalır yanında idamımız/ bir kunduracıyla bir işportacı parçasının idamı./ Yaşayacağımız o son anı elimizden alamazsınız ya!/ O bizim işte, o bizim zaferimiz.” (Vanzetti)

Onlar bu zaferi yedi yıl, dört ay, on bir günlük yargısız infaz sürecinde örgütlediler. Belki 23 yıllık yargısız infaz sürecim böylesi bir zaferle taçlanacaktı ama olmadı. Yaşayarak bu mücadeleyi büyütme sorumluluğumuz var omuzlarımızda.

Merhaba yoldaşlar,

52+1 günlük açlık

Sizlere tekrardan merhaba diyebiliyor olmanın sevincini, mutluluğunu yaşıyorum.

An geldi direniş kararı almam gerekti, zorlu ve sıkıntılı koşullarda. An geldi paldır küldür yıkıldı bulutlar, süresiz açlık grevimin 40. gününde, bir cumartesi sabahı babamın öldüğü haberini aldım.

Bir merdivenin altında, adeta betondan bir tabutun içinde yatar gibi, üst üste yığılmış insan kalabalığında yatağının önünde tuvalet sırası bekleyenler, on santim ötesinde yemek yemek zorunda kalanlar, baş ucunda 22 basamaklı ayakkabılığın ağır kokusu, yatağının altına sızan tuvaletten gelen sular, nem ve havasızlık… Sansürlenen gazete, dergi ve kitaplarla, el konulan mektuplarla sessizliğe mahkum edilmenin, açılan soruşturmalara verilen disiplin cezalarıyla izaya çekilmeye, terbiye edilmeye, diz çöktürülüp teslim alınmaya çalışılan devrimci iradeler… Keskin bir bıçak gibi, bam telinin koptuğu an…

12.12.2016 tarihinde, Saray darbesi döneminin Şakran 4 No’lu T-Tipi zindanında seçenekler tüketildiğinde oyunu bozdum, kuralları değiştirdim, denetimin dışında çıktım, benim için döndürülen çarkın dişlilerinin arasına çomağımı soktum. Sabırla, disiplinle, sorumlulukla ve iradeyle 52+1 gün açlığa direndim. Gün gün eridim, eridikçe iktidarın gözlerini de, gücünü ve iradesini de erittim. Kayıtsız kalamadı bir çoğu, iktidarın kiriyle yıkanmış taş yürekleri dışında. Bedenimi anarşist propagandanın aracına dönüştürdüm. O yetmediğinde tüm enerjimle zihnimi kullandım, her fırsatı değerlendirdim, açık olan her kulağa seslendim.

Siz yoldaşlarım da eylemimi kolektifleştirip eyleminiz yaparak, dayanışmanızla sahiplenerek, eylemi örgütleyerek mücadelemizin bir parçası yaptınız. Dinci-Milliyetçi, Faşist darbeci iktidar bloğunun zindanındaki temsiline karşı benim başlattığım direnişi sizler, dışarıda hakim kılınmaya çalışılan korkuya, yılgınlığa ve sessizliğe karşı ses olabilmenin, hareketlenmenin ve cesaretin bir deneyimine dönüştürdünüz. Bana güç verdiniz.

Hiç kimse gelmeyecek bizi kurtarmaya, bizim adımıza direnmeyecek hiç kimse, çare biziz. Çare mücadeleyi, dayanışmayı örgütlemekte. Geleceğe ertelenecek bir an yok! İktidarın zamanında teslim olamayız, olmayacağız.

Yurtdışında özellikle Yunanistan’da, İrlanda’da, İtalya’da ve diğer coğrafyalarda fiili eylemliliklerle veya dayanışma adına yapılan her faaliyeti örgütleyen tüm yoldaşlarımızı selamlıyorum. Sizleri sürekli yanı başımda hissettim, varlığınızdan güç aldım. Bu gösterilen dayanışmanın devletlerin çizdiği sınırları aşarak yaşadığımız topraklarda bizlere güç ve moral verdiğini, mücadelemizi büyüttüğünü düşünüyor ve inanıyorum. Görüşme masasında oturmuş çaresizce ağzımdan çıkacak sözlere bakan iktidar temsilcilerinin karşısında “Şu an biz burada konuşurken Yunanistan’daki büyükelçiliğin önünde yoldaşlarım dayanışma eylemi yapıyor, ilerleyen günlerde bu birçok ülkeye yayılacak.” diyebilmiş olmanın haklı gururunu yaşadım. Bundan çok büyük güç ve direnç aldım. O gün süresiz açlık grevimin 52. günündeydim ama karşımdakiler benden çok daha güçsüz, yorgun ve moralsizlerdi. Bunu hep birlikte başardık!

Bu ne ilk ne de son olacak. Yaşadığımız deneyim, sürecin bir parçası. Bu mekanda kalıcı bir çözüm de, zafer de yok. Ancak, zindanları yıktığımızda bu mümkün olacak. Bu yüzden şimdi olduğu gibi gelecekte de, siyasi kimliğimize, bedenlerimize, cinsiyetimize/cinsel yönelimimize, yaşam alanlarımıza, doğamıza dönük her mekan ve zamanda, iktidarların saldırılarına karşı böyle kolektif direniş ve dayanışmayı örgütleyerek mücadelemizi büyüteceğimize inanıyor, siz değerli yoldaşlarıma mücadelelerinde başarılar diliyorum.

Devrimci Dayanışmayla,

Devrimci Anarşist Tutsak Umut Fırat Süvarioğulları 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 36. sayısında yayınlanmıştır.

The post “Umut Fırat Kazandı” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/02/21/umut-firat-kazandi/feed/ 0
“Kavga Direniş Zafer” – Halil Çelik https://meydan1.org/2014/09/19/kavga-direnis-zafer-halil-celik/ https://meydan1.org/2014/09/19/kavga-direnis-zafer-halil-celik/#respond Fri, 19 Sep 2014 11:03:02 +0000 https://test.meydan.org/2014/09/19/kavga-direnis-zafer-halil-celik/ Geçtiğimiz Ağustos ayı başında resmi anlamda kuruluşu tamamlanan İnşaat İşçileri Sendikası, patronlara karşı kullandığı yöntemler ile son yıllarda unutulmaya yüz tutmuş bir şeyi tekrar tekrar hatırlatıyor. Bunlardan ilki şirket önü eylemlerinden yol kapatmaya, şantiye işgaline varan doğrudan ve radikal eylem. Bir diğeri ise patronların ve kolluk güçlerinin beklediği arabuluculuk görevinden ziyade, işçilerin talepleri dışında hiçbir […]

The post “Kavga Direniş Zafer” – Halil Çelik appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Geçtiğimiz Ağustos ayı başında resmi anlamda kuruluşu tamamlanan İnşaat İşçileri Sendikası, patronlara karşı kullandığı yöntemler ile son yıllarda unutulmaya yüz tutmuş bir şeyi tekrar tekrar hatırlatıyor. Bunlardan ilki şirket önü eylemlerinden yol kapatmaya, şantiye işgaline varan doğrudan ve radikal eylem. Bir diğeri ise patronların ve kolluk güçlerinin beklediği arabuluculuk görevinden ziyade, işçilerin talepleri dışında hiçbir ara formda anlaşmayan uzlaşmaz tavır; böylece İş Mahkemelerinde değil sokakta, kavga ederek direnerek zafere ulaşmak.

Yönetim kurulunun tamamının farklı alanlardaki inşaat işçilerinden oluştuğu İnşaat İşçileri Sendikası(İnşaat-İş), resmi anlamda sendika olmadan önce sendika girişimi, ondan da önce dernek olarak faaliyet yürütüyordu. Tüm bu süreçler boyunca tüzel kişiliğin gerektirdiği faaliyetlerden ziyade inşaat işçilerinin mücadelesinin ihtiyaçlarına göre hareket eden İnşaat-İş, son zamanlarda örgütlediği direnişlerle oldukça önemli ve değerli bir noktada duruyor. Çünkü zaman zaman benzer yöntem ve işleyişler farklı sendikalar tarafından kullanılıyor olsa da işçi mücadelesinde önemli bir tarihe sahip olan sendikal faaliyet, son yıllarda daha da katı hale gelen bürokrasi sorunundan, işçi direnişlerinde yaşanan atıllık ve devamı getirilemeyen eylem sürecine varana dek, yöntemsel ve yapısal bir takım sorunlarla karşı karşıya.

Çoğu sektörde yürütülen sendikal faaliyet bu sorunlar ve daha fazlasıyla karşı karşıya iken inşaat sektöründe ise böylesi bir faaliyet dahi yok. Çünkü inşaat işçilerinin durumu, çoğunlukta sigortasız, geçici, taşeron işçileri olarak örgütlenme çalışması şöyle dursun işçi olarak bile kabul edilmemeye kadar varıyor. Bu alandaki sendika ve farklı derneklerin ise deyim yerindeyse sadece adı var. Hatta bu sendika ve dernekler İnşaat-İş’in bilinirliğiyle beraber gün yüzüne çıkmaya başladı denebilir. Evet, İnşaat-İş bugün tüm bu olumsuzlukların en çok kendini hissettirdiği bir süreçte faaliyet yürütüyor.

Dernek sürecinden bu yana Sakarya’dan Kayseri’ye, Adana’dan Ankara’ya coğrafyanın dört bir yanından inşaat işçilerinin ücret gaspları, çalışma ve yaşam koşulları gibi tüm sorunları çözüm kaynağı oluyor. Çözüm kaynağı olan yöntemler İnşaat-İş için geçtiğimiz Nisan ayında TOKİ’ye ait Emlak Konut’ta şantiye işgalinde, Mayıs ayında Zorlu Center’de iş bırakma eyleminde, Ağustos’ta Astoria AVM önündeki geceli gündüzlü oturma eyleminde, yine Ağustos ayının sonunda Esenyurt Belediyesi önünde tüm baskılara ve polis saldırısına karşı direnişte, her seferinde daha da kuvvetlenerek belirginleşti.

İnşaat-İş ayrıca inşaat sektöründeki cinayetlere, katliamlara karşı da mücadele ediyor. En son Torunlar İnşaat’ta 10 inşaat işçisi katledildiğini duyar duymaz şantiyeye koşan İnşaat-İş, burada katliama tanıklık eden inşaat işçileriyle kurduğu ilişkide daha iyi ücret için değil inşaat işçilerinin tüm yaşamı için mücadele edildiğini bir kez daha gösterdi. İnşaat sektöründeki cinayetler ne devletin şirketlere uygulayacağı yaptırımlarla ne de şirketin alacağı güvenlik önlemleriyle önlenebilir; katliamların karşısında duracak tek güç, devletin yaptırımındansa kendi yaptırımını uygulayabilen, şirketin alacağı önlemlerdense şirkete karşı kendi önlemlerini alabilen işçilerin örgütlü gücüdür.

Halil Çelik

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 21. sayısında yayımlanmıştır.

 

The post “Kavga Direniş Zafer” – Halil Çelik appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/09/19/kavga-direnis-zafer-halil-celik/feed/ 0
Süreyyapaşa Hastanesi’nde taşeron işçileri direniyor https://meydan1.org/2012/10/25/sureyyapasa-hastanesinde-taseron-iscileri-direniyor/ https://meydan1.org/2012/10/25/sureyyapasa-hastanesinde-taseron-iscileri-direniyor/#respond Thu, 25 Oct 2012 18:21:23 +0000 https://test.meydan.org/2012/10/25/sureyyapasa-hastanesinde-taseron-iscileri-direniyor/ Süreyyapaşa Hastanesi’nde taşeron şirket değişimi yapılırken işten atılan taşeron işçilerin Süreyyapaşa Hastanesi C Blok önündeki 100 güne yaklaşan direnişleri sürüyor. 23 Temmuz’da direnişe başlayan Dev Sağlık İş’li Süreyyapaşa işçilerine, hastaneye gelen yeni taşeron şirket “İş kanunundan doğan tüm alacaklarımızı aldık” yazılı ibranameyi imzalatmak istemiş; ancak taşeron işçiler, hiçbir alacaklarını almadıkları için ibranameyi imzalamayarak işten atılmışlardı. […]

The post Süreyyapaşa Hastanesi’nde taşeron işçileri direniyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Süreyyapaşa Hastanesi’nde taşeron şirket değişimi yapılırken işten atılan taşeron işçilerin Süreyyapaşa Hastanesi C Blok önündeki 100 güne yaklaşan direnişleri sürüyor.
23 Temmuz’da direnişe başlayan Dev Sağlık İş’li Süreyyapaşa işçilerine, hastaneye gelen yeni taşeron şirket “İş kanunundan doğan tüm alacaklarımızı aldık” yazılı ibranameyi imzalatmak istemiş; ancak taşeron işçiler, hiçbir alacaklarını almadıkları için ibranameyi imzalamayarak işten atılmışlardı.
Sabah erken saatlerden gece yarılarına kadar direniş çadırında bekleyen taşeron işçilere, hastane içerisindeki diğer taşeron işçilerden, SES üyelerinden TTB üyesi doktorlara kadar çok sayıda insan destek veriyor.
Direnişin ikinci ayında Taşeron işçiler Ataşehir Fatih Sultan Mehmet Hastanesi önünde buluşarak “İşten atılan işçiler geri alınsın Süreyyapaşa Hastanesi İşçileri” yazılı pankart ile E-5 Karayolu’nda oturma eylemi yaparak yolu trafiğe kapatmıştı.
Neredeyse tüm bloklarında, bölümlerinde taşeron sistemiyle işçileri sömüren Süreyyapaşa Hastanesi’nde on seneden fazla bir süredir çalışan taşeron işçiler, taşeron şirketin ve hastane yönetiminin tüm baskılarına rağmen direnişini büyük bir inançla sürdürüyor.

The post Süreyyapaşa Hastanesi’nde taşeron işçileri direniyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2012/10/25/sureyyapasa-hastanesinde-taseron-iscileri-direniyor/feed/ 0