Savaş Çekilir Şey Değil!

Sayı 13, Ekim 2013

Barış İçin Sinema 10. yılında gene barış istemeye devam ediyor. Her yönetmenin 1′er dakikalık barış konulu filmlerinden oluşacak %100 Barış Filmi yeniden başlıyor.

Açıklanan “paketlere”, yürütülen müzakerelere, bırakılan silahlara rağmen, hemen her gün insanlar kurşunların, mayınların, bombaların hedefi oluyor, açlıktan, susuzluktan, hastalıktan ölüyor. Herkes barıştan söz ediyor görünse de, barış, hala çözülemeyen bir bilmece gibi bekliyor.

İşte tam da bu ortamda bir grup sinemacı, hem kapitalizmin saldırılarına karşı çıkmayı hem de dayatılan bencilliğe inat paylaşma ve dayanışmayı öne çıkartmayı hedefledikleri ve www.barisicinsinema.net adresinde duyurdukları bir film projesiyle herkesi 1 dakikada olsa barışı dillendirmeye çağırıyor. Üstelik hiçbir fon ya da sponsor desteği olmadan. Tamamen dayanışmayla.

Sinema Hem Amaç Hem Araç

ABD’nin Irak’a saldırı hazırlığı içinde olduğu, tüm dünyada savaş karşıtı seslerin yükseldiği günlerde sinemacıların da barışa dair söyleyeceklerini söylemeleri düşüncesiyle yola çıktı Barış İçin Sinema. Küresel sermayenin ekonomik ve askeri saldırılarına ve tahakkümüne karşı, doğrudan ve pozitif eylemlilikten yana bir muhalefet anlayışıyla, sinemanın yalnızca belli bir kesimin işi ve uğraşı olan bir sanat değil, sunulan savaş gramerine karşı yeryüzünde kalıcı barışı dillendiren ve bu anlamda sinemayı hayatı dönüştürebilecek bir araç ve amaç olarak benimsiyordu. Bu amaçla, 100 yönetmenin birer dakikalık “BARIŞ” konulu filmlerinden oluşacak toplam 100 dakikalık bir sinema/video projesini hayata geçirdi.

%100 BARIŞ PROJESİ yalnızca barışın sinemadaki 100’ü olarak kalmadı, aynı zamanda Türkiye’nin ilk ve tek ücretsiz ve herkese açık sinema kampını düzenledi ve bu kampta kamera, ışık, montaj seti gibi imkanları ortaklaştırarak, kısa filmcilerin buluşmasını ve barış filmleri hazırlamasını sağladı.

Tamamen BİS Kolektifi tarafından düzenlenen kampta kameralar, ses ve ışık ekipmanları, kurgu üniteleri, müzisyenler, oyuncular bir araya geldi ve 20’den fazla film, bu 3 günlük kampta kolektif olarak hazırlandı. Zeki Alasya da kampı ziyaret ederek projeye desteğini sundu.

Bu yıl da sanatçılar, barış isteyen sinemacılarla dayanışmalarını sürdürüyorlar. Örneğin Sırrı Süreyya Önder bir dakikalık bir film senaryosu yazarak katılacak. Aralarında Nur Sürer, Jülide Kural, Seyhan Arman, Yılmaz Yalçın gibi oyuncular projeye gönderilecek filmlerden birer tanesinde oynayacaklar. İlkay Akkaya, Ayşe Tütüncü, Erdal Bayraktaroğlu gene birer filmin müziğini hazırlayacaklar. Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filminin görüntü yönetmeni İlker Berke de barış için çekilecek filmlerden birinin görüntü yönetimini üstlenecek.

Bunun yanında daha pek çok iş dayanışmayla yürütülecek. Projenin duyurusunu ve tanıtımını yapanlar, metinlerini çevirenler, kurgu yapanlar, gösterim yeri bulmak da bu işler arasında. Eminiz herkesin yapabileceği bir şeyler olacak.

Bir Dakikada Barışı Anlatmak

1 dakikada, yani hemen hemen bu satırların okunduğu sürede, açlıktan, hastalıktan ve savaşlardan dolayı 99’u çocuk olmak üzere 200 kişi ölmüş olacak. Bu da aslında 1’er dakikaların bile ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Zaten proje de bu vurguyu öne çıkartmak üzerine 1 dakikada film yapma çağrısı yapıyor.

Barış Yalnızca Silahların Susması Değildir!

Yaşadığımız topraklarda da 30 yıldan fazladır süren ve karşılıklı on binlerce gencin, kadının, çocuğun ölümüne neden olan savaş ortamının etkileri ortada. Gerçi son yıllarda barışın tesis edilmesi için farklı açılımlar, farklı adımlar atılıyor gibi yapıldıysa da, bir örneği Roboski’de yaşanan katliamlar, bu dev militer yapılanmalar ortadan kalkmadıkça bu tür katliamların sonlanmayacağını çok acı bir biçimde gösterdi.

Oysa barış, yalnızca insanların değil, dünyadaki tüm canlıların ve varlıkların birlikte uyum içinde yaşama durumudur. Belki milyonlarca yıl bu uyum kendini korumuşken, mülkiyetin ve hiyerarşinin belirginleşmesiyle beraber insan, diğer canlılar ve varlıklar üzerinde olduğu gibi kendi türüne de tahakküm ilişkileri geliştirmiş, bu uyumu bozmuştur.

Barış yalnızca silahların susması değil, kimsenin ne efendi ne de köle olduğu, paylaşma ve dayanışmayla örülü özgür bir dünyada mümkün olabilecek bir şeydir.

Sinemacılar, devletler ve şirketler tarafından belirlenmemiş, herhangi bir nedenle sınırlara ayrılmamış, bir dünyada yaşama isteklerini göstermek üzere bir kez daha barış diyor.

Elbette, barış isteyen bu sinemacılar, bir filmle yaşadığımız topraklara barışın gelmeyeceğinin farkındalar. Ama bizlere dayatılan zihniyetin aksine, paylaşmayı ve dayanışmayı esas alan bir yöntemle filmler üretmenin ve bunları izleyiciye ulaştırarak barışın sesini duyulur kılalım çabasındalar.

Kazanan da Olmayacak, Kaybeden de!

Bu proje asla bir yarışma değil, rekabet değil birlikte film üretme ve dayanışma amaçlanıyor. Büyük ödüllerin, gösterişli törenlerin aksine bu projede film yapmanın ve bunu başkalarıyla paylaşmanın esasının dayanışma kültürümüz olduğunu vurguluyorlar ve yarışarak değil dayanışarak, herkesi bu projede aktif olmaya, barış için 1 adım atmaya çağırıyorlar.

**Çünkü savaş çekilir şey değil! **

Meydan Gazetesi Sayı 13, Ekim 2013

Paylaşın