Kullan-at: Kadına Yönelik Şiddete Karşı

Sayı 17, Nisan 2014

Kapitalist işleyiş içerisinde zaman zama nkullanılabilecek ama paylaşma ve dayanışmayla örülü özgür dünyada hiçbir şeye yaramayacak bilgiler…

Kadına Yönelik Şiddete Karşı

Kadına yönelik şiddet; kadının yaşam hakkının, güvenliğinin, onurunun, özgürlüğünün ve bedensel bütünlüğünün sırf kadın olduğu için ihlalidir. Vücut bütünlüğüne zarar veren her türlü davranış fiziksel şiddet, psikolojik açıdan kadına acı ve zarar veren her türlü davranış ve söz (hakaret, küfür, sen anlamazsın, aptalsın, çirkinsin gibi ithamlarda dahil olmak üzere) duygusal şiddet, kadını ve emeğini sömüren her türlü davranış (emeğinin karşılığını elinden almak, kendisi emek ortaya koymadan kadının emeğiyle geçinmek, yaşam alanının giderleri için emek sarf etmemek, aç bırakmak, yoksun hale getirmek) ekonomik şiddettir.

“6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” aile içi şiddetin önlenmesi ve şiddete uğrayan kişinin korunması için özel bir yasadır. Bu yasadan yararlanmak için, kadının başvurduğu kuruma olayla ilgili şikayetini bildirmesi, şikayetin bir tutanağa geçmesini sağlaması, adli tıptan rapor almak isteniyorsa bunu karakola bildirmesi gerekecektir. Ya da Cumhuriyet Savcılığı’na bir dilekçe ile başvurup suç duyurusunda bulunmalı, kadının vücudunda darp izleri varsa mutlaka Adli Tıp’tan rapor almak istediğini bildirmelidir. Kadının maddi güçten yoksun veya yetersiz olduğu durumlarda adli yardımdan yararlanmak için kimliği, ikametgah belgesi, muhtardan alacağı fakirlik belgesi ile yaşadığı ildeki baronun Adli Yardım Kurullarına veya kadın derneklerine başvurusu bedelsiz avukat desteği için gerekli görülmektedir. Savcılığa yapılacak başvuru; kadının kendisi veya durumu bilen diğer kişiler tarafından da gerçekleştirilebilir. Savcılığa başvurmaksızın doğrudan Aile Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile de yasa korunmasından yararlanılabilir. Evinden uzaklaşmak zorunda kalan kadın, bulunduğu her şehirdeki Aile Mahkemesi’nden bu kararı isteyebilir. Yasa kapsamında kadının hiçbir harç ödeme zorunluluğu yoktur.

Şiddet mağduru ile ilgili olarak verilecek tedbir kararları, korunan kişinin işyerinin değiştirilmesi, evli ise yerleşim yerinden ayrı bir yerin yerleşim için belirlenmesi, yaşamsal tehlike bulunması halinde, şiddet mağdurunun geçici koruma altına alınması, çocuklara kadının çalışma yaşamına destek amacıyla kreş olanağı sağlanması, kadının rızası dışında tasarrufun ortadan kaldırılması için tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması, uygun barınma yeri sağlanması, geçici süreyle maddi yardımın valilik veya kaymakamlıkça yapılması, şiddet uygulayan ya da uygulama olasılığı bulunan kişinin ortak yaşam alanından, işyerindeyse işyerinden, okuldaysa okuldan uzaklaştırılması, iletişim araçları veya benzeri biçimde rahatsız etmemesi, kadına nafaka ödeme yükümlülüğü, çocuklarla kişisel ilişki kısıtları şeklindedir.

Koruma süresi en fazla altı aydır Tekrar talep edilmezse koruma kendiliğinden devam etmez. Tedbir kararının uygulanıp uygulanmadığının tespiti kolluk kuvvetleri tarafınca yapılır. Tedbir kararına uyulmuyorsa, üç günden on güne kadar zorlama hapsi, tekrarında, zorlama hapsinin süresi on beş günden otuz güne kadardır. Ceza paraya çevrilmez, ertelenmez.

Yukarıda açıkladığımız koruma tedbir şekilleri, kolluk denetimleri, avukat destekleri ve erkek devletin kadını “sözde” korur gösterdiği bu yasa uygulamalarının kadınları nasıl koruduğu, şiddet mağduru kadınların sayısı ve şiddet uygulayanların cezasızlığı, tutuksuz halleri, kamudan uzaklaştırılmamalarıyla ortadadır. Türkiye büyük erkek meclisine, üç beş kadın milletvekili, yerele de birkaç kadın belediye başkanı yerleştirerek kadın cinayetlerinin, şiddet mağdurlarının, tecavüzlerin önüne mi geçilecek? Uygulanmayan yasanın, koruma tedbirlerinin, yetersiz kolluk kuvvetlerinin, dini yeterliliğe sahip olmadan sığınılamayan kadın evlerinin, tacizci, şiddet uygulayıcılarıyla dolup taşan yurtların, enseste görüntülü, sesli delil arayan ve şiddeti mağdura tekrar tekrar yaşatan savcıların kadına şiddeti ne kadar önleyeceği aşikar. Kadına şiddeti, ne devletin erk’ekleri, ne onların eliyle çıkan yasaları önler. Kadınlar birleşerek şiddete karşı duracak; bir elini beline, diğerinin yumruğunu da devletin üzerine koyacak!

Duygu Üyetürk

Meydan Gazetesi Sayı 17, Nisan 2014

Paylaşın