Yalınayak: Devlet Önce Kolunu Kopardı Şimdi Parasını İstiyor

Sayı 13, Ekim 2013

Türkiye, tartışmaları hâlâ süren, 20’yi aşkın cezaevine eşzamanlı düzenlenen, bilinen en kanlı devlet katliamlarından biri olan 19 Aralık 2000 Hayata Dönüş Operasyonu’ndan hemen önce kamuoyunun gündemine oturan iki cezaevi operasyonuna daha tanıklık etti. 1999’da Ankara Ulucanlar Cezaevi’ne düzenlenen operasyonda 10 kişi yaşamını kaybederken, 2000’de Burdur Cezaevi’ne düzenlenen operasyonda, onlarca kişi işkence gördü. Burdur Cezaevi’ne düzenlenen operasyonda tutsaklardan Veli Saçılık’ın kolu, cezaevi duvarını yıkan kepçeyle kopartıldı. Veli, hastaneye kaldırıldı ancak kolu saatler sonra, çöplükte, bir köpeğin ağzında bulundu. Yerine dikilmesi için çok geç kalındığından, kolunu kaybetti.

“Operasyonlar öldürme amaçlı”

Tutsaklar ifadelerinde, gardiyanların kendilerine işkence yaparak kaburgaları üzerinde zıpladıklarını, falakaya yatırıldıklarını, kadın tutsaklara çeşitli şekillerde cinsel tacizde bulunulduğunu, copla ve florasanla tecavüz edildiğini, jandarmanın bazı tutsakları vinçten ve cezaevinin ikinci katından aşağı attığını, lağım suları akan mahzenlerde tutulduklarını ve yaralı halde hastaneye götürülürken dahi işkenceye maruz kaldıklarını, Veli Saçılık’ın kolunun iş makinesi tarafından kasıtlı olarak koparıldığını ve bazı tutsakların kafasına hedef gözeterek gaz bombası atıldığını söylediler. Devlet hastanesi doktorlarının dayak yemelerine sessiz kaldıklarını da ifade ettiler. Sayıca ve teçhizatça kendilerinden üstün durumdaki jandarma ve özel timin kendilerini “öldürme” amaçlı davrandığını vurguladılar.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’yi Mahkum Etti

Tahliye edildikten sonra yargılandığı davadan beraat eden Veli, yaşadıklarını ve davayı geçtiğimiz günlerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıdı. AİHM, Türkiye’yi mahkum etti ve Veli Saçılık’a 46 bin TL ödenmesine karar verdi. Bu arada Veli’nin başvurduğu Antalya 1. İdare Mahkemesi, “dozerle kol koparmanın insanlık dışı olduğunu, devletin hapishanesinde tutuklu bulunan Veli Saçılık’ın güvenliğini ve vücut bütünlüğünü koruması gerektiğine” işaret ederek, 150 bin TL tazminata karar verdi. Ancak Danıştay, Veli’nin, “cezaevindeki isyana katıldığını, kol kopmasının kendi kusurundan kaynaklandığını” savunarak, kararı bozdu. İşte bu davaya giren bir belge, Veli’nin 12 yıldır yargılandığı bir başka tazminat davasını ortaya çıkarmış oldu.

Maliye Bakanlığı’nın, 2001 yılında cezaevindeki 31 bin TL’lik hasar ve zararın, 12 yıllık faiziyle birlikte karşılanması için, aralarında Veli Saçılık’ın da bulunduğu 61 tutukluya Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tazminat davası açtığı anlaşıldı. Diğer dava sürdüğünden dolayı bu yargılamanın askıya alındığı; fakat Danıştay’daki karardan sonra yeniden harekete geçildiği öğrenildi. Yargılamanın bir sonraki duruşması ise 12 Kasım’da Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek.

“Bunlar yakında TOMA’nın sıktığı suyun parasını da bizden ister”

İçişleri Bakanlığı ile davalı olan Veli, Burdur’da İçişleri Bakanlığı’na bağlı Nüfus Müdürlüğü’nde memur olarak çalışıyor. Devletten aldığı aylık 800 TL maaş ile Maliye Bakanlığı’na 31 bin lira olan faizi ve avukat masrafları ile 200 bin liralık tutarın 700 bin lirasını, devlete ödemek zorunda. Veli eğer bu parayı devlete ödemezse çok yakında haciz için zorla kapısına dayanacaklar.

Devlete bir kol yetmez!

Veli Saçılık, devletin ve onun adaletinin ne ilk, ne de son mağduru. Cezaevlerindeki yoğun baskı ve işkence artarak sürüyor, hasta tutsaklar ölümleri için gün sayıyorlar, gözaltında taciz ve tecavüzler bitmiyor, devrimcilere yönelik uzun tutukluluk süreleriyle yıldırma politikası devam ediyor.

Veli’nin yaşadıkları, devrimcilerin sadece içerideki tutsaklıkta değil, dışarıda da devletin türlü baskılarına maruz kaldığının bir örneği olarak karşımıza çıkmakta. Devletin tüm bu baskılarına karşı diyetimiz ise bazen Veli gibi kopan kolumuz, bazen Güler gibi kaybedilen yaşamlarımız oluyor. Ancak biliyoruz ki o uğruna diyetler ödediğimiz özgürlüğü de, ancak uğrana direnerek kazanacağız.

Meydan Gazetesi Sayı 13, Ekim 2013

Paylaşın