SÖZ

Sayı 1, Mayıs 2012

Söz bu topraklarda her daim vücut buldu. Söz her daim iktidara karşı direniş oldu bu topraklarda. Hükümdarlar geldiler geçtiler. Hepsi kendi adını kazımak istedi belleğimize, hepsi silmek istedi belleğimizi. Ancak biz sözümüzü her daim dilden dile aktardık. Sözümüz kültürümüzdü, toplumsal irademizdi, anonim gücümüzdü düşünürün belirttiği gibi. Hepimiz söze bir başkasını, bir yenisini kattık. Özgürlük bu topraklarda şekil bulana kadar bizler iktidara karşı sözlerimizi söylemeye ve yaymaya devam edeceğiz. “Hükümdarlık sisteminin kendini halka kurnazca ya da kaba kuvvet yoluyla boyun eğdirmiş olan ayrıcalıklı bir azınlığın iradesine dayalı olduğu, oysa kültürün her safhasının sadece toplumun anonim gücünü ifade ettiği gerçeği bu gizli çatışmanın göstergesidir.(...)İktidar toplumdaki kısır öğedir, bu bireye ya da küçük gruplara intikal ederken, kültür üretken iradededir, toplumdur.(...) Kültür iktidardan ne kadar kopuksa doğal gelişimi o kadar az etkilenir. Bu da iktidarın sürekliliğine karşın doğrudan bir tehlikedir.’’

Rudolf Rocker

Dağ ve Adam (Sözler: Anonim)

Adam aldı: Ben bu ilin valisiyim, Dilde kahır dolusuyum, Ben-i adem ulusuyum, Yol ver de geçem uca dağlar

Dağ aldı: Ben ne kurtlar kuşlar gördüm, Ne beyler paşalar saydım, Hepisin postunu serdim, Yol vermezem zor sana beyim

Adam aldı: Yedi cihan hakimiyim, Süleyman’ın mührüyüm, Cehennemler taşkınıyım, Yol ver de geçem uca dağlar

Dağ aldı: Sultan Mehmet Fatih olsan, Pare pare toplar yağsan, Gürz elinde Ferhat olsan, Yol vermezsem zor sana beyim

Adam aldı: Kaf dağının perisiyim, Gözde hayal dolusuyum, Zal oğlunun dirisiyim, Yol ver de geçem uca dağlar

Dağ aldı: Kaf dağının ecinnisi, Gözdeki hayal perdesi, Var mı ölümden ötesi, Yol vermezsem zor sana beyim

Adam aldı: Şu köyün rençberinde, Küreğim kazmam elimde, Hile yoktur ezelimde, Yol ver de geçem uca dağlar

Dağ aldı: Benimde topraktır aslım, Sende büyür ancak neslim, Hiç oldu mu sana kastım, Yol senin yordam senin olsun

Hiç oldu mu sana kastım, Yolum can, yurdum senin olsun

“Topraktan gelen toprağa gider” der eskiler. Topraktan geldiğini unutan ise toprağı küçümser, ona sahip olmaya çalışırmış. Yukarıdaki Dağ ve Adamın konuşmasıdır. Söyleyeni belli değildir, anonimdir. Dilden dile aktarılmış, günümüze bu şekliyle gelmiştir. Dağın ucuna geçmek isteyen beyler, hükümdarlar ve rençberlerin dağ ile olan diyaloğudur. Dağ kendisini zorla öne sürmek isteyene geçit vermeyeceğini bildirir. Kendi halinde olan rençberi ise buyur eder. Dağ da biziz, Yol da biziz, Yordam da biziz, Söz de biziz.

Meydan Gazetesi Sayı 1, Mayıs 2012

Paylaşın